Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/801 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2022/801

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil şirket davalı … ait internet sitesi üzerinden satış yapan davalı … iki adet … bilgisayar ekranı satın almıştır. Müvekkil şirket kişiye özel tasarım yapma işi yaptığından, bilgisayar kullanımı müvekkil şirket açısından büyük önem arz etmektedir. Ancak ekranların teslim edilmesinin ardından, birinin arka kumanda kolunun (joystick) kumanda paneline takılı olmadığı, diğerinin ise iç ekranının çizik olduğu tespit edilmiştir. Müvekkil şirket hem … sistemi üzerinden hem de ihtarname keşide ederek ayıp ihbarında bulunmuş, ekranları iade etmek ve ödediği bedeli iade almak istediğini davalılara ihtaren bildirmiştir. Ancak … müvekkil şirketin taleplerine olumlu/olumsuz dönüş yapmamıştır. … ise hukuka aykırı gerekçeler öne sürerek müvekkil şirketin taleplerini karşılayamayacağını belirtmiştir. Sonuç olarak müvekkil şirket ne ödediği bedeli iade alabilmiştir ne de satın aldığı bilgisayar ekranlarını kullanabilmiştir. Zaten ekranlar halihazırda davalı … uhdesinde bulunmaktadır. atım sözleşmesinin tarafı olan ve ürünün tedarikçisi konumundaki davalı … malın ayıplı olmasından dolayı; aracı hizmet sağlayıcı konumunda olan … ise, ayıptan doğan seçimlik hakların kullanılmasının sürüncemede bırakılmasına/engellenmesine … ile birlikte sebebiyet verdiğinden, yani hizmetin ayıplı olmasından dolayı sorumludur. Bu nedenle, müvekkil şirketin zararının davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanması gerektiği açıktır. Dava konusu alacağın ticari nitelikte olması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu m. 5/A uyarınca tarafımızca dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. Arabuluculuk görüşmesi sonucunda anlaşma sağlanamaması nedeniyle düzenlenen 31.05.2021 tarihli anlaşamama tutanağı dilekçemiz ekinde sunulmaktadır.Açıklanan nedenlerle müvekkil şirketin … internet sitesi üzerinden … aldığı iki adet bilgisayar ekranının ayıplı olması ve ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanmasının davalılar tarafından engellenmesi nedeniyle uğradığı zararlara karşılık olmak üzere, iki adet bilgisayar ekranı bedeli ve ihtarname bedeli olmak üzere şimdilik toplam 9.103,81 TL’nin 19.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talepli dava dilekçemizi Sayın Mahkemenize sunarız. Müvekkil şirket, 05.04.2021 tarihinde KDV dahil 8.518,00 Türk Lirası bedel karşılığında davalı … ait internet sitesi üzerinden satış yapan diğer davalı … iki adet …bilgisayar ekranı satın almıştır. Ürünlere ilişkin fatura dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. Ürünlerin tesliminin ardından müvekkil şirket yetkililerince yapılan inceleme ve kontrol neticesinde ekranların birinde arka kumanda kolunun (joystick) kumanda paneline takılı olmadığı ve çıkık bir şekilde ulaştığı tespit edilmiş, diğer ekranda ise iç ekranın üst tarafında bir çizik mevcut olduğu tespit edilmiştir. Müvekkil şirket ekranların ayıplı olduğunu tespit etmesi üzerine … internet sitesi üzerinden ayıp ihbarı oluşturulmuş, ürünler yeniden paketlenip … merkezine geri gönderilmiştir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 996/11-951 E. ve 997/178 K. sayılı, 12.03.1997 tarihli kararında Türk Ticaret Kanununda öngörülen şekil şartlarının geçerliliğe ilişkin olmadığı, ispat şartı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, … sistemi üzerinden ürünün teslim edildiği 07.04.2021 tarihinde yapılan ayıp bildiriminin de geçerli olduğunu vurgulama ihtiyacı içerisindeyiz. Bununla birlikte, … 13. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalılara noter kanalıyla da ayıp ihbarında bulunulmuştur. Yani hem …. sistemi üzerinden hem de ihtarname gönderilmek suretiyle ayıp ihbarı usulüne uygun şekilde yapılmıştır. Ancak … sistemi üzerinden diğer davalı … ile yapılan yazışmadan da görüleceği üzere, …, “iade edilen ürünün tutanağı/servis raporu bulunmadığı” gerekçesiyle iade talebinin karşılanamayacağını belirtmiştir.
Tarafımızca davalılara gönderilen ihtarname, … tarafından cevapsız bırakılmış; … ise teslim ile ayıp sorumluluğundan kurtulduğunu, zira söz konusu ayıbın tüketicinin kullanım hatasından kaynaklanmasının da çok muhtemel olduğunu, ayıbın meydana gelme zamanının ancak üretici firma olan … nezdindeki teknik servisçe yapılacak inceleme neticesinde tespit edilebileceğini, açıklanan nedenlerle iade talebinin karşılanmayacağını cevaben ihtar etmiştir. Görüldüğü üzere, … müvekkil şirketin iade talebini karşılayabilmek için üretici firma olan … rapor alınması gerektiğini belirtmiştir ve ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmış olabileceğine işaret etmiştir. (!… sistemi üzerinden ayıp bildirimi yapılmış olmasına rağmen, davalı … müvekkil şirketin talebini görmezden gelmiş ve vermesi gereken hizmeti ayıplı olarak ifa etmiştir. … ise tamamen yanıltıcı beyanlar ileri sürerek müvekkil şirketin talebini sürüncemede bırakmıştır ve ayıplı mala ilişkin sorumluluğundan kurtulmaya çalışmıştır. Açıklanan nedenlerle, ürünlerin ayıplı çıkması ve müvekkil şirketin ayıptan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanmasının kötü niyetli şekilde sürüncemede bırakılması nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı zararların tazminini Sayın Mahkemenizden talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
Müvekkil şirket iki adet bilgisayar ekranı için KDV dahil toplam 8.518,00 TL ödeme yapmıştır. Ekranların ayıplı olduğunu tespit eden müvekkil şirket ekranları iade etmiştir, fakat servis raporu olmadığı gerekçesiyle ise ekranlar müvekkile iade edilmiştir. Daha sonra Müvekkil Şirket ekranları kullanma imkanı olmadığından, konu hakkında çözülmeyen sorun hakkında şikayetini … tekrar bildirmiş, … da ekranları kendi kurye ağı ile iade alıp … göndermiştir. Ne var ki … ikinci kez gelen ayıplı ekranları kabul etmemiş ve sorunu çözümsüz bırakmıştır. Ekranlar halihazırda … nezdinde bulunmaktadır. Yani müvekkil şirket satım bedeli ödemesine rağmen, satın aldığı üründen faydalanamamıştır. Bu nedenle, ekranlar için ödenen bedelin ayıp ihbar bildirimi içeren ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 19.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ederiz. Diğer yandan, … sistemi üzerinden yapılan bildirime rağmen müvekkil şirketin talebi doğrultusunda işlem yapılmadığından, müvekkil şirket adına davalılara ihtarname gönderilmiştir. İhtarname masrafını gösterir makbuz dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. Müvekkil şirketin talebini haksız ve kötü niyetli şekilde yerine getirmeyen davalıların ihtarname masrafından da sorumlu olduğu açıktır. Tarafların üzerinde mutabık kaldığı Ön Bilgilendirme Formunun ve Mesafeli Satış Sözleşmesinin 4. maddesinde, alıcının 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden cayma imkânı olduğu belirtilmiştir. Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Huzurdaki uyuşmazlık ise ticari niteliktedir. Ancak Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesi her iki tarafça da sözleşme serbestisi kapsamında onaylanmıştır. Buna göre ticari bir satım söz konusu olsa dahi, müvekkil şirketin cayma hakkı olduğu sonucuna varılabilecektir. Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesindeki cayma hakkını düzenleyen hüküm uyarınca müvekkil şirketin ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir gerekçe göstermesine dahi gerek olmadan sözleşmeden cayması ve bedel iadesi talep etmesi mümkündür. Somut durumda ise ürünlerin ayıplı olduğu açıkça ortadadır ve müvekkil şirket ürünleri teslim aldığı gün ayıp bildiriminde bulunmuştur. Hal böyleyken, ayıplı olduğu açıkça ortada olan ürünlerin davalılar tarafından iade alınmaması ve müvekkil şirkete bedel iadesi yapılmaması hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırıdır. Müvekkil şirketin … internet sitesi üzerinden … aldığı iki adet bilgisayar ekranının ayıplı olması ve ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanmasının davalılar tarafından engellenmesi/sürüncemede bırakılması nedeniyle uğradığı zararlara karşılık olmak üzere, 8.518,00 TL iki adet bilgisayar ekranı bedeli ve 585,81 TL ihtarname bedeli olmak üzere şimdilik toplam 9.103,81 TL’nin 19.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Tic. A.Ş. Vekilinin Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olması sebebiyle davanın görevsizlik yönünden usulden reddine karar verilmesini talep etme zorunluluğumuz doğmaktadır. Şöyle ki Davacı Müvekkil Şirketten satın almış olduğu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla satın alınan ürün bedelinin, iadesi amacıyla Asliye Ticaret Mahkemesinde huzurunuzda görülen işbu davayı ikame etmiştir.
Sayın Mahkemenizde görülmekte olan işbu davanın Tüketici Mahkemelerinde ikame edilmesi gerekirken görevsiz asliye ticaret mahkemesinde açılmış olması sebebiyle usulden reddi gerekmektedir. Müvekkil Şirket, … alan adlı elektronik ticaret (“e-ticaret”) sitesinin tüzel kişi sahibi ve işleticisidir. Müvekkil Şirket sahibi bulunduğu internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiği e-ticaret faaliyetleri kapsamında tüketicilere satıcı sıfatıyla doğrudan kendisi ürün ve hizmet satışı yaptığı gibi aynı zamanda aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile diğer üçüncü kişi tacirlere de ürünlerini tüketicilere satmaları için gerekli alt yapı ve platformu sağlamaktadır. Böylece üçüncü kişi tacirlere de … adlı internet sitesi üzerinden tüketicilerle bir araya gelmeleri adına hizmet verilmektedir.
Davaya konu ürün hiçbir şekilde müvekkil şirketin doğrudan tüketiciye sattığı bir ürün değildir. Dava konusu ürün, … sitesi üzerinde sanal mağaza açmış olan 3. Kişi satıcı firmalar (“Satıcı”) tarafından tüketicilere satılmış olan bir üründür. Nitekim, dava konusu üründe müvekkil şirket tarafından değil, müvekkil şirketin 5651 Sayılı Kanun uyarınca yer sağlayıcı, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında aracı hizmet sağlayıcısı olduğu internet satış platformunu kullanan, diğer davalı “…Ltd. Şti.” isimli satıcı tarafından davacı adına fatura düzenlenerek satışı yapılmıştır.Müvekkil Şirket, ilgili kanunlarda yer alan tanımlamalar gereğince “yer sağlayıcı” ve “aracı hizmet sağlayıcısı” olarak yalnızca ürünün sergilenmesi için bir platform, elektronik ortamdaki vitrin işlevi görmekte olup, satıcı sıfatını haiz değildir.Belirtilen tüm bu açıklamalar gereğince, davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında taleplerini yalnızca “diğer davalı” “satıcı” olan …Şti.’ye yöneltmesi gerekir iken, “aracı hizmet sağlayıcı” olan ve taraflar arasındaki alım satım ilişkisinde herhangi bir dahli bulunmayan müvekkil şirket’e yöneltilmiş olması nedeniyle “Pasif Husumet Yokluğundan” davanın reddine karar verilmesini talep etme zorunluluğumuz doğmuş bulunmaktadır. Davacı, Müvekkil Şirket’in sahibi ve işleticisi olduğu … adlı internet sitesinden 06.05.2021 tarihinde “SATICI” … Şti.’ye ait “sanal mağaza”dan, … BİLGİSAYAR EKRANI satın almış, sipariş ürünü “SATICI” tarafından davacıya gönderilmiştir. Davacı ürünü teslim aldıktan sonra cihazlardan birinin iç ekranının çizik olduğunu, diğerinin ise arka kumanda kolunun kumanda paneline takılı olmadığını tespit etmiş olup bedel iadesi talebinde bulunmasına rağmen bu talebinin reddedildiğini iddia ederek sayın mahkemeniz nezdinde görülmekte olan işbu davayı ikame etmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde Müvekkil Şirket’in talebini olumsuz karşıladığını ve seçimlik hakların kullanılmasını sürüncemede bıraktığı/engellediğini belirtmiş ise de aşağıda da detaylı olarak bahsedeceğimiz üzere davaya konu olayda karar merci Müvekkil Şirket değildir.
Müvekkil Şirket, uyuşmazlık konusu tüketici işleminde, ürünün sergilenmesi için bir platform, elektronik ortamdaki vitrin işlevi görmekte olup, satıcı sıfatını haiz değildir. Mal ve hizmetler üretici ve/veya tedarikçiler tarafından satış için doğrudan internet sitesine konulmakta ve tüketicilerin talepleri doğrultusunda tüketicilere yine bu firmalar tarafından satışı gerçekleştirilmektedir. Müvekkil şirket bu tür işlemlerde sadece aracılık görevini üstlenmekte, satış aşamasından sonra ürün alıcılarının yaşayabileceği aksaklıkları sadece müşteri memnuniyeti çerçevesinde çözüme kavuşturabilmektedir. Uygulamada Müvekkil şirket internet sitesinde ve tüketicilere gönderdiği elektronik postada detaylıca belirtildiği şekilde- tarafına bırakılan usulüne uygun bildiriminin varlığı halinde rapor hazırlayarak tüketici ile satıcı/üretici/tedarikçi firma arasında irtibatı sağlamakta ve tüketicilere yardımcı olmaya çalışmaktadır.
Nitekim, bir üründe herhangi bir sorun olduğunda onun tamir, değişim, iade gibi kararları üretici/tedarikçi tarafından verilmekte olup Müvekkil Şirketin bu noktada herhangi bir etkisi bulun(a)mamaktadır. Bu konuda münhasır yetki satıcı/üretici/tedarikçide olmaktadır. Davaya konu ürünün satıcısı Müvekkil Şirket olmadığından ürüne ait fatura da Müvekkil Şirketçe düzenlenmemiştir. Böyle bir durumda Müvekkil Şirketin yapabileceği tek şey satıcı firma ile tüketici arasındaki iletişimi en iyi şekilde kurmaktır.
Davaya konu olayda Müvekkil Şirket yukarıda bahsetmiş olduğu tek sorumluluğu yerine getirmiş olup satıcı firma ile iletişime geçmiştir. Gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde satıcı firma “Davacının öncelikle yetkili teknik servisten ayıbın varlığına dair tespit raporu alması gerektiğini, ayrıca varlığı iddia edilen ayıbın ortaya çıkma zamanının tespitinin olanaksız olduğunu, ürünün teslimi anında kargo firma çalışanı nezaretinde ürünün kontrol ettirilmesi gerektiğini ve herhangi bir ayıp var ise buna ilişkin tutanak tutturulması gerektiğini” belirterek davacının talebini reddetmiştir.
Hiçbir şekilde Müvekkil Şirket’in sorumluluğu bulunduğunu kabul anlamına gelmemek birlikte önemle belirtmek isteriz ki davacının, ürün kendisine kargo ile teslim edildiğinde, kargoyu getiren kişinin yanında ürünü açması ve kontrol etmesi herhangi bir hasar var ise, kargoyu getiren kişi ile birlikte ürünün hasarlı olduğuna dair ihtirazi kayıt ile teslime alması ve “hasar tespit tutanağı” tutması gerekmektedir. Ne var ki, davaya konu uyuşmazlıkta davacı, kargo ile kendisine gönderilen ürünü hiçbir itirazı olmaksızın teslim almıştır. Bu nedenle, ürünün davacıya teslim edilirken veya öncesinde ayıplı olduğu iddiası kabul edilebilir nitelikte değildir. Aksine bu durum, ürünün tüketiciye ayıpsız bir şekilde tespit edildiğinin davacı tarafından kabul edildiği anlamına gelmektedir.
Nitekim, müvekkil şirketin internet sitesinde(http://….) yer alan İade Ve Geri Gönderim İşlemleri / Hasarlı Ürün İşlemleri başlığı altında, ürünün hasarlı olması durumda ne yapılması gerektiği açıkça ifa edilmiştir.
Davacının haksız ve dayanaksız iddiaları doğrultusunda Müvekkil Şirket aleyhine ikame edilen davanın usul ve esastan reddine,
yargılama giderinin davacıya yükletilmesine,
vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasınakarar verilmesini…” talep etmiştir.
Davalı ….Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…17.01.2020 tarihli ticaret sicil gazetesi ekli olup müvekkilin adresinin dava konusu alışverişten çok çok önce tescil edildiği ortadadır. Taraflar arası uyuşmazlık tüketici uyuşmazlığı olup yapılan alışveriş 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun uyarında tüketici alışverişidir. Bu nedenle Tüketici Mahkemeleri görevli olup görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Kaldı ki meblağ tüketici hakem heyeti sınırında olup dava sınırı da altındadır. Davacının dava açmadan önce hakem heyetine başvurması gerekmekte olup mesafeli satış sözleşmesinde tüm bu hususlar yazmaktadır. Müvekkil şirket tarafından “…” platformundaki sayfa üzerinden, 05.04.2021 tarihinde, 8.518,00TL (KDV Dahil) bedel karşılığında satın alınan iki adet … markamodel ekranların birinin üst tarafında çizik bulunması, diğerinin ise arka joystickin kumanda paneline takılı olmaması sebebi ile ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilerek iade talebinde bulunulmuştur. Ürünün satın alındığı pazar yeri olan “…” tarafından ayıp bildirimi değerlendirilmiş, ayıba ilişkin üretici firma tarafından rapor verilmemiş olması sebebi ile talep reddedilmiştir. Davacı vekili tarafından müvekkile … 13. Noterliği …tarih … nolu ihtarnamesi gönderilmiş ve ayıp ihbarında bulunulmuş müvekkil tarafından da cevap verilmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk kanun yoluna başvurulmuş olup taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştır.
Yukarıda da belirtildiği üzere müvekkile dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olup daha önce gönderilen tebligat usulüne aykırı olduğundan geçersizdir. Müvekkil davadan 04.02.2022 tarihinde haberdar olmuş ve dosyaya derhal vekalet gönderilerek bilgi alınmıştır. Bu şekilde dava dilekçesi uyapa eklenmemiz ile 07.02.2022 tarijhinde tefhim olunmuştur. Verdiğimiz cevaplar süresindedir. davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının davalı… aracılığıyla davalı …’dan aldığı bilgisayarda çıkan ayıp nedeniyle davalılardan tazminat alacağının tahsili talebidir.
6502 sayılı yasa 3/1. maddesi;”k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,”.. Tanımı yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; her iki tarafın da şirket olduğu, malın alımına ilişkin sipariş detayında fatura adresinin davacı şirket isim ve adresi olduğu, irsaliyeli faturanın da davacı şirket adına kesildiği, davacı şirketin kişiye özel tasarım yapan yazılım şirketi olduğu ve ticari işletmesi için dava konusu ürünleri satın aldığını beyan ettiği, alınan malın şirkete ait olan yer için mesleki faaliyet amacıyla alındığı anlaşıldığından mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacının ….com sitesinden asıl satıcısı davalı … Şirketi olan firmadan 2 adet bilgisayar ekranını satın aldığı , TTK 23/1- c maddesinde ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmünün bulunmaktadır. Yargılama aşamasında tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda dava konusu bilgisayar ekranlarında ayıp bulunup bulunmadığı yönünde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş , 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle “…Davacı Mocuk firmasınının, davalı ….A.Ş. firmasının pazaryeri platformu olan … web sayfası üzerinden davalı … Şti.’den 2 adet … monitör aldığı, monitör birim fiyatın 3.609,3220 TL olduğu toplam tutarın: 7.218,64 TL + %18 KDV 1.299,36 TL = 8.518,00 TL olduğu. Ürünlerin davacı alıcıya teslim edildiği, davacının 7.04.2021 tarihinde ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek ürünü aldığı … davalı (…A.Ş.) firmasına bildirimde bulunduğunu belirttiği. Ürünleri geri gönderdiği, ürünlerin esas satıcı olan Davalı …. firması tarafından üretici firma olan … firmasından ürün tutanağı / teknik servis raporu ile iade edilebileceğini belirttiği ve iade işlemini kabul etmediği. Davacının 15 Nisan 2021 tarihinde Muhataplar olarak Davalılar … Tasarım Hizmetleri Ltd. Şti. ve … A.Ş. firmalarına … 13. Noterliği … numara ile “Konu: Müvekkilinin 05.04.2021 tarihinde satın aldığı iki adet … başlıklı ürünlerin ayıplı çıktığının ihbarı ve seçimlilik haklarının kullanılması talebini içerir.” Başlıklı ihtarname gönderdiği, Davaya iki ürünün de inceleme günü olan 04.03.2022 tarihinde davalı … firmasında bulunduğu, incelemelerin bu firma adresinde yapıldığı, İncelemeler sonucunda yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere, … Monitor Seri No: … monitör’de; Monitor üzerine ışık tutularak detaylı inceleme yapıldığında, monitörün üst kısmının ortasına doğru 2 -3 mm uzunluğunda ekranın dış yüzeyinde çizik şeklinde beyaz bir iz olduğu, ekranın görüntü sağlayan iç yüzeyinde olmadığı dolayısıyla ekrandaki görüntü oluşumunu etkilemediği, dışında olması sebebiyle çok dikkatli ve ışık altında bakıldığında görülebildiği kozmetik bir sorun olduğu, … Monitor Seri No: …monitör’de; Monitörün arka kısmında bulunan ekran ayarları için kullanılan
küçük bir Joystik şeklinde olan kumanda düğmesinin arızalı olduğu, arızanın üretim hatası olduğu ve kullanıcı kaynaklı olmadığı değerlendirilmiştir. Yukarıda belirtilen iki üründe de yukarıda belirtilen şekilde açık ayıp olduğu, ayıpların
üretim hatası olduğu, kullanıcı kaynaklı olmadığı, kutu ve sarılı olduğu materyallerde darbe yırtıma emareleri olmamasından dolayı sorunun taşıma kaynaklı olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı taleplerine göre seçimlilik haklarının değerlendirilmesi mahkemenin takdirine bırakıldığına…” dair görüş sunulmuş itirazlar doğrultusunda 29/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporda ise : “…Kök raporumuzda belirtilen iki üründe de açık ayıp olduğu, ayıpların üretim hatası olduğu, kullanıcı kaynaklı olmadığı, kutu ve sarılı olduğu materyallerde darbe yırtılma emareleri olmamasından dolayı sorunun taşıma kaynaklı olmadığını, Davalı “…Ltd. Şti.”nin davacı … .Ltd. Şti.”ne, “…Ş.” aracılığı ile satmış olduğu ürünleri ticari defterlerinde kayıt altına aldığını, Davalı “… Ltd. Şti.”nin davacı “…Ltd. Şti.”ne satmış olduğu ürünlerin bedelini “… A.Ş.” aracılığı ile tahsil ettiğini, Bu durumda; Davacı “… Şti.”nin anılan faturalardan dolayı “… Ltd. Şti.”ne herhangi bir borcunun bulunmadığını, “ ….Ltd. Şti.”nin diğer davalı …A.Ş.”ye her hangi bir borcunun bulunmadığını, ayıplı olan ürünün iadesinin Mahkemenin takdirlerinde bulunduğuna…” dair görüş bildirilmiştrir.
Alınan rapor ve dosya kapsamına göre: malın davacıya teslim edildiği, davacı şirket tarafından ürünlerin hasarlı olduğunun anlaşılması nedeniyle yasada belirtilen süre içerisinde 07.04.2021 tarihinde mail yoluyla ürünlerin hasarlı olduğunun bildirildiği ve ürünleri davalı … firmasına geri gönderdiği, firmanın iade işlemini kabul etmemesi üzerine , davacı tarafından … 13.Noterliğinin …tarih ve … numaralı ihtarnamesi ile seçimlik hakkını kullanmak istediğine dair ihtarname gönderdiği, ancak dosyada ürünün davacıya seçimlik haklarına uygun olarak iade edildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır . TTK 23. Maddesinin göndermesi ile Türk Borçlar Kanunu 227 ve devamı maddeleri gereğince alıcının seçimlik haklarının düzenlenmiş olduğu, davacının hasar nedeniyle davalı tarafa yaptığı bildirimde paranın iadesi talebinde bulunulduğu, eldeki davada ise talebinin ; malın bedelinin iadesi olduğu, yukarıda bahsedildiği üzere; malın satıcı firmaya gönderildiği 1dava tarihine kadar bedelinin iadesi yapılmadığı gibi onarılarak alıcıya geri gönderilmediği, malın halen satıcı firmada olduğu, dava tarihi itibariyle halen alıcıya hasar giderilerek tam , eksiksiz, sağlam biçimde teslim edilmemesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi oluşan durumun ; alıcının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini istemesini haklı kıldığı anlaşıldığından davanın kabulü ile TBK 229/1-1 gereğince bedelinin faizi ile iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalı …Tic A.Ş doğrudan satıcı olmadığı aracı kurum olduğu pasif husumet nedeniyle davanın reddinin savunmuşsa da 6502 sayılı Kanun’un ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin 8. vd. maddeleri düzenlemelerine itibar edilen 23.03.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre ayıplı olduğu anlaşılan ve davalı ….A.Ş.’ce satılan bilgisayar ekranıyla ilgili olarak davacı-tüketici 6502 sayılı Kanun’un 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarını kullanabilecek, bu kapsamda olmak üzere ayıplı televizyonun ayıpsız misli ile değişimini talep edebilecektir. Hal böyle olunca, alınan ürünlerin satım aşamasında arızalı olup davalı … isimli firmaya iade edileceğinin belirtilmesi, dava konusu monitörlerin ayıplı olduğunun anlaşılması, davacı ile davalı …A.Ş. arasında yasa ve usule uygun olarak 6502 sayılı TKHK’nın 48. maddesine göre mesafeli satış sözleşmesinin yapılmasına göre dava da aktif husumeti olduğu yönünde vicdani kanaat oluşmuştur . ( Ankara BAM 3.HD 2021/764 Esas- 2021/842 Karar)
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kabulüne,
9.103,81TL’nin 19/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 621,88-TL harçtan peşin alınan 155,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 466,40-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.103,81-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 223,28-TL ilk harç ve masraflar, 4.145,74-TL (posta/tebligat/bilirkişi/talimat/ilan faturası) olmak üzere toplam 4.369,02-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 08/11/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza