Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/486 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/486

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davalı şirkete ait … plakalı aracın 22.11.2019 tarihinde karışmış olduğu trafik kazasında … plakalı araçta (çekici) yüklü bulunan müvekkilimize ait … plakalı araç da ağır hasar görmüştür. Kazadan sonra düzenlenen Kaza Tespit Tutanağına göre, … plakalı araç sürücüsü … kazanın oluşumunda %100 kusurlu bulunmuştur. Meydana gelen kaza neticesinde müvekkilimiz ait … plakalı araç ağır hasar görmüş olup, ekte sunulan aracın hasarlı fotoğraflarında görüleceği üzere onarılamayacak vaziyettedir. Ayrıca tarafımızca müvekkilimize ait araçta meydana gelen hasarın tespiti bakımından … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi… D. İş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile müvekkilimizin aracının onarımının ekonomik olmadığı ve pert olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek aracın kaza tarihi itibariyle rayicinin 82.000,00-TL, sovtaj bedelinin ise 12.000,00-TL olduğu, tespiti yapılmıştır. Tarafımızca yapılan piyasa araştırmasında ise aracın kaza tarihi itibariyle değerinin 90.000,00-TL-95.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen kazada davalı … zarar veren olarak, … araç maliki olarak, … Ltd. Şti. ise çekici firmasının sahibi olarak sorumludur. Bu nedenle söz konusu zararın giderilmesi amacıyla davalılar aleyhine 72.000,00-TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 6.990,41-TL faiz olmak üzere toplam 78.990,41-TL üzerinden … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibi başlatılmıştır; ancak davalılar başlatılan takibe haksız olarak itiraz etmiştir. Huzurdaki davadan önce … Arabuluculuk Bürosunun … büro dosya, … arabuluculuk dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak yürütülen müzakereler sonucunda anlaşma sağlanamamıştır. Söz konusu hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk son tutanağı aslı dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. Sonuç olarak, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; sadece takibi geciktirme amaçlı ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesi istemi ile Sayın Mahkemenizde işbu davayı açmak zarureti doğmuştur.
– Davalı adına kayıtlı bulunan menkul ve gayrimenkuller üzerine yargılama sonuna kadar kötü niyetli devirlerin önlenmesi amacıyla HMK 389 ve devamı maddeleri gereği ihtiyati tedbir konulmasına,
– Fazlaya dair tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalının … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40’dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazimatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir…”
CEVAP:
Davalı … A.Ş. cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı taraf, yetkisiz mahkemede dava açmıştır. Kaldı ki müvekkilim şirket, davacı tarafın itirazın iptali davasına konu ettiği … 5. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı ilamsız icra takibine de yasal süresi içinde YETKİYE itiraz edilerek yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu belirtilmiştir. Bilindiği üzere HMK’nun 6. Maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Düzenlemesine yer vermiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere müvekkil şirketin yerleşim yeri adresi “…” olduğundan yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleridir. Yine aynı şekilde davalılardan …’ın yerleşim yeri adresi “…”dir. Diğer davalı …’nın yerleşim yeri adresi “…”dir. Müvekkilim dahil diğer tüm davalıların yerleşim adresleri … ili … ilçesi olmasına rağmen davacı taraf, yetkisiz Mahkemede dava açmıştır. Yetkili Mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleridir. Bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ediyoruz. Davacı taraf, davasını görevsiz mahkemede açmıştır. Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; adına kayıtlı … plakalı aracının haksız eylemle zarara uğramasından dolayı iş bu davayı açmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Açılan somut davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı bulunmamaktadır. Davacı tarafın dava konusu ettiği alacağın konusu ticari işten kaynaklanmadığı gibi davacı taraf tacir değildir. Dava dişlekçesinin içeriğinden anlaşılacağı üzere iş bu dava ticari dava değildir. Davacı taraf huzurdaki dava ile, müvekkil şirket aleyhine başlattığı … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığımız itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatı talep etmiştir.
2- Müvekkilim şirket, dava konusu alacağın dayanağı icra dosyasına yasal süresi içerisinde hem yetkiye hem de borcun tamamına itiraz etmiştir. Müvekkil şirket, icra dosyasına yaptığı itirazında “Alacaklı tarafın borcun sebebi olarak gösterdiği olayda zararın meydana gelmesine yol açan kazada müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, iş bu zararın meydana gelmesinde Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu gereğince borçlu olarak gösterilen … plakalı aracın sürücüsü … ve borçlu olarak gösterilen diğer borçlu aracın maliki … müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceği” belirtmiştir.
3- Davacı taraf dava dilekçesinde “… plakalı aracın (çekici) 22.11.2019 tarihinde karışmış olduğu trafik kazasında … plakalı çekici araçta yüklü bulunan davacıya ait … plakalı aracın hasara uğrayarak pert olduğunu, kaza tarihi itibariyle aracın rayicinin 82.000 TL sovtaj bedelinin 12.000 TL olduğunu”
“… plakalı aracın sürücüsü olan davalılardan …’ın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu” “Meydana gelen kazada davalılardan …’ın zarar veren olarak, davalırdan …’nın araç maliki olarak, müvekkilim şirket … Tic. A.Ş.’nin ise ÇEKİCİ FİRMASININ SAHİBİ OLARAK sorumlu olduğunu” belirtmiştir.
Davacı tarafın, dava konusu edilen kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirketin çekici firmasının sahibi olarak sorumlu olduğu iddiası, tümüyle gerçek dışıdır. Davacı taraf, dosyaya bu soyut iddiasını kanıtlayacak somut belge sunmamıştır. Müvekkilim şirket, çekici firmasının sahibi olmadığı gibi iş bu davada ne davacı tarafla ne de diğer davalılarla arasında akdi/ticari bir ilişkisi bulunmamaktadır. Dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilim şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ediyoruz.
4- Müvekkilim şirket; bilumum petrol ürünleri, her türlü petrol, petrol türevleri benzin, motorin, gaz yağı, fuel oil, solvent jet yakıtı gibi akaryakıt ile madeni yağlar, gresler vb. alımını, satımını yapmak, yükleme, boşaltma, depolama, dağıtım, dolum tesislerini kurmak, ve akaryakıt istasyonları açmak, işletmek, yıkama yağlama servis istasyonları kurmak, akaryakıt kuruluşlarından bayilik almak ve satmaktadır. Ayrıca her türlü kat karşılığında inşaat yapmak ve yaptığı inşaatların satışını yapmak vs alanlarda faaliyet yürütmektedir. Müvekkil şirketin faaliyet yürüttüğü hizmetler dilekçem ekinde sunduğum İstanbul Ticaret Odasının kayıtları ile sabittir.Müvekkilim şirket kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir zaman çekici hizmeti yapmak ve/veya çekici temin etmek gibi hizmetler vermemiştir. Yine müvekkilim şirketin hiçbir çekici firması ile de anlaşması yoktur. Müvekkilim şirket, yukarıda belirttiğim üzere ağırlıklı olarak akaryakıt satışı (benzin istasyonu) ve kat karşılığı inşaat işleri yapmaktadır.
Davacı tarafın … plakalı aracını taşıyan çekicinin sürücüsü … ve … plakalı çekicinin ruhsat sahibi … ile müvekkilim şirketin arasında ticari, adi ortaklık ve/veya akdi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Müvekkilim şirket, hem davacıyı hem de diğer davalıları tanımamaktadır. Dolayısıyla müvekkil şirketin iş bu olayda taraf olarak gösterilmesi ve kusur yüklenilmeye çalışılması haksız ve açıkça hukuka aykırıdır. Diğer davalılar ile müvekkil şirket arasında işçi-işveren ilişkisi de bulunmamaktadır. Sayın Mahkeme, SGK’ye müzekkere yazdığı takdirde diğer davalıların müvekkil şirketin işçisi olmadığı tespit edilecektir. Olayda zararın meydana gelmesine yol açan kazada müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. İş bu zararın meydana gelmesinde Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu gereğince … plakalı aracın sürücüsü … ve aracın işleteni ve maliki … müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu nedenle müvekkil şirket açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ediyoruz. Şöyle ki İş bu kazanın oluşumunda davalılardan çekicinin sürücüsü … ve çekiciyi işleten ve çekicinin ruhsat sahibi olan … işleten olarak müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu sorumluluk Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmiştir. İlgili kanunun 85/5 maddesine göre “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Yine aynı şekilde çekicinin sürücüsü olan davalılardan …, Türk Borçlar Kanunun Haksız Fiil Sorumluluğunu düzenleyen 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Sorumluluğu bulunmaktadır. Ayrıca davalılardan …; çekicinin işleteni olarak, çekicide işçi olarak çalışan sürücü …’ın başkasına verdiği zararlardan dolayı TBK’nun 66. Maddesi uyarınca “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” Sorumluluğu bulunmaktadır. Davacı taraf, oluşan zararın tespiti için … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırmıştır. Müvekkil şirketin yokluğunda yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporuna karşı yasal süresi içinde itiraz edilmiştir. Davacı tarafın dava konusu ettiği alacağın konusu ticari işten kaynaklanmadığı ve davacı taraf tacir olmadığından dolayı görevsizlik itirazımızın kabulü ile davanın görev yönünden reddine,
Davacı taraf, yetkisiz mahkemede dava açtığından dolayı yetkisizlik kararı verilmesini,
İhtiyati tedbir şartları oluşmadığından dolayı, davacı tarafın İhtiyati tedbir talebinin reddine, İş bu kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirketin bir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine. Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile müvekkil lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir….”
GEREKÇE:
Davalı … A.Ş. cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur. Mahkememizce Mersis sisteminden resen yapılan sorgulama neticesinde, davalının adresinin “…” olduğu, diğer davalıların adresinin de aynı ilçe sınırları içinde kaldığı, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı ve dolayısıyla mahkememizin yetkili olmadığı, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-ç, ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza