Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/533 E. 2022/714 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/533 Esas
KARAR NO : 2022/714

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil Şirket telekomünikasyon sektörünün öncü markalarından olup uzun yıllara dayanan sektör deneyimi, güçlü finansal yapısı, Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsayan yaygın hizmet ağı ve profesyonel kadrosu ile hızlı ve güvenilir hizmetler sunmaktadır. Bu bağlamda Müvekkil Şirket ile Davalı/Borçlu Şirket arasında ”…Tip Abonelik Sözleşmesi” (“Sözleşme”) akdedilmiş olup Müvekkil Şirket tarafından, Davalı/Borçlu Şirket’in kullanımına kurumsal telefon aboneliği sunulmuştur. Müvekkil Şirket, Davalı/Borçlu Şirket’e Sözleşme kapsamında kurumsal telefon aboneliği hizmeti sağlamayı; Davalı/Borçlu Şirket ise aylık kullanım bedeli oranında kendisine tanzim edilen faturaların tutarını düzenli olarak ödemeyi taahhüt etmiştir. Müvekkil Şirket ile Davalı/Borçlu Şirket arasında akdedilmiş olan Sözleşme uyarınca; Müvekkil Şirket yüklendiği edimi gereği gibi ifa etmiş olup sunulan hizmette herhangi bir aksama olmamıştır. Ayrıca Müvekkil Şirket Sözleşme gereği verdiği hizmet bakımından fatura tahakkuk etmiştir. Buna rağmen Davalı/Borçlu Şirket tarafından aynı özen gösterilmemiş ve Sözleşme gereği ödeme yükümlülüğünde olan tutarlar ödenmemiştir.
Müvekkil Şirket tarafından; Sözleşme’den doğan alacaklar için …1. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası tahtında Sözleşme kapsamında yer alan ve Davalı/Borçlu Şirket’e fatura edilmiş ve ödenmemiş 30.051,10.-TL (fatura) bedelinin tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Bunun akabinde Davalı/Borçlu Şirket tarafından Müvekkil Şirket’in başlattığı icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itiraz dermeyan edilmiş olup işbu itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olmuştur. Davalı/Borçlu Şirket, aleyhine başlatılmış olan icra takibine haksız şekilde itiraz etmiş olup Davalı/Borçlu Şirket’in borçlu olmadığına ve sair tüm itirazlarının hukuki dayanağı bulunmamakla (birlikte bu itirazlar) haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. İşbu itirazın iptali davasına konu taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların çözümünde istanbul mahkemeleri yetkilidir. taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Müvekkil şirket ile davalı/borçlu şirket arasındaki uyuşmazlığın çözümü için dava şartı olan ticari arabuluculuğa başvurulmuştur. 21.05.2021 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk toplantısı sonucunda taraflar anlaşmaya varamamışlardır. Müvekkil Şirket ile Davalı/Borçlu Şirket arasında akdedilmiş olan Sözleşme kapsamında Müvekkil Şirket tarafından Davalı/Borçlu Şirket’e tanzim edilen faturalar (Davalı/Borçlu Şirket tarafından) ödenmemiştir.
Davalı/Borçlu Şirket, … abone numarasıyla kurumsal iş telefonu iletişim hizmetlerini Müvekkil Şirket’ten, aralarında akdedilmiş olan Sözleşme çerçevesinde temin etmektedir. Ayrıca aynı abone numarasına ait 218 adet hat bulunduğu tespit edilmiş olup bu husus Davalı/Borçlu Şirket’e düzenlenmiş olan Hat Alım Formları ile de sabittir.Davalı/Borçlu Şirket ile Müvekkil Şirket arasında süregelen ticari ilişkiye istinaden Davalı/Borçlu Şirket’in Müvekkil Şirket nezdinde muaccel hale gelmiş ve fakat hala ödenmemiş toplam 30.051,10.-TL borcunun varlığı tespit edilmiştir.
Müvekkil Şirket, Davalı/Borçlu Şirket’e söz konusu faturalara dayalı alacağını ödemesi için talepte bulunmuş olsa da Davalı/Borçlu Şirket işbu borçlarını ödememiştir.
Müvekkil Şirket tarafından tahakkuk edilen faturalarda ” Gecikme faizi oranı 24 Eylül 2018 itibariyle aylık %2 öncesi %1,4’dür. Günlük gecikme faizi oranı 0,0666 olarak uygulanmıştır.
” ibaresi yer almaktadır.
Müvekkil Şirket bildirim yükümlülüğüne uygun davranarak Davalı/Borçlu Şirket’in toplam borcunu ve gecikme faiz oranını tanzim ettiği faturalarda belirtmiş ve bütün bunlara rağmen Davalı/Borçlu Şirket söz konusu fatura içeriklerine itiraz etmemiştir. Fatura içeriğine itiraz etmeyen Davalı/Borçlu Şirket’in faturalar hakkında borcu olmadığına ilişkin ispat yükü kendisine aittir. Müvekkil Şirket ile Davalı/Borçlu Şirket arasında akdedilen Sözleşme 25.11.2015 tarihinde imzalanmış olup Davalı/Borçlu Şirket tarafından 20.09.2018 ve 21.11.2018 son ödeme tarihli 218 adet hattı kapsayan fatura borcu ödenmemiştir.
Davalı/Borçlu Şirket, Müvekkil Şirket’e ödemeyi taahhüt ettiği borcunu ödememiştir. Bununla birlikte borcun kendisine aidiyetini bilmesine rağmen, borca itiraz etmiştir. Davalı/Borçlu Şirket’in bu tutumunun hukuken korunması mümkün değildir. Öte yandan Davalı/Borçlu Şirket takibe kasten, zaman kazanmak ve Müvekkil Şirket’i zarara uğratmak amacıyla itiraz etmiş olup asıl amacı Müvekkil Şirket’in alacağına kavuşmasını geciktirmektir. Ancak borcun miktarı belirli olup temerrüt de gerçekleşmiştir. Ayrıca borcun miktarı likit bir niteliğe sahip olduğundan gerek Yasa gerekse Yargıtay İçtihatlarından malum olduğu üzere haksız itirazların icra inkar tazminatını gerektirdiği tartışmasızdır.
Davalı/Borçlu Şirket tarafından ödeme yapılmadığı gibi gerçeğe aykırı olarak ve dahası haksız ve hukuka aykırı suretle borcunun bulunmadığı yönündeki kötü niyetli itirazları karşısında, bu haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminat ödemeye mahkum edilmesine yönelik hüküm tesis edilmesini Sayın Mahkeme’den talep etme zarureti hasıl olmuştur.
Davanın kabulü ile Davalı/Borçlu’nun, … 1. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası tahtında yapmış olduğu haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, takibin tüm fer’ileri ile devamına,
Takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin Davalı/Borçlu’ya yükletilmesine karar…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacı davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmamıştır. Her ne kadar davacı tarafından tebliğin usulsüz olduğundan söz edilmiş ise de, davacı itirazı öğrendiği halde 1 yıllık hak düşürücü süre de açmamış olup, alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekli olup, dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece resen gözetilecektir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde Dolayısı ile huzurdaki uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu her türlü izahtan varestedir” iddiasında bulunmuş ise de, huzurdaki dava bakımından İstanbul Mahkemeleri yetkili olmayıp, İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkilidir.
Çünkü müvekkilin yerleşim yeri adresi Anadolu yakasında olup, sözleşmenin ifa edileceği yer dahi Anadolu yakasıdır.
Dava dilekçesinde davacı vekili “müvekkil Şirketi ile davalı şirket arasında akdedilmiş olan sözleşme kapsamında müvekkil şirketi tarafından tanzim edilen faturaların davalı tarafça ödenmediğini ” iddia etmiş ise de, bu faturalar müvekkile tebliğ edilmemiştir. Yine davacının 30.051,10.-TL borcunun varlığının tespit edildiğini iddia etmiş ise de, buna ilişkin bir delil sunulmadığı gibi, davacı bu hizmeti verdiğini de ispat edememiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde “Müvekkil Şirket tarafından tahakkuk edilen faturalarda ” Gecikme faizi oranı 24 Eylül 2018 itibariyle aylık %2 öncesi %1,4’dür. Günlük gecikme faizi oranı 0,0666 olarak uygulanmıştır.
” ibaresi yer almaktadır. Davacı alacağının varlığını ve miktarını ispat eden bir delil sunamamış olup, alacak likid bir lacak olmayıp, bu alacak bakımından icra inkar tazminatı talebininde yasal dayanağı bulunmamaktadır.
İş bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmek gereği doğmuştur.
fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Öncelikle Haksız ve mesnetsiz davanın hak düşürücü süreden Reddine, , Haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine Davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin Davalı/Borçlu’ya yükletilmesine karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Dava, …1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vakii itirazın İİK.m.67 hükmü doğrultusunda iptali talebidir.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Davacı taraf vekili vasıtası ile 24.01.2019 tarihinde Davalı aleyhine … 23. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya ile 27.657,09 TL Faturalı Ana Tutar, 1954,43 TL İşlemiş Faiz (%24 , 10.10.2018-24.01.2019), 439,58 TL Gecikme Bedeli olmak üzere 30.051,10 TL tutarındaki toplam alacak için takip talebi oluşturulduğu ; Davalı Vekilinin 21.05.2019 tarihli dilekçe ile karşı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından bahisle borcun tamamına işelemiş/işleyecek faize , faiz oranına , yargılama giderlerine , vekalet ücreti ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür….”
07/01/2022 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“… Teknik değerlendirme yönünden Ağustos 2018 faturasına konu telefonların fatura ayrıntılarının , ‘Diğer Ücretler’ kısmında Taahhüt Ceza Data ve Telefon bedellerinin hesaplama ayrıntılarının , 2.038 TL’lik Ağustos 2018 öncesinde ödenmemiş olduğu belirtilen fatura ve fatura ayrıntıları ile uygulanan tarife bedelleri ve icra konusu telefon numaraları üzerinde yapılan işlemlerin hat kapama, numara iptali , tarife değişikliği gibi işlemler ile tarife değişikliğine bağlı olarak varsa uygulanan cayma bedellerini gösteren belgelerin dosyaya eklenmesi ve değerlendirilmesi durumunda itirazın doğru olduğunu gösteren herhangi bir sebep olmadığı ; Mali inceleme açısından ara karara istinaden Sayın Mahkemenin kaleminde 22.10.2021 Tarihinde saat 14:00 yapılması gereken Mali incelemede taraflar resmi defterleri ve bu defterlerin dayanağı olan faturaları veya ödeme dekontlarını incelemeye sunmadığından bir görüşe varılamadığı,
Tüm bu değerlendirmeler sonucunda yukarıda bahsedilen eksik belge ve bilgilerin Davacı ve Davalı taraflarca Sayın Mahkemeye sunulmasından ve heyetimizce incelenmesinden sonra nihai görüşe varılabileceğine…” 25/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir:
“… Davalı tarafın dava konusu faturaların tarafına tebliğ edilmediği ve hizmet alınmadığı ile ilgili ifadesini ispatlayan herhangi bir delil sunmadığı, Davacı tarafın Ağustos 2018 dönem faturasına konu telefonların fatura ayrıntıları dışında ilk
raporda istenen belgeleri sunmadığı, Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin Taahhütlü Abonelikler başlığı altında Madde:12/5 ‘te “Taahhüt bitiminden önce taahhüde aykırılığın oluşması halinde, işletmecinin talep edeceği bedel, taahhüde aykırılığın oluştuğu döneme kadar; aboneye sağlanan indirimler ile cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı kalmak zorundadır. Ancak, aboneden taahhüt
kapsamında, taahhüde son verilmesinden taahhüt bitimine kadar olan dönem aralığında tahsil edileceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının daha düşük olması halinde, düşük olan tutar esas alınır.” denilmekte olup, taahhütname yapılmış telefon hatlarının süresinden önce iptali durumunda cayma bedeli uygulanmaktadır. Bu sebeple , özellikle dava konusu alacak bedelinin büyük kısmını oluşturması nedeniyle Taahhüt Ceza Data ve Telefon bedellerinin neden uygulandığı ya da tarife değişikliği/iptali ya da taahhütname iptali ya da abonelik feshi yapılıp yapılmadığı yapıldıysa tarihleri, uygulanan ceza bedeline ait hesaplama detayları gösteren açıklamaların, bilgi ve
belgelerin sunulması gerektiği, Bunlarla birlikte önceki raporda belirtilen diğer hususların halen geçerli olduğuna…” 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak faturalar ile ortaya koyduğu görülmektedir. Davacı, … Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi’nden kaynaklı olarak, 2018 yılı Eylül-Ekim-Kasım dönemlerine ilişkin hat kullanım ücreti ve buna ek olarak diğer ücretler başlığı altında alacak iddiasında bulunmaktadır. Bilirkişi raporunda (Tablo-1) bu alacak kalemlerine ilişkin detaylar yer almaktadır. Mahkememizce, davacının sunduğu abonelik sözleşmesi, fatura kayıtları ve diğer deliller ile dosya kapsamında mevcut dilekçeler kapsamında yapılan inceleme neticesinde, davacının aylık ücretler dışında kalan diğer alacak iddialarını ispatlayamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın aylık ücretler yönünden haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABÜLÜNE, …1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.322,16-TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın %20’si olan 1.464,43-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 500,17-TL harçtan peşin alınan 513,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,03-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 7.322,16-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 2.949,50-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 718,66-TL ile 581,00-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 1.299,66-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (998,38-TL’sinden davacı tarafın, 321,62-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza