Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/735 E. 2022/611 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/735 Esas
KARAR NO : 2022/611

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil banka ile akdedilen 26.03.2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı … Anonim Şirketine; … nolu ticari kredi kartı, … nolu ticari kredi kartı, … nolu doğrudan tahsilat sistemi kredi, … nolu ticari kredili mevduat kredileri kullandırılmış ve bankanın karşılıksız çeklerden dolayı ödediği yasal sorumluluk tutarlarının takibi için de … nolu çek mükellefiyet hesabı açılmıştır. Davalı borçlu … ise akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’ni müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Dava dışı şirketin kredi kartı, krediler ve iade edilen 6 adet çek yaprağı nedeniyle bankanın ödediği sorumluluk tutarından kaynaklı borcundan doğan edimlerini yerine getirmemesi üzerine dava dışı borçlu şirkete ve davalı borçlu müteselsil kefil …’e hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir.İhtarnameden sonra da borcun ödenmemesi üzerine dava dışı borçlu şirket ve davalı borçlu … hakkında … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak … 22. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 09.08.2021 tarihinde borçlular hakkında icra takibi başlatılmıştır.Ancak, davalı borçlu 20.08.2021 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Bunun üzerine hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk nedeni ile, 26.08.2021 tarihinde arabulucuğa başvurulmuş, … arabuluculuk numarası dosyasından yapılan toplantıda uzlaşmaya varılamamıştır. 20.09.2021 tarihli toplantı tutanağını da dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Arabuluculuk dosyasından da anlaşma sağlanamaması üzerine, icra takibine karşı yapılan haksız itirazın iptali için, işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Aşağıda itirazın iptali nedenlerimizi sunmaktayız.
Davalı, her ne kadar icra takibindeki borca ve uygulanan faize itiraz etmiş ise de takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin dayanağı taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesidir.
Dava dışı … Anonim Şirketinin, 24.06.2021 tarihi itibariyle müvekkil … Bankası A.Ş. ile akdettiği Genel Kredi Sözleşmesine istinaden;… nolu ticari kredi kartı nedeniyle 4.162,01 TL … nolu ticari kredi kartı nedeniyle 5.916,75 TL… nolu doğrudan tahsilat sistemi kredisi nedeniyle 11.288,84 TL… nolu ticari kredili mevduat kredisi nedeniyle 4.388,00 TL Teslim edilen 4 adet çek karnesinden karşılıksız yazılan 6 adet çek nedeniyle müvekkil banka kaynağından ödenen 7.822,04 TL olmak üzere toplamda 33.576,89 TL borcu bulunmaktadır.
Davalı borçlu …, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu için kredi borcunun tamamından sorumludur. Borçlu/kefil … şirket yetkilisidir. Türk Borçlar Kanunu 584/3 maddesi gereğince kefilin ticari şirketin yöneticisi olması durumunda kefalet sözleşmesinde eşin rızasının aranmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle Genel Kredi Sözleşmesinde kefil …’in eş muvafakati alınmamıştır. Taraflar arasından akdedilen Çek Taahhütnamesinin 3. maddesi bankanın ödediği karşılıksız olan çek yaprak bedellerinde uygulanacak temerrüt faizini belirlemiştir. Bu maddeye göre çekin müvekkil bankaya ibraz edildiği tarihten itibaren söz konusu tutar üzerinden bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizinin borçlu tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Buna göre … nolu çek mükellefiyet hesabına yansıtılan banka kaynağından ödenmiş 6 adet çek yaprak bedelinden kaynaklanan borca %40 temerrüt faizi talep edilmiştir. Takip talebindeki diğer alacak kalemleri olan …nolu ticari kredi kartı,… nolu ticari kredi kartı, … nolu doğrudan tahsilat sistemi kredisi ve …nolu ticari kredili mevduat kredi borçlarına ise Merkez Bankası tarafından belirlenen uygulanacak azami faiz oranlarına uygun olarak yıllık %27,36 temerrüt faizi belirlenmiştir.
Belirtmiş olduğumuz açıklamalar ışığında gerek borcun anaparası gerek işletilen faiz bakımından alacağımızın varlığı ve miktarı yerinde olup, müvekkil Banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile davamızın haklılığı tespit edilecektir.
Alacağımız halen ödenmediğinden, davalının … 21. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından takip konusu yapılan alacağımıza ilişkin yapmış olduğu haksız itirazların iptali ile, takip konusu meblağın % 20’sinden az olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için işbu davayı açmak gerekmiştir.
davamızın kabulü ile; … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı tarafından yapılan takibe, borca, faize ve fer’ilerine ilişkin haksız itirazlarının iptaline, icra takibinin takip talebindeki şartlar ile devamına,
Davalının takip konusu meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de davalıdan alınarak müvekkil bankaya verilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere icra takibine ve davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek Taahhütnamesi davacı taraf ile dava dışı …Şirketi arasında tanzim ve imza edilmiş olup müvekkil … bu sözleşmelerin tarafı olmadığından, bu sözleşmelerde imzası olmadığından davacı tarafın huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararı olmadığından davanın öncelikle hukuki yarar dava şartı noksanlığından HMK 114/h md gereği reddi gerekir kanaatindeyiz. Davacı taraf ,Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek Taahhütnamesi’ni imza eden dava dışı şirket olan …Şirketi ‘nden olan sözde alacaklarını müvekkilden talep etmiş ancak ne hikmetse davacı taraf huzurdaki davada aralarında ticari ilişki olduğunu belirttiği bu şirketi taraf olarak gösterip bu şirketten olduğunu iddia ettiği halde huzurdaki davada sadece müvekkilden sözde bir alacak iddiasında bulunmuştur. Böylece, müvekkil taraflar arasındaki Sözleşmelerin tarafı olmayıp davacı taraf önce asıl borçlu dava dışı tuttuğu şirkete başvurup alacak iddialarını bu şirkete yöneltmesi gerekirken asıl borçlu ve kefil sıfatı ile borçlu olmayan müvekkili sadece taraf gösterip müvekkilden bu sözde alacaklarının tahsilini talep etmekte olup davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanağı olmadığı gibi davacı tarafın huzurdaki davayı müvekkile karşı ikame etmekte hukuki yararı da yoktur.Dosya içeriğinden ve celp olunacak evraklardan da anlaşılacağı üzere dava ve icra takibine konu Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek Taahhütnamesi dava dışı …Şirketi arasında tanzim ve imza edilmiş olup davacı taraf huzurdaki davada sözleşmeyi imzalayan borçlu şirketi taraf olarak göstermemiş , bu şirket hakkında herhangi bir dava ikame etmemiştir.. Böylece , müvekkil bu sözleşmenin TARAFI olmadığından müvekkilin taraf sıfatı olmadığı hususu sabittir. Bu sebeple davanın HMK 114/d. Md. Gereği husumet yokluğundan, müvekkilin taraf sıfatı olmadığından dava şartı noksanlığından usulden reddi gerekir kanaatindeyiz.
Gene , davacı taraf safahatte matbu şekilde tanzim edilen ve müvekkilin de imzasını taşımayan Garanti Taahhütnamesi gereği o tarihte şirket ortağı olan ve fakat 23.02.2020 tarihinde dava dışı … Anonim Şirketi’ndeki Ortaklığından ayrılan müvekkil … ‘i sorumlu tutma gayreti içinde girmiş olsa da davacı müvekkil dava dışı şirket ile davacı arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığı gibi taraflar arasında Geçerli bir kefalet sözleşmesi de mevcut olmayıp müvekkilin taraf sıfatı yoktur.
TBK 583 md. gereği Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı hususu sarahaten tanzim edilmiş olup somut olayda ise dosyaya sunulan tarihsiz, içeriği boş, matbu, başka sözleşmenin eki olan garanti taahhütnamesi TBK 583. Maddesinde derpiş olunan zorunlu unsurları da havi olmayıp açıkça geçersiz/hükümsüzdür.
Ayrıca, davacı tarafça dosyaya sunulan içeriği boş, matbu, müvekkilin eli mahsulü herhangi bir ibare, sorumlu olunan miktar bulunmayan ve kesin olarak hükümsüz olan bu sözde tarihsiz Kefalet Sözleşmesi’nde EŞ MUVAFAKATNAMESİ dahi alınmamış olup müvekkilin bu geçersiz/kesin olarak hükümsüz kefalet sözleşmesi sebebiyle sorumluluğunun olmadığı hususu sabittir.
Yukarıda arz ve izah edilmeye çalışıldığı üzere , davacı taraf borçlu olduğunu iddia ettiği dava dışı şirketten olan alacak iddiaları için müvekkil hakkında icra takibi ve dava ikame etmiş olsa da müvekkilin bu Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek Taahhütnamesi’nin tarafı olmadığı, dosyaya sunulan kefalet sözleşmesinin de yasal unsurları havi olmadığından hükümsüz olduğu , eş muvafakatinin dahi alınmadığı , müvekkilin müşterek ve müteselsil sorumlu olmadığı hususları sabit olduğu gibi davacı taraf haksız ve kötiniyetli olarak sözleşmenin tarafı dahi olmayan müvekkilden haksız bir alacak talebinde bulunmuş ve dava dışı şirket de huzurdaki davada taraf olarak dahi gösterilmemiş olduğu gibi müvekkil dava dışı bu şirket ortaklığından da 23 Şubat 2020 tarihinde ayrılmış olup davacı tarafın dava konu ettiği alacak iddiaları da zamanaşımına uğradığından davanın bu sebeple de reddi gerekir kanaatindeyiz.
1-Yukarıda arz ve izah edilmeye çalışıldığı üzere , davacı taraf borçlu olduğunu iddia ettiği dava dışı şirketten olan alacak iddiaları için müvekkil hakkında icra takibi ve dava ikame etmiş olsa da müvekkilin bu Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek Taahhütnamesi’nin tarafı olmadığı,bu kredileri kullanmadığı, çekleri keşide etmediği, kredi kartını kullanmadığı ve böylece icra takibine ve davaya konu alacak iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğu hususu sabittir.
Gene, dosyaya sunulan sözde kefalet sözleşmesi de “yazılı şekilde yapılmadığı ve bilhassa kefilin sorumlu olacağı azami miktarın el yazısı ile yazılmadığı , bu hususta dosyaya sunulan evrakta herhangi bir ibarenin olmadığı gibi dosyada mübrez tarihsiz , matbu evrakta kefalet tarihi ve süresi dahi muhtevi olmayıp yasal unsurları havi olmadığından TBK gereği kesi olarak hükümsüz olduğu , eş muvafakatinin dahi alınmadığı ve böylece müvekkilin müşterek ve müteselsil sorumlu olmadığı ve gene müvekkil dava dışı bu şirket ortaklığından da 23 Şubat 2020 tarihinde ayrılmış olduğu hususları sabit olup davacı tarafın icra takibine konu alacak iddialarının hukuki dayanağı olmadığı, davacı tarafın iddialarını haksız , mesnetsiz ve açıkça kötüniyetli olduğu gene davacı tarafın alacak iddiasının LİKİT ve MUAYYEN olmadığı ,icra talebindeki ve davadaki FAİZ taleplerinin de fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu , bu alacak talebinin muhtacı muhakeme halde olduğu hususları sabit olduğundan davacı tarafın haksız ve kötüniyetli davasının reddi ile takipte açıkça kötüniyetli olan davacı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini arz ve talep ederiz.
– Ayrıca, yukarıda da arz ve izah edildiği üzere davacı tarafın icra takibine ve davaya konu alacak iddiasının temeli davacı ile dava dışı … Şirketi arasında tanzim olunan bir Genel Kredi Sözleşmesi, Şirket Kredi Kartı Sözleşmesi, Çek taahhütnamesi’ne dayandığı anlaşıldığından huzurdaki davanın bu asıl borçlu olan bu şirkete ihbar edilmesini talep etmekteyiz.
huzurdaki haksız , mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddi ile takipte açıkça haksız ve kötüniyetli olan davacı tarafın takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın dava dışı takip borçlusu şirkete İHBAR edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline…”karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi nedeniyle doğan kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vakii itirazın İİK.m.67 hükmü doğrultusunda iptali talebidir.
İcra dosyasının UYAP üzerinden celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Alacaklı banka asıl borçlu … A.Ş , müteselsil kefille … ile … aleyhine …İcra Müdürlüğünün 09.08.2021 tarihinde … E Sayılı İcra Takibinde:
… nolu Kredi kartından kaynaklanan 9.902.48 TL Anapara alacak (Doğrudan Tahsil-KMH -… nolu Hesap) 1.420.68 TL İhtara kadar işlemiş faiz 286.25 TL işlemiş faiz ve %5 BSMV ( 28.06.2021 /09.08.2021 arası % 27,36 ) 5.383.65 TL Anapara ( … nolu Kredi Kartı) 524.52 TL Kat öncesi işlemiş faiz ve %5 BSMV 215.42 TL İşlemiş tem. Faizi ve %5 BSMV ( 28.06.2021 /09.08.2021 arası % 27,36 ) 3.735.02 TL Anapara ( … nolu Kredi Kartı) 421.03 TL Kat öncesi işlemiş faiz ve %5 BSMV 149.63 TL İşlemiş tem. Faizi ve %5 BSMV ( 28.06.2021 /09.08.2021 arası % 27,36 ) 4.000.00 TL Anapara alacak ( KMH … nolu hs. ) 382.43 TL Kat öncesi İşlemiş faiz ve %5 BSMV 152.85 TL işlemiş Tem. Faizi ve % 5 BSMV ( 28.06.2021 / 09.08.2021 arası % 27,36 ) 7.822.04 TL Tazmin Çek anapara 251.70 TL İşlemiş Tem Faizi ve %5 BSMV ( 28.06.2021/09.08.2021 arası % 40) 165.50 TL ihtiyati haciz Başvuru harcı 910.00 TL İht. Haciz vekalet ücreti 1.669.50 TL İhtarname masrafı 37.392.70 TL’dir…”25/07/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“….Davacı bankanın takip 09.08.2021 Tarihi itibariyle … 22.İcra Müdürlüğünün … E Sayılı Takip dosyasından: Davalı/Müteselsil Kefil …’den talep edebileceği Alacak, ile ilgili olarak tarafımdan yapılan inceleme, tespit ve hesaplamalar sonunda, Davacı bankanın Takipte talep ettiği 37.392.70 TL Toplam alacaktan 99.01 TL fazlası ile 37.491.71-TL olarak hesaplandığı, Davacı banka hesaplamalarımızdan daha tutardaki 37.391.70 TL alacak talebinin yerinde olduğu, Takipte talep edilebilecek 37.392.70 TL toplam banka alacağının, Davalı/Müteselsil Kefil …’in Kefalet limiti içinde kaldığı, Davalı/borçlunun takiptene itibaren Ayrıca kendi temerrüdünde sorumlu olduğu,
tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;davacı banka ile dava dışı … A.Ş arasında 26.03.2019 tarihli 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı … ve dava dışı … tarafından da 65.000 TL limit üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, yine davacı banka ile dava dışı … A.Ş ile 12.11.2010 tarihli çek taahhütnamesi ve kredi kartı verildiği, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı banka tarafından asıl borçluya kredi kullandırıldığı, kredi hesabı ekstrelerine göre ödenmeyen kredi borcuna ilişkin olarak banka tarafından ödeme yapılması talebiyle … 28.. Noterliği’ni …tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği ve kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış olduğu, mahkememizce hükme esas asılanan denetlebilir bilirkişi raporuna göre; davalının, 37.392,70 TL tutarında davacı bankaya borcunun, davalının kredi borcunun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ve delil sunmadığı, bu borç miktarının davalının kefalet limiti sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden icra dosyasındaki hal ve şartlarla itirazın iptaline, alacak likit olduğundan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜ İLE; davalının, … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 37.392,70-TL üzerinden takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
– 37.392,70-TL alacağın % 20 si oranında hesaplanacak ( 7.478,54-TL ) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.554,29-TL harçtan peşin alınan 211,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.342,97-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 279,12-TL ilk harç ve masraflar, 756,85-TL (posta/tebligat/bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 1.035,97-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ile davalı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza