Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/58 E. 2021/504 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/58 Esas
KARAR NO : 2021/504

DAVA : Tanıma
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … mukim ilişkili şirketi … tarafından yeniden yapılandırma planının kabul edilmesine ilişkin olarak … Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, bu dava kapsamında… Mahkemesi tarafından yeniden yapılandırma planının her bir hükmünün mahkemeye sunulduğu şekliyle ilgili kanunun 1129. maddesi uyarınca onaylanmasına ve kabul edilmesine karar verildiğini, yine bu karar kapsamında, planın kabulü ve yürürlük tarihinde yürürlüğe girmesi üzerine planın … (müvekkili şirket) için de bağlayıcı olacağının hüküm altına alındığını, ek olarak kararın 18. sayfasında bulunan 13. paragrafında müvekkili …’nin …’den olan alacaklarının değersiz alacak olarak kabul edilmesine karar verildiğini, verilen bu kararın 02 Mart 2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili şirketin kararın tanınmasını talep etmekte hukuki yararının olduğunu belirterek … İflas Mahkemesi tarafından verilen … numaralı 02/01/2020 tarihli mahkeme kararının tamamının davalıya karşı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olması halinde kararın yalnızca Yürürlük tarihi itibariyle, … taleplerine izin verilmeyecek, bu talepler çıkarılacak ve … taleplerine göre herhangi bir taksimat yapılmayacaktır. Bu nedenle … talepleri, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesinde tanımlandığı gibi “değersiz olacak” olarak kabul edilecektir” kısmının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/09/2021 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un 50. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış olup, … İFlas Mahkemesi tarafından verilen … (…) numaralı 02/01/2020 tarihli mahkeme kararının tanınması talebine ilişkindir. 5718 sayılı yasanın 50/1 maddesine göre “Yabancı mahkemelerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi Yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” aynı yasanın 53. maddesine göre ise tenfiz dilekçesine yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ve ilâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilâmlarının tenfizi koşulları 5718 sayılı yasanın 54. maddesinde, tanıma koşulları ise aynı yasanın 58. maddesinde düzenlenmiştir. 5718 sayılı yasanın 54. maddesine göre yabancı mahkeme kararının tenfizi için Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk Mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması, ilâmın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, o yer kanunları uyarınca kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekir. Aynı yasanın 58. maddesine göre de yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Buna göre yabancı bir ilamın Türkiye’de tanınması için ilâmın 54. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi dışında kalan tenfiz şartlarını taşıyor olması gerekir. O halde tanımada md. 54 (a)’da belirtilen karşılıklılık şartının aranmadığının kabulü gerekmektedir. Somut olayda MÖHUK md. 53 uyarınca apostilli karar ve kesinleşme beyanı aslının, MÖHUK md. 53 uyarınca karar ve kesinleşme beyanının noter nezdinde yeminli tercüman tarafından yapılmış ve noter onaylı tercümesinin dosyaya sunulmuş olduğu, davacının tanıma talebinde hukuki yararının bulunduğu, tanıma talebine konu kararın Türk Kamu Düzeni’ne aykırılık teşkil etmediği, mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, … Mahkemesi tarafından verilen … numaralı 02/01/2020 tarihli mahkeme kararının tanınmasına,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺’den peşin alınan 54,40-₺’nin mahsubu ile 4,90-₺’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 11,00-₺ tebligat posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 4.080,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kalan kısmının karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/09/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza