Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/852 Esas
KARAR NO : 2023/120
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Davacı müvekkil … firması 1993 yılında buyana Personel Servisi taşımacılığı işi ile iştigal etmekte olup onlarca otobüsü ile firmalara ve kamu kurumlarına servis hizmeti vermektedir. Davalı firma , tekstil imalatı ve satışı yapan üretici firmadır. Davacı müvekkil firma ile davalı arasında akit edilen ekli sözleşme ile ; 03.12.2020 tarihinden 03.12.2021 tarihine kadar davalı firmanın personelinin işe geliş- gidişi – servis hizmetinin müvekkil davacı firma tarafından yerine getirilmesi konusunda anlaşmaya varılmış, servis güzergahları ve sözleşme bedeli de belirlenmiştir. Sözleşme kapsamında Davacı müvekkil firma tarafından davalı firmaya hizmet verilmeye başlanmış, aylık faturalar düzenlenmiştir. Davalı taraf, fatura borçlarını ödememiştir. Bunun üzerine Davacı müvekkil tarafından , … 40. Noterliği ‘nin … tarih ve … yev. Sayılı ihtarnamesi ile davalı tarafa fatura bedellerini ödemesi için 5 gün süre verilmiş ve ayrıca verilen sürede ödeme yapmaması halinde ise sözleşmenin feshedildiğini ihtarname ile bildirmiştir. İhtarname davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmamıştır, Bu nedenle taraflara arasında sözleşme haklı nedenle son bulmuştur. Davacı müvekkilin davalı firmadan 24.204,00 TL. Alacağı bulunmaktadır. Ekli Cari hesap ekstresinde görüleceği gibi hali hazırda takip tarihi olan 05.05.2021 tarihi itibarıyla cari hesapta görülen en son üç adet fatura karşılığında bakiye 24.204,00 TL. borç davalı tarafından ödenmemiştir.Davacı müvekkil tarafından cari hesap alacağı olan 24.204 TL. ‘nin tahsili için faturalara ve diğer kayıtlara istinaden … 13. İcra Müdürlüğü ‘nün … E. Sayılı icra takibi başlatılmıştır. … ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş, Davalı Vekili ekli itiraz dilekçesi ile Borca ve İcra takibine itiraz edilmiştir. İcra Müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı tarafından takibi yapılan itiraz tamamen haksızdır. İtirazda hiç bir gerekçe gösterilmeksizin Konu bölümünde ” Borca ve tüm ferileri ile yetkiye itirazlarımız” şeklinde borca ve yetkiye itiraz edilmiştir. Yukarıda arz edildiği gibi Taraflar arasındaki Sözleşmenin 21. Maddesi gereğince İhtilaf halinde İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılınmıştır. Bu nedenle yetki itirazı da haksızdır. Davalı taraf , borcu ödememek ve süre kazanmak için icra takibine itiraz etmiştir. Davacı müvekkil tarafından Dava Şartı Arabuluculuğa başvurulmuş olup ekli barkodlu-eimzalı son tutanakta görüleceği gibi Anlaşmama nedeniyle arabuluculuk süreci sona ermiştir. İİK 67. Maddesi gereğince açılacak davada borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ayrıca talep edilen tutarın %20 oranında tazminata hükmedileceği öngörülmüştür. Yukarıda arz edildiği gibi davalı yan , sözleşme, fatura ve cari hesap gereği likit borçlarını ödememiş, icra takibine haksız olarak itiraz etmiştir. Müvekkil davacı icra takibi yapmak ve iş bu davayı açmak zorunda bırakılmıştır. Bu nedenle davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak icra takibine itiraz etmesi nedeniyle %20 oranında tazminata hükmedilmesini arz ve talep ederizDavalı tarafın … 13. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazın İPTALİ ile 24.204,00 TL. üzerinden takibin devamına karar verilmesini Haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle İcra takibinin durdurulması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini ,Yargılama Giderleri, Arabuluculuk Masrafları ve Arabuluculuk Vekalet Ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini …” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı yanca açılan … 13 İcra Müdürlüğü …E. dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatmıştır. Söz konusu icra takibinde ödeme emrine bakıldığında konu olarak “Diğer fatura ve cari hesap bakiyesi” olarak belirtmiştir. Yasal süresi içerisinde tarafımıza gönderilen ödeme emrine konusu dahilinde icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazlarımızın bulunduğu tartışmasızdır. İcra ödeme emrinde sözleşmeye herhangi bir atıf bulunmadığından tarafımızca yapılan yetki itirazının usul ve yasaya uygun olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.Davalı müvekkil ile davacı yan arasında düzenlenen ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yan dava dilekçesinde müvekkil tarafından … tarihlerinde ödenmeyen 3 adet faturanın bulunduğunu iddia etmiştir. Ödemem sebebi ile taraflarasın da imzalanan sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiklerini … 40 Noterliği …tarih … yevmiye numarası ile ihtar etmişlerdir. Bilindiği üzere Covid -19 Pandemi Salgını Sebebi ile ülkemiz sektörel bazlı olarak ekonomik sıkıntıya girmiştir. Müvekkil firmada bu dönem içerisinde bir çok sipariş iptali yaşamış ve şirket personelinde aktif covid çıkmış ve üretim yapma durumu yarıdan fazla olmak kaydı ile düşmüş ve en sonunda ise fabrikayı tamamen kapatıp üretimi durdurmak zorunda kalmıştır. Anlatmış olduğumuz bu durum sebebi ile müvekkil firmanın ödeme güçlüğüne sebebiyet vermiştir. Bu durum müvekkil tarafından davacı yana söylenmiş ise de davacı yanca bu durum kabul edilmediği gibi, müvekkilli zor durumda bırakmış ve yeni bir firma bulma arayışı içerisine sokmuş ve müvekkilin mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Sayın mahkemece’de bilindiği üzere, sözleşme serbestîsi ilkesi uyarınca taraflar, hangi olayların mücbir sebep teşkil edeceğini sözleşmede belirleyebilirler. Ancak sözleşmede mücbir sebep maddesine hiç yer verilmediği hallerde, COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiğinin ispatlanması halinde mücbir sebebin gerçekleştiği kabul edilebilir.Mücbir sebep, borcun geçici veya sürekli olarak imkânsızlığına yol açarken, aşırı ifa güçlüğü halinde edimin ifası oldukça güç olsa da halen mümkündür. Bu kapsamda, taraflardan birinin sözleşme uyarınca edimini ifa etmesini imkansız hale getirecek ağırlıkta olmamakla birlikte, edimler arasındaki dengenin bu tarafın aleyhine, yüklendiği edimin ifasının dürüstlük kuralları çerçevesinde kendisinden beklenemeyeceği derecede bozulması sebebiyle TBK’nın 138. maddesinde düzenlenen aşırı ifa güçlüğüne ilişkin hükümler uygulanabileceği görüşündeyiz. Yine tarafımızca yapılan inceleme sonucunda davacı yana ilişkin müvekkil tarafından … tarihinde … Fatura Nosu ile İade fatura kesilmiştir. İade faturasının kesilmiş olmasının sebebi çalışan personel sayısının az olmasından kaynaklanmaktadır. Davacı yan kendisine kesilen iade faturayı kabul etmiş ve defterine işlemiş olmasına rağmen herhangi bir düşüm yapmaksızın kendi toplam alacağı üzerinden işlem yapmış olduğu görülmektedir. Bu anlatımla davacı yanın basiretli davranmadığı ve kötüniyetli olduğu tartışmasızdır…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemlidir.
Mahkememizce … 13.İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı Ayca otomotiv inşaat sanayii ve ticaret limited şirketi tarafından, borçlu Karadağ gömlek sanayi ve ticaret limited şirketi aleyhine 24.205,00-TL asıl alacak, icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %16,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf yetkiye itirazda bulunmuşsa da faturadan kaynaklanan alacaklarının götürülecek alacak olması , bu minvalde davacı tarafın ikamet adresinin icra takibinde ve davada yetkili mahkeme olması nedeniyle mahkememizin yetkili olduğuna kanaat getirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı / Davalı tarafından düzenlenen faturaların, Davacı / Davalı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı / Davalı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Taraflar Cari Hesaptan kaynaklı olarak Davacının 22.593,10 TL Alacağı konusunda mutabık Oldukları. davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalı taraftan 22.593,10 TL’a alacaklı olduğu,kanaatine varılmış olmakla…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 13/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;”…Kök raporumda yer alan sonucu değiştirecek Davacı yada Davalı tarafından belge paylaşılmamış olup, Kök raporumdaki görüşüm değişmemiştir. Taraflar Cari Hesaptan kaynaklı olarak Davacının 22.593,10 TL Alacağı konusunda mutabık Oldukları. davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalı taraftan 22.593.10 TL’a alacaklı olduğu, Tespit, değerlendirme ve Kanaatine varılmış olmakla birlikte…”rapor edilmiştir.
Malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Takibe ve davaya konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Emsal: Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı ilamı)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafça tanzim edilen bir kısım faturaların kısmen ödenmediği iddia edilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu; takibin ve davanın cari hesaptan kaynaklanıyor olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının ispat hususunda önem arz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından düzenlenen takibe dayanak fatura hem davacı hemde davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki şirketin de 31.03.2021 tarihinde 22.593,10 TL üzerinde mutabık oldukları ve davacı şirketin alacağının bulunduğu, davalının mutabık kalınan miktarı ödediğine ilişkin savunmada bulunmadığı gibi ödemeye ilişkin bir belge de sunamadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığından yemin teklif edilmediği, davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bu sebeple davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacağın cari hesaptan kaynaklanın likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine takdiren %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf covid-19 pandemisi nedeniyle ödemeleri yapamadığını savunmuşsa da pandeminin mücbir sebep olarak kabulü mümkün olmadığından bu savunmasına itibar edilmemiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
-Davalının … 13. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 22.593,10-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takibin devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 4.518,62-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.543,30TL harçtan peşin alınan 292,32TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 121,03TL harçların toplamı olan 413,35TL’nin mahsup edilerek bakiye 1.129,90TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red durumuna göre 87,90TL’sinden davacı tarafın, 1.232,10TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile tahsili ve hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 292,32TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı gideri toplamı olan 351,62TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 22.593,10TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 9.200,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen red edilen 1.610,90TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 1.610,90TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 239,50TL tebligat, posta gideri ile 1.250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.489,50TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 1.390,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/02/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır