Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/618 E. 2021/522 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/618 Esas
KARAR NO : 2021/522

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Konkordato talep edenler … A.Ş. ile … vekili tarafından mahkememizin 2021/617 esas sırasında açılan talepte konkordato talep eden …’in talebinin tefrikine karar verilerek mahkememizin yukarıda yazılı 2021/618 esas sırasına kayıt edilmiş olup dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep edenler vekili dava dilekçesinde özetle; Konkordato talep eden … Tic. A.Ş.’nin 24/03/1987 tarihinde … tarafından … A:Ş. Adıyla kurulduğunu, 22/01/1988 tarihinde unvan değişikliğine gidilerek … Tic. A.Ş. unvanını aldığını, 28/11/2009 tarihinde şirket sermayesinin 5.000.000,00-₺’den 25.000.000,00-₺’ye, 28/07/2010 tarihinde de 30.000.000,00-₺’ye çıkartıldığını, şirketin tek ortaklı olup şirket hisselerinin tamamının …’e ait olduğunu, şirketin faaliyet alanının T.C. Karayolları ve Belediyelere asfalt ve beton asfalt yapımı, serimi, sıkıştırılması gibi hizmetler vermek olduğunu, şirketin konkordato kaynakları toplamının 144.554.832,61-₺, tüm borçlar toplamının ise 130.183.523,19-₺ olduğunu, konkordato projesinin kabulü halinde tüm borçların faizsiz olarak ödeneceğini, bu sayede tüm borcun 4 yıl içerisinde eşit taksitler halinde ödenebileceğini, şirket ortağı tarafından şirketin içerisinde bulunduğu likit sıkıntısının aşılması için 1.000.000,00-₺ sermaye artışı yapılacağını, şirket ortağının firmanın kullandığı kredilere vermiş olduğu şahsi kefaleti nedeni ile 42.696.674,96-₺ bedelinde müşterek ve müteselsil borçlu konumunda olduğunu, şirket ortağının borçların ödenmesi için kendi adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin satış yapacağını, şirketin iflası halinde adi alacakların yaklaşık olarak %57,60’ının ödenebileceğini belirterek şirket ve şirket ortağı yönünden ayrı ayrı olmak üzere İİK 287 maddesi gereğince müvekkillerine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, İİK 288 maddesi kapsamında takip işlemlerinin tedbir yolu ile durdurulmasına, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde malların muhafaza altına alınmasına ve satış işlemlerinin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı kararlarının uygulanmamasına, İİK 294/6 maddesi hükümlerinin uygulanmasına, müvekkilleri tarafından keşide edilen çeklere karşılıksız şerhi vurulmasını önlenmesine, alacaklı bankalardaki şirketlerin hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasına, mühlet ve tedbir öncesinde, doğacak alacakların da haczini içeren haciz müzekkereleri ya da haciz ihbarnamelerinin mühlet içinde uygulanmamasına, mühlet kararından sonra hesaplara gelecek muhtemel paraların, şirketin lehine doğan alacakların şirkete ödenmesine, mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine, şirketler tarafından 3. Kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesine, şirket malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydı ile kaldırılarak şirkete yed-i emin olarak teslimine, geçici mühlet süresi sonunda 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 285 vd. maddesine dayalı konkordato talebine ilişkindir.
Konkordato talep eden …’in UYAP sisteminden alınan adres araştırması formundan mernis adresinin “…” olduğu anlaşılmıştır. İİK 285/3 maddesi yollaması ile iflâsa tabi olan borçlu için İİK 154 maddesine göre konkordato talepli davanın, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmekte olup konkordato talep eden şirket ortağının mernis adresinin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri yargı çevresi içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. HMK’nun 114. maddesi uyarınca kesin yetki dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115. maddesinde dava şartlarının yargılamasının her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir. HMK 138. maddesinde ise dava şartları ile ilgili olarak dosya üzerinden karar verilebileceği açıklanmış olmakla, davanın kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza