Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/693 E. 2022/903 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/693 Esas
KARAR NO : 2022/903

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“… Müvekkilimizin, borçlunun accnteliğini yapmış olduğu gemilere verdiği Tali Gemi Acentelik hizmeli, Acente Bolu Motor Servisi) hizmeti ve borçlunun acenteliğini yaptığı gemilere gelen gemi adamları için yatırılan Vize ücretleri nedeniyle doğan carı hesap alacağı … 24. İcra Müdürfüğü … esas Sayılı dosyasında İcra takibine konu yapılmıştır. Borçlu , icra takibine süresinde itiraz ederek takibi durdurmuştur. Borçlunun haksız surette borca yapmış olduğu itirazın iptali için iş bu İtirazın İptali Davasını açmak zarureti hâsıl olmuştur. Dava dilekçesi ekinde sunduğumuz. faturalar, dekontlar ve saymanlık alındı belgeleri içeriğinden ve tarafların ticari defterlerinden davalmın icra takibinde belirttiğimiz tular kadar müvekkilimize borçlu bulunduğu anlaşılacaktır. Bu nedenle, davalıdan, likit alacağı ihtiva eden icra takibine yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatı talep elmekteyiz. İtirazın iptaline, lıkit bir alacağa itirazında haksız ve kötü niyetli bulunan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına ve yargılama masrallarının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalının cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
GEREKÇE:
İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi’nin 1609/2021 tarih ve 2020/466 Esas-2021/1027 K sayılı kararıyla; “Dava, açık hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesine göre, fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır. Aynı maddenin 5. fıkrasında ise, bu kanuna tabi gerçek ve tüzel kişilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defter tutma kayıt ve zamanıyla ilgili hükümlerine uymak zorundadır.6100 sayılı HMK 222/2 maddesi uyarınca, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik tarihleri belirtilerek defterlerinin usulüne uygun olduğu açıklanmış, mahkemece bu tespit benimsenerek davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı vekilince, davacının defter tasdiklerine yönelik itirazlar ileri sürülmüş olup, mahkemece itirazları karşılayacak ek rapor alınmadığı gibi karar gerekçesinde de bu itirazlara yönelik bir izahata rastlanmamıştır. Öte yandan itibar edilen bilirkişi raporunda cari hesaba dayanak fatura veya diğer belgeler denetime olanak verecek şekilde yer almamaktadır. Eksik inceleme ile yetersiz ve denetime olanaklı olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yukarıda yazılan eksikliklerin giderilerek bir karar verilmesi bakımından davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir. ” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK. 67. Maddesine göre iptali davası mahiyetinde olduğu görüldü.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Alacaklı davacı vekili vasıtası İle 06.07.2017 tarihinde borçlu aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 64.540,56 TL Tutarındaki Asıl Alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz, icra gideri, vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep etmişlerdir. Davalı yanın, İcra Müdürlüğüne hitaben düzenlediği 14.07.2017 havale tarihli itiraz dilekçesinde Özetle ;“Davacı yanın anlaşmaya aykırı davrandığını, Cari hesap konusunda mutabakat sağlanmadığını, alacağın tamamına Faiz ve fer’ilerine itiraz ettiklerini itirazlarının kabulünü…” talep etmişlerdir. Davalı yanın itirazı ile … 24. İsra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası durmuştur…”
İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı öncesinde alınan 03/07/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterleri ile Sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yanın incelemeye sunulan 2016 ve 2017 yıllarıncı ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan incelemeye gelmediği, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, dosyaya sunulu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacı şirketin davalı Tali Acentalık hizmetleri verdiği, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde 06.07.2017 takip tarihi itibariyle davalı yandan 64.540,56 TL Cari hesap alacaklı olduğu, 3095 sayılı yasaya istinaden İcra takip tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre Ticari faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı…” dair görüş sunmuştur.
İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı sonrasında alınan 20/07/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259.Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, somut olayda; Dava dosyası içeriğinde yer alan belgeler ile Sayın Mahkemeniz daha önce Bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırmış, ancak yasal defter ve belgelerin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığı ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olup olmadığı yönünden incelenmesi istenmiştir. Davacı vekilinin irtibat adresi ya da iletişim bilgisi bildirmediği görüldüğünden, dava dosyası içeriğindeki faturalar üzerinde mevcut iletişim bilgilerinden ve İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından davacı şirkete ve vekiline iletişim kurulmaya çalışılmış ancak, iş bu rapor tanzim tarihine kadar asla irtibat kurulamamış, incelenmesi talep edilen yasal defterler maalesef incelenememiştir. Ancak, Sayın Mahkemenize davacı şirkete ait yasal defter ve belgeler ibraz edilirse ya da incelenmesi gereken adres ve iletişim kurulacak kişinin irtibat bilgisi bildirildiği taktirde gereken inceleme yapılabilecektir…” dair görüş sunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 779,50-TL harçtan düşümü ile bakiye 698,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,(2019/170 nolu, 18/04/2019 tarihli, harç tahsil müzekkeresi ile davalıdan tahsili istenen 3.629,26 TL karar ilamı harç tahsil edilmiş ise bu bedelin davalıya iadesine, tahsil edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesine)
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 10.326,49-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi.13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır