Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2022/854 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508 Esas
KARAR NO : 2022/854

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :”…Müvekkil … A.Ş. tarafından davalı/borçlu… Şirketi aleyhine ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili için … 4. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı/borçlu tarafından takip konusu borca, faize ve fer’ilerine ve icra dairesinin yetkisine haksız olarak itiraz edilerek takip durdurulmuştur. Haksız itirazın iptali ile takibin devamı için işbu davanın açılması lüzumu doğmuştur. Arabuluculuk dava şartı yerine getirilmiştir. Dava bir miktar para alacağına dair ticari dava olduğundan, dava şartı olan arabuluculuk kurumuna müracaat gerçekleştirilmiş ancak, … Arabuluculuk Bürosu’nun … Büro Dosya, … Arabuluculuk Numarasında gerçekleştirilen görüşmelerden bir sonuç alınamamıştır. Gerekli görülmesi halinde ilgili dosyanın celbini talep ederiz. Son tutanak örneği dilekçemiz ekindedir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17 vd. maddeleri uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Bu bağlamda her ikisi de tacir olan tarafların aralarında yapmış oldukları 31.07.2019 tarihli “hizmet alım sözleşmesi”nin son maddesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmış olup, münhasıran sözleşmede gösterilen mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağı kanun ve sözleşme gereğidir. Dolayısıyla herhangi bir temeli olmayan ve takip ve dava sürecini uzatma amacı güden yetki itirazının, itirazın iptali davasının görüldüğü mahkemece bir ara kararıyla kaldırılarak davanın esası görülmelidir. Fatura içeriği, gerçekleştirilen ticari ilişki ile uyumlu değilse davalı faturaya itiraz etmelidir. Ancak davalı/borçlu, müvekkil tarafından hizmet karşılığı gönderilen faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır ve kötüniyetle hareket ederek borcunu ödememiştir. Müvekkil şirket ile davalı/borçlu şirket arasındaki 31.07.2019 tarihli hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak müvekkil şirket tarafından danışmanlık hizmeti sağlanmış, bu hizmetin bedeli olarak alacaklı olunan tutarlar sözleşme çerçevesinde fatura edilmiştir. Bu bağlamda davalı şirket 09 Aralık 2019 tarih ve …. numaralı, 6.247,98 TL tutarlı faturanın 819,68 TL’lik kısmı ile, 05 Ocak 2020 tarih ve … numaralı, 10 Şubat 2020 tarih ve … numaralı, 06 Ekim 2020 tarih ve … numaralı, 11 Kasım 2020 tarih ve … numaralı, 07 Aralık 2020 tarih ve … numaralı, 14 Ocak 2021 tarih ve … numaralı, 12 Şubat 2021 tarih ve … numaralı toplam 8 adet fatura (Ek-3) bedellerini ödememiştir. Bunun üzerine icra takibi başlatma lüzumu doğmuş ve … 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip gereği borçluya ödeme emri gönderilmiştir. Davalı/borçlu tarafından her ne kadar borca itiraz edilmiş, borcun ve taraflar arasında borç ilişkisinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, gerek sunduğumuz sözleşme örneği, hesap ekstresi, faturalar ve diğer belgelerden gerek taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinden anlaşılacağı üzere, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki vardır. Bu ilişki gereği müvekkil şirket, üstlenmiş olduğu edimi tam ve gereği gibi ifa etmiş, sunulan hizmetler karşılığı fatura edilen bedellerden bir kısmı davalı şirketçe ödenmiş, ancak takibe ve davaya konu edilen fatura bedelleri ödenmeyerek borcun inkarı yoluna gidilmiştir. .Davalının haksız yetki itirazının kaldırılması ve İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kabulüne,Davalının, borca, fer’ilerine ve yetkiye itirazı ile duran … 4. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası üzerindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, Müvekkil şirketin alacağının semeresiz kalmaması adına borçlunun elindeki veya üçüncü şahıslar nezdindeki taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer hakları üzerinde ihtiyati haciz tesisine, Dava konusu alacağın likit ve belirli olması ve davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebep olmasından dolayı, alacak miktarının 20%’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,Harçlar Kanunu m. 29/3’e göre icra takibindeki peşin harcın işbu davadaki harçtan mahsubuna,Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış , duruşmalara da vekil veya temsilci aracılığıyla katılmamıştır.
DELİLLER:
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporu, talimat dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı,
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; faturalardan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse de; taraflar arasındaki 31/07/2019 tarihli sözleşmenin 9. Maddesi ve HMk 17. Madde uyarınca taraflar arasındaki ihtilafların çözümünde İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edilmiş olması nedeniyle yetki itirazı kabul edilmemiştir.
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafından , davalı aleyhine faturalardan kaynaklı olarak asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.675,32.-TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; |davalı taraf defterleri ibraz edildiği ve dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, takibe konu olan davalı … ŞTİ. tarafından davacı şirket adına yürütülen cari hesabın davalının Muavin defterde 320.144 hesap kadu ile en son 12.02.2021 tarihinde, 12.02.2021 gün ve … sayılı fatura ile KDV dahil 2.414,16 TL Borç kaydedilerek 25.510,46 TL Borç hesap bakiyesiyle kayıtlı olduğu, ödeme emri ve dava dilekçesi ekinde icra takibine (dayanak yapılabilecek, davacı-alacaklı tarafından davalı-borçluya cari hesap ekstresi gönderilmediği ve temerrüde düşürülmediği, davalı-borçlu şirketin Muavin Defterlere son kayıt tarihi olan 12.02.2021| günü itibariyle 25.510,46 TL tutarında “borç bakiyesinin” kaldığı ve bu kayıttan sonra davalı-borçlu tarafından, davacı-alacaklıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğu, bu sebeple işlemiş faiz talebinin | mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 02/07/2019 tarihli raporunda özetle ” …Davacı tarafından ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, talimat ile davalı yan yasal defterlerinde yapılan inceleme sonucu davalı yan tarafından ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, Takip tarihi olan 03.03.2021 tarihinde davacı yasal defterlerinde davalının 31.276,51.-TL borçlu iken;
Talimat yolu ile davalı yan defterlerinde yapılan incelemede tarihi olan 03.03.3021 tarihinde davacının alacak bakiyesinin 25.510,46.-TL olduğu raporlanmıştır. Davacı tarafından davalı adına keşide edilen … nolu ve 5.766,05.-TL bedelli faturanın dışında diğer faturaların davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen her faturanın e-fatura olduğu, davalı defterlerinde yer almadığı tespit edilen … nolu ve 5.766,05.-TL bedelli faturanın da e fatura olduğu ve Gib portaldan elektronik olarak davalı adına tebliğ edildiği, davalınınsa davaya konu hiçbir faturaya itirazda bulunmadığı gibi iade faturası da keşide etmediği görülmektedir.
Davacı tarafından davalı aleyhine 03.03.2021 tarihinde … 4. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile 33.675,32.-TL asıl alacak ve faiz için takip başlatan davacının, takip tarihi itibarıyla davalıdan olan alacağı 31.276,51.-TL olup; davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dava dosyası içeriğinde herhangi bir belge yer almadığından davacının faiz talebi yönünde bir hesaplama yapılamamıştır. Nihai takdir ve değelendirme Sayın Mahkemenize ait olmak üzere davacının 31.276,51.-TL asıl alacağı için takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için faiz talep edebileceği…” görüşünü sunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 31/07/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı ve süregelen ticari bir ilişki bulunduğu, davacı tarafça hizmet bedellerine ilişkin olarak düzenlenen faturaların ödenmediğinden bahisle … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu; takibin ve davanın faturalardan kaynaklı olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının ispat hususunda önem arz ettiği, mahkememizce davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporuna göre, davalının takip tarihi itibariyle davacı yana 25.510,46.-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacı yan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporunda ise davacı yanın takip tarihi itibariyle davalı yandan 31.276,51.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, tarafların ticari defterleri arasındaki uyumsuzluğun davacı tarafından davalı adına keşide edilen … nolu ve 5.766,05.-TL bedelli faturanın davalı yan defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafından keşide edilen her faturanın e-fatura olduğu, davalı defterlerinde yer almadığı tespit edilen … nolu ve 5.766,05.-TL bedelli faturanın da e fatura olduğu ve Gib portaldan elektronik olarak davalı adına tebliğ edildiği, davalınınsa davaya konu hiçbir faturaya itirazda bulunmadığı gibi iade faturası da keşide etmediği , dolayısıyla davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan … nolu ve 5.766,05.-TL bedelli faturadan kaynaklı olarak da davacı yana borçlu bulunduğu, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak toplam 31.276,51 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takibe konu faturalara ilişkin olarak davalı tarafın davalı tarafça takibe dayanak faturaların ödendiğinin iddia ve ispat edilemediği, bu sebeple davalı tarafça asıl borca ilişkin yapılan itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla , davanın kısmen kabulüne, alacağın faturadan kaynaklanan likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 31.276,51 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin REDDİNE,
2- 31.276,51 TL alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.136,49-TL harçtan peşin alınan 575,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.561,39-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.763,41TL’den (posta/tebligat/bilirkişi/talimat) kabul ve red durumuna göre davalıların hisselerine düşen 1.637,79-TL ile 575,10-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.212,89 -TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (96,88-TL’sinden davacı tarafın, 1.263,12-TL’sinden davalı tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır