Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/486 Esas
KARAR NO : 2021/874
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle: Davacı şirket ile, davalı …arasında … 23. Noterliğinden imzalanan … tarih ve … numaralı … Yetkili Bayilik Sözleşmesi bulunduğunu, davalı …sözleşme hükümlerine karşı sözleşmeyi ihlal etmek suretiyle … isimli başka bir firmanın bayiliğine geçerek … tarihinde … 15 Noterliğinden gönderdiği .. yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini bildirdiğini, yetkili bayi, belirlenen bölge içerisinde davacı şirketin tek yetkili satıcısı olduğu için o bölge içerisinde üreticinin damacana sularını satmadığını, bu durumda üretici şirket o bölge içerisinde işlerini görmek için yetkili bayiye tamamen bağımlı olduğunu, üretici şirket o bölge içerisinde müşteri portföyüne yetkili bayi aracılı ile hizmet verebildiğini ve sözleşmede belirlenen bayilik bölgesinde üretici şirketin marka imajı ve itibarı bayi tarafından geliştirilmek ve korunmak zorunda olduğunu, ancak yetkili bayi tarafından taraflar arasında bulunan uyuşmazlıkta olduğu gibi davranışlarda bulunduğu takdirde davacı şirketin maddi kayba ve marka imajında bir zarar ve itibar kaybına uğrayacağını, bu nedenlerle sonuç olarak …şirketinin davacıya sözleşmeyi fesih ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih olan 10/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte cazai şart olarak dava tarihi itibarıyla toplam 19.000 ABD dolarına eşit bir miktar olan 36.630,00 TL ödemesini, mal bedeli olarak sözleşmeden doğan ve ödenmeyen 7.82.000 TL alacağın yetkilisi … tarafından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre davacıya ödemesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin davaya cevap dilekçesine özetle: Davalı …’nun diğer davalı … ile davacı arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığını ve … adına açılan davanın reddine karar verilmesini, taraflar arasında bayilik sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız yere fesih edildiğinin doğru olmadığını, sözleşme maddelerinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren uygulanmadığını, sözleşmenin 5. Maddesine göre davalının günde 300 adet su alım taahhüdünde bulunmasına rağmen hiçbir zaman bu miktarda alım yapmadığnı, bu konuya ilişkin olarak davacı tarafından davalıya 12.10.2000 tarihinde … 5. Noterliğince ihtarname çekildiğini, davalı tarafından bu ihtarnameye … cevap verildiğini, 13 yıl sonra konunun davacı tarafından gündeme getirilmemesinin davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacının sözleşmenin 5. maddesine göre müsbet zarar ve 20 maddesinde göre cezai şart taleplerinin aynı anda talep edemeyeceğini, davacının mal bedeli olarak 7.282 tll talepte bulunduğunu, bunun dayanağını açıklaması gerektiğini, davacının dilekçesinde belirttiği, … 11. İcra Hukuk Mahkemesinin …dosyasında yapılan takibin, … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile iptal edildiğini, davalı tarafından teminat olarak verilen bono nedeniyle … 2 İcra Müdürlüğünün…sayılı dosyası ile yapılan takibin … 2. İcra Hukuk mahkemesinin … esas,… karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Mahkememizin 19.11.2015 tarihli ve 2014/614E., 2015/692K. Sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu neticesinde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5823E., 2021/3326K. sayılı ilamıyla, mahkememizin davanın kabulü yönündeki kararı, davalı …Şti.’ne karşı açılan davanın kabulü yönünden onanmış ve kesinleşmiştir. Öte yandan, … yönünden davanın kabulüne dair verilen hüküm aşağıdaki gerekçeyle bozulmuştur:
“Davacı, davalı şirkete verdiği su nedeniyle 7.382.-TL alacaklı olduğunu iddia etmiş; davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece tarafların ticari defterleri incelenmiş ise de, her iki tarafın defterinin de usulüne uygun tutulmadığı ve bu nedenle HMK’nın 222/2 maddesi gereğince lehlerine delil vasfının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, defter dışında delil olarak davadışı … tarafından, davacı şirket lehine düzenlenen, 7.382.-TL bedelli, 01.12.2011 tediye tarihli, 01.10.2011 keşide tarihli, malen kayıtlı bonoyu ibraz etmişse de, bu senedin borçlusu davadışı …’dur. Bu nedenle de davacı bu senede dayalı olarak davalı şirketten alacak talep edemeyeceğinden mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.”
Bozma üzerine mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasını alan yargılama dosyasının 29.12.2021 tarihli duruşmasında usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Dolayısıyla, bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacı şirket lehine düzenlenen, 7.382.-TL bedelli, 01.12.2011 tediye tarihli, 01.10.2011 keşide tarihli, malen kayıtlı bononun borçlusunun davadışı … olması nedeniyle davalı …’na yöneltilen davanın HMK’nın 114. ve devamı maddeleri uyarınca husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın Husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 751,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 692,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …-gıda tarafından yatırılan 35,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …-gıdaya iadesine
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/12/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸