Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2022/855 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2022/855

DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı bulunan … A.Ş. İle …sicil numarasıyla kayıtlı bulanan müvekkili… A.Ş. Şirketi 2016 yılında müvekkili şirket bünyesinde birleşme kararı aldığını, … A.Ş. Ticaret sicilden infisahına karar verildiğini, … A.Ş. İle davalı TMA Plastik arasında ticari bir alım satım ilişkisinin mevcut olduğunu, davalının 12.053,00-USD tutarında borcunun bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibinin başlatılmasına rağmen davalının haksız nitelikteki itirazı neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak olumlu bir sonucun alınamadığını, davalı borçlunun başlattığı itirazın iptali ile icra takibinin devamına, takibe haksız ve kötü niyetle itirazın eden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkarı tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “Davacı taraf ile müvekkil şirket arasında herhangi bir alım satım sözleşmesi yoktur. Müvekkil çeşitli firmalardan satın aldığı mallara ilişkin tüm borçlarını ödemiştir. Bunun dışında ise, davacı tarafın dava dilekçesinde sattığını iddia ettiği malları müvekkil şirkete satmamış, teslim dahi etmemiştir. Davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği ve müvekkil şirkete sattığını iddia ettiği malların ne olduğu dahi müvekkil şirket yetkilileri tarafından anlaşılamamaktadır. Davacı tarafın, müvekkil ile alım satım sözleşmesi yaptığını, sözleşme konusu malları müvekkile teslim ettiğini ve alacağı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Diğer yandan, davacı taraf huzurdaki davayı ABD doları üzerinden harçlandırarak açmıştır. Oysa ki, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ gereğince Türk şirketlerinin kendi aralarında döviz bedeli üzerinden sözleşme yapması yasaktır. Dolayısıyla, davacı tarafın döviz bedeli üzerinde icra takibi yapması bu açıdan da haksız ve hukuka aykırı niteliktedir. Dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı taraf haksız ve kötü niyetli şekilde icra takibi yapmış olduğundan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Ticari defter ve kayıtlar, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası, 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, davalı aleyhine 12.053,00 USD nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/12/2021 tarihli celsesinde tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 22/04/2022 tarihli raporda özetle; “…Davacının ibraz edilen ticari defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğunu,… A.Ş.’nin 28/07/2016 tarih 9125 sayılı ticaret sicil gazetesinde … A.Ş. İle birleştiği tescil ilan edildiğini, rapor süresinde davalının defterlerinin Bakırköy… İcra Ceza Mahkemesinin… esas sayılı dosyasındaki bilirkişi …’da olduğunu ve kendisine ulaşamadıklarını beyan ederek defter ibraz edemediğini, davacının muhasebe kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalıdan 12.053,00-USD alacaklı olduğunun tespit edildiği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Ticaret Sicil Kayıtlarına göre davacının birleştiği … A.Ş ile davalı şirket arasında alım satımdan kaynaklı süregelen ticari bir ilişki bulunduğu, davacının birleşmiş olduğu ticari şirketi TTK 136/4. Maddesi uyarınca tüm mal varlığı ile birlikte devralmış olması nedeniyle eğer varsa davalı şirketten olan alacağını da bu sebeple talep hakkının bulunduğu, takibin ve davanın cari hesaptan kaynaklanıyor olması nedeniyle tarafların ticari defterlerinin bu hususta en önemli delil niteliğinde olduğu, davalı vekilinin de hazır bulunduğu 24/12/2022 tarihli celsede mahkememizce ticari defterlerin ibraz edilmesi veya mazeret bildirerek yerinde inceleme talep edilmesi, aksi takdirde davacı tarafın ticari defterlerine itibar edileceği hususunda ihtaratın yapıldığı ancak davalı tarafın ticari defterlerini belirlenen defter inceleme gününe kadar ibraz etmediği, mazerette bildirmediği; defter inceleme gününe kadar ticari defterlerin bulunduğu yere ilişkin olarak mahkememize her hangi bir beyan dilekçesi de sunmadığı, tacir olup, defter tutmak zorunda olan tarafın , resmi defterlerin bulunmadığını ileri sürmesinin mümkün olmadığı, yine HMK 222/3 maddesi uyarınca taraflarca ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş defter ve kayıtlarının kendi lehine delil olacağının düzenlendiği, bu durumda davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği, mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi raporuna göre davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 12.053,00 USD alacağının bulunduğu, bu sebeple davalının takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın cari hesapta kaynaklı, likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile; davalının, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 12.053,00 USD üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına , asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı uygulanmasına
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takip konusu 12.053,00 USD’nin takip tarihi (16/01/2020 ) itibariyle T.C. Merkez Bankası döviz kurlarına göre USD efektif satış değerine göre belirlenen 70.965,6534 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak ( 14.193,1307 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 6.086,13-TL harçtan peşin alınan 866,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.219,85-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 34.522,69-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 866,28-TL ilk harç ve masraflar ile 1.025,60-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.891,88-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

30/11/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza