Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2021/765 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/684 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı … arasında 03/01/2019 tarihinde “yetkili servis sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye göre, … A.Ş.’nin üreticisi ve ithalatçısı olduğu ve de Türkiye genelinde satışı gerçekleştirilen ürünlere satış sonrası servis hizmeti sağlanması amacıyla karşı taraf ile anlaştığını, davacı 16/07/2019 tarihinde gönderdiğini iddia ettiği ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini karşı tarafa bildirerek sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesini ve bunlar için gereken süreleri verdiğini ihtar ettiğini, buna karşılık davalı taraf 26/07/2019 tarihinde bir ihtarname göndererek sözleşmenin feshini kabul ettiğini fakat verilen süre içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenini yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle … 19. İcra Dairesi’ne ilamsız takip başlatıldığını, icra takibi üzerine davalının icra takibine itiraz ettiğini ve borcu ödemediğini, davalının … markasını hala kullanmaya devam ettiğini, marka hakkına tecavüz suçunu işlediğini, hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulacağını belirterek davalıda olan alacağın yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
… 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas,… karar sayılı kararı ile dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava dilekçesi mahkememizce davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacı tarafa her hangi bir borçlarının bulunmadığını; cari hesaptan kaynaklı olarak kendilerinin davacı taraftan alacaklarının bulunduğu belirtilerek asıl davanın reddine karar verilerek ; alacak talepli karşı davalarının kabulüne karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizce … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalının tacir olup olmadığı hususu sorulmuş; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen cevabı yazıda davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı; … Esnaf ve Sanatkarlar Odasından gelen cevabi yazıda davalının esnaf kaydının bulunmadığı belirtilmiş; … Vergi Dairesi’nce ise davalının 2020 takvim yılı gelir vergisi beyannamesinde işletme hesabı olduğu bildirilmiştir.
Asıl dava ve karşı dava ; taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinden kaynaklı olarak alacak talebine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde davalının tacir olmaması nedeni ile tacirler arasında bir dava niteliğinde olmayan, münhasıran ticari davalardan da bulunmayan ve genel hükümlere dayalı olarak açılan işbu davanın ve karşı davanın ticari bir dava sayılamayacağı gözetilerek mahkememizin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl ve karşı davanın görev şartı eksikliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden REDDİNE,
2-Asıl Dava ve karşı davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine, asıl davada daha önce 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/386 Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olduğu görülmekle kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığın halli için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine dosyanın gönderilmesine,
3-Harç, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.