Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2022/596 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/681 Esas
KARAR NO : 2022/596

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ :19/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkilin maliki olduğu … Plakalı 2020 model … marka araç 25.05.2021 tarihinde … İli, … İlçesi, … Mahallesinde kurallara uygun bir şekilde park halindeyken maliki ve sürücüsü … olan …Plakalı araç, müvekkilin aracına çarpmış ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermiştir. Kaza sonrasında olay yerine gelen trafik ekiplerince kaza tespit tutanağı düzenlenmiş olup tutulan bu tutanakta karşı yan araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K madde 52/1-b ‘’ Aracın hızını, yük ve teknik özelliğini, görüş, yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ’’ kuralını ihlal ettiği, asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Müvekkilin ise oluşan kazada bir kusurunun olmadığına kanaat getirilmiştir.Kaza neticesinde müvekkilin aracının ana aksamları değişmiş, ciddi anlamda kaporta işçiliği ve boya işçiliği yapılmış olup müvekkilimizin aracında yaklaşık 29.000,00 TL maddi hasar meydana gelmiştir. Hasar miktarı sigortadan hasar dosyası celp edildiğinde net bir şekilde belirlenecektir.Müvekkilin aracı 2020 Model ve kilometresi de kaza tarihinde 5949 km olup, oldukça düşüktür. Az kullanılmış böyle bir aracın, kaza sonucu ana aksamları değişmiş, ciddi anlamda kaporta işçiliği ve boya işçiliği yapılmış olduğu sabit olup, tramer kayıtlarına da kaza kaydı geçmiş olduğundan, aracın satışı halinde, bu kayıtlar, alıcı tarafından rahatlıkla görülebileceğinden, müvekkil doğal olarak bu kazalı aracını, kaza görmemiş gerçek değerinden daha düşük fiyatla satacağı tartışmasızdır.
Karşı tarafın aracı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile sigortalanmıştır. … Sigorta A.Ş.’ye 01.09.2021 tarihinde değer kaybı talebi ile başvuruda bulunulmuş olup 07.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve yasal süresi içerisinde başvurumuza istinaden bir ödeme yapılmamıştır.
Davadan önce yasa gereği tarafımızca arabulucuya başvurulmuş olup taraflarca bu süreçte görüşmeler anlaşma sağlanamamıştır. Buna ilişkin son tutanak dilekçemiz ekinde sunulmuştur.Yani tazminat hesabı, Sigorta Genel Şartlarındaki ‘değer kaybına’ ilişkin hesaplama yöntemleri ve formüllerine göre değil, Türk Borçlar Kanunu Haksız Fiillere ilişkin hesaplama yöntemi ile hesaplanmalıdır. Değer kaybı hesabına yönelik tek kriter kazaya karışan aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan sonraki piyasa değeri arasındaki fark olduğu izahtan varestedir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken değer kaybı bedelinin tahsili için işbu davayı açmak zorunluluğu doğmuştur.
öncelikle alacağımızı belirli hale getirebilmek için usul ekonomisi gereğince tensiple beraber dosyanın bilirkişiye tevdiine, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; şimdilik Müvekkilin aracında meydana gelen 50 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, ayrıca davadan önce arabuluculuk sürecinde müvekkil kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretinin de (2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 16/2-c doğrultusunda 1.080 TL) karşı yandan tahsiline karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olduğunu kabul etmemekle birlikte, belirlenebilecek olan asgari miktarın altında bir tutarın gösterilmiş olması kanunun amacına ve dürüstlük kuralına aykırı olup, davacı yanca gösterilen 50,00 TL asgari tutarın kabulü mümkün değildir.Davacı, belirsiz alacak davası açarken, belirleyebildiği asgari tutarın daha altında bir rakam belirleyerek dava açarsa, bu durum şüphesiz kanunun amacına aykırı düşeceği gibi tarafların dürüstlük kuralına uygun davranması gerekliliğini düzenleyen HMK m.29 hükmüne de aykırı sonuçlar doğuracaktır.Asgari tutarın, gerçekte belirlenebilen tutardan daha düşük gösterilmesi sebebiyle eksik bildirilen asgari değerin ve harcın tamamlanması gerekir. Davacı taraf, delil listesinde yazılı bulunan delilleri tarafımıza tebliğ etmemiştir. Belge ve deliller tarafımıza tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma hakkımızı saklı tutuyoruz. Kabul manasında olmamak üzere kusur oranlarının tespiti bakımından Mahkemenizce dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerekmektedir. Davaya konu değer kaybı zararının belirlenebilmesi adına açılan hasar dosyası kapsamında SBM üzerinden eksper ataması yapılmış; eksper raporunun hazırlanması beklenilmeden davacı yan tarafından kötü niyetli olarak işbu dava ikame edilmiştir.Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı zararının, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları eki ve 01.04.2020 tarihinde yürülüğe giren KZMS Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’da yer alan Değer Kaybı Hesaplama Kriterlerine göre tespit edilmesi gerekmektedir.5-)Kabul anlamında olmamak üzere, davaya konu araca ait sigorta poliçesi incelendiğinde açıkça görülecektir ki müvekkil sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olacağı limitler belirlenmiştir. Davacı yanın işbu limitlerin üstünde bir bedeli davalı müvekkil sigorta şirketinden talep edebilmesi mümkün değildir. Davanın, dava dışı sigortalı araç işleteni …’ye ihbar edilmesini, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddine,
Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…”talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle rücuen tazminat talebidir.
09/01/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle “…Davalı sigorta şirketine sigortalı …plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü ..’nin hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşumunda birinci derecede, tam ve %100 oranında etkili olduğu, Davacı tarafa ait … plaka numaralı aracın sürücüsünün olayda etkili bir kusurunun bulunmadığı, Dava konusu kazadan dolayı … plakalı araçta oluşan değer kaybının 19.170,75 – 19.669,19 TL civarında olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğuna..” dair müşterek görüş sunulmuştur.
04/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle “…Davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü …’nin hatalı sevl ve idaresinin kazanın oluşumunda birinci derecede, %100 oranında ve tam etkili olduğu, Davacı tarafa ait … plaka numaralı aracın sürücüsünün olayda etkili bir kusurunun bulunmadığı, ZMM Sigortası Genel Şartları uyarınca dava konusu araçta kaza tarihinde oluşan değer kaybının 19.669,19-TL olduğuna, dava konusu araçta kaza tarihinde reel piyasa şartlarına göre oluşan değer kaybının 19.170,75 TL civarında olduğu, değer kaybı konusunda son kararın mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin Mahkemeni takdirinde olduğuna…” dair müşterek ek görüş sunulmuştur.
Davacı vekilinin UYAP üzerinden sunduğu değer artırım dilekçesinde özetle “….Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, bedel arttırım talebimizin kabulü ile 50 TL’lik değer kaybı bedelini 19.669,19 TL’ye yükseltilerek, davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini…” talep etmiştir.
Somut olayda, davacının maliki olduğu … plakalı araç iledavalı tarafından sigorta edilmiş olan …plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı, kaza nedeniyle aracında meydana gelen hasara ek olarak değer kaybı oluştuğunu belirtmiş ve 50 TL’lik belirsiz alacak davası ikame etmiştir. Davaya konu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu ve araçta oluşan değer kaybının belirlenmesi için 09/01/2022 tarihli bilirkişi kök ve 04/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporları alınmıştır. Alınan raporlar neticesinde, davacının aracında piyasa şartlarına göre oluşan gerçek değer kaybının 19.669,19-TL olduğu belirlenmiştir. Bu çerçevede, davacı tarafından bedel artırım dilekçesi sunularak dava değeri anılan miktara yükseltilmiştir. Davacının meydana gelen kaza nedeniyle kusurlu olmadığı ve davalıdan değer kaybı isteminin yerinde olduğu değerlendirilmiş olmakla birlikte davalının sigorta şirketi olduğu ve sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu gözetilmiş ve bu kapsamda poliçenin anılan kaza sonrasında kalan limiti olan 18.043,49-TL’nin 20/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 18.043,49-TL’nin 20/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.232,55-TL harçtan peşin alınan/ıslah 394,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 838,20-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.625,70-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 2.588,00-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 2.374,09-TL ile 462,15-TL ilk harçlar ve masraflar/ıslah olmak üzere toplam 2.836,24-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (109,11-TL’sinden davacı tarafın, 1.210,89-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza