Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2021/476 K. 23.08.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/512 Esas
KARAR NO:2021/476

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/08/2021
KARAR TARİHİ:23/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı Şirket … Şirketi, kendi işletmesi olan … isimli işletme adı ile verdiği çeşitli estetik operasyon hizmetlerinin yanı sıra, müvekkili şirketin faaliyet konusunu oluşturan diş sağlığı hizmetlerinden biri olan ve piyasada “…” olarak adlandırılan diş estetiği hizmetleri alanında da faaliyet gösterdiğini, davalı şirket, diş sağlığı ve estetiği alanında Türkiye’de ve uluslararası çapta marka tanınırlığı kazanmış olan ve yurtdışından gelen müşteri verimliliği ile bilinen “…” markasını gözüne hedef olarak kestirdiğini ve faaliyete başladığı andan itibaren müvekkili şirketi taklit edici ve bu yol ile zarara uğratıcı, gerek marka hakkına tecavüz gerekse haksız rekabet teşkil eden davranışlar benimsediğini, davalı şirketin hukuka aykırılık teşkil eden bu eylemleri, müvekkili şirketin tanınırlığından faydalanmak suretiyle haksız kazanç elde etme amacından ibaret olup işbu eylemlerin TTK’nın 54. maddesi’nin 2. fıkrasında belirtilen “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü uyarınca hukuka aykırılık teşkil ettiğinin açık olduğunu, davalı şirketin dürüstlük kuralına aykırı ticari eylemlerine başlaması ilk olarak müvekkili şirkete ait olup müvekkili şirket tarafından aktif olarak kullanılan ….tr web sitesi domain adresi ile aynı isme sahip ve fakat TR (Türkiye) uzantısı olmayan … domain adresini satın alması ile gerçekleştiğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (“SMK”) marka tescilinden doğan hakları düzenleyen madde 7 hükmü açıkça davalı şirketin işbu dava konusu eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu düzenlemekte olduğunu, ayrıca söz konusu internet sitesi alan adının haksız kullanımı nedeniyle Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) nezdinde açılmış olan … numaralı dava dosyasında 01/06/2021 tarihinde “Alan Adı Anlaşmazlıklarının Halli İçin Yeknesak Politikalar”‘ın (The Uniform Domain Name Dispute Resolution Policy-UDRP) 4. Maddesi uyarınca ihlal kararı verilerek ….com adresi nihai olarak müvekkili şirketin kullanımına devredildiğini, yukarıda izah olunan nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle dava dışı … Limited Şirketi’nden … internet sitesi sahip/kullanım bilgilerinin ivedilikle celbine, davalı tarafça yürütülen eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunun ve müvekkilinin maddi ve manevi kişilik haklarının zedelediğinin tespitine, davalı tarafça yürütülen haksız eylemler nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine, bu doğrultuda davalı şirketin müvekkiline şimdilik 10.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dosyanın ve dava dilekçesinin bir bütün olarak değerlendirilmesinde, davacının tescilli marka iddiasına dayandığı anlaşılmaktadır
Prensip olarak, TTK 5.maddesine göre, iktisadi rekabetin, objektif iyiniyet kurallarına aykırı her türlü suistimali haksız rekabettir. Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 57. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla iyiniyet kurallarına aykırı hareketler 10 bent halinde gösterilmiştir. 5. bentde, “Başkasının emtiası, iş mahsulleri faaliyeti veya ticari işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, ünvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydana verebilecek şekilde, ad, ünvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarını kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arzetmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun ekinde bulundurma” eylemlerine yer verilmiştir. 10. bentde de “Rakipler hakkında cari olan kanun, nizamname, mukavele veyahut mesleki veya mahalli adetlerle tayin edilmiş bulunan iş hayatı şartlarına riayet edilmemesi” de haksız rekabet olarak sayılmıştır. Rakip olmayanlar bakımından eylemin, 56. madde ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira, haksız rekabet hükümleri sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71. maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir” hükmü getirilmiştir. Somut olayda, şirket internet sitelerinin domainlerinin usulsüz olarak kendi çıkarına kullanmak suretiyle ve tescilli markalarına saldırı bulunduğu iddiasına göre, tescilsiz marka yönünden TTK’nın 56 ve 57. maddeleri anlamında haksız rekabet, tescilli marka yönünden 556 sayılı KHK’nın 61. maddesi anlamında markaya tecavüz hükümleri uygulanacağından, davacı, tescil edilmiş bir tescilli marka hakkına dayandığına göre uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
Dair; Davacı vekilinin ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/08/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza