Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2021/837 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2021/837

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 22/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle : … Bankası … Şubesi’ne ait; 30.09.2018 keşide tarihli, … seri nolu 400.000-tl bedelli çekin davalı tarafça bankaya ibraz edilen ve icra takibine konu edilmiş çekteki imzaların müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı çıplak gözle dahi anlaşılabildiğini, davaya konu çekin imzasız olarak kaybedildiğini, kaybolan çekin davalı tarafça tahsil amaçlı olarak … 1. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile icra takibine konulduğunu, icra dosyasından ödeme emrinin tebliği üzerine derhal … 5. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile yetkiye imzaya, borca itirazlarının ileri sürüldüğünü, bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının incelenmediğini, davalı- alacaklı gözüken tarafça icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edilmediğini yetkili mahkemede imzaya ve borca itirazlarının ileri sürülmesi mümkün olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın açılmasının zaruretinin doğduğunu, davalı tarafından icra takibine konulan, 1 adet ve toplam 400.000,00-TL bedelli olarak doldurulmuş çekin, müvekkil şirketin rızası hilafına imzasız ve boş olarak kaybedilen çek koçanından olduğunu, başkaca çeklerin çıkması halinde dava açma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil şirketin rızasının hilafına imzasız ve boş olarak elinden çıkan çek üzerindeki keşideci imzası, müvekkil şirketin …’in yetkili temsilcisi, yani çekin keşide etmek de dâhil, her türlü temsil ve ilzam yetkisi münferiden, şirket yönetim kurulu üyesi …’a ait olduğunu, müvekkil şirkette, … dışında hiçkimsenin temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin, turizm işleri ile iştigal olduğunu, şirketin yetkilisi tarafından kullanılmak üzere yanında bulundurulan çeklerin, şirket yetkilisi tarafından muhtemelen iş yerinde kötüniyetli kişiler tarafından ele geçirildiğini ve bir şekilde davalı şirkete ulaştığını ve bu şirket tarafından çekin bankaya ibraz edildiğini, icra takibine konu edildiğini, ancak, söz konusu çekteki keşideci ve lehtar-ciranta imzası olarak görünen imzaların, müvekkil şirketin yetkilisine ait olmadığını, kötü bir taklitten ibaret olduğunu, müvekkil şirketin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin ve borcu da bulunmadığını, müvekkili şirket söz konusu çekin kaybolduğunu farkettiğini ve muhatabın bankaya gerekli başvuruyu yaptığını, müvekkil şirketin, söz konusu çekin kaybolduğunu fark edildiği anda, muhatap bankaya başvuruda bulunarak kaybolduğunu bildirdiğini ancak buna rağmen çekin karşılıksız işlemine tabi tutulmuş ve yazıldığını, müvekkil şirket tarafından, sahte imza atılıp şekli unsurları tamamlanan çekteki imzaların müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkil şirket yetkilisine ait olmamasına, müvekkil şirketin bu çek nedeniyle davalıya herhangi bir borcu da bulunmamasına rağmen, çeke dayalı icra takipleri nedeniyle haciz tehdidi altında bulunduğunu, bu nedenlerle müvekkil şirket yetkilileri tarafından imzalanmayan çeklerin nedeniyle müvekkil şirketlin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu çekin müvekkil şirket açısından iptalini talep ettiklerini, müvekkil şirket aleyhine icra takibinin önlenmesi için, öncelikle HMK MD. 208 vd.. uyarınca takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, bu taleplerinin kabul görmediği takdirde, İİK md. 72/2 hükmü uyarınca yargılama sonuna kadar ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, dava konusu çekler üzerindeki keşideci imzasının müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığının ve bu nedenle müvekkil şirketin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile söz konusu çeklerin müvekkil şirket açısından iptaline davalı tarafın %20 kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili olmayan mahkememizde açıldığını, yetkisizlik ile davanın reddinin gerektiğini, İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin son fıkrasında “menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü gereğince, icra takibi … 1. İcra Müdürlüğü’nde açıldığını, müvekkili şirketin adresi …olduğunu, bu nedenle davanın yetkili … Mahkemeleri’nde açılmasının gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu 39. madde gereğince dava açma süresi 1 yıl olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafından süresinde açılmayan davanın reddinin gerektiğini, lehtar …AŞ. ve çekte cirosu bulunan … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesi gerektiğini, davaya konu çekin davacı tarafından … A.Ş. lehine keşide edildiğini, keşideci tarafından ise … Ltd. Şti.’ne cirolandığını, … Ltd. Şti. tarafından ise müvekkile ciro edildiğini, bu nedenle davacı tarafından açılmış olan menfi tespit davasının lehdar ve ciro sahibi diğer şirketleri de ilgilendirdiğini, davacı tarafından rızası dışında ele geçirildiği iddia olunan çekle ilgili iptal davası açılmadığını, ciranta olan müvekkilin imza denetim yükümlülüğü bulunmadığını, alacak ilişkisinin bulunmadığı iddiaları doğru olmadığını, davacı tarafından davaya konu edilen çekte bulunan imzaya ilişkin itirazın kabul edilmesi dava konusu edilerek menfi tespit talebinde bulunulduğunu, davaya konu çekte davacının iddia ettiği üzere yetkisiz bir kişinin imzası bulunmakta ise diğer çek asıllarının da incelenmesi gerektiğini, bankadan getirtilecek olan ödenmiş çeklerde daha önceden aynı kişi tarafından imza atılmış olması halinde Yargıtay’ın yerleşik görüşü gereğince söz konusu imza sahibinin çek keşide etme yetkisinin bulunduğu kabul edilmesinin gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, alacak ve ferilerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata mahkûm edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İ.İ.K 72. Madde uyarınca menfi tespit talebine ilişkindir.
İ.İ.K 72/ son maddesinde ” ….Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen cevap dilekçesinde, yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunularak, iş bu menfi tespit davasına bakmaya yetkili mahkemesinin Antalya mahkemeleri olduğu belirtilerek yetki ilk itirazında bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı itibariyle ; eldeki davanın kambiyo senedinden kaynaklı olarak davacı aleyhine başlatılmış olan icra takibi nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olduğu; İİK 72/son maddesinde, menfi tesbit ve istirdat davalarının, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğine ilişkin düzenlemenin yer aldığı, iş bu davanın konusu olan takibin … 1. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası, davalının ikametgah adresinin ise … olduğu; davacının, İİK 72. Madde de belirtilen yetkili mahkeme de veyahutta genel yetkili mahkeme olan davalının adresi mahkemesinde davayı açmadığı; mahkememizin davaya bakmaya yetkili mahkemelerden biri olmadığı ve davalının yetki itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla , mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden Reddine,
2-Davaya bakmaya yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna
3-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … ASLİYE TİCARET Mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili mahkemece nazara alınmasına,
5-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İstanbul BAM nezdinde iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.