Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 E. 2022/297 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/459 Esas
KARAR NO : 2022/297

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizin 2020/557 (istinaf öncesi esas numarası 2019/465) esas sayılı dosyasında davacı …’ın davasının tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin 2021/459 esas sırasına kayıt edilmiş olup, yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar … ve … vekili tarafından mahkememizin 2019/465 esas sırasında açılan davanın dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin kurucusunun müvekkili … olduğunu, …yönetici olarak … tarafından yönetildiğini ve ağırlıklı olarak tekstil ve turizm sektöründe faaliyet gösteren bir holding olduğunu, şirketin 2006 yılında yabancı bir finans kuruluşundan kullandığı kredi neticesinde hukuki ihtilaflar gerçekleştiğini, müvekkillerinin şirket hisseleri üzerine haciz gelmesi ihtimali sebebi ile …’ın kızı, …’ın ise ablası olan …’e duydukları güvene binaen … hisselerinin tamamını bedelsiz olarak emaneten …’e devrettiklerini, muhtelif tarihlerde …’e devredilen hisse senetlerinin aile bireyleri içerisinde adil bir şekilde paylaştıırlmasının amaçlandığını, …’in kötü niyetli olarak şirketin tüm hisseleri üzerinde tek hak sahibi olduğunu iddia ettiğini, …’in hisse devir sözleşmesine aykırı davranması ve hisseleri babası ve abisine devretmemesi üzerine müvekkilleri tarafından … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile pay defterinin düzeltilmesi davası açtıklarını, kesinleşen ilamlı takip sonucunda hisselerinin müvekkilleri adına tescili için icra kanalıyla aracı kurum olan …A.Ş.’ye gidildiğini ancak … tarafından ilgili tescil hisselerinin üzerinde haciz bulunması sebebi ile gerçekleştirilmediğini, bu süreçte … yetkilisi … tarafından … A.Ş. 2017/2018 yılları olağan genel kurullarının yapılması için çağrıda bulunulduğunu,mevcut durumda müvekkillerinin haklarının önemli derecede zarara uğrayacak olması sebebi ile 24/07/2019 tarihli genel kurulun durdurulmasını ve ilgili tescil işlemleri gerçekleştirilene kadar davalı şirkete kayyım atanmasını talep ettiklerini, … A.Ş. Yetkilisinin … olduğunu, yetkililer ile şirket kaynaklarını çeşitli usulsüzlükler ile başka şirket hesaplarına aktardığını, davalı şirket yetkilisi … tarafından mal kaçırmak amacı ile şirkete karşı muvazaalı olarak icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştirildiğini, davalının iş bu hukuka aykırılıklar üzerine daha da ileri giderek şirket pos cihazlarını başka şirket hesaplarına bağlayarak … A.Ş.’nin hesaplarını boşalttığını belirterek davalı şirketin 24/07/2019 tarihinde yapılacak 2017 ve 2018 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısına hakim hissedar olan müvekkillerinin katılımının engellenmesi nedeni ile genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını ve hisselerin müvekkilleri adına tescil işlemi gerçekleştirilinceye kadar davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf vekili ön inceleme aşamasında dosyaya sunmuş olduğu 17/09/2019 tarihli dilekçe ile şirket hisselerinin bahsi yapılan 24/07/2019 tarihli genel kuruldan önce müvekkili adına tescil edildiğini ve şirket yönetim kurulunun “…” açıklaması ile genel kurulun ertelendiğini duyurduğunu, netice olarak hem hisselerin müvekkilleri adına tescil edildiğini hem de 24/07/2019 tarihli genel kurulun gerçekleşmemiş olduğunu, bu nedenlerden ötürü konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin yönetim kurulunun dava açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, dilekçe ve eklerinin incelenmesinde dava dilekçesinde bahsi geçen şirket hisselerinin 19/07/2019 tarihinde devirlerinin gerçekleştirilmiş olduğu ve davalı şirketin 24/07/2019 tarihinde yapılması planlanan 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısının davalı şirketin 18/07/2019 tarih ve 2019/23 sayılı yönetim kurulu kararı ile iptali ile ilan edilecek başka bir gün ve saate ertelenmesine karar verildiği, anılan yönetim kurulu kararının 19/07/2019 tarihinde …’ta açıklandığı, bu durumda davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 331/1 maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekmekte olup, dava dilekçesinde bahsi geçen hisse devrinin gerçekleştirilmiş olması, davacı tarafın dava tarihi itibari ile haklı olduğu yönünde mahkememizde kanaat oluşmuş olup, yapılan yargılama sonucunda 2019/465-778 E.K. sayılı 20/09/2019 tarihli karar ile “1-Davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına” ve davacı lehine yargılama gideri, vekalet ücretine karar verilmiş olup, iş bu kararın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine ilişkin kısmına karşı davalı tarafça istinaf yoluna gidilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2020/451-885 E.K. sayılı 17/09/2020 tarihli ilamı ile “…Dava açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğu tespit edilerek tutumu ile dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmektedir…Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 20/09/2019 tarih ve …Esas -… Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA…” karar verilmiştir. Davacı …’ın yargılama aşamasında 10/04/2021 tarihinde vefat etmiş olması nedeni ile …’ın aile nüfus kayıt tablosuna göre mirasçıları … ve …’e usul ve yasa gereği tebligat çıkartılmış olup, mirasçı … beyanda bulunmamış olup, mirasçı … vekili duruşmadaki beyanında müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmemesini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin 24/07/2019 tarihinde yapılacak olan 2017 ve 2018 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısının tedbiren durdurulması ve hisselerin davacılar adına tescil işlemi gerçekleştirilinceye kadar davalı şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Bahsi geçen şirket hisselerinin 19/07/2019 tarihinde devirlerinin gerçekleştirildiği ve 24/07/2019 tarihinde yapılması planlanan 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısının davalı şirketin 18/07/2019 tarih ve 2019/23 sayılı yönetim kurulu kararı ile iptali ile ilân edilecek başka bir tarihe ertelenmesine karar verildiği, dolayısı ile davanın konusuz kaldığı sabit olup, bu durumda uyuşmazlığın çözümü için davanın açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve buna göre tutumu ile dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmektedir. Dava tarihindeki haklılık durumunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği dava dilekçesinde yer alan iddiaların ispatı külfeti davacı tarafta olup, bilirkişi ücretinin yatırılması hususunda yargılama aşamasında davacı tarafa kesin süre verilmiş olup, bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yaptırılamamıştır. Bu hali ile davacı taraf dava tarihinde kendisinin haklı olduğunu, davalı tarafın haksız olduğunu ispatlayamamış olduğundan HMK 333/1 maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-₺ harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 5,50-₺ e-tebligat giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı müteveffa … mirasçısı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/04/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza