Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/651 E. 2022/625 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/651 Esas
KARAR NO : 2022/625

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Müvekkil şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Kuzey Marmara Otoyolunun işletme hakkı sahibi, davalı ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan otoyolunu kullanmış olan şirkettir. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmünü haizdir. İşletme hakkı müvekkil şirkette bulunan otoyoldan geçişler, mezkûr madde gereği ücretlendirilmekte, ücret ödemeden yapılan geçişlerde, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza tutarı uygulanmaktadır. Bununla birlikte aynı kanunun 30. maddesinin 7. fıkrası “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” hükmünü haizdir. Anılan madde gereği otoyoldan çıkış yapılan tarihi izleyen 15 gün içinde ödeme yapılması durumunda belirtilen oranda ceza uygulanmamaktadır. Davalı, 03.10.2019 tarihi ile 19.03.2020 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin otoyoldan ihlâlli geçiş yapmıştır. Bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında … 14. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatılmıştır. Davalı, itiraz dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiştir. Bunun sonucunda itiraz edilen takip durdurulmuş ve müvekkil şirketin mağduriyetine sebep olunmuştur. Davalının itiraz dilekçesinde yer alan “…öncelikle takip yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından yetki itirazında bulunuyoruz. Müvekkil şirketin adresi … olup aleyhine başlatılacak icra takiplerinde yetkili icra dairesi İstanbul Anadolu İcra Daireleridir. Takibin yetkisiz İstanbul İcra Dairesinde başlatılması hukuka aykırı olup öncelikle yetki itirazımızın kabulünü vekaleten arz ederiz.Öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazları hukuka aykırıdır.Davalının haksız ve hukukî dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, Davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle asgari %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
Tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacı Tarafın Delilleri Müvekkil Şirkete Tebliğ Olmadığı Gibi Dava Dilekçesin İhlal Edildiği İddia Edilen Cezalara İlişkin Hiçbir Belge Ve Kayıtın Olmaması Sebebi İle Öncelikle Eksik Hususların Tamamlatılması Aksi Takdirde Davanın Usulden Reddedilmesini Talep Ederiz.Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hiçbir delil, müvekkil şirkete tebliğ edilmemiştir. Davacı tarafın delillerinin müvekkil şirkete tebliğ edilmemesi ve davacı tarafın dava dilekçesinde hiçbir açıklama yapılmaması hatta dava dilekçesinde plaka bilgilerinin dahi verilmemesi, iddia edilen ihlallerin hangi tarihte yapıldığının bile belirtilmemiş olması sebebi ile ile müvekkil kapsamlı bir savunma yapamamaktadır. Plaka bilgileri belirtilmediği için plaka ile ilgili beyan haklarımız saklı kalmak üzere, öncelikle davacı tarafa eksik olan hususların tamamlattırılmasını aksi halde davanın HMK’da düzenlenen dava dilekçesinde zorunlu olarak bulunması gereken hususların verilen süreye rağmen tamamlanmaması sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesini talep ederiz. Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise davaya cevap dilekçemizin devamında plaka bilgilerinin dahi verilmemesi durumunda itirazlarımızı ne yazık ki genel bir şekilde yapmak zorunda olmamız sebebi ile savunma haklarımızı saklı tuttuğumuzu beyan ederiz. İşbu Dava Yetkisiz Mahkemede Açılmıştır.    Şöyle ki; Müvekkil şirket aleyhine açılan işbu davayı kabul veya ikrar anlamına gelmemekle birlikte; öncelikle dava yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazında bulunuyoruz. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Genel yetkili mahkeme MADDE 6- “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”  Müvekkil şirketin adresi … olup, aleyhine olarak başlatılacak dava ve icra takiplerindeyetkili mahkeme ve icra dairesi İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleridir.Davanın ve takibin yetkisiz İstanbul Mahkemelerinde başlatılması hukuka aykırı olup, öncelikle yetki itirazımızın kabulünü vekaleten arz ederiz.
Müvekkil şirket, uluslararası taşıma yapan ve 3000’den fazla aracı olan bir şirkettir. Bu araçların bir kısmı ÇEKİCİ bir kısmı da yarı römork olarak tabir edilen DORSE’DİR.Müvekkil şirketin ÇEKİCİ olarak tabir edilen tüm araçlarında HGS bulunmakta ve müvekkil şirketin HGS hesabında yeteri kadar bakiye de daima bulunmaktadır.Davacı taraf her ne kadar müvekkil şirkete karşı huzurdaki davayıikame etmiş olsa da, müvekkil şirkete ait olan araçlarda öncelikle davacı taraf, kesmiş olduğu cezalarda haklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Zira hiçbir gerekçe ve dayanak göstermeksizin müvekkil şirket araçlarına ceza tanzim edilmiştir. Davacı tarafın delilleri, tarafımıza tebliğ edilmemiş olması sebebi ile ihlal yaptığı iddia edilen araçların müvekkil şirkete ait olup olmadığı, ihlal yapıldığı iddia edilen tarihte gerçekten orada olup olmadığı, ihlal yapıldığı iddia edilen tarihte müvekkil şirket araçlarda HGS bakiyesi olup olmadığı tespit edilememektedir. Kaldı ki, müvekkil şirket, otomatik talimat ile HGS bedellerini daima ödenmekte olup, bakiyenin yetersiz/eksiksiz olması mümkün olmadığı gibi, bakiyelerin hiçbir zaman sıfırlanmadığı yapılacak incelemelerde de tespit edilecektir. Nitekim bu hususlar, Sayın Mahkeme tarafından, banka kayıtlarının celb edilmesi halinde tespit edileceği ortaya çıkacaktır.Davacı taraf, kendi sistemindeki eksiklikleri müvekkil şirkete mal etmek istemektedir. Zira yeterli bakiye olmasına rağmen, tahsilat yapamayan davacı tarafın kendisidir. Kaldı ki davacı, hangi plakalı araçtan hangi tarihte ilgili tahsilatı yapamadığını bile beyan edememiştir. Davacı taraf var olan bakiyeyi tahsil edemiyor ise, geçiş bedelini ve ihlalli geçiş olduğu iddiası ile oluşan cezalı tutarı müvekkil şirketin ödemesini beklemek hakkaniyete aykırıdır. HGS sistemlerinin yetersizliği ve var olan bakiyelerin tahsil edilememesi sebebi Sulh Ceza Hakimlikleri’nden sürekli olarak idari para cezasının iptali davaları açılmakta idi. Nitekim haklılığımızda birçok defa tespit edilmiş, müvekkil şirkete kesilen cezalar iptal edilmiştir.Bu şekildeki araçlarda 4. Sınıf HGS cihazı kullanılmaktadır. Müvekkil şirketin 4. Sınıf hgs’ye sahip olup, tüm araçlarıda 4. Sınıfa göre ücretlendirilmektedir.Yaklaşık 30 yıldan beri taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren, Türkiyenin sayılı şirketlerinde olan Müvekkil şirkette bu kadar sayıda aracına HGS yüklememesi ne mantıkla ne de hayatın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır.Sonuç olarak, HGS birçok firmanın ve bireyin mağduriyetine yol açan bu sistemin kendisinden kaynaklanan sebeplerle oluşturulan bu para cezaların iptalini, haklılığımızın tespiti ile birlikte Sayın Mahkemeniz’den talep ederiz.   Davacı tarafça müvekkil şirket aleyhine olarak değerin%20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilişse de davacının haksız talebinin reddini arz ediyoruz. Zira, dava konusu talep ve iddia yargılamayı gerektirmekte olup, müvekkil şirket takip dosyasına yapmış olduğu itirazında haklı olup, esasen yukarıda açıklandığı üzere davacı taraf müvekkil şirket aleyhine takip başlatmakta açıkça kötü niyetli olduğundan değerin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini arz ediyoruz. 
Haksız davanın reddine,   Davacı tarafın, değerin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,  Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Dava, icra takibine davalı tarafından vaki itirazın iptali talebidir.
İcra dosyasının UYAP üzerinden celp edilip incelenmesinde:
“…Araçların ihlalli geçişleri nedeniyle; davalı aleyhine 04.12.2019 günü … 14.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapılmıştır. Bahse konu takiple davacının alacağı hususunda alacaklı …A.Ş. Olduğu, Borçlu … A.Ş. Asıl Alacak 708,25 TL olduğuna dair takip başlatmıştır…”
05/05/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…. Karayollarına ait tüm otoyolları, köprüler, bağlantı yolları ile 4046,3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollarda 6001sayılı kanunda belirtilen geçiş ücretini tahsil edildiği, araçların davalı …A.Ş. adına kayıtlı olduğu dönem içerisinde geçiş ihlallerinin olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı ( çünkü davalı geçiş yapmadığını iddia etmemektedir.) Takip formundaki CD görüntüleri ihlalli geçişler tek tek incelendi, araçların ücret ödemeden geçiş yaptıkları anlaşılmaktadır. CD kayıtlarında araçlar sorgulanmış, dava konusu plakalı araçların OGS / HGS hesaplarında yeterli bakiye bulunmadığını ve buna karşılık davalı tarafa bakiyenin bulunduğunu belgelememiştir. Yapılan değerlendirmede davacının toplam talep ettiği, Davacı, Asıl alacağı olan 708,50 TL, Davalı …A.Ş.’den alacaklı olduğuna…”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği otoyol geçiş ve ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporunun davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu, davalının borcu bulunmadığına, borcu ödediğine veya hesap bakiyesinin geçiş anında yeterli olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, … 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 141,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 708,25-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri olarak 602,85-TL (posta/tebligat/bilirkişi) ve 127,10-TL ilk harç olmak üzere toplam 729,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesinen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi 28/09/2022

Katip
E-İmza

Hakim
E-İmza