Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2022/464 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/483 Esas
KARAR NO : 2022/464

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın iki firması ile müvekkilinin alışverişte bulunduğunu, icraya verilmiş olan … Tic. Ltd.Şti’ nin açık hesap olarak 2012 tarihinde muhtelif tarihte ekte sundukları faturalı alacakları ile bakiye yekün 443.749,94 TL borcunun doğduğunu, diğer firması … firmasına müvekkilinin 268.000,00 TL borçlu bulunduğunu, bu ikisi arasında takas mahsup yapıldığında, müvekkilinin 175.476,94 TL alacaklı durumda bulunduğunu ve bu alacakları için … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı borçlu şirketin bu miktara borcum yoktur diyerek itirazda bulunduğunu, davalının ayrıca kendisine … 4. İcra Müdürlüğünden İİK 89/1 maddesine göre gönderilmiş bulunan ihbarnameye davacıya borcunun bulunduğunu ve bunu 89/1 gönderen üçüncü kişiye ödemeye amade olduğunu beyan ettiğini, borcu kabul ettiğine dair dilekçe vererek kısmen bu borcu kabul ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir…”
Asli müdahil vekili müdahale dilekçesinde özetle;”…Mahkememiz dosyasının taraflarına karşı asli müdahale davası açtıklarını, iş bu davada, davacı …’in alacaklı olduğu … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edildiğini, dava konusu alacak üzerinde müvekkilinin hak iddiasının olduğunu, müvekkili tarafından başlatılan icra takipleri dolayısıyla müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, söz konusu dosyalarda davacının alacakları üzerine hacizler konulduğunu beyanla asli müdahale talebinin kabulü ile fazlaya dair alacak ve hakları saklı kalmak üzere 175.476,94 TL’nin davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir….”
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı taraf itirazın kaldırılmasını talep etmiş ise de mahkememiz nezdinde itirazın kaldırılmasını değil iptalini talep etmesi gerektiğini, bilindiği üzere itirazın kaldırılması davasının İİK 68 maddedeki belgelere sahip olmak şartıyla İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açılabilecek dava türlerinden olduğunu, bu sebeple mahkememiz nezdinde itirazın kaldarılması davası açılamayacağından davanın bu nedenle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde dava dışı 3. şahıs … İsimli firmaya 268.000,00 TL borçlu olduğunu, bu firma ile müvekkili şirket arasında bağlantı olduğunu ileri sürdüğünü, davacı tarafın daha sonra müvekkili şirketten 443.476,94 TL alacaklı olduğunu iddia ederek işbu 268.000,00 TL yi 443.476,94 TL’ndan takas ve mahsup etmek suretiyle 175.476,94 TL üzerinden … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından müvekkili şirket aleyhine icra takibi yaptığını ve mahkeme nezdindeki davayı da 175.476,94 TL üzerinden açarak dava harcını da bu rakam üzerinden yatırdığını, davacı tarafça … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasından müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takip dosyasından dolayı davacı tarafa hiçbir borçlarının olmadığını, 443.476,94 TL tutarında dahi borçlarının olmadığını, davacı tarafın dava dışı … İsimli firmaya olan borcunu takas ve mahsup yapmasının hukuken mümkün olmadığını, her iki firmanın farklı tüzel kişiliklere sahip firmalar olduğunu, bu nedenle davacı tarafın dava harcını 443.476,94 TL’sı üzerinden tamamlaması gerektiğini, bu hususta davacı tarafa kesin süre verilmesini, kesin süre içerisinde harcı yatırmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete … 4. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından 89/1 ihbarnamesi gönderildiği hususununu doğru olduğunu, bu dosyadaki alacaklının dava dışı …Ltd. Şti., borçlunun ise davacı olduğunu, dosya borçlusu davacının, müvekkili şirketten hak ve alacağı olması halinde üzerine haciz konulmasına karar verildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin müvekkili şirkete 10/04/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, o tarihte davacının müvekkili şirkten olan alacağının 54.388,18 TL olduğundan işbu bedelin kabul edildiğini, bu borcun da dava dışı alacaklı şirkete çek verilmek suretiyle ödendiğini, söz konusu çekin dava dışı şirket vekili …’na taraflarınca teslim edildiğini, bunun haricinde davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, çek bedelinin de dava dışı şirket tarafından tahsil edildiğini beyanla davanın reddine, davacı taraf kötü niyetli olduğundan %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir….”
GEREKÇE:
Asıl dava, cari hesaba dayalı takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine, asli müdahale ise alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/1194 Esas, 2019/317 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne, asli müdahale talebinin ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karara karşı asli müdahil vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/466 Esas, 2021/1061 karar sayılı kararı ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya yeniden yargılama yapılmak üzere mahkememize gönderilmiştir.
Yargılama sürecinde BAM kararı sonrasında hazırlanan tensip zaptının ve BAM kararının taraflara tebliğe çıkartılmak istendiğinde , UYAP sisteminde davacı vekilinin ” meslekten ayrılma ” uyarısı vermesi nedeniyle , davacı vekiline değil, davacı asile tebligat çıkartıldığı, davacı vekilinin yapılan tebligata rağmen 23/02/2022 tarihli celseye katılmaması nedeniyle dava dosyasının 23/02/2022 tarihinde HMK 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, davacı tarafça işlemden kaldırma tarihten itibaren yasal 3 aylık süresi içinde asıl davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150. Maddesi uyarınca asıl davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Asli müdahale talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, asli müdahil tarafından davacı hakkında başlatılan icra takip dosyalarının kesinleştiği ve bu dosyalardan iş bu davaya konu icra dosyasında talep edilen alacağa haciz konulduğu, bu nedenle asli müdahilin alacak talebinde hukuki yararının olmadığı anlaşılmakla asli müdahale talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın HMK 150. Madde uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
2-Asli Müdahilin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 2.031,75-TL harçtan düşümü ile bakiye 1.951,05-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 646,00 TL bilirkişi ücreti ve 50,00 TL posta masrafından oluşan toplam 696,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Asli müdahele yönünden karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin yatırılan 4.390,83 TL harçtan mahsubu ile kalan 4.10,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asli müdahile iadesine,
8-Asli müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Asli müdahale talebi yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin asli müdahilden alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacının ve davalının yokluğunda, asli müdahil vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza