Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/658 Esas
KARAR NO : 2023/371
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : ” Türk Ticaret Kanunu’nda her şirket kendi ayrı tüzel kişiliği haiz olup, sadece kendi düzenlediği faturalarının tahsilini talep edebilir. Takibe ilişkin ödeme emri ve ekinde bulunan söz konusu faturalar, davalı tarafından düzenlenen faturalar olmadığından, yine davalı tarafından tahsile konu edilmesi mümkün değildir. Davalı, başka bir şirket tarafından düzenlenen fatura ile alacak talebinde bulunmuş ve söz konusu takip, süresinde itiraz edilmediğinden kesinleşmiştir. Müvekkilimiz şirketin davalıya borcu bulunmadığından, haksız olarak kesinleşen icra takibi sonrası borçlu olmadığının tespiti açısından işbu davayı açma zaruretimiz hasıl olmuştur. Takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak fatura bakiyelerini göstermiş ancak davalı tarafından müvekkilimize düzenlenmiş fatura bulunmamaktadır. Takip dosyasına sunulmuş olan faturalar da başka bir şirkete ait faturalardır. Tüm bunlar ayrı bir davanın konusu olup, dava dışı …ltd şti ile yapılacak yargılama ile tespiti mümkün olacağından, söz konusu ticarete ilişkin delil sunma ve yargılama haklarımız saklıdır. Dava dışı …Şti. tarafından düzenlenen faturalarda ürünlerin markasının Sarıkız olarak geçmekte olduğu görülmektedir. Ancak ürünlerin markasının Sarıkız olması, Sarıkız tarafından müvekkilimize haksız icra takibi yapma hakkı vermemektedir. söz konusu icra takibi dayanaksız kalmaktadır. Bu durumda davalının müvekkilimizden alacağı varsa dayanağının ne olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Haksız ve mesnetsiz açılan icra takibinde borçlu olmadığımızın tespiti için işbu menfi tespit davasını açma zarureti hasıl olmuştur. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle telafisi imkansız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle uygun görülecek bir teminat karşılığında … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin durdurulmasını vekaleten talep ederiz…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı taraf ile müvekkilimiz … A.Ş ile yapılan ve ekte bir örneği sunulan 30 Mayıs 2019 tarihli Temsilcilik Sözleşmesi gereği, davacı taraf …’de kurulu tesislerde müvekkil tarafından üretilen maden suyu, soda ve gazlı içeceklerin Çin Halk Cumhuriyeti, Macao, Taiwan ve Kore Cumhuriyetlerinde, satış, dağıtım, pazarlama, dağıtım, ihracat ve teslim haklarına sahip TEK VE MÜNHASIR TEMSİLCİSİ olarak tayin edilmiş olup, o tarihten beri, müvekkil şirket ile bu hukuki ilişki devam etmektedir. (Ek 1). Bilahare müvekkil tarafından kendi grup şirketi ve aynı marka altında üretim yapılan yerde işletme kiracısı olan ve ihracatı yapmakta olan … TİCARET LTD ŞTİ tarafından davacıya faturaları kesilerek, bilahare müvekkilimizin ürettiği ürünler davacı tarafın teslim yeri olan Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki alıcı adrese gönderilmiştir. Bunlara dair faturalara ve teslim belgeleri ile Gümrük Beyannamelerine davacı tarafından itiraz edilmemiş ve kabul edilmiştir. Ne var ki, davacı taraf kendisine gönderilen ve icra takibine konu ürünlerin bedellerini ödememiş olup, tarafımızdan … 31 İcra Müdürlüğünde …Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış olup, takibe ve borca itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Dosyamıza sunulmuş bulunan ve davalı tarafı temsil yetkimizi içeren vekaletnamemiz ve ekindeki imza sirkülerinden de anlaşılacağı üzere, bir ve aynı vekaletnamede tarafımıza salahiyet veren, davalı … A.Ş ve … ŞTİ aynı grup şirket olup, temsilcisi ve idarecisi …’dır (Ek 2). Buna aykırı olarak davacı tarafın iddialarını kabul etmek mümkün değildir. Bilhassa, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkil şirketi sanki … LTD ŞTİ ile bir ve aynı grupta olduğunu bilmiyormuşcasına ifadelerde bulunmasını anlamak ve iddialarına samimiyet ve ciddiyet atfetmek imkansızdır. Ayrıca, … A.Ş için ortaklık yapısını ve yöneticilerini içeren kayıt ve belgeleri Firma Detayları ekte sunulmakta olup (Ek 3), … Ticaret Odası’ndan da celbini ve keza … LTD için de, … Ticaret Odası’ndan celbini talep ederiz. (Ek 4). Haksız, hukuka aykırı ve sui niyetli açılan davanın tüm fer’ileri ile birlikte reddine; dava harç, masraf ve vekillik ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. Davacı tarafın, satın aldığı malların bedelini ödemeksizin borçlu olduğunu bildiği tutarlara karşın huzurdaki davada borçlu olmadığını iddia etmesi karşısında davasında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olup, dava konusunun (% 20) yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini de ayrıca, arz ve talep ederiz. Keza, ara karardaki açık ve net hükme rağmen; davacı tarafın, % 15 tutarındaki teminatı mahkeme veznesine nakden depo etmediği ve/veya mahkemeniz dosyasına teminat mektubu da sunmadığı anlaşıldığından ve buna aykırı olarak icra müdürlüğünce dosyadaki hacizlerimizin fek edildiği tespit edildiğinden, haksız ve hukuka aykırı işlemlerin önlenmesi açısından öncelikle ve aciliyetle, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini de, saygılarımızla arz ve istirham ederiz…” savunmuştur.
GEREKÇE:
Huzurdaki dava, … 31. İcra Dairesinin …E. sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine başlatılan icra takibinde borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu edilen icra takibi incelendiğinde, alacağın 30.173,91 Euro faturaya dayalı cari hesap alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Aynı takip talebinin ekinde yer alan dayanak fatura incelendiğinde, fatura alacaklısının “…Tic. A.Ş.” olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, menfi tespit davasına konu takip alacaklısının “… A.Ş.”, alacağa dayanak olarak gösterilen faturaların alacaklısının ise “…Tic. A.Ş.” olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı yan, her iki şirketin farklı tüzel kişiliğe sahip olduğunu, söz konusu faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığını ileri sürmektedir. Öte yandan, davalı taraf, icra takibi alacaklısı şirket ile fatura düzenleyen şirket arasında münhasır temsilcilik sözleşmesi olduğunu, her iki şirketin yetkililerin aynı olduğunu, faturaya konu ürünlerin gümrük işlemlerinin yine bu şirket tarafından yapıldığını ileri sürmüştür. Menfi tespit davalarında ispat yükü, davalı konumda olan alacaklıya aittir. Alacaklının, alacağın varlığını ispatlaması gerekir. Somut olayda, davacı borçlu, takibe konu edilen faturalardan kaynaklı olarak borçlu olmadığını ileri sürmüştür. Nitekim, dayanak faturalara göre davacının dava dışı üçüncü bir firmadan ürün aldığı görülmektedir. Davalı tarafından, söz konusu alacağın temlik alındığına ya da taraflar arasındaki satıştan kaynaklanan ödemenin başka bir firmaya yapılacağına dair herhangi bir yazılı delil sunulmamış; alacağın varlığı başka bir suretle de ispatlanamamıştır. Taraflara verilen kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmamış, tarafların defterleri incelenmemiş; her iki taraf da mevcut delillere göre karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamındaki mevcut delillere göre, davalının …. 31. İcra Dairesinin …E. sayılı dosyasında alacağına dayanak olarak gösterdiği faturalardan kaynaklı olarak alacaklı olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, ancak davalının takibin başlatılmasında kötü niyetli olmaması nedeniyle tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kabulüne,
2-… 31. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyasında davacı yönünden borçsuzluğun tespitine,
Kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 19.058,78-TL harçtan peşin alınan 4.764,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.294,08-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 4.832,50-TL ilk harç ve masraflar ile 47,50-TL (posta/tebligat) olmak üzere toplam 4.880,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının ve davalının yüzüne karşı karar verildi. 23/06/2023
Katip
E-imzalıdır
Hakim
E-imzalıdır