Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2023/550 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/474
KARAR NO : 2008/560

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:07.08.2008
KARAR TARİHİ:08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN DAVA:Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; “….Davacının kızı …’ın 08.08.2006 tarihinde … plakalı… marka minibüste …’ye gitmekte iken meydana gelen trafik kazası sonucunda 09.08.2006 tarihinde hayatını kaybettiği, kaza yapan … plakalı aracın dava dışı … İşlet. Oto Kiralama Hiz. Ltd. Şti.’ye ait olduğu, işbu aracın davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasıyla 02.03.2006-02.03.2007 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığı, poliçeye göre ölüm halinde maddi tazminat tutarının 57.500-TL olduğu, olay nedeniyle davalı sigorta şirketine 19.12.2006 tarihinde başvurulduğu, buna rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığı bildirilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 6.000-TL sigorta tazminatının olay tarihi olan 08.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek %32 ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini….” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; “…. plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 02.03.2006-02.03.2007 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesiyle sigortalandığı, poliçeye göre ölüm nedeniyle kişi başına teminat üst limitinin 57.500-TL olduğu, davacı tarafın müracaatı üzerine davalı sigorta şirketi tarafından gerekli incelemelerin başlatıldığı ve tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, aktüerya raporları doğrultusunda davacının müteveffa eşi … için sigorta poliçesi teminat üst limiti olan 57.500-TL destekten yoksun kalma talimatının 21.03.2007 tarihinde davacıya … Bankası Ümraniye Şubesi aracılığı ile ödendiği, dava konusu olan müteveffa kızı 1 yaşındaki … için ise aktüerya raporu doğrultusunda 4.940,17-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı ve bu miktar için … Bankası hesaplarına ödeme çıkarıldığı halde davacının bu ödemeyi kabul etmediği, bu nedenle davalının aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusurlu bulunması halinde poliçedeki limitle sınırlı olarak sorumlu olduğu, dava konusu olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu, bu sebeple müvekkili şirketin sorumluluğu kanaatine varılırsa tazminattan indirime gidilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve temerrüde düşmeyen müvekkili şirket hakkında yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmamasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA YÖNÜNDEN:
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; “….davacının kızı …’ın 08.08.2006 tarihinde … plakalı… marka minibüste …’ye gitmekte iken meydana gelen trafik kazası sonucunda 09.08.2006 tarihinde hayatını kaybettiği kaza yapan … plakalı aracın dava dışı … İşlet. Oto Kiralama Hiz. Ltd. Şti.’ye ait olduğu, işbu aracın davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasıyla 02.03.2006-02.03.2007 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığı, poliçeye göre ölüm halinde maddi tazminat tutarının 57.500 TL olduğu, olay nedeniyle davalı sigorta şirketine 19.12.2006 tarihinde başvurulduğu, buna rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığı bildirilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000-TL sigorta tazminatının olay tarihi olan 08.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek %32 ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, işbu dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini….” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; “… plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 02.03.2006-02.03.2007 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesiyle sigortalandığı, poliçeye göre ölüm nedeniyle kişi başına teminat üst limitinin 57.500-TL olduğu, davacı tarafın müracaatı üzerine davalı sigorta şirketi tarafından gerekli incelemelerin başlatıldığı ve tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, aktüerya raporları doğrultusunda davacının müteveffa eşi … için sigorta poliçesi teminat üst limiti olan 57.500-TL destekten yoksun kalma talimatının 21.03.2007 tarihinde davacıya … Bankası Ümraniye Şubesi aracılığı ile ödendiği, dava konusu olan müteveffa kızı 1 yaşındaki … için ise aktüerya raporu doğrultusunda 4.940,17-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı ve bu miktar için … Bankası hesaplarına ödeme çıkarıldığı halde davacının bu ödemeyi kabul etmediği, bu nedenle davalının aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusurlu bulunması halinde poliçedeki limitle sınırlı olarak sorumlu olduğu, dava konusu olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu, bu sebeple müvekkili şirketin sorumluluğu kanaatine varılırsa tazminattan indirime gidilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve temerrüde düşmeyen müvekkili şirket hakkında yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmamasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
… CBS’nin 2009/1628 soruşturma sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, 28/02/2007 tarihli bilirkişi raporu, hasar dosyası, 19/08/2010 tarihli bilirkişi raporu, 21/05/2014 tarihli bilirkişi raporu, 08/09/2014 tarihli bilirkişi raporu, 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporu, 05/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, 22/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, kaza tespit tutanağı, otopsi raporu, poliçe sureti, 19/09/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin …. ATM’nin … sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulmuş, Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 2011/12710 Esas 2012/1748 Karar sayılı kararı ile “….Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Bilirkişi Av. … 19.8.2010 tarihli raporlarında davacının destek zararının 7.599,20 TL olduğunu bildirmiş, tarafların itirazı üzerine alınan yeni raporun çoğunluk görüşü olan Av. …, Av. … davacının destek zararının 13.415,09 TL olduğunu, azınlık görüşü olan sigorta denetmeni Dr. Ali İhsan ise zararın 12.846,66 TL olduğunu bildirmiş, mahkemece yoksun kalınan destek zararı konusundaki raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeden yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, destek zararına ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan gerekçeli, ayrıntılı ve denetime imkan verecek nitelikte rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi verilmesidir. Yine kabule göre de, kaza sırasında … plakalı aracı davacının kardeşi …’ın kullanmakta olduğu dikkate alınarak hatır taşıması ilişkisinin olmadığının kabulü gerekirken aksi düşünce ile hatır taşıması indirimi yapılması isabetli olmadığından bozulmasına….” karar verilmiştir.
Mahkememizin 2014/814 Esas, 2015/162 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı temyiz yasa yoluna başurulmuş,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/12/2020 tarih ve 2019/2534 Esas 2020/7797 Karar sayılı ilamıyla “… Davacı aynı kazada vefat etmiş olan kızı için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aynı kazada vefat eden davacının eşi müteveffanın annesi bakımından destek tazminatı hesaplamasında; bir müteveffanın sağlayacağı yardımın miktarı kazada vefat eden davacının eşi müteveffanın annesine de pay ayrılmak suretiyle davacıya değişen oranlarda desteklik payı ayrılmış ise de, anne ya da babanın destek tazminatı hesabı yapılırken aynı kazada olay günü vefat etmiş eş(anne) için de pay ayrılması yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında doğru bir hesap tarzı olmayıp desteklik tazminatı hesabında vefat etmiş kişi destek alacak kişiler arasından çıkartılarak (somut olayda vefat eden diğer eş(müteveffanın annesi gibi) hesaplama yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde hatalı hesaplama yöntemine göre belirlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamış, hükmün bozulması..” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 17/11/2021 tarihli duruşma ara kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/2534 Esas, 2020/7797 Karar sayılı ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak hesaplama yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi …’nun 21/03/2022 tarihli raporunda özetle; “….Hak sahibi babanın payına düşen yetiştirme gideri : 471.976,.20 TL x %10 47.197,62 TL’dir. Bu tespitler çerçevesinde davacı babanın babanın nihai ve gerçek maddi zararı; İndirimsiz maddi zarar; 301.383,77-TL,Bakım ve yetiştirme gideri tenzili: 47.197,62-TL, Davacının maddi zarar miktarı: 254.186,15-TL’dir. Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Hakem Heyetine ait olmak üzere, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 254.186,15-TL olduğu …” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 06/05/2022 tarihli ara kararının dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi … 05/09/2022 tarihli 1. ek raporunda özetle; “…Başvuru sahibinin bakiye maddi zararı; İndirimsiz zararı; 342.583,48 TL, sigorta şirketi ödemesi ve faizinin indirimi: 25.941,47 TL, Bakiye maddi zarar: 316.642,01 TL’dir. davacı …’ın nihai ve gerçek bakiye maddi zararının 316.642,01-TL olduğu; Kaza tarihinde geçerli olan ZMSS azami poliçe teminat limitinin 57.500,00-TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan 15.868,77-TL ödemenin tenzili ile bakiye teminat limitinin 41.631,23-TL olduğu ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bakiye teminat limiti ile sınırlı olduğu sonuç ve kanaatiyle tarafımdan düzenlenen iş bu ek raporu mahkemenize sunarım….” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 26/10/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince; dosyanın TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre, dosya kapsamı ve davalı tarafça yapılan ödemede dikkate alınarak ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … 22/12/2022 tarihli 2. Ek raporunda özetle; “… Sigorta şirketi tarafından 08.09.2015 tarihinde yapılan 15.868,77 TL ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamaya göre gerçek zararın %18,96 ‘sının karşılanmış olduğu, Ek rapor tarihi itibari ile davacı …’ın nihai ve gerçek bakiye maddi zararının 492.892,19-TL olduğu; Kaza tarihinde geçerli olan ZMSS azami poliçe teminat limitinin 57.500,00-TL olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan 15.868,77-TL ödemenin tenzili ile bakiye teminat limitinin 41.631,23-TL olduğu ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bakiye teminat limiti ile sınırlı olduğu, sonuç ve kanaatiyle tarafımdan düzenlenen iş bu ek raporu sunarım….” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 14/06/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişilerden farklı 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş bilirkişi heyeti 19/09/2023 tarihli raporunda özetle; “….Dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle; Rapor, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip, sadece tazminatın hesabına ilişkindir. 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir. Kusur Durumu; Dosyada mevcut belgeler ve yargılamada alınan 19/08/2010 tarihli raporunda; davalı Sigorta Şirketi tarafından kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile teminat altında olan … plakalı araç üsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği ve Yargıtay kararları dahil işbu kusur durumunda taraflar arasında herhangi bir itilafın bulunmadığı görülmekle, sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun, araç içinde yolcu konumunda bulunan müteveffa bebek …” ın kusurunun bulunmadığının kabulü ile hesaplama yapılmış olsa da elbette 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir. Maddi Zarar; … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Sayılı kararında hükme esas alınan 24/03/2014 tarihli bilirkişi rapor tarihi itibarı ile; 09/08/2006 tarihinde destekçi …’ın vefatı sonrasında; Baba …’ın; toplam DYK zararının 43.146,00 TL olduğu, toplam 7.674,77TL yetiştirme gideri tenzili sonrası davalı sigorta şirketinden, sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun kabulü ile talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 35.471.23 TL olduğu, İşbu zararın toplam teminat limiti 57.500,00 TL içinde bulunduğu, ancak davalı sigorta şirketi tarafından 5.068,77 TL ödeme yapıldığı, davacının işbu yapılan ödeme ile zararının % 14,29” unun karşılandığı, Rapor/ hesap tarihi dikkate alındığında; 09/08/2006 tarihinde destekçi …’ın vefatı sonrasında; (Sayın Mahkemenin vermiş olduğu kararların davacı vekili tarafından temyiz edildiği gözetilerek) Baba …’ın; 19.491,32 TL yetiştirme gideri tenzili ve dava açıldıktan sonra davalı tarafından yapılan 5.068,77 TL’nin tenzili sonrası (güncelleme yapılmadan tenzil edilmesi gerektiği yüksek yargı kararlarında belirtilmekle 3.2.) maddi zararının / toplam DYK zararının 762.177,91 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin azami sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve 57.500.00 TL ile sınırlı olduğu ve işbu limit dahilinde 4.068.77 TL ödeme yapıldığı görülmekle, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi tazminatın bakiye limit 52.431.23 TL olabileceği, 19/12/2006 başvuru tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihi 29/12/2006 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve avans faizi işletilebileceğinin (dava seyrinde Yargıtay 17 HD kararlarında konu olmayan ve kazanılmış hak olarak kabulü dahilinde) hukuki takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu, Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesi, 6100 sayılı HMK’nın md. 279/4 ve md 266/c.2 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Yargı Makamına ait olmak üzere, görüş ve kanaatlerimizi sunarız….” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 08/08/2006 tarihinde davacının eşi … ve kızı … ile birlikte dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla Alaplı istikametinden … istikametine yolculuk yaptıkları sırada geçirdikleri trafik kazası neticesinde davacının eşi … ile kızı …’ın hayatını kaybettiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2020 tarih ve 2019/2534 Esas 2020/7797 Karar sayılı bozma ilamı sonrasında ve güncel içtihatlar doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre davacı açısından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı ve mahkememizce hükme esas alınan denetlenebilir 18/09/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının nihai ve gerçek zararının 762.177,91 TL olduğu, kaza sırasında … plakalı aracı davacının kardeşi …’ın kullanmakta olduğu dikkate alınarak hatır taşıması ilişkisinin olmadığı, davalı sigorta şirketinin kaza tarihihdeki geçerli olan ZMMS azami poliçe teminatı limiti kapsamında sorumlu olduğu miktarın 57.500,00 TL olduğu, davacı tarafça iş bu davada talep edilen miktarın 6.000,00 TL, mahkememiz dosyası ile birleşen davada ise talep edilen miktarın ise 15.000,00 TL, toplam talep edilen miktarın ise 21.000,00 TL olduğu ve bu miktarın davalı şirketin poliçe limiti dahilinde kaldığı, yargılama sürecinde davacı tarafça davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … ( Eski esası … ) esas sayılı dosyasında 5.068,77 TL asıl alacak ve bu alacağa işlemiş faiz yönünden takip başlatıldığı ve davalı tarafça icra dosyasına bır kısım ödeme yapıldığı, her ne kadar davalı tarafça ödeme yapıldığı tarih itibariyle davacının zaranının tamamen karşılanıp karşılanmadığı hususunda ek rapor alınması talep edilmişse de , ilgili icra takibine dayanak mahkememiz kararında davacının kazada vefat eden eşine de pay ayrılarak hesaplama yapıldığı, dolayısıyla davacıya ilişkin nihai ve gerçek zararın o tarih itibariyle tam olarak tespit edilmediği, Yargıtay bozma ilamı ilamı sonrasında mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar ve poliçe limiti gözetildiğinde ödeme tarihi itibariyle zararın tamamen karşılanmadığı anlaşılmakla her iki dava dosyasında talep edilen miktarlar toplamının poliçe limiti içerisinde kalıyor olması nedeniyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, …. İcra Müdürlüğü’nün … ( Eski esası … ) esas sayılı dosyasında davacı tarafça 5.068,77 TL asıl alacak ve bu alacağa işlemiş faiz yönünden başlatılan icra dosyasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın ve mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki davanın KABULÜ ile; toplam 21.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
-…. İcra Müdürlüğü’nün … ( Eski esası … ) esas sayılı dosyasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına
2-Asıl ve birleşen davada toplam değer üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.434,51 TL harçtan peşin alınan 283,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.151,01 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 17.900,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan 12.092,00 TL yargılama gideri( bilirkişi ücreti,, posta ve tebligat gideri) ile 283,50 TL Peşin olarak ödenen harç olmak üzere toplam 12.375,5 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2023

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza