Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2023/94 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/468 Esas
KARAR NO : 2023/94

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“… Davalı şirket ile müvekkil bankanın … Şubesi arasında 14.02.2018 tarihinde “… Çok Taraflı Sözleşmesi” (Ek-1: … Çok Taraflı Sözleşmesi Sureti) akdedilmiştir. … Sözleşmesinin 5. Maddesi; “KURUMLAR, bu Sözleşme’nin yürürlüğü süresinde her ay toplam 260 adet Personelin maaş ödemesinin BANKA aracılığı ile yapılacağını müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere taahhüt eder. KURUMLAR, toplam Personel sayısını birlikte taahhüt etmekle birlikte aşağıda bildirilen sayılardaki personelin maaş ödemesini BANKA aracılığı ile yapacaklarını beyan ederler.Maaş ödemesi yapılan Personel sayıları, bu maddede taahhüt edilen aylık maaş ödemesi yapılacak personel sayısının %10’una tekabül eden oran kadar düşmesi/azalması halinde KURUMLAR, bu Sözleşme’nin 19. Maddesinde yer alan cezai şart bedelini BANKA’ya ödemeyi taahhüt ederler.”Hükmü gereğince her ay yukarıda detayları belirtildiği üzere Personel maaş ödemesinin Müvekkil Banka aracılığıyla ödemeyi taahhüt etmiştir. Anılan taahhüt karşılığında Müvekkil Banka, sözleşmelerin akdedilmesinin ardından 24.04.2018 tarihinde;
… Sözleşmesinin 18. Maddesi; “KURUMLAR’ın bu Sözleşme ve eklerindeki taahhütlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmesi şartıyla BANKA, KURUM’a 50.000-TL (ellibin Türk Lirası)’yi KDV dahil fatura karşılığı ödeyecektir. Bu sözleşmeye taraf olan tüm KURUMLAR ilgili ödemenin …ŞİRKETİ Şti’ne yapılması konusunda mutabık olup, yapılan ödemeye ilişkin BANKA’dan her ne nam altında olursa olsun bir talepte bulunmayacaklarını taahhüt ederler. ” hükmü gereği 50.000-TL’yi “… Promosyon Ödemesi” açıklaması ile davalı şirket hesabına ödemiştir (Ek-2: … Promosyon Ödemesine İlişkin Dekont Sureti).
Görüleceği üzere müvekkil banka sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş bulunmaktadır.
Buna karşın davalı şirket, … Sözleşmesinin 13. Maddesi;
“Bu Sözleşme Taraflarca 14.02.2018 tarihinde imzalanmış olup Sözleşme, KURUMLAR’ın Personellerinin ilk maaş ödemesinin gerçekleştiği tarihten itibaren 3 (ÜÇ) yıl süre ile yürürlükte kalacaktır. Sözleşme’nin yürürlük süresinin bitiminden 3 (ÜÇ) ay öncesine kadar Taraflardan herhangi birinin fesih ihbarında bulunmaması halinde Sözleşme’nin yürürlüğü otomatik olarak 1’er yıllık dönemler halinde uzayacaktır.”gereğince sözleşme süresi 3 yıl olmasına karşın sözleşme gereklerini getirMEmeye dolayısıyla sözleşmeye aykırı davranmaya başlamıştır. Anılan durum nedeni ile Müvekkil Banka tarafından davalı şirkete … 2. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş ve ihtarnamede sözleşmeye aykırılığın neticeleri (aşağıda alıntısı yapılan madde hükümlerinde belirtildiği üzere) açıkça belirtilerek ihtar edilmiştir (Ek-3: … 2. Noterliği’nden Gönderilen … Tarih … Yevmiye Numaralı İhtarname Sureti)…. Sözleşmesinin 5. Maddesi;””KURUMLAR, bu Sözleşme’nin yürürlüğü süresinde her ay toplam 260 adet Personelin maaş ödemesinin BANKA aracılığı ile yapılacağını müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere taahhüt eder. KURUMLAR, toplam Personel sayısını birlikte taahhüt etmekle birlikte aşağıda bildirilen sayılardaki personelin maaş ödemesini BANKA aracılığı ile yapacaklarını beyan ederler.Maaş ödemesi yapılan Personel sayıları, bu maddede taahhüt edilen aylık maaş ödemesi yapılacak personel sayısının %10’una tekabül eden oran kadar düşmesi/azalması halinde KURUMLAR, bu Sözleşme’nin 19. Maddesinde yer alan cezai şart bedelini BANKA’ya ödemeyi taahhüt ederler.” hükmü doğrultusunda,… Sözleşmesinin 19. Maddesi; “KURUMLAR’ın, bu Sözleşme ve bilcümle eklerinde yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya Sözleşme süresi içinde Sözleşme’nin uygulanmasını fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da Sözleşme’yi süresinden önce feshetmesi halinde, KURUMLAR, BANKA’nın fazlaya dair zararlarını talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 (üç) iş günü içerisinde 50.000 TL (ELLİBİNTürk Lirası)’yi, her biri bu bedelin tamamının ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile, Sözleşme’nin imzalandığı tarihten itibaren BANKA’nın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve def’i iddiasında bulunmaksızın derhal BANKA’ya ödemeyi taahhüt eder.” madde hükmü gereğince davalı şirketin, kendisine ödenen 50.000-TL promosyon bedelini sözleşme tarihinden itibaren müvekkil bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyen faizi olan 18.785,00 TL ile birlikte toplam 68.785,00-TL olarak ödemesi gerekmektedir. Buna karşın davalı şirket, sözleşmeyi ihlal etmesi nedeni müvekkil banka tarafından keşide edilen ihtarnaye karşın edimlerini yerine getirmemeye devam etmiştir. Anılan durum akabinde tarafımızca … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır (Ek-4: … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı Dosyasına Ait İcra Emri Sureti). Ancak davalı şirket icra takibine de itiraz etmiştir. Yapılan itiraz haksız ve hukuka aykırı olup iptali gerekmektedir.
Bununla birlikte, davalı tarafından ayrıca tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile itiraz edilmiş ise de iş bu asılsız itirazın da yersiz ve süreci uzatmak amacıyla haksız olarak yapıldığı açıktır. Kaldı ki, Tacir olmanın külfet ve neticelerini tespit eden TTK m. 18’e göre tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Huzurda görülen davada davalı şirket sözleşme şartlarını yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal etmiş ve aldığı promosyon bedelini iade etmemiştir. Bununla birlikte, tarafımızca yapılan icra takibine de kötü niyetle itiraz ederek bankanın zararının daha da büyümesine neden olmuştur. Dolayısıyla, davalı şirketin haksız itirazının iptali için işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.
01.01.2019 Tarihinde Yürürlüğe Giren 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Eklenen 5/A Maddesi, Ticari Davalardan, Konusu Bir Miktar Paranın Ödenmesi Olan Alacak ve Tazminat Talepleri Hakkındaki Uyuşmazlıklarda, Dava Açılmadan Önce Arabulucuya Başvurulmuş Olmasını Dava Şartı Haline Getirmiştir.
Huzurdaki Davada da;Davalı şirketin 14.02.2018 tarihli sözleşmedeki taahhüdünü ihlal nedeni ile ödemesi gerektiği bedele ilişkin olarak başlatılan takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve dayanaksız olması nedeni ile itirazın iptali için tarafımızca… Başvuru Numarası ile 10.06.2021 tarihinde Dava Şartı olarak Arabuluculuğa başvuru yapılmıştır. Ancak Arabuluculuk Başvurusunda Anlaşma sağlanamamış olup anlaşmamaya dair son tutanak dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemenize ibraz edilmiştir (Ek-5: anlaşmamaya Dair Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk son tutanağı).Davalının iş bu haksız ve kötüniyetli itirazı nedeni ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmekteyiz. Zira,İİK Madde – 67/2’te; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ‘yüzde yirmisinden’ aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü mevcut olup, itirazın haksızlığı göz önüne alındığında tüm şartları gerçekleşmiş olan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Buna göre Sayın Mahkemece davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmekteyiz…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir;
“…Davacı …bank A.Ş. Tarafından taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye uyulmamış olduğu ve müvekkilin haksız bir şekilde sözleşme şartlarına uymamış olduğu şeklindeki mesnetsiz iddialarla müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmış ve söz konusu takibe yapmış olduğumuz itiraz neticesinde icra takibi durdurulmuş, davacı tarafından işbu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Davacının ikame etmiş olduğu davaya ilişkin cevaplarımız şu şekildedir: Sözleşmenin tarafları her ne kadar tacir olsa da bankanın sözleşmede üstün taraf olması ve müvekkilin şartları müzakere edemeyecek durumda olması nedeniyle edimler arasında bir dengesizlik bulunmakta ve müvekkile sözleşmeyi haklı dahi olsa feshetme hakkı tanınmamıştır.
Müvekkil her ne kadar tacir sıfatını taşısa dahi davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşmeden de anlaşılacağı üzere tüketici olarak söz konuyu sözleşmeyi imzalamış, aynı zamanda müvekkil sözleşmede güçsüz taraf olması nedeniyle söz konusu sözleşme TBK’da yer alan genel işlem koşullarına aykırı olması nedeniyle davacının öne sürmüş olduğu sözleşme koşulları geçersiz olmaktadır.tüketiciler, işletmeler karşısındaki psikolojik ve entelektüel zaafları nedeniyle, sözleşme içeriğinin belirlenmesinde etkili olamamakta; sözleşme tek taraflı olarak müteşebbis tarafından adeta dikte edilmektedir. Dikte edilen bu şartlar ise genelde hep tüketiciyi mağdur eden bir nitelik arz etmekte, Borçlar Kanununda yedek hukuk kuralları ile tanınmış olan düzenleme marjı işletmeler lehine suistimal edilmektedir. Ayrıca standart sözleşmelerin kullanıldığı hallerde tüketicinin akdettiği her bir sözleşme için tek tek sayfalarca uzunluktaki metinleri okuması, rakip işletmelerinki ile mukayese etmesi ve kendisi için en elverişli olanı bulmaya çalışması ekonomik açıdan rasyonel bir davranış da sayılamayacaktır. Uygulamada hizmet sunucular (bankalar, gsm operatörleri, internet sağlayıcıları, elektrik, su, doğalgaz sağlayıcıları vb.) uzunlukları 15 ile 50 sayfa arasında değişen ve genellikle karmaşık terimler içeren sözleşmeleri gerek tüketicilere gerekse tacirlere imzalatmak zorunda bırakmakta ve beğenilmeyen sözleşme hükmünün sözleşmeden çıkarılması talep edildiğinde ise “işine gelse de gelmese de bunu imzalayacaksın” hitabıyla hizmet almak isteyen tarafın isteklerini hiçe saymaktadırlar.Müvekkille müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde müvekkil aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları haksız şart olup, geçerli olamayacaktır. Dava dosyasına sunulmuş olan sözleşmede sadece müvekkil aleyhine cezai şart öngörülmüş olup, bunun yanı sıra yine aynı sözleşmede davacının istediği zaman sözleşmeyi feshedebileceği öngörülmüş olup, müvekkile hiçbir surette fesih hakkı tanınmamıştır. Davacı tarafından dava dilekçesi eki olarak sunulmuş olan sözleşmenin 13. Ve 19. Maddeleri incelendiğinde söz konusu durum açıkça anlaşılacaktır.
Yukarıda detaylarıyla bahsedildiği üzere müvekkille müzakere edilmemiş ve davacı banka tarafından dikte edilmiş olan şartlar açıkça edimler arasında orantısızlık yaratacak olup, müvekkilin sözleşme şartlarını yerine getirmesine karşın bankanın istemekte olduğu şartları bankanın dikte ettiği şekilde sağlayamıyor olması nedeniyle davacı tarafından müvekkile haksız icra takibi başlatılmış ve itirazımız üzerine işbu haksız itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Yukarıda yazılı nedenler dolayısıyla işbu davacının reddi gerekmektedir. Davacının ikame etmiş olduğu huzurdaki davanın ve dava dilekçesinde belirtilmiş olan taleplerin reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
İcra dosyası celp edilip özetle şöyledir:
“…Huzurdaki dava İtirazın İptali davası olup, davacı banka tarafından 22.03.2019 tarihinde … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı hakkında;
50.000,00 TL Asıl Alacak
468,96 TL İhtarname Gideri
18.785,00 TL Faiz
69.253,96 TL üzerinden takip yapılmıştır.
Takip dayanağı olarak; “14.02.2018 TARİHLİ FİNANS MAAŞ SÖZLEŞMESİNE
AYKIRILIK NEDENİ İLE PROMOSYON ÖDEMESİNİN İADESİ TALEBİDİR.” Açıklaması belirtilmiştir…”
25/10/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“… Sözleşmenin incelenmesi, sözleşme kapsamında yapılan ödemeler, taahhüt ve cezai madde ile taahhüttün yerine getirilmemesinin tespiti ve ispatı noktasında tüm analiz ve lemeler bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı şirket ile davacı şirket arasında maaş promosyon anlaşması akdedilmiş olmak ile birlikte davacı şirket tarafından edinimleri yerine getirilmiş, davalı şirket tarafından ise taahhüttün yerine getirilmediği hususları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Taahhüttün yerine getirilmemes tespit / ispatı hususunda sözleşme eki ve dava dosyası içerisinde bir delil sunulmamış olmakla birlikte davalı şirketin savunmaları sözleşme maddelerinin müzakere edilmeksizin BANKA tarafından dikte edildiği iddiası hususunda sunulmuş olup taahhüttün y p getirilmediği hususunda bir açıklama delil mahiyetinde sunulmamıştır. İlgili sözl 6.maddesinde … “ toplam tutarın bulundurulması şartı ile diskette veya dosyayla bildirilen tutarları, Personel hesaplarında maaş ödeme gününde eksiksiz olarak hesap sahiplerinin kullanımına hazır bulundurmayı taahhüt eder. “ hükmü gereği de taahhüttün yerine getirildiği ya da getirilmediği hususunda her iki tarafta delil mahiyetinde kayıtlarını sunmamıştır.Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yukarıda — yapmış – bulunduğumuz — açıklamalar sonucunda tüm — bilgi ve – belgelerin değerlendirilmesi, Meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ve tavsifi 6100 sayılı HMK’nın md. 266/c.2 hükmü ve 6754 sayılı Kanun’un md. 373 hükmü gereği, delillerle doğrudan temas eden yüce Mahkemeye aittir. HMK md. 282 hükmü gereği bilirkişi görüşü sayın Mahkemeyi takyit etmediğinden, muhterem yargı makamı tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde hüküm kurmakta muhtardır. İşbu dava konusu promosyon ödemesinden kaynaklı edinimlerin yerine getirilmemesiyle birlikte, … 35. İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyasındaki alacak talebi yönünden; davacı bankanın, 14.02.2018 tarihinde taraflar arasında imzalanan … Çok taraflı Maaş Sözleşmesi sebebi ile davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 66.241.23 TL olarak hesaplanmış ve aslen söz konusu tutarın dikkate alınması kanaat edilmiş olup, Sayın Mahkeme’ce; sözleşmenin 19. Maddesinde belirtildiği gibi; işleyecek faizin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren uygulanmasına karar verilmesi durumunda; davacı bankanın, davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihinkadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 69.519.21 TL olarak hesaplanmıştır….” dair görüş sunmuştur.
05/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporu özetle şöyledir;
“… Sözleşmenin incelenmesi, sözleşme kapsamında yapılan ödemeler, taahhüt ve cezai madde ile taahhüttün yerine getirilmemesinin tespiti ve ispatı noktasında tüm analiz ve incelemeler bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı şirket ile davacı şirket arasında maaş promosyon anlaşması akdedilmiş olmak ile birlikte davacı şirket tarafından edinimleri yerine getirilmiş, davalı şirket tarafından ise taahhüttün yerine getirilmediği hususları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Taahhüttün yerine getirilmesine dair tespit ve ispat için EK rapor sunulmak suretiyle İlgili firmalara ait hesap ekstreleri tarafımıza sunulmuştur. 2018 — 2021 analizinde aylara göre personel sayısı tespit edi r. 2018 yılında sağlana ortalama personel sayısı 2019 — 2020 — 2021 yılları arasında sağlanamamıştır. İlgili sözleşme her yıl yenilenmek suretiyle devam ettirilmiş olup davalı tarafın kayıtları esas alınmak suretiyle sözleşme hükümlerine riayet edilmemiştir. İşbu dava konusu promosyon ödemesinden kaynaklı edinimlerin yerine getirilmemesiyle birlikte, … 35. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasındaki alacak talebi yönünden; davacı bankanın, 14.02.2018 tarihinde taraflar arasında imzalanan … Çok taraflı Maaş Sözleşmesi sebebi ile davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 66.241.23 TL olarak hesaplanmış ve aslen söz konusu tutarın dikkate alınması kanaat edilmiş olup, Sayın Mahkeme’ce; sözleşmenin 19. Maddesinde belirtildiği gibi işleyecek faizin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren uygulanmasına karar verilmesi durumunda; davacı bankanın, davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 69.519.21 TL olarak hesaplanmıştır…”dair görüş sunmuştur.
26/09/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Delillerin değerlendirilmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere, Yukarıda açıklandığı üzere, dosya kapsamındaki belge ve bilgilere göre; Sözleşmenin incelenmesi, sözleşme kapsamında yapılan ödemeler, taahhüt ve cezai madde ile taahhüttün yerine getirilmemesinin tespiti ve ispatı noktasında tüm analiz ve incelemeler bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı şirket ile davacı şirket arasında maaş promosyon anlaşması akdedilmiş olmak ile birlikte davacı şirket tarafından edinimleri yerine getirilmiş, davalı şirket tarafından ise taahhüttün yerine getirilmediği hususları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Taahhüttün yerine getirilmesine dair tespit ve ispat için EK rapor sunulmak suretiyle İlgili firmalara ait hesap ekstreleri tarafımıza sunulmuştur. 2018 — 2021 analizinde aylara göre personel sayısı tespit edilmiştir. 2018 yılında sağlana ortalama personel sayısı 2019-2020-2021 yılları arasında sağlanamamıştır. İlgili sözleşme her yıl yenilenmek suretiyle devam ettirilmiş olup davalı tarafın kayıtları esas alınmak suretiyle sözleşme hükümlerine riayet edilmemiştir. İşbu dava konusu promosyon ödemesinden kaynaklı edinimlerin yerine getirilmemesiyle birlikte, … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki alacak talebi yönünden; davacı bankanın, 14.02.2018 tarihinde taraflar arasında imzalanan … Çok taraflı Maaş Sözleşmesi sebebi ile davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 66.241,23 TL olarak hesaplanmış ve aslen söz konusu tutarın dikkate alınması kanaat edilmiş olup, Sayın Mahkeme’ce; sözleşmenin 19. Maddesinde belirtildiği gibi; işleyecek faizin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren uygulanmasına karar verilmesi – durumunda; davacı bankanın, davalıdan alacağı 22.03.2019 icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile birlikte toplam 69.519,21 TL olarak hesaplanmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla 14.02.2018 tarihli maaş sözleşmesine aykırılık nedeni ile promosyon ödemesinin iadesini talep ettiği, davalının söz konusu sözleşmenin taraflar arasında müzakere edilmediğini ve kendisine fesih hakkı tanınmadığını iddia ettiği görülmektedir. Davalının tacir olması ve TTK’nın 18. maddesi uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek anılan savunmasına itibar edilmemiş ve işin esasına girilerek somut uyuşmazlık kapsamında taraflar arasındaki sözleşmeye göre borçlu bulunup bulunmadığı hususunda inceleme yapılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde, davacının takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği sözleşme ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporlarının davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
… 35. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20 si olan 13.850,79- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.730,74-TL harçtan 1.182,69-TL (peşin harç/icraya yatan peşin harç) harcın mahsubu ile bakiye 3.548,05-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 11.080,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 904,22-TL ilk harç ve masraflar ile 2.125,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 3.029,22-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 14/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır