Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/673 E. 2023/387 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/673 Esas
KARAR NO : 2023/387

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili ile davalının anlaşması üzerine müvekkilince sipariş verilerek, … tarihli ve … sayılı fatura ile davalı tarafından müvekkilinin sahibi olduğu şahıs firmasına gönderilen tişörtlerin kalitesinin müvekkilinin isteiğini gibi olmadığını, renklerinin faklı olduğunu, yıkandığında rengi attığını, dikişlerinin kaydığını, kumaşlarda baskı lekelerinin olduğunu, baskıların müvekkilinin istediği şekilde kumaşa basılmadığını, baskılarda kaymalar ve yamukluklar olduğunu, kalıp-dikiş-yaka vb işlerin müvekkilinin istediği gibi yapılmadığını bu nedenlerle tişörtlerin tamamının ayıplı olduğunu, ayıplar fakedildiğinde müvekkilince davalıya … 23. Noterliğinden… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek, müvekkiline gönderilen tüm tişörtlerin ayıplı olduğundan, yapılan tüm ödemenin iadesini talep ettiğinin bildirildiğini, iade gerçekleştiğinde ayıplı olan tişörtlerin davalıya iade edileceğini, ancak davalının ihtara cevap vermediğini, bu güne kadar müvekkiline ve firmaya ödeme yapılmadığını, müvekkilinin ayıplı mallar için … nolu fatura karşılığında davalıya 3.451,50-Euro ödeme yaptığını, kutulama işlemi için 1.734,50-Euro ödeme yaptığını, kargo için 650,84-Euro olmak üzere toplamda 5.836,84 Euro zararı olduğunu, davalının art niyetli olarak ihtara rağmen ayıptan doğan zararı tazmin etmediği nedeniyle iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacının tamamen asılsız haksız ve kötü niyetli olup, davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafından talep edilerek, siparişi verilen tekstil ürünleri konusunda adet bazında belirlenen bir bedel karşılığında belirleyerek anlaştıklarını, bu anlaşma doğrultusunda müvekkilinin istenilen kumaş-model-nitelik-renk ve sayıdaki tişörtleri “numune” tişört kalıbına uygun olarak hazırladığını, davacı ile yapılan karşılıklı görüşmelerde kritik ve onayları alındıktan sonra da kendilerine gönderilerek teslim edildiğini, davacı taraf her aşamasında bilgi sahibi ve hatta ısrarcı olduğu talep ve siparişlerini, asılsız haksız ve anlaşılmaz iddilarla kötü niyetli bir şekilde tümünü iade etme gayretine girdiğini, dava konusu edilen tişörtlerin hiçbirinin kusurlu ve ayıplı olmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen noter ihtarnamesinin müvekkiline yasaya uygun bir şekilde tebliğ edilmediğinden, ihtarnameyi hiçbir şekilde kabul etmediğini, davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini” talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
03.06.2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir: “Nihai takdir sayın mahkemede olmak üzere ek rapora konu yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde İstinaf sonrası tekrar yaptığımız inceleme sonucunda: 50 adet Tişört üzerinde gördüğümüz hata sayılarının … isimli standarda göre izin verilen; Kritik için 2 adet, Büyük için 7 adet, Küçük için ise 21 adet sınırını aştığı için Tişörtler 2.Kalitedir. Önceki Bilirkişi Raporlarımızda hatalı tişört sayısını vermememizin nedeni; tabloda ismi geçen hataların incelediğimiz tişörtlerin bir kısmında bir arada görülmesindendir. İlgili standarta göre yapılan inceleme; hatalı tişört sayısından ziyade bulunan hataların sayısıyla ilgilidir. 531 adet Tişörtü temsilen… isimli standarda göre bakılan ve hata sayısı nedeniyle 2.Kalite olarak değerlendirdiğimiz. 58 adet Tişörtteki ayıplar nedeniyle, Davalı tarafın Davacı tarafa 531×3 Euro=1.593 Euro ödemesinin yerinde olacağı, önceki raporumuzda da belirttiğimiz üzere; Tişörtlerin Paketleme (Kutulama) Bedeli olan 1.734,50 Euro’nun ve Kargo Bedeli olan 650,84 Euro’nun Davacı tarafından ödenmesinin gerektiği, ticari faiz talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğunuticari faiz talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu…” talep ve dava etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.hukuk Dairesi’nin 15/09/2021 tarihli karar ilamı özetle; “…Somut olayda, davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen 531 adet ürün bulunmasına rağmen bilirkişi incelemesine sunulan 58 adet ürün üzerinde inceleme yapıldığı ve bilirkişi tarafından ürün başına 3 Euro nesafet bedeli hesaplandığı anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporlarında 531 adet ürünün tamamı incelenmediği gibi, incelenen 58 ürünün kaç tanesinin ayıplı olduğu açıkça belirtilmeden 531 adet üründe ürün başına 3 Euro indirim yapılması hatalı olmuştur. Mahkemece dava konusu 531 adet ürünün bilirkişi incelemesine sunulması için davacıya süre verilip, sunulacak tüm ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve kaç adet ürünün ayıplı olduğu, ayıpların cinsi ve niteliği, ayıplı imalatın toplam bedelinin tespit ettirilmesi; davacı tarafça daha önce sunulan 58 adet ürün dışında kalan ürünlerin sunulmaması halinde ise bilirkişi incelemesine sunulan 58 adet üründen kaç adet ürünün ayıplı olduğu, ayıpların cinsi ve niteliği, ayıplı imalatın toplam bedeli konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ayrıca, bilirkişi ek raporunda paketleme ve kargo bedellerinin davacı tarafından ödenmesi gerektiği tespit edilmesine rağmen, bu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir…”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 15/09/2021 tarihli ilamında belirtildiği üzere, kaldırma kararı öncesinde davaya konu edilen 531 adet ürünün sadece 58 adeti incelenmiş olmasına rağmen tüm ürünler ayıplı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Kaldırma kararı sonrasında, 09.02.2022 tarihli ve 1 numaralı celsede, davacı yan “Söz konusu 531 adet ürün yurtdışındadır, bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılmak üzere hazır edilmesi bu aşamada mümkün değildir ve çok maliyetlidir. Bu nedenle dosyadaki mevcut delillere ve bilirkişi raporuna göre bir karar verilmesini talep ediyoruz, …” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dolayısıyla, davaya konu edilen 531 adet ürünün tamamının incelenme imkanı kalmamıştır. Bu nedenle, mahkemeye ve bilirkişi incelemesine sunulmayan ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının davacı tarafından ispat edilemediğinin kabulü gerekmiş ve bu ürünlere tekabül eden değer bakımından davanın redine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte, Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 03.06.2022 tarihli ek raporda, her bir ürün için 3 (üç) Euro tutarında ayıplı mal bedeli hesaplandığı ve ayrıca 1.734,50 Euro kutulama ile 650,84 Euro kargo bedeli hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede bir önceki kararda hükmedilen toplam bedel üzerinden 58 adet ayıplı ürüne ilişkin yapılan oranlama neticesinde ortaya çıkan 434,54-Euro ayıplı mal bedelinden davalının sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
434,54-EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin alınan 299,04-TL mahsup edilerek bakiye 29,19-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.321,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 2.187,50-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 165,12-TL ile 332,54-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 497,66-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan 281,50-TL’den (posta/tebligat/istinaf) kabul ve red durumuna göre davacı hissesine düşen 21,25-TL ‘nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi.11/07/2023
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır