Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/789 E. 2023/190 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/789 Esas
KARAR NO : 2023/190

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :17/09/ 2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili 22/05/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; .”..müvekkili …’in babası …’in …A.Ş ile … Kapsamlı Yıllık Kredi Hayat Sertifikası …-Yenileme Garantili Kredi Hayat Sigortası sertifikası imzaladığını, iki ayrı sertifikaya ait pirimler ödenirken …’in 13/11/2013 tarihinde vefat ettiğini, vefat tazminatı için müvekkili tarafından yapılan başvurunun …Şb.nin 11/04/2014 tarihli yazısı ile geri çevrildiğini, ayrıca müvekkilinin haciz tehdidi sebeb ile pirimleri de ödemeye devam ettiğini, bu sebeple dava açtıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 44.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…sertifikadan görüleceği üzere tazminat talep hakkınının öncelikle daini mürteine ait olduğunu, sigorta teminatının … Bankası A.Ş.’den kullanılan krediye bağlı olarak bankaya teminat olarak verildiğini ve vefat riskinin gerçekleşmesi halinde sigorta bedelinden öncelikli olarak bankanın yararlanması gerektiğini, ayrıca veraset ilamı uyarınca davacının iş bu davayı tek başına açma ve teminatın tamamını talep etmeye yetkili olmadığını, davacıların talebinin teminat dışında kaldığını, sözleşmenin yapılmaması veya daha ağır şartlarla yapılmasını gerektiren hususları bildirme yükümlülüğünün sigortalıya ait olduğunu, müteveffanın ölüm neticesinde başvuru nedeniyle şirket yetkilileri tarafından yapılan incelemede tanzim edilmiş olan raporlarda ölüm sebebinin Kronik İskemik Kalp Hastalığının ve Hiperlipidemi olduğunu, ilaç raporlarından da anlaşıldığı üzere, müteveffaya Kronik İskemik Kalp Hastalağının ve Hiperlipidemi tanılarnın… numaralı poliçenin imzalanmasından yaklaşık 1 ay önce ve …numaralı poliçenin imzalanmasından yaklaşık 1 yıl önce konulduğunun anlaşıldığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin 11/04/2014 tarihinde düzenlediği yazısıyla tazminat ödemesinin olamayacağını bildirdiğini, sigortalının hastalığının vefattan yaklaşık 1,5 yıl öncesine tekabül ettiğini, vefat edenin sigorta başvuru formunda önemli herhangi bir rahatsızlığının olmadığını beyan ettiğini, hayat sigortalarında beyana itimatın esas olduğunu beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzeirnde bırakılmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
25/05/2017 tarihli bilirkişi raporu, 18/08/2022 tarihli bilirkişi raporu, 27/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, … Bankası’na ait Kredi Hayat Sigortası, Garanti Bankası yenileme garantili hayat sigortası sertifikası, mirasçılık belgesi ve tüm dosya kapsamı
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının murisi ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen Hayat Sigortası Poliçeleri kapsamında alacağın ödenmesi talebine ilişkindir.
TTK’nın 1487. maddesi gereğince, hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması halinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlendiği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla; sigorta şirketinin, poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğu sözkonusudur.
… 2. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı veraset ilamının incelenmesinde, davacının 13/11/2013 tarihinde vefat eden müteveffanın mirasçısı olduğu ve 3/28 oranında miras payı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmeden önce yapılan yargılama sırasında düzenlenen 25/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle “… Rapor içeriğinde ayrıntılarına yer verilen T.T.K düzenlemeleri ile taraflar arasında münakit Hayat Sigortası Genel Şartları uyarınca davacı mirasçının müteveffa sigortalı …’ in 13.11.2013 tarihinde vefati dolayısıyla dosyada mübrez mirasçılık belgesi kapsamında 24.07.2012 başlangıç tarihli … sayılı 28.03.2013 başlangıç tarihli… sayılı poliçeler dolayısıyla 3/28 hisse orana fekabül eden 4.714 28 TL vefat tazminatının davalı Sigorta Şirketinden talep etmeye hakkı bulunduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/03/2022 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile dosya farklı bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyeti 18/08/2022 tarihli raporunda özetle”.. Beyan edilmeyen hastalık ile ölüm arasında illiyet bağının bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin TTK m.1439/2 gereğince ödenen prim ile beyan edilmeyen hastalık beyan edilse idi ödenmesi gereken prim oranınca sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketinin ödenmesi gereken prim oranı konusunda açıklama yapması ve benzer poliçelerle örnek sunması gerektiği, bu açıklamanın yapılmasına müteakip ödenen primle ödenmesi gereken prim oranınca davalı sigorta şirketinin poliçe teminatıyla sınırlı olarak miktarsal sorumluluğunun belirlenebileceği, davacı mirasçının, mirasçılık belgesindeki 3/28 pay oranınca sigorta teminatını yukarıda açıklandığı üzere ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre talep edebileceği..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 06/10/2022 tarihli ara kararı ile eksik belgelerin celbinin ardından ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 27/12/2022 tarihli ek raporlarında özetle “..Muris adına düzenlenmiş … sayılı Kredi Hayat Sigortası teminatının, murisin ölüm tarihi itibari ile 16.898,84 TL olduğu, kök raporda 27.000 TL olduğu yönündeki görüşün revize edildiği, muris adına düzenlenen … sayılı Kredi Hayat Sigortası poliçe teminatının ölüm tarihi itibari ile 17.000 TL olduğu, TTK 1439 /2 maddesi gereğince hastalık beyan edilse idi alınması gereken primin ne olduğu hususunda davalı sigorta şirketi tarafından açıklama yapılmamış olduğu ve bu nedenle proporsiyon hesabı yapılamadığı, Proporsiyon hesabı yapılamaması durumunda toplam poliçe teminat tutarı 33.898,84 TL’nin 1/8′ inin davacı tarafça talep edilebileceği, TTK 1494 /1 maddesi gereğince mirasçıların sigorta teminatını eşit olarak talep edebilecekleri, davacının mirasçılık belgesinde yer alan miras payı oranınca talepte bulunabileceği yönündeki kök raporda yer alan görüşün revize edildiği, tıbbi yönden kök raporda yer alan görüşün aynen korunduğu ..” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının murisi …’in ile … A.Ş arasında Kapsamlı Yıllık Kredi Hayat Sertifikası ve Yenileme Garantili Kredi Hayat Sigortası sertifikasının imzaladığını, iki ayrı sertifikaya ait pirimler ödenirken …’in 13/11/2013 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafça 2 ayrı poliçeye ilişkin olarak alacak talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu, muris adına düzenlenmiş … sayılı Kredi Hayat Sigortası teminatının, murisin ölüm tarihi itibari ile 16.898,84 TL, … sayılı Kredi … Sigortası poliçe teminatının ise ölüm tarihi itibari ile 17.000 TL olduğu, murisin beyan edilmeyen hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağının bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin TTK m.1439/2 gereğince ödenen prim ile beyan edilmeyen hastalık beyan edilse idi ödenmesi gereken prim oranınca sorumluluğunun bulunduğu ancak davalı tarafça hastalık beyan edilse idi alınması gereken primin ne olduğu hususunda açıklama yapılmamış olduğu ve bu nedenle proporsiyon hesabı yapılamadığı, TTK’nın 1494/2 maddesi uyarınca, ölüm rizikosuna karşı yapılan sigortalarda lehtar belirtilmemişse, sözleşmenin sigorta ettirenin mirasçıları lehine yapıldığı kabul edileceği, her ne kadar bilirkişi heyetinin 27/12/2022 tarihli ek raporlarında mirasçıların sigorta teminatını eşit olarak talep edebilecekleri, yani davacının 1/8 oranında talepte bulunabileceği belirtilmişse de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22/06/2020 tarih 2018/3169 Esas 2020/3769 Karar sayılı ilamında ifade edildiği gibi, davaya konu poliçede, lehdar belirtilmediğinden TTK’nın 1494/2 inci maddesi uyarınca sözleşmenin sigorta ettirenin kanuni mirasçıları lehine yapıldığının ve kanuni mirasçıların sigorta tazminatı üzerinde miras hisseleri oranında pay sahibi olabilecekleri, dolayısıyla davacının poliçe toplam teminat limiti olan 33.898,84 TL’nin 3/28’ni yani 3.632,01 TL’nin ödenmesini talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekide hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 3.632,01 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 248,10 TL harcın peşin alınan 751,45TL harçtan mahsubu ile bakiye 503,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.632,01 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.700,00 TL bilirkişi ücreti, 779,50 TL sair masraf ve 248,10 TL harç masrafı olmak üzere toplam 5.727,6 TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 486,85 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza