Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2021/373 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/90 Esas
KARAR NO : 2021/373
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili banka ile kredi borçlusu ve kefilleri ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat organik bağlantı sebebiyle davalı şirket davalı adına kayıtlı menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik dava konusu alacak miktarı kadarının ihtiyaten haczine ve bu malların davalı tarafından 3.kişilere rızaen devir ve temliklerinin önlenmesi için tedbir konulmasına, yargılama süresinde sabit olacak, davanın fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava tarihi itibarıyla 821.289,48-TL olan müvekkili banka alacağının şimdilik 30.000,00-TL’sinin işleyecek %24,7 temerrüt faizi ve % 5 gider vergisi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Davanın, davacı vekili, davacı banka şubesi ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmeye istinaden krediler açılıp kullandırıldığını, sözleşme gereğince borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, devamında … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını fakat davacı şirket aleyhine takip başlatılmış ise de konkortodo geçici mühlet kararı sebebi ile takibin devam etmediğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/ … esas sayılı dosyası üzerinden 05/03/2020 tarihinde konkortodo talebinin reddine karar verilerek,kararın kesinleştiğini, bu suretle takibin devam ettiğini, davacı şirketin ise kredi kullandırılan şirket ile hukuki fiili ve organik bağlantısı bulunduğunu, bu suretle icra takibi devam eden borçtan kaynaklı olarak, sorumluluğu bulunduğundan tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak banka alacağının şimdilik 30,000-TL’sinin davacıya ödenmesi talepli alacak davası olduğu, uyuşmazlığın; kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafın davacıya borcu olup olmadığı, kredi sözleşmesine göre kredi kullanan şirket ile davalı arasında hukuki fiili bağlantı olup olmadığının tespiti talebinden ibaret alacak davasıdır.
Dava alacak talebi içermektedir. 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Diğer yandan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda dava alacak davası olmakla, arabulucuk tutağının olmadığı ve sunulmadığı anlaşılmaktadır. HMK 115 maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiş olmakla, 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 512,33-TL harçtan düşümü ile bakiye 453,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. ,23/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza