Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/183 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/183

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Dava dışı …’a ait ve davalı sigorta şirketine … poliçe numarası İle ZMM sigortalı … plakalı araç, 09.12.2017 tarihinde kusurlu sürücü dava dışı … sevk ve idaresinde iken müvekkil şirkete … nolu poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı araca … kusurlu bir şekilde çarparak sigortalı araç nezdinde hasar meydana getirmiştir. Meydana gelen kaza sonrasında kusurlu … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketinden Z.M.M. (Trafik) sigortası bulunduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen kaza sonrasında müvekkil şirkete kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araç maddi hasara uğramış olup sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının % 100′ lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 2.960,44 TL müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödenmiştir. Müvekkil şirket tarafından dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği delil listesi ekinde ayrıca sayın mahkeme dikkatine sunulmuştur. Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç kazanın oluşumunda %100 kusurlu olup; kaza sonucunda oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin … plakalı aracın kaza tarihinde trafik poliçesi bulunan davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … 12.lcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, davalı şirketin süresi içerisindeki itirazı ile takip durmuş ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğmuştur. Yukarıda belirtilen hususlar dışında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu olduğundan tarafımızca arabulucuya başvurulmuş ancak davalı şirket ile anlaşma sağlanamamıştır. Anlaşmamaya ilişkin son tutanak dava dosyası içerisine eklenmiştir. fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla borçlunun itirazının iptali ile dava konusu alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ayrıca davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere İcra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Huzurda yapılmakta olan yargılamada Davacı, müvekkil şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalı … sayılı araç ile çarpışması neticesinde … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasar nedeniyle sigortalısına ödediği bedeli müvekkil sigorta şirketinden talep etmektedir. Önemle Belirtmeliyiz ki; 26.04.2018 tarihinde 2.509,00-TL, 29.05.2019 tarihinde 451,00-TL olmak üzere toplam 2.960,00-TL tutarında ödeme davacı şirkete Müvekkil Sigorta Şirketi Tarafından Yapılmıştır. Yapılan bu ödeme ile davacı şirketin başkaca bir sorumluluğu kalmadığı gibi huzurdaki davanın da reddi gerekmektedir. . Davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya ilişkin delil ve belgelerin tarafımıza gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma hakkımızın saklı tutuyoruz. Sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında hasar bedelini ödemekle yükümlüdür. Çünkü sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi esastır. Araçta meydana gelen hasarın sigortalının kusuruna nispet eden tutar 26.04.2018 tarihinde 2.509,00-TL, 29.05.2019 tarihinde 451,00-TL olmak üzere toplam 2.960,00-TL ödeme davacı şirkete Müvekkil Sigorta Şirketi tarafından yapılmıştır. Yapılan bu ödeme ile müvekkil sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğu kalmamıştır. Bu nedenle Sayın Mahkemeniz Huzurunda görülen davanın reddi gerekmektedir. Müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ile sınırlıdır. Dava konusu trafik kazasında Müvekkil Şirket sigortalısının kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumludur. Sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle başvuru konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi önem taşımaktadır. Sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu kadar riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp ödeme yapılması gerekmektedir. Hiçbir koşulda poliçede belirtilen limitlerin üstünde kalan zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmamaktadır. Başvuran taraf, yargılama sonunda hükmolunacak tazminat bedeline avans faiz işletilmesini talep etmektedir, ancak başvurucunun bu talebinin de kabulü mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu alacak haksız fiilden kaynaklanmaktadır ve haksız fiillerden doğan alacaklara yasal faiz işletilmelidir. Başvuran taraf ile müvekkil arasında herhangi bir ticari iş ilişkisi de bulunmadığından ticari faiz işletilmesi talebi mesnetsizdir.Yukarıda arz edilen nedenlerle; Sayın Mahkeme nezdinde açılmış olan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin başvurucuya tahmiline karar verilmesini….”
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının; icra takibine vakii itirazın İİK.m.67 hükmü doğrultusunda iptali talebidir.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesi şöyledir:”
“….Alacaklısı … Sigorta A.Ş tarafından, borçlular … ile … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine 2.960,44-TL asıl alacak, 531,42-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.491,86-TL’nin icra takip tarihi olan 27/04/2021 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 9 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 27/04/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır….”
09/01/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“….Dava dışı sürücü…’un hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede ve takdiren %80 oranında etkili olduğu, dava konusu … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in tedbirsiz sevk ve idaresinin ikinci derecede ve takdiren %20 oranında etkili olduğu, dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen Kdv dahil 2.960,21-TL hasar bedelinin onarım tarihi itibarıyla fahiş olmadığı ve kadri maruf olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı sigorta şirketine %100 kusur oranına göre 2.960,00-TL ödeme yapıldığı…” 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği hasar tespit dosyası ve kaza tutanakları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporunun davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, hasar ve kusur durumuna göre yapılan teknik hesaplama neticesinde 2.380,00-TL ana para ve 425,13-TL faiz alacağının bulunduğunun tespit edildiği, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın 2.380,00-TL ana para ve 425,13-TL faiz yönünden iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 558,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 190,75-TL harçtan peşin alınan 59,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 131,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.792,50-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 699,36-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.650,00-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.319,53-TL ile 127,44-TL ilk harç ve masraflar toplamı 1.446,97-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (264,38-TL’sinden davacı tarafın, 1.055,62-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığna,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 09/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza