Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/799 E. 2022/70 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/799 Esas
KARAR NO : 2022/70

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/11/2010
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen dosyalardaki Tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 17/09/2010 tarihinde işe gitmek için yolcu olarak bindiği davalılardan … adına kayıtlı, kaza esnasında diğer davalı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile trafikte davalı … adına kayıtlı ve kaza sırasında …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı halk otobüsünün çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye 11/06/2010-11/06/2011 tarihleri arasında ZMMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, yine kazaya karışan diğer aracın ise davalı … Sigorta A.Ş.’ye 24/09/2009-24/09/2010 tarihleri arasında sigortalı olduğu, dava konusu kaza nedeni ile müvekkilinin 28/09/2010 tarihinde taburcu olduğu ancak halen çalışamadığından bahis ile davacının kaza dolayısı ile uğradığı gerek yoksun kalınan gelir, gerek tedavi giderleri ve bakım bedeli için dava ile ilgili her türlü fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçedeki lirik ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine müvekkilinin kaza dolayısı ile yaşadığı acı ve ızdırabın telafisi olmak üzere 20.000,00-TL manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren işleyecek (sigorta şirketi hariç) avans faizi ile birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH; Davacı vekili vermiş olduğu 02/01/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davacının çalışamadığı 3 aylık dönemde yoksun kaldığı maaş alacağı için maddi tazminat isteminin 1.833,53-TL artırılarak toplam 2.833,53-TL, yine müvekkilinin kaza nedeni ile evde yatmak zorunda kaldığı 3 aylık dönem bakıcı ihtiyacı duyması ve bu süre içinde bir kişinin yardımı ile ihtiyaçlarını görmesi nedeni ile dava dilekçesinde yer alan bakıcı bedeli talebinin 997,36-TL artırılarak toplam 1.797,36-TL olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi yönünde dava dilekçesini ıslah ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; dava konusu olayda davacının kusur ve zararı ve ayrıca bu zarar ile davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü arasındaki illiyet bağının ispatlamasının gerektiği, kazaya davacı tarafın müterafik kusuru ile sebebiyet verdiği davalı sigorta şirketinin sorumlu olması halinde sorumluluğunun poliçedeki limitle sorumlu olduğu, bu nedenle bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur oranları ve davacı tarafın gerçek zararının tespitinin gerektiği, yine ceza dosyasının kesinleşmesinin bu dosya açısından bekletici mesele yapılmasının gerektiği, iş bu davada davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğinden bahisle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve …vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı, iş bu davada ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasının gerektiği, kazanın oluşumu sırasında zaten çelişki bulunması sebebi ile yeniden kusur durumunun değerlendirilmesinin gerektiği, yine davacı tarafça talep edilen tazminat isteminin yerinde olmadığı gibi manevi tazminat isteminin de yerinde olmadığı ve talebin fahiş olduğundan bahisle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara mahkememizce yapılan yargılama sırasında usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen diğer davalılar tarafından esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olup davalı … mahkememizce yapılan yargılama sırasında 29/03/2011 tarihli celsede dava konusu olayın meydana gelmesinde maliki olduğu aracın asli kusurunun bulunmadığı, tali kusurlu olduğu, bu nedenle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olup davalı … ise aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA AÇISINDAN DAVA: Davacı vekili mahkememiz dosyası ile birleştirilen … 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dilekçe ile davacının 17/09/2010 tarihinde davalıların malik ve sürücüsü olduğu … plakalı ve … plakalı her iki aracın çarpışması neticesinde yaralandığı, kazaya karışan … plakalı araç ile … plakalı her iki aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından davacının bu kaza nedeni ile beden tamlığının ihlali nedeni ile uğradığı maddi zararın 53.039,47-TL olduğu, kendisinin kaza tarihinde …Ltd. Şti.’nde çalışmakta olup aylık gelirinin 944,51-TL olduğu, kazaya karışan müvekkilinin %22,2 oranında sürekli malül kalması nedeni ile iş bu dava dosyasının … 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin beden tamlığının ihlali nedeni ile %22,2 oranında sürekli malüliyeti sebebi ile 53.039,47-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 25/06/2012 tarihli raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun 14/12/2012 tarihli raporu,aktüer bilirkişi Recep Şencan tarafından düzenlenen 12/06/2014 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
YARGILAMA SÜRECİ VE GEREKÇE:
Asıl dava trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen bakıcı gideri, ulaşım gideri ve geçici iş göremezlik zararları ile manevi zararların tazmini, birleşen dava ise sürekli iş göremezlik zararının tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/720 Esas, 2015/580 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, asıl davada maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalılar … ve … tarafından temyiz yasa yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/5539 Esas ve 2019/2997 Karar sayılı ilamı ile ” Somut olayda, davacı tarafından, daha evvel … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı asıl dosyada, bakıcı gideri, tedavi ve ulaşım gideri, geçici iş göremezlik talebi bakımından aynı taraflar arasında dava açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, mahkeme, maddi tazminata ilişkin tüm talepleri reddetmiş fakat gerekçesinde davacı tarafın asıl davada istediği geçici iş göremezlik red gerekçesini açıklamamış dolayısı ile asıl davada geçici iş göremezliği gerekçesiz olarak reddetmiştir. Temyiz konusu 2014/233-2014/234 E-K Sayılı birleşen davada ise, davacı tarafından geçici iş göremezlik talep edilmediği halde talebi aşacak şekilde ve birleşen dava ile çelişki yaratacak şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2 aylık geçici iş göremezlik için hesap edilen 1.889,02 TL maddi tazminatı da kapsayan daimi maluliyet tazminat tutarı ile birlikte 53.039,47 TL olarak hesap edilen maddi tazminatın tamamına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Davacı vekili, asıl davada dava dilekçesinde davacının geçici iş göremezliği nedeni ile 1.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile bu talebini 1.833,53 TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece, asıl davada davacı tarafın maddi tazminata ilişkin tüm talepleri reddedilmiş fakat karar gerekçesinde davacı tarafın asıl davada istediği geçici iş göremezlik red nedenleri açıklanmamış dolayısı ile asıl davada geçici iş göremezlik talebi gerekçesiz olarak reddedilmekle asıl davada davacının geçici iş göremezliğine dair maddi tazminat istemine ilişkin müspet ve menfi bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece, asıl davada, davacının ATK’dan alınan raporuna göre 2 ay tıbbi iş göremezliği göz önünde bulundurularak geçici iş göremezliğine dair maddi tazminat istemi de değerlendirilerek bu konuda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik karar verilmesi doğru görülmemiştir… davacı vekili müvekkiline verilen maddi zararın tamamının müştereken ve müteselsilen tazmini talebiyle karşı araç sürücüsüne, işletenine ve trafik sigortacısına, davacının yolcu olduğu araç sürücüsü ve malikine karşı dava açmıştır. Dava konusu kaza, çift taraflı meydana gelmiş, olaya ilişkin olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış olup düzenlenen 25/06/2012 tarihli raporda davalı sürücü …’ün dava konusu olayda %75, davalı sürücü …’nın %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiş ve davalıların kusuru oranında hesaplanan tazminat hüküm altına alınmıştır.Davacının davasını teselsül hükümlerine göre açmasına, zararın tamamının davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmesine, müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her birinin borcun tamamından sorumlu olmasına, kusurun paylaştırıldığı durumlarda zarar görenin isterse tüm zarar sorumluları hakkında dava açabileceği gibi sadece bunlardan birisinden de zararın tamamını isteyebilmesine göre davalıların tazminatın tamamından sonra sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Somut olayda; birleşen dosya dava dilekçesinde bakıcı gideri de talep edilmiş olup, hükme esas alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporunda davacının iyileşme süresinin 2 ayı bulacağı ve bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olduğu belirtilmiştir. Bu durumda davacı yararına %100 malul sayıldığı geçici iş göremezlik dönemi için bakıcı giderlerinin belirlenmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu kalemin reddine dair karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Tedavi gideri, yaralanan kişinin sadece hastanede yapılan giderlerinden ibaret olmayıp, bunun dışında ilaç, pansuman, medikal malzeme gibi tedavi sırasında yapılacak diğer zorunlu giderleri de kapsar. Bu giderlerin tamamının fatura ile kanıtlanması mümkün değildir. Somut olayda; davacı, birleşen davada kaza tarihinden sonra yapılan ilaç, yol parası ve sair masraflar karşılığı olarak, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 800,00 TL talep etmiştir. Mahkemece, tedavi giderine dair herhangi bir belge sunulamadığı gerekçesi ile bu kalem talep reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece; konusunda uzman doktor bilirkişiden, davacı Hasan’ın kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin ve yol masrafının miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre davacı isteminin karara bağlanması gerekirken; eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce tarafların bozmaya karşı beyanları alınarak usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, dosya doktor ve aktüerya bilirkişisinden oluşan heyete tevdii edilerek rapor alınmış ve mahkememizin 2019/616 Esas, 2020/380 karar sayılı kararı ile asıl davada maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar … ve … tarafından temyiz yasa yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14926 Esas ve 2021/2842 Karar sayılı ilamı ile” ….Dairemizin bozma ilamının asıl ve birleşen davada davalılar … ve … vekilinin temyizlerinin kabul edildiği 2 numaralı bendinde açıkça; “Temyiz konusu 2014/233-2014/234 E-K Sayılı birleşen davada ise, davacı tarafından geçici iş göremezlik talep edilmediği halde talebi aşacak şekilde ve birleşen dava ile çelişki yaratacak şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2 aylık geçici iş göremezlik için hesap edilen 1.889,02 TL maddi tazminatı da kapsayan daimi maluliyet tazminat tutarı ile birlikte 53.039,47 TL olarak hesap edilen maddi tazminatın tamamına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğü.” ifade edilmiştir. Ancak, yerel mahkemece her ne kadar bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de; bozmadan önce alınan aktüer bilirkişi raporunda belirlenen 53.039,47 TL tazminat tutarının içinde sadece daimi maluliyet zararının olduğu, geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı bu nedenle de birleşen davada 53.039,47 TL’nin sürekli maluliyet olarak hükmedildiği belirtilerek bozma gereği yerine getirilmemiştir. Ne var ki, yerel mahkeme gerekçesinin aksine ilk bozma öncesinde alınan aktüer bilirkişi raporunda; 4 yıllık bilinen devre geliri toplamı 53.446,04 TL’nin %22.1 daimi maluliyet oranı kadarı 11.865,02 TL olarak belirlenmiş, bu tutara %100 malul sayılması gereken 2 aylık geçici iş göremezlik tutarı 1.889,02 TL eklenmesi ile 13.754,04 TL işlemiş aktif dönem zararı elde edilmiş, belirlenen bu tutara da 11.208,93 TL işleyecek aktif dönem zararı ve 28.076,50 TL işleyecek pasif dönem zararının eklenmesi ile birleşen davada hükmedilen 53.039,47 TL zarar miktarına ulaşılmıştır. Bu durumuna, birleşen davada hükmedilen 53.039,47 TL maddi zarar tutarı içerisinde 1.889,02 TL 2 aylık geçici iş göremezlik zararının da bulunduğu sabit olup mahkemece birleşen davada 1.889,02 TL 2 aylık geçici iş göremezlik zararı düşülerek sadece daimi maluliyet zararına hükmedilmesi gerekirken bozmamıza rağmen aksi yönde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 17/09/2010 tarihinde davacının işe gitmek için yolcu olarak bindiği davalılardan …adına kayıtlı, kaza esnasında diğer davalı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile davalı … adına kayıtlı ve kaza sırasında …’nın sevk ve idaresindeki …plakalı halk otobüsünün çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 25/06/2012 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ün %75, davalı sürücü …’nın ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nca düzenlenen 14/12/2012 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle %22,2 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, iyileşme süresinin ise 2 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği, mahkememizce alınan 07/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda bu süre için talep edilebilecek geçici iş göremezlik zararının 1.889,02 TL, bakıcı giderinin 1.521,00 TL olduğu ve yine davacının evi ile tedavi gördüğü hastane arasındaki ulaşımı için talep ettiği 200,00 TL’nin ulaşım giderinin uygun olduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesi de doğrultusunda asıl davada ulaşım gideri talebinin kabulüne, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri zararının ise kısmen kabulü ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, asıl davada manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, müteveffanın yaralanmasının ve meydana gelen zararın ağırlığı, kazanın oluş şekli, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminat talebin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; birleşen davada ise bozma ilamı öncesinde alınan rapor doğrultusunda hesaplanan 53.039,47 TL maddi zarar tutarı içerisinde 1.889,02 TL 2 aylık geçici iş göremezlik zararının da bulunduğu anlaşılmakla 1.889,02 TL 2 aylık geçici iş göremezlik zararı düşülerek 53.039,47-1.889,02 = 51.150,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatının birleşen davada tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davada maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 200,00 TL ulaşım gideri, 1.889,02 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.521,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalılar …, …, … ve …’dan 17/09/2010 tarihinden ve davalı … Sigorta A.Ş.’den ise 04/11/2010 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl davada manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 12.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, … ve …’dan 17/09/2010 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Birleşen … 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında davanın KISMEN KABULÜ ile; 51.150,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar …, …, … ve …’dan 17/09/2010 tarihinden ve davalı … Sigorta A.Ş.’den 04/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
4-Asıl davada karar ve ilam harcı 1.066,32 TL’den peşin alınan 375,05 TL harcın mahsubu ile kalan 691,27 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 138,25 TL ile sınırlı tutulmasına),
5-Asıl davada davacı tarafından bozma öncesi yapılan 957,70 TL yargılama gideri ile yargıtay temyiz harcı 163,70 TL ve bozma sonrası yapılan 359,60 TL posta ve tebligat masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.736,00-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.733,96- TL ile 392,20 TL ilk harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 426,97 TL ile sınırlı tutulmasına),
6-Asıl davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.610,02-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Asıl davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Birleşen davada alınması gereken 3.623,13 TL harçtan peşin alınan 181,20 TL harcın mahsubu ile kalan 3.441,93 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Birleşen davada peşin yatırılan 181,20 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
12-Birleşen davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 7.449,56-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
14-Birleşen davada davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.889,02 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
15-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar …- … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza