Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2021/669 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/732 Esas
KARAR NO : 2021/669

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizin 2021/80 esas sayılı davasının davacısı …’nın davasının 2021/80 esas sayılı davadan tefrikine karar verilerek mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kayıt edilerek yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Konkordato talep eden …, …, …, … Limited Şirketi, … Anonim Şirketi, … Ticaret Anonim Şirketi ve … vekili tarafından mahkememizin …esas sırasında açılan konkordato talepli davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.’nin 2013 yılında kurulduğunu, şirketin faaliyet konusunun …’in işletilmesi olduğunu, müvekkili …A.Ş.’nin 2008 yılında kurulduğunu, gayrimenkul geliştirme, inşaat proje taahhütlerini yerine getirme ve gayrimenkul alım satım faaliyeti ile iştigal ettiğini, müvekkili … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin 2003 yılında kurulduğunu, gayrimenkul geliştirme, inşaat proje taahhütlerini yerine getirme ve gayrimenkul alım satım faaliyeti ile iştigal ettiğini, müvekkili gerçek kişilerin şirketlerin ortakları olduklarını ve borçlarına şahsi malvarlıkları ile kefil olduklarını, ülkemiz ve global alanda ticari süreçlerde yaşanan ciddi yavaşlama, yabancı ülkeler ile yaşanan siyasi çatışmalar ve darbe girişimini müteakiben ilan edilen olağanüstü halin çok kırılgan olan turizm sektörünü etkilediğini, ayrıca döviz kurlarında yaşanan yükselmelerin ve faiz artışlarının maliyetleri artırdığını, davacı şirketlerin ilgili dönemde yaşamış oldukları likidite sorununu aşmak için yüksek faiz oranları ile teminat göstererek ek finansman yaratmak istediklerini ancak finans kuruluşlarının yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeni ile teminatlarının kabul edilmediğini bu nedenlerle davacı şirketler ve ortaklarının 25/10/2018 tarihinde mahkememizin 2018/978 esas sayılı dosyası ile konkordato talepli dava açtığını ve mahkememizce 30/10/2018 tarihinden başlamak üzere davacılar hakkında 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini 28/01/2019 tarihinde geçici mühletin iki ay süre ile uzatılmasına akabinde 29/03/2019 tarihinde konkordato talebinde bulunan davacılar hakkında 01/04/2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıl kesin mühlet süresi verilmesine karar verildiğini davacıların konkordato süresi boyunca konkordatonun tüm kural ve kaidelerine özen gösterdiklerini komiser heyetinin talimatlarına uygun davrandıklarını bu süreçte alacaklılar ile görüşmeler yapıldığını ve hiçbir alacaklıyı mağdur etmeden 25/06/2019 tarihinde konkordato sürecinden feragat ettiklerini ancak 2019 yılının ikinci yarısı itibariyle krizin aşıldığı düşünülürken 2019 Aralık ayı itibariyle ortaya çıkan Covid-19 pandemisi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’ nün direktifleri doğrultusunda yasal merciler tarafından gerekli önlemlerin alındığını turizm sektörünün alınan önlemler neticesinde ciddi olarak etkilendiğini müvekkili şirkete ait “…” isimli otelden elde edilecek gelirin borç ödemelerinde kullanılacağını ancak Covid-19 pandemisi nedeniyle anılan otelin müşteri bulmakta zorlandığını bu nedenlerle şirketin nakit akışında aksamalar yaşandığını ve şirketlerin borç ödeme dengelerinin bozulduğunu, dilekçe ekinde sunmuş oldukları konkordato ön projesine göre borçların ödeneceğinin ön görüldüğünü konkordato talep eden davacı …’ nın … Ticaret A.Ş.’nin, …Ticaret A.Ş.’nin ve …Dış Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, konkordato talep eden şirketlerin borçlarına karşılık kefalet ve ipoteğinin bulunduğunu, ikamet adresinin “…” olduğunu müvekkili şirketlerin borçları ve şirket ortakları arasında organik ve ticari bağ bulunduğunu aynı zamanda borçluların konkordato başvurusu ile yapılandırılmasını istedikleri borçların da ortak olduğunu bu nedenle konkordato başvurularının aynı dosya üzerinden birlikte gerçekleştirilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğunu, müvekkili şirketler ortaklarının şirketlerin borçlarına kefaletleri bulunan şahsi malvarlıkları üzerinde ipotek tesis ederek şirket borçlarını teminatlandırdıklarını, konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için hem müvekkili şirketler hem de müvekkili şirket ortakları yönünden konkordato talepleri olduğunu, ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, dünya genelinde yaşanan likidite sıkıntısının müvekkili şirketleri olumsuz etkilediğini, maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğü, yüksek faiz giderlerinin müvekkili şirketleri finansal dar boğaza soktuğunu, Covid-19 salgını ile dünya ve ülke genelinde yaşanan olağanüstü durumun küresel çapta bir kriz meydana getirdiğini belirterek tüm bu sebeplerden dolayı 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince konkordato talebi ile İİK’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. Maddeleri gereği talepte bulunanın malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2021/80 esas sayılı dava dosyasında alınan 02/02/2021 tarih 4 nolu ara karar ile ” … Tc kimlik nolu …’ nın ”…” olan ikamet adresinin … mahkememiz yargı çevresinde bulunmadığı anlaşılmakla ;İİK 285/3 maddesin yollaması ile iflâsa tabi olan borçlu için İİK 154 maddesine göre konkordato talepli davanın, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmekte olduğundan şahıslar yönünden davanın iş bu davadan tefriki ile mahkememizin en son esas sırasına kayıt edilmesine, ” karar karar verilmiş olup, anılan ara karar uyarınca tefrik edilen dava dosyası mahkememizin 2021/92 esas sırasına kayıt edilmiştir. 2021/92-2021/39 E.K. Sayılı karar ile mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek dosya yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili 01/03/2021 tarihinde mahkememizin 2021/162 esas sırasında birleştirme talepli dava açmış olup, 2021/162 esas sayılı davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 25/10/2018 tarihinde mahkememizin 2018/978 esas sayılı dosyasından hissedarı ve aynı zamanda borçlarına müteselsil kefil oldukları dava dışı şirketler ile beraber konkordato talebinde bulunduklarını, anılan davanın feragat nedeni ile sonlandırıldığını, bu durumun yeniden konkordato talep etmeleri için bir engel teşkil etmediğini, mahkememizin 2021/80 esas sırasında kayıtlı davada konkordato talep eden … A.Ş., … A.Ş. ve … Ltd. Şti.’nin ortakları / yönetim kurulu üyeleri / adı geçen şirketlerin borçlarına kefaletleri bulunan / şahsın mal varlıkları üzerinde ipotek tesis ederek şirketlerin borçlarını teminatlandıran şahıslar olduklarını, diğer bir deyişle müvekkillerinin sadece ortaklık/yönetim kurulu üyesi sıfatları bulunmamakta olup, aynı zamanda müteselsil kefâletten ve/veya ipotekten kaynaklanan sebeplerle şahsi mal varlıkları ile de şirketlerin borçlarını teminatlandıran kişi konumunda olduklarını, dava dışı şirketlerin … bünyesinde grup şirketler olarak faaliyette bulunduklarını ve şirketlerin aile şirketi olduğunu, şirketler arasında organik ve ticari bağ bulunmakla birlikte her 3 şirketin birbirlerinin borçlarına kefil olduklarını, dava dışı şirketler tarafından mahkememizin 2018/978 esas sırasında açılan davada şirketlerin konkordato talep etme gerekçeleri ve yaşanan/gelinen sürecin tüm detayları ile açıklanarak ilgili belgelerin dava dosyasına sunulduğunu, davacı şirketlerin konkordato kurumu vasıtasıyla, daha önce olduğu gibi ciddi tasarruf tedbirleri doğrultusunda işbu kriz ortamından alacaklılarını mağdur etmeden çıkabileceğini, projelerinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere şirketlerin borca batık olmadıklarını, şirketlerin ve işletmenin devamlılığını sağlayabilmek ve tüm alacaklıların sarsılmasını engelleyebilmek adına konkordato sürecinin sağladığı imkanlardan faydalanarak şirketlerin varlık bütünlüğünün korunarak faaliyetlerin devamının sağlanmak istendiği ifade edildiğini, davacı borçluların, konkordato geçici mühlet kararı alan dava dışı şirketlerin sahibi olduklarından/malvarlıkları ile şirket borçlarına karşı sorumlu olup, konkordato geçici mühlet sürecine girmiş olan şirketlerin alacaklılarının kefalet nedeniyle borçlulara yönelecekleri ve davacı borçluların malvarlıklarını icra marifetiyle satışa çıkartacakları kaçınılmaz olduğunu, izah olunan nedenlerle davacıların, konkordato geçici mühlet kararı alan dava dışı şirketlerin borçları sebebiyle ödeme güçlüğüne düşeceği aleni olduğundan ve 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunla değişik İcra ve İflas Kanununun 285. maddesinde “Borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” denilmek suretiyle tacir olmayanların/şahısların da, diğer bir deyişle tacir ve/veya şirket olma şartı aranmaksızın her borçlunun konkordato talebinde bulunabileceğinin öngörülmüş olmasından dolayı davacıların da konkordato müessesesinden yararlanabileceği açık olduğunu, davacılar ve dava dışı şirketler, vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, mahkemece verilecek mühlet süresi akabinde davacılarca borçların 60 ay vadede ve %100 olarak ödeneceğinin ön görüldüğünü belirterek öncelikle davacılar arasında organik ve ticari bağ bulunmakla birlikte, aynı zamanda borçluların işbu konkordato başvurusu ile yapılandırılmak istedikleri borçlar da ortak olduğundan davacıların hissedarı olduğu aynı zamanda borçlarına müteselsilen kefil oldukları dava dışı şirketlerin mahkememizin 2021/80E sayılı dosyasından açmış oldukları konkordato talepli dava ile iş bu davanın birleştirilmesine, müvekkili davacıların faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlıklarının korunabilmesi için İcra ve İflas Kanununun 287, 288., 294, ve 295. maddeleri gereğince; İİK.nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezaları dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkil davacılar aleyhine takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulmasına, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasına, davacıların tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesine, davacıların muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacılara iadesine, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. Şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, davacıların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, davacılar aleyhine takas ve mahsup hakkının kullanılmasının durdurulması, mühlet kararından sonraki tarihte davacıların üçüncü kişiler nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları üzerine bankalar tarafından bloke konulamayacağı, geçici mühlet kararın verildiği tarihten sonra yapılacak tüm ödemelerin bu tarihten önceki borçlara takas ve mahsup edilmemesine, zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkili davacıların konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas kanununun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının iik.nın 288. maddesi çerçevesinde ilanına; geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanununun 289. maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İcra ve İflas Kanununun 305. vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2021/162-104 E.K. sayılı birleştirme kararı ile iş bu dava ile birleştirilmiştir. Mahkememizin 2021/80 esas sayılı dava dosyasına geçici komiser heyeti tarafından sunulan 1, 2, 3, 4, 5 numaralı raporlar ve eklerinin incelenmesi neticesinde konkordato talep eden …’nın davasının 2021/80 esas sayılı davadan tefrikine karar verilerek mahkememizin 2021/732 esas sırasına kayıt edilerek yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Talep, konkordato istemine ilişkindir. Talebin yasal dayanağı olan 2004 sayılı İİK’nun 285 maddesinde “Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak sureti ile borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” hükmü yer almaktadır. 2004 sayılı İİK 286 maddesinde konkordato talebine eklenecek belgeler sayılmış olup, iş bu belgelerin ibrazı konkordato talebi için ön koşuldur. Somut olayda İİK 286 maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak dilekçe ekinde sunulduğu tespit edilmekle iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin 2021/80 esas sayılı dosyasında konkordato talep eden tüm şirketler ve gerçek kişiler yönünden 04/03/2021 tarihinden başlamak üzere konkordato talep eden gerçek kişilere 3 aylık geçici mühlet verilmesine karar verilmiştir. İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294, 295, 296, 297 maddelerinin uygulanmasına ve İİK 287 maddesi uyarınca geçici mühlet içerisinde davacının mal varlığını muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilerek ön projede yer alan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının, yani konkordato talebinde bulunan borçlunun mâli durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığının ve konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelmeyeceğinin yakından incelenmesi amacı ile geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmiştir. Geçici komiser heyeti tarafından düzenlenen rapor ve dosya kapsamına göre geçici mühlet süresinin 02/07/2021 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
Geçici komiser heyetinin geçici mühlet sonunda dosyaya sunmuş olduğu 5 nolu raporda “Gerçek kişilerden …’nın üzerine herhangi bir taşınmaz bulunmadığı gibi kendisinin emekli maaşı dışında herhangi bir gelirinin de bulunmadığı; borçlu …’nın herhangi bir şekilde konkordato projesinin bir parçası olmadığı; tek bağlantısının kefil olmak suretiyle diğer borçluların borçlarını ödemesi halinde borçlarından kurtulmuş olacağı; taşınmazı ve gerçekçi geliri bulunmayan, konkordato projesinin gerçekleşmesi bakımından katkısı görülmeyen borçlu … bakımından konkordato kesin mühlet talebinin reddedilebileceği” yönünde görüş belirtilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; konkordato talep eden … Tc kimlik nolu …’nın 6102 sayılı TTK md. 12′ de tanımlanan tacir sıfatına haiz olmadığı dolayısıyla iflasa tabi olmadığı, yukarıda yazılı olan komiser heyeti raporundan şahsi borcunun olmadığı, ortağı olduğu … Limited Şirketi, …Şirketi, … Anonim Şirketi’nin kullanmış olduğu banka kredilerine kefil olduğu, adına kayıtlı taşınmazının bulunmadığı, aylık 2.900,00-₺ maaşının olduğu, başkaca mal varlığının olmadığı sabittir. Somut olayda konkordato talep eden …’nın esasında konkordato teklifinin yukarıda adı geçen ortağı olduğu şirketlerin borçlarına kefil olmasından kaynaklandığı, yukarıda belirtildiği üzere kefâleti dışında şahsî borcunun olmadığı görülmektedir. Kefil, mahkemeye sunacağı konkordato ön projesinde kefalet borcunu hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, ödemelerin yapılması için mevcut mallarını satıp satmayacağını, kefalet borcu ödemesini yapabilmek için gerekli mâli kaynağı nasıl sağlayacağını açıkça belirtmelidir (Yeni Konkordato Hukuku, Editör Selçuk Öztek, 2. Baskı sh. 148). Somut olayda konkordato talep eden …’nın ise ortağı olduğu borçlu … Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … Anonim Şirketi, …Ticaret Anonim Şirketi’nden bağımsız bir konkordato projesinin bulunmadığı, kefalet nedeni ile ortaya çıkan borçların asıl borçlular tarafından ödenmesi halinde kendisi açısından da ödenmiş olacağı, emekli maaşı dışında başkaca mal varlığının olmadığı, projesinin kendine özgü, gerçekçi konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, ortağı olduğu borçlu şirketlerin ön projesi üzerine temellendirildiği ve ilişkilendirildiğinden, yasanın aradığı şartları sağlamadığı, öte yandan salt alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep edilmesinin de konkordato müessesesinin amacına uygun düşmeyeceği anlaşılmakla İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2019/3868-2020/361 E.K. sayılı emsal ilâmı ve komiser heyeti raporunda yer alan tespitler de nazara alınmak sureti ile konkordato talep eden davacı …’nın konkordato talebinin yasal koşulları oluşmadığından konkordato talebinin, kesin mühlet talebinin reddine karar verilerek tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konkordato talep eden …’ nın kesin mühlet ve konkordato talebinin reddine,
2-Konkordato talep eden davacı hakkında verilen geçici mühletin ve ihtiyati tedbir kararlarının hüküm ile birlikte kaldırılmasına,
3-Geçici mühletin ve ihtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığının ilgili mercilere bildirilmesine,
4-Hüküm ile birlikte geçici komiser heyetinin görevine son verilmesine,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-₺ karar harcının konkordato talep eden vekilinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Konkordato talep eden tarafça yapılan yargılama giderlerinin konkordato talep eden üzerinde bırakılmasına,
7-Konkordato talep eden tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleşince ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca konkordato talep eden tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/11/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza