Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2023/519 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/469 Esas
KARAR NO : 2023/519

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesinde özetle : ” Davalı şirket nezdinde … nolu ZMMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalı …’ın sürücüsü ve sigortalısı olduğu … plaka sayılı … Marka aracın 10/11/2016 tarihinde … ili … İlçesi … tünelinin çıkışında seyir halinde bulunan müvekkilinin malik ve sürücüsü olduğu …plakalı kamyonete arkadan çarparak maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, bu olayda davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında 22.184,50-TL hasar ile değer kaybı meydana geldiğini, bu ZMMM poliçesi kapsamında bu hasar bedeli ile 100,00-TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren itiraben işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, terditli olarak bu mümkün değilse müvekkilinin aracının zaten davalı … şirketi nezdinde kasko sigortalısı olması nedeniyle 22.184,50-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini…” talep ve dava edilmiştir.
CEVAP;
…’ın cevap dilekçesinde özetle; “olay günü olan 10/11/2016 tarihinde kendi adına tescilli … plakalı araç dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki iken tünel altında geldiğinde tahmini 20-25 km hızla giderken davacıya ait … plakalı aracın frene basması nedeniyle bu araca arkadan hafif şekilde çarptığını, davacı aracının kasa demirinde hafif bir hasar meydana geldiğini, bu hafif eğilme sebebiyle araç sürücülerinin tutanak dahi tutmaya gerek duymadıklarını, bu iki aracın bu ufak kazadan sonra 2 km daha takipli bir şekilde devam ettiğini, kendi aracında dahi bu temas nedeniyle 200,00-TL’lik bir hasar oluştuğunu, davacı aracında gözle görülür bir hasar oluşmadığını beyan ederek davanın reddini …” savunulmuştur.
… Sigorta A.Ş.nin vekili cevap dilekçesinde özetle; “davacı tarafın ZMMS poliçesi kapsamında müracaatının dinlenilmeyeceğini, zira olayda kusurun net olmadığını, yapılan araştırmada arkadan çarpmanın davacının aracının kupasını ileri itecek şiddette olmadığının tespit edildiğini, davacı aracının kasko sigortasının müvekkili tarafından yapılmış olsa bile …A.Ş’nin rehin kaydı sebebiyle davacının dava ehliyeti olmadığını, meydana gelen hasarın çarpma ile ve kaza ile uyumlu olmadığını, kazadan sonra 2-3 km yol giderek hasarın büyümesine davacının sebep olduğunu, faizinde fahiş olduğunu savunarak davanın reddini…” savunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası sonucunda meydana gelen hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
16/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davalı tarafa ait … plakalı otomobilin sürücüsü …’ ın, meydana gelen kazada tam (4100) kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafa ait … plakalı açık kasa kamyonetin sürücüsü …’ un ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru görülmemiştir. Davacı tarafa ait … plakalı, 2015 model, … marka ve tip kamyonette dava konusu çarpışma sonucu meydana gelen toplam hasar miktarı 250,00 TL (İkiyüzelli Türk Lirası)’ dır. Davacı tarafa ait … plakalı kamyonetin dava konusu çarpışma sonucu arka kısmında meydana gelen hasarın onarımı sonrası, herhangi bir değer kaybının oluşmayacağını…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
25/06/2018 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; “Davacıya ait … plakalı aracın motor kısmında oluşan hasarın, … plakalı aracın … plakalı araca arkadan hafifçe çarpmasından sonra araç kasasının ileri doğru kaymasından kaynaklandığı hususunun hem Bilirkişi tarafından hem de yetkili servis uzmanlarınca belirlenmiş olması karşısında aracın motor ve yürüyen aksamında oluşan bu hasarın hem kasko hem de trafik sigortası kapsamında olduğu, olayda her iki sigorta açısından teminat dışı herhangi bir durum bulunmadığı, değer kaybının ancak Trafik sigortası kapsamından istenebileceği, kasko sigortası kapsamına girmediği, bu durum sebebiyle motor aksamında oluşan ve dosyadaki tüm uzmanlarca ve yetkili servis tarafından belirlenmiş olan 22.184,50 TL.’nın, davalılar tarafından tazmini gerektiği, davalı …’ın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise 30.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sorumlu tutulması gerektiği…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
30/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Davalı sürücü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde: 52/a, b, ve madde:84/d. maddelerinde belirtilen kuralları ihlal ettiği ve meydana gelen kazada asli ve # 100 (Yüzde yüz) oranında ASLİ veTAM kusurlu olduğun, sürücüsü …’un ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, davacı Tarafa Ait … plakalı kamyonette dava konusu çarpışma sonucu kazadan dolayı meydana gelen toplam hasar miktarının 250,00 TL (İkiyüzelli Türk Lirası) olduğu, … plakalı araçla ilgili servis tarafından belirlenmiş olan 22.184.50 TL hasar tutarının araç kasa bağlantılarının yetersizliği ve sürücü hatasından kaynaklandığı, davacı tarafa ait … plakalı kamyonette kazadan dolayı meydana gelen hasarın onarımı sonrası, herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, Davacının sevk ve idaresindeki adına kayıtlı…plakalı araç ile davalı …’ın sürücüsü olduğu ve diğer davalı … şirketi tarafından ZMMM ve KASKO poliçeleri ile sigortalı … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Mahkememizce de benimsenen dosya kapsamındaki mevcut hasar ve kusur raporlarına, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve davacıya ait araçta 22.184,50-TL hasar meydana geldiğinin kabulü gerekmiştir. Bu nedenle, belirtilen miktar kadar hasar bedelinin davalı araç sürücüsünden kaza tarihi olan 10.11.2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise ZMMM sigortasına başvuru tarihine göre muaccel hale geliş tarihi olan 30.11.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne, 22.184,50 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı … yönünden 10/11/2016, davalı … şirketi yönünden 30/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine),
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.515,40TL karar harcından, 380,56TL peşin harcı toplamının mahsubu ile geriye kalan 1.134,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden avukat asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca hesap olunan 17.900,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4,60TL vekalet harcı gideri, 380,56TL peşin harcı, 31,40TL başvuru harcı 5.000,00TL bilirkişi ücreti, 575,00TL tebligat, posta gideri gideri olmak üzere toplam 5.991,50TL davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalının yokluğunda karar verildi. 31/10/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır