Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/792 E. 2022/314 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/792 Esas
KARAR NO : 2022/314

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına borçlu … aleyhine ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için … 32. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yasal süresi içerisinde takibe ve borca itiraz edildiğini ancak yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olup itirazın iptali gerektiğini, müvekkili kurum ile davalı arasında dağıtım sistemine bağlantı sözleşmesi ve alçak gerilim elektrik satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi imzalandığını ve davalı borçlu tarafından kullanılan elektrik enerjisi bedeli karşılığında 2011/6-2012/03 dönemleri arasında faturalar düzenlendiğini, ayrıca daha önceki dönemde kaçak elektrik kullanımının da tespiti sebebiyle tutanak düzenlendiğini, davalı borçlu hakkında ödenmeyen faturalar sebebiyle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince gerekli usuller uygulanarak icra takibi açıldığını, yetkiye ilişkin itirazın haksız olduğunu ve iptalinin gerektiğini, müvekkili tarafından talep edilen alacağın para olması ve müvekkilinin adresinin Kağıthane/İstanbul olması sebebiyle İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, borca itirazın da haksız olduğunu, iptalinin gerektiğini, davalı tarafça müvekkili nezdinde abonelik yapıldığını ve elektrik kullanımı nedeniyle faturaların düzenlendiğini, faiz ve ferilerine ilişkin itirazların da haksız olduğunu, müvekkili tarafından Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı uygulandığını beyanla davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin talep edildiği şekilde devamına, haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/1110 Esas, 2020/170 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nn 2020/1170 Esas, 2021/3084 Karar sayılı kararı ile ” …davacının uzun sayılabilecek bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların öden- memesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davalı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davacının tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davacının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir… Davalının “…” ad- resinde bulunan işyeri için davacı ile 28/03/2011 tarihlli Elektrik Enerjisi Satışı’na ilişkin abonelik sözleşmesi imzaladığı ve sözleşme iptal edilmemiş olmakla davalının fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumlu olduğu tartışmasızdır. İlk derece mahkemesince Elektrik Mühendisi M. Kürşat Tezcan’dan aldırılan rapora göre; davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarı 68.068,84 TL olup bu miktar davacının icra takibinde belirtiği asıl alacak miktarı ile aynıdır. Nitekim asıl alacak yönünden bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır.Davacı , tespit edilen asıl alacak tutarına 6183 sayılı KATHK’nun 51 md de belirtilen oranda gecikme zammı ve buna KDV uygulanması gerektiğini beyanla bilirkişi raporundaki hesaba itiraz etmekte ve istinaf talebinde bulunmaktadır……Bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin 5/f maddesinde “fatura ve endeks bildirilimlerinde belirtilen son ödeme tarihine kadar borç öden- mediği takdirde ,müşteriye son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı kanunun 51. Maddesine göre belirlenen oranları aşmamak koşuluyla şirket yönetim kurulunca belirlenen yürürlükteki gecikme zammı oranında günlük olarak gecikme zammı tahakkuk ettirilir. “hükmüne yer verildiği, ancak 6183 sayılı yasada belirtilen “gecikme zammı”nın uygulanacağına ilişkin açık ve anlaşılır düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre davacının asıl alacağına 6183 sayılı yasada belirtilen gecikme zammının uygulanması mümkün olmayıp ancak davalı abonenin sıfatına göre ticari faiz (avans faizi) uygulanması gerekecektir.O halde, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, dosyanın elektrik Mühendisi …’a yeniden tevdi ile ; dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu gözetilerek, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihe kadar olan borcun tamamının esas alınması, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve sözleşmede hüküm varsa ancak gecikme zammından (en fazla) yasal faize kadar indirim sağlayacağı, eldeki davada taraflar arasındaki sözleşmede gecikme zammına ilişkin düzenleme bulunmadığı ve uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu hususu nazara alınarak asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle gecikme faizi ve KDV’nin hesaplanması , hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gere- kirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
… 32. İcra Dairesinin…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 68.068,84 TL asıl alacak, 64.610,80 TL işlemiş faiz ve 11.629,95 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 144.309,59 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 17/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 21/08/2017 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nn 2020/1170 Esas, 2021/3084 Karar sayılı kararı doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 07/02/2022 tarihli raporda özetle:”….Mevzuat kapsamında ve kök Tapor sonuç bölümünde belirtilenler doğrultusunda; Takibe konu faturalardan önce de davalı tarafça ödenmeyen fatura bulunması nedeniyle Yönetmelik ve Sözleşme gereği takibe konu faturalardan önce davalının elektriğinin kesilmesi gerektiği, Bölge Adliye Mahkeme Kararı doğrultusunda, her bir faturanın son ödeme tarihi ile takip tarihi arasındaki sürede hesap edilen toplan avans faiz tutarı 47.241,70 TL; KDV sinin ise 8.503,51 TL olarak hesaplandığı, takibe esas 68.068,84 TL. tutarındaki asıl alacak bedelinin tamamından davalının sorumlu tutulabileceği ..” yönünde ek görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 28/03/2011 tarihli elektrik enerjisi satışına dair sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya elektrik enerjisi tedarik edildiği, davalının 04/07/2011 ila 26/03/2012 tarihleri arasındaki faturaları ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığı, alınan bilirkişi raporunda faturaların kullanıma ve tekniğe uygun düzenlendiğinin tespit edildiği, davalı tarafından herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, bu nedenle asıl alacak yönünden itirazın haksız olduğu, gecikme faizi talebi yönünden ise, taraflar arasındaki sözleşmede gecikme zammına ilişkin düzenleme bulunmaması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olması nedeniyle asıl alacağa avans faizi uygulanması gerektiğinden 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda gecikme faizi ve faizin KDV’si yönünden itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının, … 32. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin, 68.068,84 TL asıl alacak, 47.241,70 TL gecikme faizi ve 8.503,51 TL KDV açısından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avansı faizi uygulanmasına ,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın % 20 si oranında hesaplanan 24.762,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 8.457,66-TL harçtan peşin alınan 2.464,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.993,21-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 15.712,24-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.861,00-TL’den(posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.596,67-TL ile 2.464,45-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 4.061,12-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karış ve davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza