Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2023/43 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/709 Esas
KARAR NO : 2023/43

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı kurum aleyhine müvekkile ödemediği borcun tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğü …E. numaralı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup, borçluya usulüne uygun bir şekilde ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davalılar tarafından yapılan itiraz sonucu takip durmuştur. Haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali gerekmektedir. Şöyle ki; Müvekkil şirket davalı şirkete farklı ebatlarda … adlı malı toplamda 142.500,00 USD fiyatla borçlu şirkete vermiş borçlu şirket bir kısım ödemeyi yaptıktan sonra 2.500,00 USD kalan bakiyeyi ödememiştir. Ardından borçlu şirket müvekkili her defasında bugün yarın ödeyeceğim diye oyalamıştır. Bunun üzerine müvekkil şirket davalı şirkete borca ilişkin ihtarname göndermiştir. (Ek) Fakat bugüne kadar herhangi bir ödeme olmamış yaptığımız icra takibine de kötü niyetli olarak itiraz etmiştir. … 2. İcra Müdürlüğü …E. numaralı dosyasının dosyamız arasına alınmasına
-Dava dilekçemizin bir suretinin davalıya tebliğ ile duruşma icrasına ve sabit olacak iddiamız veçhile;
Borçlunun itirazının iptali ve takibin devamına,
%20’den az olmamak kaydıyla lehimize icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı ile davalı müvekkil arasında … led display adlı farklı boyutlarda mal alım satım işlemi gerçekleştirilmiştir. Ancak davacı taraf işbu malzemeleri Çin’den alıp davalı müvekkile Türk menşei gibi göstererek satmıştır. Davalı müvekkil satın aldığı işbu malların Türk malı olacağı güvencesi ile ticari ilişki kurmuştur. Buna rağmen davacı tarafından kötü niyetli davranılmıştır. Davacı tarafından, müvekkil firmaya ihracat kayıtlı fatura kesilirken fatura üzerinde bilgisayar ile yazılması gereken ihraç kayıtlıdır notu manuel olarak kurşun kalemle yazılmıştır. Hal böyle olunca malların gümrük denetiminde ihracat kayıt notu yetkililer tarafından dikkate alınmamış ve KDV kesintisi davalı müvekkil üzerinden yapılmıştır.
Davacı tarafından faturada gösterilen adetteki … led dispşlaylerin hepsi davalı müvekkile teslim edilmemiş; ödemesi yapılan tutar kadar olan mal teslim edilmiştir. Davacı basiretli bir tacir gibi davranmayarak hem müvekkile hile ile ayıplı mal satmış hem de bunların teslimini eksik yapmıştır. Davacı taraf faturanın kabulü ile müvekkilin borçlu olduğunu taahhüt ettiğini iddia etse de, malların teslimi faturanın kabulünden sonra gerçekleştirildiğinden, sırf faturaya itiraz edilmemesi müvekkilin borçlu olduğu anlamına gelmemektedir.
Nitekim davacı tarafından eksik mal teslim edilmesi ile de müvekkil gerek TTK gerek TBK ve gerekse de ticari teamüller uyarınca davacının teslim etmediği kısmın karşılığını ödememiştir.Davacının haksız ve hukuka aykırı olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalıya yapılan mal satışına istinaden düzenlenen faturadan kaynaklanan borcun ödenmediği, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz edildiği belirtilerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş; davalı ise, mal alım satımına dair ticari ilişkiyi ve mal teslimi iddiasını inkar ederek, takibe dayanak fatura nedeniyle davacıya borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce … 2.İcra Dairesi’nin …takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı …Anonim Şirketi tarafından, borçlu …Limited Şirketi aleyhine 2.500,00USD asıl alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 29/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı tarafından ibraz edilen yasal defterlerden yevmiye defterine ait kapanış tasdiki ibraz edilmediği bu yönü ile defterlerim sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olmadığı değerlendirilebileceği, davalı defterlerinde ilgili yıl yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, bu yönü ile yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı değerlendirilebileceği, Davacının; davalı adına 2020 yılında toplam 2 adet fatura keşide ettiği ve bu fatura bedellerinin toplamı 1.322.038.-TL olduğu, davalı yan defterlerinde bu faturaların kayıtlı olduğu, BA formunda da beyan edildiği ve yasal süresinde ya da sonrasında bu faturalara itirazda bulunulmadığı, Davacı tarafından yapılan tahsilatların 1.232.691,95TL olduğu, davalı defterlerinde yapılan ödemelerin; 1.232.531,25TL olduğu, aradaki farkın öncelikle döviz kurunun her iki şirketçe farklı kayda alınmasından kaynaklandığı, bir diğer farkın ise; davacı yan kayıtlarında belgeye dayanmadığı halde 55.958,75TL’nin yapılan “virman” açıklamalı işlem ile davalının borcunun azaltıldığı, kanaatimce bu işlemin davalı lehine kabul edilmesi gerektiğinin mütalaa edilebileceği, kaldı ki; davacı yan defterlerinde bu işlem sonrası davalının borcunun (33.387,30TL) 33.387,30 /7,4985-4.452,53USD olduğu ve davalı yan defterlerinde ise davacıya olan borcun 89.506,75TL (1 USD 7.4985-11.936,62066USD) olduğu tespit edilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi gereği ise davacının alacak bakiyesinin en fazla 2.500,00USD olabileceği…” rapor edilmiştir.
Malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Takibe ve davaya konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Emsal: Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı ilamı)
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, cari hesap alacağına dayanak davalı adına 2020 yılında toplam 2 adet fatura keşide ettiği Ancak tüm faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, tarafların ticari defter kayıtları alacak-borç tutarı bakımından mutabıktır. Yine tüm davacı faturaları davalı tarafça BS formlarıyla vergi dairesine beyan edilmiştir. Bu suretle faturaların ve içeriği malların davalıya teslimi kanıtlanmıştır. Davacı faturalarının davalı tarafça benimsenerek kendi ticari defterlerine kaydedilmiş olması karşısında, öncesinde ayıp ihbarında bulunmayan ve ayıplı ifayı mahkememizde ispat edemeyen davalı vekilinin itirazlar nedenleri de yerinde görülmemiş, davacı tarafın davalıya sattığı ve teslim ettiği ürünlerin ücretini ödemediği, bu sebeple davalının icra takibine ilişkin olarak yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.500 USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı uygulanmasına,
2-2.500 USD alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.624,50TL harçtan peşin alınan 312,17TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 94,71TL harçların toplamı olan 406,88TL’nin mahsup edilerek bakiye 1.217,60TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 406,88TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı gideri toplamı olan 466,18TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 8,50TL vekalet harcı gideri, 43,00TL tebligat, posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.051,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 9.200,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 24/01/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza