Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/576 E. 2021/598 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/576 Esas
KARAR NO : 2021/598

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : 17.08.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, … plakalı araçta, müvekkilinin eşi olan …’ın misafir yolcu konumda olduğunu ve hayatını kaybettiğini, müvekkilinin eşinin, bulunduğu aracın sürücüsü olan …’in kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, araç sürücüsü %100 kusurlu …’in kazada vefat etmesinden dolayı iş bu davanın mirasçılarına karşı açıldığını, trafik kazasında eşini kaybeden davacı … için, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarları ve cenaze ve defin giderlerinin belirlenerek, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) sürücü (mirasçıları) yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesine; Tüm davacılar için toplam 70.000 TL. manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılar … , …, …, …, …’e ödetilmesine , Davalılar …, … , … , … , …’in taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … SİGORTA A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle davadan önce arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu police limiti ile sınırlı olup bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına (ölen kişi açısından) azami police teminat limiti 80.000 TL ile sınırlı olduğunu, bilindiği üzere poliçede azami teminat limitinin yazılı olması bu miktarın herhalükarda ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Davacı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 14/09/2021 tarihli dilekçesinde; Mahkememizce düzenlenen 04.09.2021 tarihli tensip zaptının G.D. Kısmının 17. Maddesinde; Davanın 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesi hükümlerine göre, dava öncesi dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun, arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulmamış olduğunun tespitine, davacıya, arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucuk tarafından onaylanmış bir örneğinin, 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunulması gerektiğinin, aksi halde davanın usulden reddedileceğinin İHTARINA karar verildiğini, ancak, taraflar arasında arabuluculuk görüşmesi yapılmadığını belirterek; tensip zaptı henüz davalılara tebliğ edilmediğinden, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı yan vekalet ücretine karar verilmemesini talep etmiş olmakla,
6325 sayılı Kanun’un dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A-(2). maddesi, ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.’ şeklinde düzenlenmiştir. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının, dava şartı olduğu, eldeki davanın da anılan hüküm uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi bulunduğu ve davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından; davanın, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın m. 115/2. gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, ancak, tensip zaptı davalı tarafa tebliğ edilmeden, davacı tarafın beyanları dikkate alınarak davada karar verilmiş olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmeyerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya, üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2021

Katip
E-İmza

Hakim
E-İmza