Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/522 E. 2022/138 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/522 Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davacı şirket nezdinde Zorunlu Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ve davalının maliki bulunduğu … plakalı araç 25.06.2017 tarihinde meydana gelen kazada ehliyetsiz olarak … plaka sayılı araca tam kusurlu olarka maddi hasarlı trafik kazası yapması neticesi trafik poliçesi teminat limiti kapsamında … plaka sayılı araçta 14.700,00 TL’lik maddi zarar verdiğini, müvekkili şirket, kaza sebebiyle … plaka sayılı araçta oluşan 14.700,00-TL’yi 05/09/2017 tarihinde ödeme yaptığını, meydana gelen kaza da sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu ve ehliyetsiz olması nedeniyle trafik poliçesi genel şartlarına göre sürücünün alkollü olması sigortalıya rücu sebebi olduğunu, sigorta poliçesi genel şartları ve TTK 1301. Md. mucibince tazmin edilen zararın davalıdan tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığını, ancak başlatılan ilamsız takibe itiraz edilmiş ve takip durduğunu, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak e-imza ile imzalanan … nolu arabuluculuk son oturum tutanağında da belirtildiği üzere davalı taraf ile anlaşılamadığını, açıklanan nedenlerle davalının … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyalarına yaptığı itirazların iptal edilerek takibin devamına,
itirazında kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, arabuluculuk ücreti, yargılama masrafları ve ücret-i vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle işbu dava itirazın iptali davası olduğunu ve zamanaşımı definde bulunduklarını, itirazın iptali davasına ilişkin herhangi bir talep veya dava 1 yıllık zamanaşımı süresine tabii olup bu süre hak düşürücü süre olduğunu, mahkemece resen dikkate alınmasının gerektiğini, bu bakımdan davanın hak düşürücü süre nedeni ile esasen her aşamada ileri sürülebileceğinden bu aşamadaki itirazları ile davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, ayrıca rücu talepleri de zamanaşımı süresine tabii olup bu süre 2 yıl olduğunu bu bakımdan da davacının talebi zamanaşımı nedeni ile davanın reddini gerektiğini, sadece rücu davası değil ibraname ile ödemenin yapılması halinde de bu süre zamanaşımına tabii olup bu sürenin 2017 yılından bu yana aşması nedeni ile işbu davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, açılan davada mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkeme davalı müvekkilinin ikamet yeri olan … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesinin gerektiğini, 25/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile … plakalı araç ile … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında mülkiyeti müvekkiline ait sürücünün tam kusurlu olduğu ve ehliyetsiz olduğu iddiasına binaen işbu dava müvekkiline ikame edilmesine rağmen ödenen tazminat tutarının müvekkili şirkete rücu edilmesi talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira öncelikle sürücünün kazadaki tam kusur iddiasının kabul edilemeyeceğini, öncelikle bu iddiaya dayanak bilirkişi raporu ile tespitinin gerektiğini, işbu davaya konu dava rücu davası olup müvekkili araca ait sürücünün %1 dahi kusursuzluğunun tespit edilmesi muhtemel ise bu husus da belirtilmelidir ki esasen böyle bir durumda rücu davasının koşulllarının ortadan kalkması söz konusu olacağını, müvekkili uzun süreli kira akdi ile sürücüye aracını kiraladığını, müvekkili şirket bir araç kiralama şirketi olduğunu, açıklanan nedenlerle rücu koşulları oluşmadığından ve zamanaşımı nedeni ile davacının haksız ve kötü niyetle ikame ettiği davanın reddi gerekmekle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava harç ve giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı şahsa davacı tarafça yapılan ödeme nedeniyle rücuen davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
… 21. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısı …. Sigorta A.Ş. tarafından, borçlu … Şirketi aleyhine 14.700,00-TL asıl alacak, 1.075,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.775,92-TL’nin icra takip tarihi olan 06/06/2018 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 06/06/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Borçlar Kanunu 73 maddesinde “Rücu istemi tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlanılarak iki yılın ve herhalde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır, aksi halde zamanaşımı bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar” hükmü yer almaktadır. Burada sözü edilen 10 yıllık süre genel zamanaşımı süresi olup, davanın zararın ve zarar sorumlusunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıl içinde açılması gerekmektedir.
6098 sayılı TBK’nın 154. maddesi zamanaşımının kesilmesi durumlarını belirtilmiş, ikinci maddede gibi alacaklı dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa zamanaşımının kesileceğini hüküm altına almıştır. TBK’nın 156. maddesine göre zamanaşımının kesilmesi ile yeni bir süre işlemeye başlar.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu trafik kazasının 25/06/2017 tarihinde meydana geldiği, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı, bu sebeple , davaya konu talep yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğu, davacı tarafından 05/09/2017 tarihinde dava dışı şahsa ödeme yapıldığı, bu ödeme nedeniyle davalı aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile 07/06/2018 tarihinde icra takibi başlatılması ile 2 yıllık zaman aşımı süresinin kesildiği, ilgili icra dosyasında davacı tarafça en son yapılan işlemin 21/03/2019 tarihli olduğu ve o tarihten itibaren iş bu davanın açıldığı 09/08/2021 tarihine kadar zaman aşımı süresini kesen başka bir işlem bulunmadığı , 21/03/2019 tarihinden sonra 2 yıllık zaman aşımı süresinin 21/03/2021 tarihi itibariyle dolduğu , davalı tarafça da cevap dilekçesinde ve yasal süresi içerisinde zamanaşımı definin ileri sürülmüş olduğu anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın, zamanaşımı nedeniyle REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 269,42-TL harçtan düşümü ile bakiye 188,72-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza