Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/464 E. 2022/617 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/464 Esas
KARAR NO : 2022/617

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle”…Davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında 24.03.2016 tarihinde Su Sebili Abonelik Sözleşmesi akdedilmiştir. Anılan sözleşme gereğince; müvekkil şirket, davalı şirkete su arıtma sistemlerini tesis etmeyi ve bu sistemlerin takibini yapmayı üstlenmiştir. Mezkur sözleşme uyarınca su arıtma cihazı teslim edilmiş ve davalı yanın belirtmiş olduğu şekilde montajlanarak davalıya teslim edilmiştir. Müvekkil şirket taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı borçlu şirkete, faturalar düzenlemiş olmasına ve aşağıda tafsilatlı olarak açıklayacağımız üzere sözleşmeye uygun olarak taahhüt bozum bedeli ve cihaz bedeli fatura etmiş olmasına rağmen davalı şirketçe toplam 139.223,07 TL fatura bedeli ödenmemiştir. Aşağıda tafsilatlı olarak açıklayacağımız hususlara rağmen; davalı borçlu şirketten herhangi bir ödeme alınmadığından borçlu aleyhine söz konusu icra takibi başlatılması zarureti doğmuştur. Akdedilen sözleşmenin davacı tarafça feshedildiğinin müvekkil şirkete bildirilmesi akabinde müvekkil şirket tarafından taahhüdü devam eden 11 adet sisteme ilişkin olarak 01.08.2021 tarihinde toplamda 19.870,19 TL olmak üzere taahhüt bozum bedelleri ve söküm bedelleri fatura edilmiş ve geriye kalan 122 adet sistemin iptal ve söküm işlemlerinin gerçekleştirilmesi sonrasında ise söküm bedelleri ve kaybolan 4 adet cihazın bedeline ilişkin olarak 28.08.2020 tarihinde 52.844,84 TL ve 36.652,35 TL ayrı ayrı fatura edilmiştir. Buna karşın aşağıda bilgileri yer alan faturalara ilişkin 08.09.2020 tarihinde davalı şirketçe iade faturaları kesilmiştir. 01.08.2020 tarihli … numaralı fatura, 19.870,19 TL bedelli fatura, 28.08.2020 tarihli … numaralı fatura, 52.844,84 TL bedelli fatura, 28.08.2020 tarihli … numaralı fatura, 34.652,35 TL bedelli fatura, Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrası “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmünü havidir. Bu itibarla söz konusu faturalara sekiz günlük süre içerisinde itirazda bulunulmadığından faturaların içeriği kabul edilmiştir. Davacı şirketin kanunda belirtilen süre içerisinde faturaları iade etmediğinin yanı sıra, faturaları süresi içinde iade etmiş olsaydı dahi söz konusu iade, hukuka aykırı olacaktı. Şöyle ki; müvekkil şirketin, dosyaya sunmakta olduğumuz taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.2. maddesi doğrultusunda taahhüdü devam eden 11 sistem için taahhüt bozum bedeli fatura etme hakkı bulunmaktadır. Zira söz konusu 7.2. maddede; “Müşteri’nin sözleşmeyi 36 (otuz altı) aylık süresi içinde herhangi bir zamanda herhangi bir sebeple feshetmesi halinde; Müşteri, …’in bu sözleşmede yazılı sair zarar kalemler ile tazminat talepleri haricinde, cihaz ekipman ve malzeme bedelini Müşteri’ye faturalanmış olmasına bakılmaksızın, su arıtma sistemlerinin her birinin montaj tarihinden itibaren taahhüt süresi bitimine kadar kalan aylık abonelik bedelleri toplamını …’e sözleşme süresi göz önünde bulundurularak yapılan yatırımın yol açtığı zarara mahsuben tek seferde, nakden ve defaten ödeyecektir.” şeklinde belirtilmiştir. Aynı sözleşmenin 8.3. maddesi “Sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, Müşteri, 50 ABD Doları (USD) tutarında söküm bedelini …’e öder ve ayrıca …’e tüm sistemlerini sökmesi için gerekli ortam ile zamanı sağlar. Bu süre her halükarda 7(yedi) günü aşamaz. Müşteri’nin, söküm için gereken ortam ve zamanı 7 (yedi) iş günü içinde …’e sağlamaması halinde; …, su artıma sistemine dahil tüm cihaz, ekipman ve malzeme bedelini, fatura düzenlenme tarihindeki cari fiyatları üzerinden Müşteri’ye fatura eder ve ilaveten; iade süresinin dolduğu tarihten fiili iade tarihine kadar yahut ilgili cihaz, ekipman ve malzeme bedelinin kendisine faturalandırılmasına dek haksız geçirilen beher gün için 3 (üç) ABD Doları (USD) karşılığı Türk Lirası (TL) tazminat ödemeyi kabul eder.” hükmünü havidir. Dolayısıyla söz konusu madde, müvekkil şirkete hem söküm bedelini hem de mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan kaybedilmiş 4 adet cihazın bedelini de talep etme imkanı tanımaktadır. Müvekkil şirketin taahhüdü devam eden 11 sisteme ilişkin taahhüt bozum bedeli, tüm sistemlere ilişkin söküm bedeli ve davalı şirketçe kaybedilen 4 adet cihaza ilişkin olarak cihaz bedeli fatura etme hakkının bulunduğuna ve faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağına dair ihtarname müvekkil şirket tarafından davalı tarafa 11.09.2020 gönderilmiş olup davalı şirketin iade faturaları noter kanalıyla iade edilmiştir. Daha sonra davacı yan müvekkil şirkete 22.10.2020 tarihinde tebliğ olan … 43. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle söz konusu faturaların tümüne itiraz ettiğini ihtar etmiştir. İşbu dava dilekçemizin ekinde sunmakta olduğumuz Beşiktaş 29. Noterliği’nin 20.01.2021 tarihli ve 323 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle aşağıda belirtilen davalı şirketçe iade edilen faturalar tarafımızca tekrar iade edilmiştir. 31.12.2020 tarihli … numaralı 52.844,84 TL bedelli fatura, 31.12.2020 tarihli … numaralı 34.652,35 TL bedelli fatura fatura, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü mevcut olduğundan tarafımızca arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve arabuluculuk süreci 13.04.2021 tarihinde başlamıştır. Yapılan toplantıların akabinde anlaşma sağlanamamış olup bu durum işbu dilekçenin ekinde dosyaya sunmakta olduğumuz 07.05.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağında da görülmektedir. Açıklanan tüm nedenlerle, davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu itiraz tamamen haksız olup borçlunun borcuna yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin toplam tutarı yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamını talep ederiz. İcra takibi konusu taraflar arasındaki hizmet akdine dayalı fatura alacağı olduğundan alacağın likit alacak olduğundan kabulü ile icra takibine konu 143.503,70 TL tutarındaki alacağa karşı yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz için bu miktar üzerinden %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebimiz bulunmaktadır. Sonuç olarak; davalı borçlu şirketin icra dosyasına konu 143.503,70 TL alacağı için yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin bu miktar yönünden işlemiş avans faizi ile devamına, bununla birlikte 143.503,70 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini Sayın Mahkemeniz’den vekaleten arz ve talep ederiz.fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
Davamızın kabulü ile … 13. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte takibin devamına,
Haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine haksız olarak itiraz edilen borç tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine…”karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış , duruşmalara da vekil veya temsilci aracılığıyla katılmamıştır.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki 24.03.2016 tarihinde Su Sebili Abonelik Sözleşmesi, … 13. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası,07/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
… 13. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından , davalı aleyhine sözleşme ve faturadan kaynaklı olarak 139.223,07 TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 07/03/2022 tarihli raporda özetle; ” incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik /beratlarının yasal süresinde yapıldığı, bu anlamda davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu; davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (10/03/2021) itibariyle davalı yandan 139.223,07 TL cari hesap alacağı olduğu, davaya ve icra dosyasına konu edilen faturaların ticari defter kayıtlarında bulunduğu, davaya konu faturaların içeriğinin davacı/alacaklı ve davalı/borçlu taraflarınca 24/03/2016 tarihinde imzalanan, “Su Sebili Abonelik Sözleşmesi” ne uygun olarak düzenlendiği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 24.03.2016 tarihinde Su Sebili Abonelik Sözleşmesi yapıldığı, sözleşme doğrultusunda davacı tarafça su arıtma sistemlerine ilişkin tesis ve takip hizmeti verilmeye başlandığı, davacı tarafça ödenmeyen fatura ve cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali amacıyla iş bu davanın açıldığı; mahkememizce davaya konu alacağa ilişkin ticari defterlerin ibraz edilmesi veya mazeret bildirerek yerinde inceleme talep edilmesi, aksi takdirde davacı tarafın ticari defterlerine itibar edileceği hususunda ihtaratıda içerir duruşma zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği ancak davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, mazerette bildirmediği; tacir olup, defter tutmak zorunda olan tarafın , resmi defterlerin bulunmadığını ileri sürmesinin mümkün olmadığı, yine HMK 222/3 maddesi uyarınca taraflarca ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş defter ve kayıtlarının kendi lehine delil olacağının düzenlendiği, bu durumda davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği, mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi raporuna göre davacı taraf ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 139.223,07 TL cari hesap alacağının bulunduğu davalı tarafça bu bedelin ödendiğinin iddia ve ispat edilmediği, bu sebeple icra takibine yapmış oldukları itirazın haksız olduğu ancak dava dilekçesindeki harca esas değerin 143.503,70 TL olarak belirtildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacağın likit ve hesaplanabilir olması nedeniyle davacı lehine alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının, … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 139.223,07-TL üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına , alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine
2- 139.223,07 TL alacağın % 20 si oranında hesaplanacak ( 27.844,6 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 9.510,32-TL harçtan peşin alınan 1.754,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.755,75-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 21.883,46-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 990,60-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 961,05-TL ile 1.754,54-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.715,59-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (39,38-TL’sinden davacı tarafın, 1.280,62-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza