Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/739 E. 2021/845 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/739 Esas
KARAR NO : 2021/845

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 18/12/2000
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememizin 2001/17 esas sırasında davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle: … A.Ş bünyesinde mevcut yurt dışı firmalardan … Ltd. …, …, …, …, … … lehine Müflis … A.Ş nin yönetim kurulu kararları gereğince Genel Kredi sözleşmeleri tanzim edilerek, kredi kullandırıldığını, kredi kullandırılan söz konusu firmaların büyük bir kısmının 1993 yılında kurulduğunu, nominal sermayelerinin 1.000 ingiliz sirterlini 10.000 Amerikan doları gibi düşük düzeyde ve tamamının da ödenmemiş bulunduğunu, yurt dışında yerleşik olan bu firmaların faaliyetleri hakkında müflis banka nezdinde istibarat bilgileri olmadığı gibi her hangi bir bilançoda alınmadığını, yeterli maddi teminat veya şahsi kefalet tesis edilmeden açık kredi şeklinde krediler kullandırıldığını, iflas idaresi tarafından yurt dışı firmalar için Türkiye nin dış temsicilikleri tarafından yapılan yazışmalarda yurt dışı firmaların bir kısmının kayıtlarının silindiğini, bir kısımının tabelalardan ibaret … A.Ş bünyesinde çalışan kişilere kullandırılmış paravan şirketler olduğunun anlaşıldığını, bu firmalara tahsis edilen kredilerden doğan banka alacağının bir kısmının genel kredi sözleşmesinde …A.Ş nin kefaletinin bulunması nedeniyle …bankası A.Ş geçici yönetimi sırasında … – mahsup yapılmak suretiyle kapatıldığını, kefilin sorumluluğunun kefalet miktarı ve onun temerrüdü ile sorumlu olduğundan kalan alacağın paravan firmalardan tahsil edilme kabiliyetinin bulunmadığını, … A.Ş bünyesinde olmayan yine bir kısım yurt dışı firmalara sadece şahsi kefaletler alınmak suretiyle krediler kullandırıldığını, Müflis …Tic. A.Ş ce 21-22-23-24 -06/1993 tarihlerinde … A.Ş adına gerçekten gelen havaleler olmamasına karşın 15.000.000-3.000.000-12.750.000-9.900.000-4.000.000 ABD doları olmak üzere toplam 44.650.000 ABD dolarının … A.Ş adına havale gelmiş gibi gerçek dışı kayıtları düzenlendiğini, 44.600.000 ABD dolarına ilaveten 21/06/1993 tarihinde firmalara kullandırılmış gösterilen toplam 8.000.000 ABD doları tutarında ki kredilerin adı geçen firmaların yurt dışında ki muhabirler nezdindeki hesaplarına havale edildiği, aynı gün … A.Ş ne 8.000.000 Tutarında havale geldiği ve firmanın döviz tevdiat hesabına aktırıldığı iznenimi veren muhasebe kayıtları oluşturulduğunu, Müflis …Bankası A.Ş nin merkez şubesinde kullanılan 280 Borçlu geçici hesaplar ( … ) adlı hesabın çok büyük montanlarda işlemlere konu edildiği, söz konusu hesaba ilişkin hareketlerin sürekli yoğunluk arzettiği, ay sonlarında söz konusu hesabın bakiyesinin sıfırlandığı bakiye vermediği, bakiyenin … grubu firmaların kredi hesaphlarına aktırıldığı veya bu firmalardan yapılan tahsilatlarla tasfiye edildiği, bankanan merkez şubesince .. hesabının borçlandırlarak … grubu firmalarına döviz satışı işlemlerinin gerçekleştirildiği, söz konusu döviz satışı işlemlerinin TL karşılıkları ile bu işlemlerden doğan kambiyo gider vergisi, banka sigorta muamele vergisi ve komisyonlar tutarının 178.952.328.339 TL ye ulaştığı, böylece ilgili firmalara bu tutar kadar kaynak aktarıldığı, toplam 2.927.591.106 TL nin Efektif satan alan ilgili şahıslara ödendiği, toplam 43.764.897.500 TL lilk banka kaynağının … grubuna aktarılmasının sağlandığı, böylece anılan firmaların bu tutar kadar bankaca kredilendirildiği, bankanın merkez şubesince … hesabına borçlandırılarak … A.Ş adlı aracı kuruma ödemelerde bulunulduğu, kasa hesabının hem borç hemde alacak olarak çalıştırıldığı, bu suretle anılan firmaya toplam 96.775.000.000 TL tutarının ödenmesinin mümkün hale geldiği, bankanın merkez şubesince yine … Vise hesabı borçlandırılarak, şahıslara 6.677.500.000 TL tutarında ödemelerde bulunulmasının mümkün hale geldiği, söz konusu hesabın bakiyesinin en son 28/02/1994 tarihinde sıfırlanabiliği bu tarihten bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisinin kaldırıldığı 11/04/1994 tarihe kadar sürekli olarak borç bakiye verdiğini, bu işlemler sonucunda Müflis … Bankası A.Ş hakkında 02/02/1996 tarihinde … 7 ATM nin … E, … K. Sayılı kararı ile iflas kararı verildiğini, davalıların banka yönetim kurulu üyesi ve müdürleri olmaları nedeniyle TTK 20/2 336 ve BK 528,321,390 Vs. Maddelerinde belirtilen sadakat ve özen borcuna aykırı davranmaları nedeniyle sorumlu olduklarını ifade ederek, zarar olarak şimdilik tespit edilen USD 116.534.597,82 ana para, USD 114.594.381,80 faiz olmak üzere toplam USD 231.128.979,62 nin 18/12/2000 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte …, …, …, …, …, …. , …’den USD 112.004.037,79 luk kısmının …ve … den, USD 70.978.417 lik kısmının … den, USD 618,207 lik kısmının Bihnam Seyhan dan müştereken ve müteselsilen tahsili, DEM 4.547.438 ana para DEM 5.012.253,72 faiz olmak üzere DEM 9.559.691,72 nin 18/12/2000 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte …, …, …, …, …, …, …, …, …’dan DEM 896.862 lik kısmının … den müştereken ve müteselsilen tahsili, USD 12.536.968 ana para, USD 4.122.050,60 faiz olmak üzere toplam USD 16.659.018,60 nın 18/12/2000 tarihinden itibaren işleyecek temerrütfaizi ile birlikte …, …, …, …, … dan müştereken ve müteselsilen tahsili, toplam 9.117.532.129.114 TL nin 18/12/2000 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte …, …, …, … den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2001/17 Esas, 2008/168 Karar sayılı 03.04.2008 tarihli kararı ile 5411 sayılı yasanın 142. maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine ve talep halinde dosyanın 1 ve 2 nolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılmak üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verildiği, anılan karar uyarınca dosyanın … 1 ATM’ye gönderildiği ve …Esas numarasını aldığı, … 1. ATM’nin … Esas, … Karar sayılı 12.06.2012 tarihli kararı ile Bankacılık Yasasına 4672 sayılı ile eklenen 14/5-d bendi gereğince görevinin 12/05/2001 tarihinden itibaren başlamakta olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, Yargıtay 17.HD’nin 2013/2028 Esas, 2013/4843 Karar, 04.04.2013 tarihli ilamı ile iş bu davada mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce iş bu dava ile ilgili olan dava dosyaları ve taraflarca delil olarak gösterilen tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmış olup, mahkememizin 2013/165-2017/806 E.K. sayılı 05/10/2017 tarihli kararı ile “…1-Davanın kısmen kabulüne, 253.611.522,03-USD yükümlülük miktarından; Talep ile bağlı kalınarak; a) Davalı Müflis …’in, 58.174.654,86-USD’den, b) Davalı Müflis …’nun, 58.174.654,86-USD’den, c) Davalı Müflis …’ın, 58.174.654,86-USD’den, Ayrı ayrı sorumlu olmak kaydı ile bu davalı müflislerin iflas masalarına tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile KAYIT VE KABULÜNE, d) Davalı …’in, 58.174.654,86-USD’den sorumlu olmak kaydı ile diğer davalılar ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, e) 104.564.513,04-USD yükümlülük miktarından; Davalı Ronaldo Manosa’nın, 20.912.902,61-USD’den sorumlu olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 2) 3.647.604,65-DEM(1.864.990,64-Euro) yükümlülük miktarından; a) Davalı müflis …’in (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan, b) Davalı müflis …’nun (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan, c)Davalı müflis …’ın (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan, Sorumlu olmak kaydı ile bu miktarların bu davalı müflislerin iflas masalarına tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile KAYIT VE KABULÜNE, d) Davalı …’in (911.901,16-DEM) 466.247,66-Euro’dan sorumlu olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3) 4.326.302,34-YTL (-TL) yükümlülük miktarından; a)Davalı Müflis …’in 902.868,75-TL’den, b)Davalı Müflis …’nun 902.868,75-TL’den, c)Davalı Müflis …’ın 902.868,75-TL’den, Sorumlu olmak kaydı ile bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bu davalı müflislerin iflas masalarına KAYIT VE KABULLERİNE, d)Davalı …’in 902.868,75-TL’den sorumlu olmak kaydı ile; e)Davalı …’in (3.574.136,81-TL yükümlülük miktarından) 714.837,36-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Diğer davalılar hakkındaki davanın reddine…” karar verilmiştir. Anılan karar taraflarca istinaf edilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/540-2021/669 E.K. sayılı kararı ile “…Dosya kapsamından, … A.Ş ‘ hakkında 11.04.1994 tarihinde 3182 sayılı Bankalar Kanunun 64. maddesinin uygulanmasına, 68 m. İle deBankacılık faaliyetlerinin durdurulup mevzuat izninin kaldırılmasına ve … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı kararı ile İflasına karar verildiği, davalılardan …’in, banka yönetim kurulu başkanı, …’un yönetim kurulu üyesi, …’nun yönetim kurulu üyesi, … ‘nin yönetim kurulu üyesi, … ‘nun yönetim kurulu üyesi, Bihnam Beyhan’ın yönetim kurulu üyesi, …’ın genel müdür, …’ın genel müdür yardımcısı, … ‘ın genel müdür yardımcısı, … ‘nın genel müdür yardımcısı, …’in merkez şube müdürü, …’in muhabir işler Müdürlüğü servis yetkilisi, …’nın muhabir ilişkiler Müdürlüğü servis yetkilisi olduğu, davacı müflis bankanın, 3182 sayılı Bankalar Kanunu hükümleri gereğince yapılan denetlemelerde, mali bünyesinin ciddi bir şekilde zayıflamakta olduğunun tespiti üzerine ve Bankalar Kanununda yer alan yetkilerin uygulanmasına rağmen mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan görülmediğinden Bakanlar Kurulunun 11.04.1994 tarih ve 1994/5456 sayılı kararı ile bankanın, bankacılık işlemleri yapma ve mevduatı kabul etme işleminin kaldırıldığı, … tarafından 05.10.1994 tarihli dilekçe ile bankanın doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ettiği, mahkeme tarafından, 02.02.1996 tarihli kararla bankanın iflasına karar verildiği, … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar ve 27.11.2002 tarihli kararı ile davalılarında yer aldığı sanıklar hakkında açılan hileli iflas nedeniyle, sanık olan davalılar hakkında beraat kararı verildiği, kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2003/4857 Esas, 2003/4413 Karar ve 19.06.2003 tarihli ilamı ile bir kısım sanıklar nedeniyle kararın zamanaşımından dolayı bozulduğu anlaşılmıştır. Dava birden fazla davalı hakkında açılmış ve yargılama aşamasında davalılardan bir bölümü hakkında İflas kararı verilmesi üzerine onlara karşı açılan dava konusu alacak hakkında aynı hükümle birlikte, kayıt kabul davasına dair hüküm tesis edilmiştir. Dosyada öncelikle tartışılması ve çözüme ulaştırılması gereken husus, dava tarihinden sonra iflasına karar verilen davalılar hakkında açılan alacak davası hakkında yapılması gereken usulü işlemlerdir. Davalılardan, …, …, …hakkında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar ve 03.10.2012 tarihli kararı ile bankanın İflas etmesine kadar zararlandırıcı işlemlere davalıların gerek yönetim kurulu üyesi olarak ve gerekse genel müdür olarak zarara neden oldukları gerekçesiyle zararın tamamından sorumlu tutulması gerektiği ve davalıların 4389 sayılı Bankalar Kanunun 4491 sayılı yasa ile değişik 17/2 maddesi gereğince verdikleri toplam zarar olan 3.226.825,92 TL den sorumlu oldukları ve 5411 sayılı Kanunun geçici 11. maddesi yollaması ile de bu miktar zarar ile sınırlı olmak üzere şahsi iflaslarına karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK ‘nun yedinci babının üst başlığı, “ İflasın Hukuki Neticeleri “ dir.194. maddesinde, hukuk davalarının tatili düzenlenmiştir. Müflisin 191. maddesi gereğince, tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması, İflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip yetkisini de etkiler.Müflis, nasıl İflasın açılması ile medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi ( ve taraf ehliyeti ), artık müflise değil, İflas idaresine aittir. Somut davada bu anlamda, İflas eden davalılar hakkında ki davanın iflas idaresi tarafından takip edilmesi yerindedir. İflas idaresi tarafından takip edilen bu davalarda, müflisin taraf sıfatı son bulur. Taraf sıfatı İflas masasına geçer. Bu nedenle hüküm, müflis hakkında değil İflas masası hakkında verilir. Ancak İflas idaresine yöneltilen davanın kayıt kabul davası olarak devam olunup, kayıt kabul davası şeklinde hüküm tesis edilmesi gerekir. Somut davada olduğu gibi, ihtiyari dava arkadaşlığı olan davalarda, ihtiyari dava arkadaşlarından birinin İflas etmesi halinde, mahkemenin iflas eden müflis davalılar hakkındaki davayı HMK 167. maddesi gereğince ayırması gerekir. Çünkü, kayıt kabul davaları basit yargılamaya tabi olduğu gibi, hüküm şekli, yargılama giderleri vb gibi usulü işlemler ve esasa dair bir kısım incelemeler diğer davalılara uygulanan yasal düzenlemelerden farklı olduğu gibi, yasa yollarına başvuru süreleri de farklılık arz edecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 167 maddesinde, mahkemenin, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden karar verebileceği belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, dava tarihinden sonra İflas kararı verilen ve müflis davalılar hakkında ki davanın tefrikine karar verilmesi ve mahkemenin bir başka esas numarasında kayıt kabul davası şeklinde yargılamanın gerçekleştirilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, diğer davalılar ile birlikte yargılamaya devam edilip, kayıt kabul ile birlikte diğer davalılar aleyhine açılan alacak davasına aynı dosyada karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir. Bu nedenle, usulü eksiklikler ve buna dair yapılan hata nedeniyle, davacı, müflis davalılar ve davalılardan gerekli istinaf harçlarını karşılayan …‘in istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne karar verilmesi uygun görülmüştür. Davalılardan,…, … ve … ‘in istinaf başvuru ise talep edilen adli yardım istemleri mahkememizce reddedilmiş ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 337/2. fıkrası gereğince kesinleşmiş olduğundan ve davalılardan … ve … tarafından verilen kesin süreye rağmen gerekli olan istinaf harçları karşılanmadığından adı geçen davalılar yönünden HMK 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ve Harçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ilgili hükümleri gereğince takdiren aşağıdaki gibi karar verilmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: …ve … vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 344. maddesi gereğince verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığından istinaf kanun yolu başvurusunun yapılmamış sayılmasına, 2-Davacı vekili ve davalı … vekili ile müflis davalılar …, … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 3- … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas, … Karar ve 05.10.2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 4- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiş olup, dosya mahkememizin 2021/421 esas sırasına kayıt edilmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi ilamı uyarınca mahkememizce …, …, … aleyhine açılan dava 2021/421 esas sayılı davadan tefrik edilerek mahkememizin 2021/739 esas sırasına kayıt edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; özel bir kanun olan 3182 sayılı Bankalar Kanunun 69/1. maddesi gereğince bir bankanın %5 hissesinden fazlasına sahip olan ortaklarının, yönetim kurulu, kredi komitesi, başkan ve üyeleriyle, genel müdür, genel müdür yardımcıları ve imzaları bankayı ilzam eden memurların, kanuna aykırı karar ve işlemleriyle banka hakkında 68. maddesinin uygulanmasına sebep olmuşlar ise Bankanın İflas idaresinin veya devralan bankanın başvurusuna istinaden veya re’sen talebi üzerine bunların şahsi sorumlulukları cihetine gidilerek şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebileceğini, bu hükme istinaden müvekkili … hakkında şahsi İflas davası ikame olunduğunu, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın çeşitli yargılama aşamasında geçmiş olup en son … Esas No ile halen derdest olduğunu, anılan dava ile müvekkilinin …’ın iflasına sebebiyet verdiği bahisle, bankanın faaliyetinin durdurulmasına müteakip Bankalar yeminli murakıplarınca yapılan incelemeler sonucu tanzim edilmiş olan tüm raporlara istinaden, iflasa konu bankanın uğradığı zarar için şahsi iflası istendiğinden tazminat davası İle doğrudan irtibat bulunduğunu, davanın müvekkili yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmesini, müvekkili … yönünden açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın beş yıllık zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin dördüncü sayfasında bildirilen firmaların …’a hiçbir borçları bulunmadığını, anılan firmaların bankadan kullandıkları kredilerin tamamının bu kredilere kefil olan … A.Ş tarafından takas mahsup yolu ile …’ın faaliyetinin durdurulmasına müteakip bankanın yönetiminin … Bankası A.Ş tarafından yürütüldüğü sırada 4 Mayıs 1994 ve 1 Haziran 1994 tarihlerinde ödenmiş bulunduğunu, bu kredilerden dolayı bankanın bir zararının bulunmadığını, …’ın faaliyetinin 11.04.1994 tarihinde durdurulduğunu, anılan tarihe kadar bankanın gerek yurt içi gerekse yurt dışı taahhütlerinde hiçbir aksama olmadığını, 5 Nisan 1994 ekonomik kararlarının alınmasına yol açan ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve darboğaz ortamında bankanın yurt dışı taahhütlerinin vadeleri gelenlerinin ülkenin kredi itibarına zarar vermeden ifasının gerekliliği, 3182 sayılı yasanın 64. maddesi kapsamına alınan bankanın bu durumu nedeniyle kaynak olarak yeni krediler tesis edebilme olanağının ortadan kalkmış olması karşısında, kırık vade olarak nitelenen günlük, 3 günlük, haftalık gibi kısa vadelerle şubelerin mevduat toplama yoluna gittiğini, toplanan bu mevduatların … adı altında açılmış olan bir hesapta toplandığını, bu işlemlerin bankacılık açısından bankanın verdiği normal kredilerden farklı bir yapısı bulunmadığı gibi iddia edildiği üzere iflasına yol açan bir mahiyet taşımadığını, davacı isteminin yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; bankanın yönetim kurulu başkanı olması nedeniyle hakkında şahsi İflas davası ikame edildiğini, davanın … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile doğrudan bağlantılı olduğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, beş yıllık zamanaşımına uğradığını, söz konusu firmaların takas mahsup yolu kapatılmış olan kredi borçları İle ilgili olarak açılmış olan dava yönünden bekletici mesele yapılmasını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında … 5 ATM nin … E. Sayılı dosyasında şahsi iflas talepli dava olduğunu bunun sonucunun beklenilmesi gerektiğini, ayrıca zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ederek, dava dilekçesinde adı geçen Şirketlere kullandırıldığı ifade olunan krediler nedeniyle bankanın uğramış olduğu her hangi bir maddi zararın söz konusu olmadığını, bu kredilerin ticari faaliyeti gereği … bünyesinde kurulmuş bu şirketlere banka yönetim kurulu kararı gereği kredi limitleri dahilinde teminatı alınmak suretiyle bankacılık usul ve teamüllerine uygun olarak verilen krediler olduğunu, kaldı ki; söz konusu şirketlerin yapılan hukuki muamele sonucu … her hangi bir kredi borçlarının da bulunmadığını, … ta iddia edildiği gibi kayıt dışı bırakılmış hiç bir kredi ve her hangi bir bankacılık işlemi bulunmadığını, bir kredi veya işlemin kayıt dışı kalmasının bankacılıkta söz konusu olamayacağını, … ın faaliyetinin 11/04/1994 tarihinde durdurulduğunu, anılan tarihi kadar bankanan gerek yurt içi gerekse yurt dışı taahhütlerinde hiç bir aksama olmadığını, müvekkilinin şahsi sorumluluğundan söz edilip bankaya zarar verdiğinin ileri sürülmesinin mümkün olmadığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; Anonim Şirket eski yöneticilerinin şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. Davacı; …’ın … AŞ bünyesinde bulunan yurt dışında kurulu, sermayeleri düşük düzeyde ve ödenmemiş, bazılarının kayıtları silinmiş, bazıları paravan, istihbaratları yapılmamış firmalara yeterli ve/veya hiç maddi teminat alınmadan nakdi döviz (USD ve DEM) kredilerinin kullandırıldığını, bu firmalardan bazılarına tahsis edilen kredilerden doğan banka alacağının bir kısmının genel kredi sözleşmesinde … A.Ş.’nin kefaletinin bulunması nedeni ile …Bankası A.Ş. geçici yönetimi sırasında takas-mahsup yapılmak sureti ile kapatıldığını, davacı müflis … A.Ş.’ce … A.Ş. adına gerçekten gelen havaleler olmamasına karşın … A.Ş. adına havale gelmiş gibi gerçek dışı kayıtlar düzenlendiğini, davalılarca gerçekleştirilen hukuka aykırı işlemler nedeni ile davacının haksız şekilde zarara uğradığını öne sürerek tüm bu hukuka aykırı işlemlerin bedeli USD, DEM ve TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu olaylar 6762 sayılı Ticaret Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde meydana gelip sonuçlarını doğurduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 2/a maddesi uyarınca sorumluluğun belirlenmesi ve davanın çözümünde 6762 sayılı Ticaret Kanunu hükümleri dikkate alınmış olup, bu kanunun 320. maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 528/2 maddesi hükmü uygulanır. BK 528/2 uyarınca da şirket işlerini ücret ile idare eden ortak vekil gibi sorumludur. 6762 sayılı TK’nun 336/5 maddesi hükmünde kanunun ve esas sözleşmenin kendilerine yüklediği diğer görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Somut olayda; …’ın bankacılık izninin 11/04/1994 tarihinde iptal edildiği ve bankanın yönetiminin … Bankası A.Ş.’ye devredildiği, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.K. sayılı kararı ile bankanın iflasına, iflasın 02/02/1996 günü açılmasına karar verildiği, iflas kararının 15/11/1996 tarihinde kesinleştiği, davalı müflis …, … ve …’ın müflis bankanın yönetiminde görev aldıkları sabittir. Uyuşmazlığın çözümü için davanın açıldığı tarih itibari ile müflis bankanın davalılardan sorumluluk hukuku kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise zaman aşımına uğrayıp uğramadığının tespiti gerekmekte olup, bu hususların dosya kapsamına göre değerlendirilmesi için mahkememizce yargılama aşamasında bilirkişi heyetleri oluşturularak incelemeler yaptırılmıştır. Bilirkişi heyetlerinin raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi bakımından son olarak Bilirkişi …, …, …, Bankacılık Teftiş Kurulu Başkanı …, …’den oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup, iş bu bilirkişi heyetinin 22/01/2015 tarihli kök raporunun sonuç kısmında “…Davacı tarafın Banka olması ve bankacılık faaliyetleri durdurulan bankaların …’ye devri ve/veya bankanın iflasının bu kurum tarafından talep edilmesi, davalı tarafın banka yönetim kurulu üyeleri ve bankanın idari kademesinde görev yapan yetkilileri olması sebebiyle “Bankacılık Kanunu” hükümlerinin uygulanmasının gerekli olduğu; Bankacılık Kanunu’nun 5020 sayılı kanunla eklenen 3. Ek maddesinde ve 5411 sayılı kanun 141. Maddesi gereğince zaman aşımı süresinin işlem tarihinden itibaren “20 yıl” olduğu ve dava dosyasındaki hiçbir. işlemde bu sürenin dolmadığı; Davalıların ibra edilmiş olmasına karşılık, 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 133. Maddesi gereğince, somut olayın değerlendirilmesinin mümkün Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 24/11/2004 tarihli 2004/4 E. 2004/11513 Karar sayılı İlamına göre; ibranın iptali davası açılmasına gerek kalmadan, bu davanın karara bağlanabileceği, bu sebeple de TTK. 380. Maddesi gereğince, ibranın değerlendirilmesi gerektiği, Temerrüt faiz oranlarının USD 959,27, DEM bazında 96801, TL bazında 960,58 Ortalama Faiz Oranı olarak tespit edildiği, ancak dava dosyası kapsamında bulunan mahkeme kararlarının davalıların müteselsil sorumluluklarının tespitinde hesaplamalara dahil edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkması sebebiyle, söz konusu dava kararlarındaki faiz oranlarının da hesaplamalara dahil edilmiş olduğu, Müflis bankanın yönetim kuruluna yansımayan hukuka aykırı işlemlerin gerçekleştirilmesi sırasında bu SÜREÇTE yer almayan yönetim kurulu üyelerinden “…, …, …, …”nun bu işlemlerden haherdar olmamaları sebebiyle bu işlemlerden dolayı yasal işlem yapma girişiminde bulunmalarının mümkün olamayacağı ve bu sebeple de söz konusu kişilerin müflis bankanın zararına yol açmalarından sorumlu tutulamayacakları, Muhabir İlişkiler Müdürlüğü Yetkilisi … ve …’ın organ sıfatı olmaması sebebiyle kendilerine karşı dava açılamayacağı dolayısıyla müflis bankanın zararlarından doğan sorumluluk tutarından muaf tutulmalarının gerektiği, (1) Yönetim Kurulu Başkanı, … – …, (2) Yönetim Kurulu Üyesi, …- …Ü, (3) Yönetim Kurulu Üyesi, …, Genel Müdür – …, (4) Banka Operasyon Genel Müdür Yardımcısı – …, (5) Genel Müdür Yardımcısı – …, (6) Bankanın Merkez Şube Müdürü * …”in müflis bankanın zararının ortaya çıkmasından dolayı müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, Davalıların müteselsil sorumluluklarının … yönünden USD yükümlülük 253,611.522,03, DEM (Euro) Yükümlülük 3.647.604,65 (1.864.990,64 Euro), TL yükümlülük 4.326.302.340,061,23 (4.326.302,34 YTL), … yönünden USD Yükümlülük 253,611.522,03 DEM (Euro) Yükümlülük 3.647.604,65 (1.864.990,64 Euro), TL yükümlülük 4.326.302.340,061,23 (4.326.302,34 YTL), … yönünden USD yükümlülük 253.611.522,03, DEM (Euro) Yükümlülük 3.647.604,65 (1.864.990,64 Euro), TL Yükümlülük 4.328.302.340.061,23, (4.326.302,34 YTL), … yönünden USD Yükümlülük 253.611,522,03, DEM (Euro) Yükümlülük 3.647.604,65 (1.864.990,64 Euro), TL yükümlülük 4.326.302.340.061,23 (4.326.302,34 YTL), … yönünden TL yükümlülük 3.574.136.806.903,23 (3.574.136,81 YTL), … yönünden USD Yükümlülük 104.564.513,04, Davalıların müteselsil sorumluluk tutarı içindeki şahsi sorumluluk tutarlarının ise … yönünden USD yükümlülük 58.174.654,86, DEM (Euro) Yükümlülük 911.901,16 (466.247,66 Euro), TL yükümlülük 902.868.744.670,15 (902.868,75 YTL), … yönünden USD yükümlülük 58.174.654,86, DEM (Euro) Yükümlülük 911.901,16 (466.247,66 Euro), TL yükümlülük 902.868.744.670,15 (902.868,75 YTL), … yönünden USD yükümlülük 58.174.654,86, DEM (Euro) Yükümlülük 911.901,16 (466.247,66 Euro), TL yükümlülük 902.868.744.670,15 (902.868,75 YTL), … yönünden USD yükümlülük 58.174.654,86, DEM (Euro) Yükümlülük 911.901,16 (466.247,66 Euro), TL yükümlülük 902.868.744.670,15 (902.868,75 YTL), … yönünden TL yükümlülük 714.827.361.380,65 (714.837,36 YTL), Ronaldo Manosa yönünden USD Yükümlülük 20.912.902,61, Toplam Müteselsil yükümlülük tutarı USD Yükümlülük 253.611.522,03, DEM (Euro) Yükümlülük 3.647.604,65 (1.864.990,64 Euro), TL yükümlülük 4.326.302.340.061,23 (4.326.302,34 YTL)…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının incelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, 11/01/2016 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Somut olayda davalılardan …, … ve … hakkında “hileli iflas” suçlaması ile caza davası açılmış, ancak beraat kararı verilmiştir. Diğer davalılar hakkında ceza davası açıldığına ilişkin bir bilgiye rastlanılmamıştır. Bu durumda ceza zamanaşımının uygulanmasına da imkan bulunmamaktadır… Somut olayda Bankalar Kanunu 141 de öngörülen 20 yıllık zamanaşımının değil TTK 340 atfı ile TTK 308/IV zamanaşımının dolmuş olacağı kanısına varılmıştır…diğer itirazlar bakımından kök raporda ki açıklamaların aynen geçerli olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere iş bu dava 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 336/1-5 maddesine dayalı olarak açılmış sorumluluk davasıdır. 6762 sayılı eTK md. 340 atfıyla somut olayda uygulanması gereken eTTK md. 309/IV’da “Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran filin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle Müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fill cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.” hükmü yer almaktadır. Yüksek Yargıtay’ın konuya ilişkin yerleşik uygulamasına göre 2 yıllık dava açma süresi yönetim kurulu üyelerinin karar aldığı tarihten değil bu karar nedeni ile oluşan zarara ve faile ıttıla tarihinden itibaren başlamaktadır. Olayda 02/02/1996 tarihinde iflasına karar verilen müflis bankaya mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca atanan iflas idaresinin müflis bankanın iş hacminin büyüklüğü ve iş bu davaya konu olan kredilerin incelenmesi için gerekli olan süre, öte yandan 2. alacaklılar toplantısının 25/06/1997 tarihinde yapılmış olması hali bir bütün olarak değerlendirilmekle olayda eTK 309 maddesinde yer alan 2 ve 5 yıllık zaman aşımı sürelerinin dolmamış olduğu, diğer yandan uzamış ceza zamanaşımı süresinin de dolmamış olduğu kanaatine varılmakla zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Öte yandan eTK’nun 380. maddesinde “…Bilançoda bazı hususlar belirtilmekle veyahut bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine mani yanlış bir takım hususları içermekte ise idare meclisi cezalarıyla müdürler ve murakıplar, bilançonun tasdikiyle ibra edilmiş olmazlar” hükmü yer almaktadır. İş bu hükme ilişkin Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre ibranın iptali davası açılmasına gerek kalmadan sorumluluk davası açılabileceği ve sorunun esas davada çözülmesi gerektiği anlaşılmakla bir kısım davalının aksi yöndeki savunmaları kabul edilmemiştir. Hükme esas alınan 22/01/2015 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda yer alan tespitlerden müflis bankanın yönetim kurulu başkanı …-… ve yönetim kurulu üyesi …-…’nun aynı zamanda … A.Ş.’de yönetici oldukları, diğer yandan davalı …’ın da yönetim kurulu üyesi, …, genel müdür olduğu, görevleri gereği davaya konu edilen bankacılık işlemlerinden haberdar olmamalarının yaptıkları işin doğasına ve görevlerinin gereklerine aykırı olduğu, davaya konu usulsüz işlemler nedeni ile müflis bankanın davaya konu olan zararının ortaya çıkmasından dolayı sorumlu oldukları anlaşılmakla iş bu davalılar yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen tutarlara göre sorumluluklarına karar vermek gerektiği kabul edilmiştir. Yukarıda yazılı Bölge Adliye Mahkemesi ilamında da belirtildiği üzere davalı …, … ve …’ın 4389 sayılı yasa gereği 3.266.825,92-₺ zararla sınırlı olarak şahsi iflaslarına karar verildiği, iflas işlemlerinin … Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından yürütüldüğü, bu durumda davanın kayıt kabul davası olarak devam etmesi gerektiği ve hükmün de bu şekilde kurulması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
253.611.522,03-USD yükümlülük miktarından talep ile bağlı kalınarak;
a) Davalı Müflis …’in, 58.174.654,86-USD’den,
b) Davalı Müflis …’nun, 58.174.654,86-USD’den,
c) Davalı Müflis …’ın, 58.174.654,86-USD’den,
Ayrı ayrı sorumlu olmak kaydı ile bu davalı müflislerin iflas masalarına tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile KAYIT VE KABULÜNE,
2) 3.647.604,65-DEM(1.864.990,64-Euro) yükümlülük miktarından;
a) Davalı müflis …’in (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan,
b) Davalı müflis …’nun (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan,
c) Davalı müflis …’ın (911.901,16-DEM) 466.747,66-Euro’dan,
Sorumlu olmak kaydı ile bu miktarların bu davalı müflislerin iflas masalarına tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile KAYIT VE KABULÜNE,
3) 4.326.302,34-₺ yükümlülük miktarından;
a)Davalı Müflis …’in 902.868,75-TL’den,
b)Davalı Müflis …’nun 902.868,75-TL’den,
c)Davalı Müflis …’ın 902.868,75-TL’den,
Sorumlu olmak kaydı ile bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile bu davalı müflislerin iflas masalarına KAYIT VE KABULLERİNE,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺ maktu harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.189,00-₺ tebligat, posta, fotokopi, klasör giderinden oluşan yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine kabul edilen miktar yönünden takdir olunan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı taraf vekili lehine reddedilen miktar yönünden takdir olunan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesin
Dair; Davacı vekili … İle davalı müflis …, …, … iflas idaresi vekili Av. …’ün yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza