Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2022/306 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/631 Esas
KARAR NO : 2022/182

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…. Gazetesinin 29/07/2014 tarihli nüshasında 1.sayfasında “…” başlığı ile ve 11. Sayfada “…” başlığı ile devam eden yayınlar için; davacı … – …A.Ş için 30.000-TL manevi tazminatın davacın …A.Ş için 30.000-TL manevi tazminatın ayrı ayrı olmak üzere toplam 60.000-TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava konusu yayınların hukuka aykırılıklarının tespiti ve masrafının davalıdan alınmak suretiyle kararın … ve tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini….”
CEVAP:
Cevap dilekçesinin sonuç kısmı şöyledir:
“….davalı …-… hakkındaki husumet itirazlarının kabulüne, davalılar aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini….”
GEREKÇE:
Dava, basın yoluyla davacıların kişilik haklarının ve ticari itibarlarının zedelenip zedelenmediği, manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarının belirlenmesine ilişkindir.
… 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı gereğince dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Görevsiz mahkemece 06/01/2021 tarihinde verilen tefrik kararı gereğince davalılar … ve …yönünden davanın HMK’nın 120. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dava dilekçesine konu edilen, …tarihli “…” gazetesinin manşetinin “…” şeklinde olduğu, ana sayfada …inşaatına yapılacak dolgu seviyesinin düşmesi nedeniyle yüklenici firmaların maliyetinin yüzde otuz düştüğünün belirtildiği, aynı tarihli gazetenin … sayfasında ise az önce değinilen haberin detaylarına yer verildiği, haberin ilk iki alt başlığının “…”, “…” şeklinde olduğu, bu başlıkların açıklama kısmında ise … ve …’ın şaibeli olarak satıldığına dair Twitter paylaşımlarına atıf yapıldığı ve “…, …” yorumlarının akıllara geldiğinin belirtildiği görülmektedir.
Davacılar, … gazetesi ve … kanalının da içinde bulunduğu medya kuruluşlarının sahibi olduklarını, şirketlerin usulsüz şekilde el değiştirdiğine, iktidar güdümünde hareket ettiğine ilişkin yazıların haber amacıyla değil söz konusu medya kuruluşlarını kötülemek ve itibarsızlaştırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştür.
Davalılar savunmalarında, Davalı …’nın eser sahibi ve/veya yayıncı olmadığını, söz konusu dava yönünden taraf sıfatının ve dolayısıyla tazminat sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir. Öte yandan, davanın esası bakımından ise söz konusu yazının “güncel ve haber değeri” olan bir içeriğe sahip olduğunu, aynı konuda birçok medya organında benzer haberler yer aldığını, herkes tarafından malum olan bilgiler hakkında değerlendirme ve eleştiri yapıldığını, eylemin gazetecilik faaliyetleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirmiştir.
Anayasa’nın “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” kenar başlıklı 26. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar…
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir….
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.”
Anayasa’nın “Basın hürriyeti” kenar başlıklı 28. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Basın hürdür, sansür edilemez…
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır….
Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.”“Basın hürdür, sansür edilemez…
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır….
Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.”
Görüldüğü üzere, basın hürriyeti Anayasa’da temel hak ve özgürlükler kapsamında düzenlenmiş olmakla birlikte, basın ve yayın kuruluşlarına mutlak bir özgürlük tanınmamıştır. Anayasa ve yasa çerçevesinde, basın özgürlüğünün sınırlandırılması mümkün görülmüş; basın özgürlüğü ile değer temel hak ve hürriyetler arasında ve özellikle kişilik hakları arasında adil bir denge kurulması amaçlanmıştır.
Somut olayda, söz konusu gazete yazısında yer verilen ve yukarıda ana hatlarıyla özetlenen değerlendirmelerin, Anayasa’da güvence altına alınan basın hürriyetinin kapsamını aştığı, davacı tarafın katlanması gereken eleştiri sınırlarının üzerinde bir ağırlıkta olduğu kanaatine varılmıştır. Nitekim, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi de, taraflar arasında görülen benzer bir davada, davacı lehine öngörülen 5.000 TL manevi tazminatı yetersiz görmüş ve kararı 10.000 TL olarak düzeltmiştir. İstinaf mahkemesi gerekçesinde, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin…E.,2019/198K. sayılı kararında “…” üst başlıklı haberlerin tazminat gerektirdiğine ilişkin kabulü yerinde görmüştür. (bkz. aynı taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 11.01.2022 tarihli ve 2020/280E., 2022/14K. sayılı kararı) Mahkememiz dosyasının, anılan içtihattan ayrılmayı gerektirir bir farklılık içermediği kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar tarafından ayrı ayrı 60.000 TL olarak talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, …yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın DAVALI … A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2… yönünden davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 341,55-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı … Şirketinden alınıp davacılara verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 435,00-TL(posta/tebligat)den kabul ve red durumuna göre davalı …Şirketi hissesine düşen 145,00-TL ile 1.058,15-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 1.203,15-TL’nin davalı… Şirketinden alınıp davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Şirketi tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 66,66-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza