Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/784 E. 2023/177 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/784 Esas
KARAR NO : 2023/177

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı tarafça müvekkili davacı ve müvekkili davacının annesi aleyhine 1.438.270,55-₺ borç bulunduğu iddiası ile .. 30. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyaya ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 16/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı halde kötü niyetli bir şekilde hak kazanılmayan bir parayı tahsil etmek amacı ile başlatılan icra takibinin kabul edilemeyeceğini, başlatılan icra takibine … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, %15 teminat yatırılarak icra takibinin durdurulduğunu, müvekkilinin annesi lehine senet üzerindeki imzanın taklit edilmiş olması sebebi ile … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz edildiğini, 16/10/2020 tediye, 09/03/2020 düzenleme tarihli, ödeyecek kişinin müvekkili …olduğu ve kefil olarak müvekkilinin annesi … olan 1.250.000,00-₺ bedelli senedin davalı tarafça doldurulduğunu, müvekkilinin borcun varlığından banka tarafından aranarak haberdar olduğunu, davalı tarafından müvekkiline senet karşılığında mal veya nakit verilmediğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun başlatılan ve kesinleşen icra takibine müvekkilinin davalı tarafa borcu bulunmaması sebebi ile davanın kabulü ile müvekkili hakkında başlatılan icra takibinin iptali ile davalı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, borçlu tarafın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini, senedin tahsilini durdurmak adına borçlunun daha önce de bazı girişimleri olduğunu, davacı …nın annesi …’nın müvekkiline ait … Tic. Ltd. Şti. unvanlı firmada uzun yıllar sigortalı olarak çalıştığını, müvekkilinin desteği ile 14/12/2017 yılında kendi adına … Sanayi Ticaret Limited Şirketi
unvanlı firmayı kurduğunu, anılan firmayı kızı ile birlikte işletmeye başladığını, müvekkilinin firmanın kuruluş sürecinde ve devamında… ve annesi …’ya her türlü maddi desteği sağladığını, ticari faaliyetlerine devam etmeleri için kendisinden bir takım tekstil ürünlerini borçlanarak almalarına müsaade ettiğini, …’nın babası, …’nın eşi merhum …’nın vefatı üzerine müvekkilinin sadece iş hayatlarında değil, özel hayatlarında da davacı ve annesine destek olmaya başladığını, ev/araç almaları konusunda maddi destekte bulunduğunu, araçlarının benzin, kasko, bakım giderlerinin ve vergilerinin ödenmesi, kredi kartı borçlarının kapatılması hususlarında kendilerine yardımcı olduğunu, nihayetinde masrafların çok fazla büyümesi sebebiyle kendilerinden dava konusu 1.250.000,00-₺ tutarlı senedi aldığını, senet tutarının müvekkilinin davacı ve annesine sağladığı yardımları karşılamamakla birlikte, tarafların ortak geçmişi sebebiyle müvekkili tarafından iyi niyetle düşük tutulduğunu, karşı tarafça müvekkilinin iyi niyetinin suistimal edildiğini, ticari faaliyetini kızı davacı …’nın üzerine kurduğu… Ticaret Limited Şirketi üzerinden yürütmeye başladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davaya konu 09/03/2020 tanzim 16/10/2020 vade tarihli 1.250.000,00-₺ bedelli bono nedeni ile davacının dava tarihi itibari ile borçlu olup olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalıya (alacaklıya) düşer. Alacak kambiyo senedine dayanıyorsa kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan ispat yükü davacı borçludadır. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır.
HMK 200, 201.maddeler gereğince değeri dava tarihi itibari ve senedin miktarı itibari ile alacağın yazılı delil ile ispatlanması gerekmektedir.Ayrıca aynı maddeler gereğince senede bağlanan her türlü alacağa karşı ileri sürülen ödeme iddiasının tanık ile ispatlanmasına yasal olanak yoktur.
Tüm dosya kapsamı itibariyle; davaya konu bonoda davacının keşideci, davacının annesi olduğu belirtilen dava dışı Yasemin Dilek Kaya ise kefil, davalının ise lehdar konumunda olduğu, davacı tarafın iddiasının davalı taraf ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı ve davalı tarafın kendisinden hiçbir alacağının olmadığı, davalı tarafın ise ; davacı tarafa ve annesine yaptıkları işe destek olmak amacıyla nakit olarak borç para verdiğinin bunun karşılığında da biriken alacaklarına ilişkin olarak senet aldığını ancak borç alınan senedin ödendiğinin iddia edildiği, davacı tarafça senette dava dışı kefil konumunda bulunan Dilek Kaya’ya ilişkin olarak kimlik bilgilerinin, TC kimlik numarasının ve imzasının sonradan eklendiği, yine aval konumunda olan …Tic. Ltd. Şti’ye ilişkin ibarelerine sonradan eklendiği iddia edilmişse de, davacı tarafın takibe dayanak senedin altında ki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir iddiada bulunmadığı, senedin kendisi yönünden şeklen geçersiz olduğunun ileri sürülmediği, davacı tarafça senede ilişkin olarak borçlu olunmadığının yazılı delil ile ispat edilemediği, yine senet bedelinin ödendiğinin iddia ve ispat edilemediği, davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin delilini de dayanılmadığı anlaşılmakla, ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 24.562,07-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 24.382,17-₺ harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 163.061,64-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza