Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2023/64 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO : 2023/64

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş.’nin müvekkili şirkete 3.şahısların zararlarını karşılayan Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile Ürün Sorumluluk Poliçeleri ile sigortalı olduğu, davalı …Şti.nin dava dışı … A.Ş. ile yapmış olduğu sözleşme gereğince kullanıcıların dökme LPG sipariş ve ihtiyaçlarını … dolum tesislerinden kullanıcı deposuna tanker ile taşımak tahliye ve teslim etmek yükümlülüğü altına girdiği, davalıya ait tankerin 25.02.2000 tarihinde …Şti.nin LPG siparişini karşılamak üzere …Bölgesindeki işyerinde tankerden LPG deposuna gaz nakli sırasında patlama meydana geldiği ve maddi ve bedeni zararlara yol açtığı, kazada yaralanan …Şti.işçisi …’in 27.02.2000 tarihinde vefat ettiği, ölen kişinin mirasçıları tarafından … 6. İş Mahkemesinin … nosu ile açılan tazminat davası sonucunda verilen kararın Yargıtaydan geçerek kesinleştiği, kesinleşen karara müsteniden … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla aleyhine yapılan icra takibinde %50 kusur oranına tekabül eden 480.419,77-TL’nin sigortalı … A.Ş.tarafından tamamen ödendiği, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının talebi üzerine bu şekilde toplam 480.419,77-TL ödemiş olduğundan … A.Ş.’nin halefi olduğu, meydana gelen olayda davalının tam kusurlu olup, … A.Ş.ile aralarındaki 21.09.1998 tarihli sözleşme gereğince mevcut zarardan sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminat ile ilgili zarar gören ve zarar sorumluları bakımından kesin hüküm bulunduğu, 05.02.2000 tarihinde meydana gelen kazada ölen kişi … adlı kişinin vefatı nedeniyle mirasçıları tarafından … 6. İş Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı kararına istinaden sigortalı … A.Ş.tarafından ödenen tazminatın rücuen müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, … 6. İş Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu kazada … ve … şirketlerinin %50 oranında kusurlu bulundukları müvkkili …’a herhangi bir kusurun izafe edilmediği, … 6. İş Mahkemesince verilen kararın Yargıtaydan onanarak kesinleştiğinden bahisle işbu dava açısından kesin hüküm teşkil ettiği, bu nedenle davanın reddi gerektiği, yine davacının halefiyet hakkının bulunmadığı ve davalının sözleşmeye aykırı bir eyleminin olmadığı, müvekkili şirket ile dava dışı … arasında imzalanan 21.09.1998 tarihli sözleşme gereği müvekkilinin … A.Ş.’nin taşeronu olarak LPG taşıma işini yaptığı, müvekkili şirketin kamyonuna monte edilmiş olan gaz tankının … A.Ş.tarafından monte edildiği, tankın mülkiyetinin de … A.Ş.’ye ait olduğu, kontrol ve denetimlerinin de … tarafından yapılmakta olduğunu, müvekkili şirkette olayda sigorta ettiren …’ın tam bağımlı taşeronu olduğundan ve sigorta primlerinin davalı tarafından ödendiğinden davalının işbu sigorta sözleşmesinde sigorta ettiren konumunda olup, davacı şirketin ödediği sigorta tazminatından dolayı müvekkiline rücu imkanının bulunmadığı, gaz tankını taşıyan kamyonun müvekkili şirkete ait olup, boş olarak …’a teslim edildiğini, … tarafından ilgili teknik servise gönderilerek üzerine gaz tankının monte edildiği, ilgili teknik servis tarafından kamyonun üzerine monte edilen tankın bütün donanımları hazırlanıp çalışmaya elverişli olup olmadığı kontrol edildikten sonra …’a teslim edildiği, monte edilen tankın mülkiyetinin …’a ait olduğu, … tarafından üzerine gaz tankı monte edilmiş ve gerekli teknik kontrolleri yapılmış ve onayları alınmış olarak kamyonun müvekkiline teslim edildiği ve …’a ait tankı gösteren yerlere taşıma işinin yapıldığı, müvekkilinin gazın boşaltılması sırasında herhangi bir kontrol ve denetiminin söz konusu olmadığını, meydana gelen kazada müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tahkikat aşamasında dosyaya sunmuş olduğu 02/02/2023 tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğunu, davalı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 03/02/2023 tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğunu davacı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. HMK 307-315 maddeleri gereğince sulh davaya son veren taraf işlemidir. Dosyada mevcut vekaletnamede taraf vekillerinin sulh yetkisinin olduğu anlaşılmakla tarafların sulh olmaları nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 119,93-₺’nin peşin alınan 4.065,70-₺’den mahsubu ile kalan 3.945,77-₺ harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Talep olmadığından taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilgili taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza