Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/417 E. 2022/580 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/417 Esas
KARAR NO : 2022/580

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/03/2016
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “16/12/2015 tarihinde, … plaka sayılı motosiklet ile … plakalı çekici arasında çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekilleri … ve …’nun oğlu, 07/07/2001 doğum tarihli …’nun 16/12/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin, oğullarını kaybetmeleri nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın poliçe bilgileri olmadığından meydana gelen zarardan davalı … Hesabının sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın (çekici), davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle oğullarının destekteğinden yoksun kalan müvekkillerinin, destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için doğrudan doğruya davalı şirketlere başvurduklarını, ödeme yapılması için tüm evrakların davalı kurumlara teslim edildiğini, davalı … Hesabı’nın yapılan müracaat üzerine 04/02/2016 tarihinde müvekkili … için 10.840,00 TL, müvekkili … için ise 14.366,00 TL olmak üzere toplamda 25.206,00 TL ödeme yaptığını, ekonomik olarak zor durumda bulunan müvekkillerinin, gerçek iradeleri bu olmamasına rağmen toplamda 25.206,00 TL ödemeyi aldıklarını, davalı … Sigorta A.Ş.’nin de toplamda 16.340,00 TL ödeme yaptığını, müvekkillerinin bu ödemeyi de kabul etmek zorunda kaldıklarını, yapılan ödemelerin eksik olduğunu, bu nedenle ibranamelerin geçersiz olduğunu, müteveffanın kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; her bir müvekkili için toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 500,00’er TL’sinin davalı … Hesabından 04/02/2016 tarihinden ve 500,00’er TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;16/12/2015 tarihli kazaya karıştğı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde … tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dava öncesinde dava konusu kaza sebebi ile müvekkili şirkete başvurulduğunu, müvekkili tarafından 9059488 numaralı hasar dosyasının açıldığını, …’nun vefatı nedeniye, 28/01/2016 tarihinde toplam 16.354,54 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, dosyada tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde yapılan ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, buna öre kalan bir zarar var ise tazminat hükmedilmesi gerektiğini, hesaplama yapılırken destekten yoksun kalanlarının paylarının dikkate alınması ve TRH 2010 tablosunun kullanılması gerektiğini, müteveffanın müterafik kusurunun araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına…” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davadan önce yapılan başvuru üzerine yapılan ödeme ve ibraname nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazaya sebep olduğu belirtilen aracın kaza tarihinde geçerli bir ZMMS poliçesinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, motorlu bisikletlerin kullanılmasından doğan zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, müteveffanın kazada müterafik kusurlu olduğunu, müteveffa hatıra binaen kaza yapan araçta taşındığından müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, faiz isteminin başlangıç tarihini ve yargılama giderlerini kabul etmediklerini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına..” karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Araç kayıtları, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/03/2018 tarihli raporu, 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporu, 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ölümlü trafik kazasından kaynaklı olarak destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2016/283 Esas, 2018/1293 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda “1-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın feragat nedeniyle Reddine, 2-Davalı … Hesabı yönünden davanın Kısmen Kabulü ile davacı Ayşegül İbilioğlu için 18.854,96 TL ve davalı Ramazan İbilioğlu için 10.383,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Hesabı vekili ile müdahil ve ihbar olunan vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2021 tarihli 2019/1571 esas 2021/938 karar sayılı ilamıyla ; …ilk Derece Mahkemesince yapılması gereken usuli kazanılmış haklarda gözetilerek ilk rapor tarihi itibariyle davalı … Hesabının yaptığı ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi amacı ile ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi; Ödeme yetersiz ise müteveffa yolcu olduğundan kazaya karışan araç sürücüleri % 100 kusurlu kabul edilerek tazminat hesaplaması yapılması, sonra davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı … Hesabı’nın davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi, sonra da tazminattan indirim nedenleri olan TBK’nın 51. maddesinde düzenlenen hatır taşıması indirimi ve TBK’nın 52. maddesinde düzenlenen müterafik kusur indirimi uygulanarak tazminatın belirlenmesi için aktüerya bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır ” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi 18/10/2021 tarihli raporunda özetle;”….küçük …’in anılan kazaya bağlı ölümü sebebiyle davaı anne babasının destekten yoksun kalma tazminatı bağlamında yapılan inceleme sonucunda … Hesabı’nın ödeme yaptığı 2016 yılındaki ücret verilerine göre hesaplanan maddi zararın ödemeyle mukayesesinin yapıldığı, açıkça yetersizlik unsurunun gerçekleştiği, Bam kararında işaret edilen biçimde %100 kusur, önce sigorta şirketlerinin ödemesinin güncel değerinin indirilmesinde sonra kalan miktara %20 hatır taşıması indirimi uygulanması halinde davacı annenin 34.515,94-TL, davacı babanın ise 25.303,88-TL karşılanmayan destekten yoksun kalma zararının oluşacağı, indirim sıralaması yönünden yapılan açıklama kapsamında bilirkişi görüşüne göre önce %20 hatır taşıması indirim sonra sigorta şirketlerinin güncel değerinin indirilmesi gerektiği, bu ihtimalde de davacı annenin 27.658,79-TL, babanın 20.472,13-TL karşılanmayan destekten yoksun kalma zararının oluştuğu, hükme esas elanına 18/07/2018 tarihli raporda daha yüksek çıkma sebebinin Anayasa Mahkemesi’nin iptali kararı sebebiyle genel hükümlere göre hesap yapılması, yıllık %1,8 iskonto oranının uygulanmamasından kaynaklandığı, davacının ilk hükme yönelik istinaf talebi bulunmadığı, hal böyle olunca mahkemenin 26/12/2018 tarihinde tesis ettiği hükümde yer alan anne yönünden 18.854,96-TL, baba yönünden 10.383,42-TL’nin davalı yararına oluşan usulü müktesep hak sebebiyle aşılamayacağı…”dair görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce görülün lüzum üzerine 16/02/2022 tarihli celsede dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiden farklı bir hesap bilirkişisine tevdi edilerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2019/1571 esas 2021/938 kararı doğrultusunda rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/04/2022 tarihli raporda özetle:”…Ödeme tarihine kadar bilinen veriler esas alınarak %100 kusur oranı üzerinden belirlenen zarar tutarından BAM kararı doğrultusunda %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılması sonucu davacı annenin destek zararı ödeme tarihi itibariyle 45.776,27-TL olarak belirlenmesine rağmen davalılar tarafından davacı anneye yapılan ödeme toplamının 28.559,33-TL olduğunu, davacı bananın destek zararı ödeme tarihi itibariyle 31.955,61-TL olarak belirlenmesine rağmen davalılar tarafından davacı anneye yapılan ödeme toplamı 19.995,21-TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar tutarı ile ödeme arasında fark bulunduğundan davacıların maddi zararın hem günümüze kadar hem de ilk karar mesnet hesap raporunun düzenlendiğini tarihe kadar bilinen verilere göre 2 Seçenekli olarak yeniden hesaplanarak ödemelerin güncel tutarlarının davalıların maddi zararından tenzil edildiği, Bam kararından sonra alınan 18/10/2021 tarihli hesap raporunda 18/07/2018 tarihine kadar bilinen verilere göre kazanılan haklar gözetilerek BAm kararı doğrultusunda hesaplama yapıldığı, anılan rapora karşı davacı tarafın itirazı üzerine mahkemenin 16/02/2022 tarihli ara kararı doğrultusunda günümüze kadar bilinen güncel veriler esas alınarak %100 kusur oranı üzerinden belirlenen zarar tutarından BAm kararı doğrultusunda öncelikle ödemelerin güncel tutarı tenzil edildikten sona kalan tutardan %20 müterafik kusur ev %20 hatır taşıması indirimi yapılması sonucu davacı anne …’nun destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 118.003,12-TL, davacı anne …’nun destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 88.036,88-TL olarak belirlendiği, ilk kararı mesnet hesap raporunun düzenlendiği 18/07/2018 tarihine kadar bilinen verilere göre Bam kararından önceki hükme esas alınan 18/07/2018 tarihli hesap raporunun düzenlendiği tarihe kadar bilinen veriler aynen esas alınarak %100 kusur oranı üzerinden belirlenen zarar tutarından Bam kararı doğrultusunda öncelikle ödemelerin güncel tutarı tenzil edildikten sona kalan tutardan %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılması sonucu, davacı anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 36.185,34-TL, davacı anne …’nun destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 26.736,41-TL olarak belirlendiği, ilk kararın davalı tarafından istinaf edilmesi ve davacı tarafından ilk kararın istinaf edilmemesi nedeniyle davacı anne … bakımından 18.854,96-TL’lik, davacı baba … bakımından 10.383,42-TL’lik tutarların davacılar bakımından kesinleşip kesinleşmediği ve verilerek kararda anılan tutarların aşılıp aşılmayacağı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacıların seçenekli olarak belirlenen maddi zararlarının her durumda bakiye poliçe limitleri içinde kaldığı, mahkemece verilen ilk kararda … Hesabı yönünden 23/02/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedildiği, bu hususun Bam kararı dışında kaldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/03/2018 tarihli ATK raporunda özetle; davacıların oğlu müteveffa …’nun yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü …’nın kazada %80 oranında, … plakalı araç sürücüsünün %10 oranında, müteveffanın %10 oranında kusurlu olduğu tespit ve mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili 03/10/2017 tarihli celsede davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış oldukları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin kararı öncesinde Uyap üzerinden sunduğu ıslah dilekçesi özetle :”…Davacı müvekkili … için 23.818,70-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve müvekkili … için 13.229,27-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 37.047,97 TL’nin; davalı … Hesabı’ndan temerrüt tarihinden (ilk ödeme tarihi 04.02.2016) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … Hesabı’na yükletilmesine karar verilmesini…”talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların oğlu müteveffa …’nun yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosiklet ile … plakalı araç arasında 16/12/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların oğlunun vefat ettiği, her ne kadar ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/03/2018 tarihli ATK raporunda müteveffanın kask takmamasından kaynaklı olarak % 10 oranında kusur atfedilmişse de, bu durumun zararın doğmasına yada artmasına etki eden bir durum olmadığı, kazanın meydana gelmesinde ki tüm kusurun dava dışı sürücüleri ait olduğu, … plakalı motosikletin kaza tarihinde geçerli bir ZMMS poliçesi olmadığından davalı … Hesabı’nın Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca davacıların uğradığı destekten yoksun kalma zararından sorumlu olduğu ve davadan önce yapılan başvuru üzerine davacılara ödeme yaptığı ancak davacılara yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2021 tarihli 2019/1571 esas 2021/938 karar sayılı kararı doğrultusunda tanzim edilen 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre %100 kusur oranı üzerinden belirlenen zarar tutarından öncelikle ödemelerin güncel tutarı tenzil edildikten sona kalan tutardan %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılması sonucu, davacı anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 36.185,34-TL, davacı anne …’nun destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 26.736,41-TL olduğunun belirtildiği ancak davacı tarafça Bölge Adliye Mahkemesi kararı öncesinde verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmadığı ve davalılar açısından mahkememiz ilk kararı yönünden usuli kazanılmış hak meydana geldiği anlaşılmakla mahkememiz ilk kararından hükmedilen tazminat miktarları üzerinden davalı … Hesabı yönünden davanın kısmen kabulüne, temerrüt tarihi tespit edilemediğinden kabul edilen tazminata ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise davacı vekili davadan feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisi olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemi olup davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE
2-Davalı … Hesabı aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı Ayşegül İbilioğlu için 18.854,96 TL ve davalı Ramazan İbilioğlu için 10.383,42 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacılara verilmesine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden karar ve ilam harcı 80,70-TL’nin peşin alınan harçtan mahsubuna ve yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden talep olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı … Hesabı yönünden karar ve ilam harcı 1.997,27 TL’den peşin alınan/ıslah 152,32-TL harcın mahsubu ile kalan 1.844,95-TL harcın davalı … Hesabı’ndan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davalı … Hesabı yönünden davacılar tarafından yapılan 2.743,75-TL toplam yargılama giderlerinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.165,37-TL ile ilk harçlar/ıslah 152,32-TL’nin davalı … Hesabı’ndan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … Hesabı’ndan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı … Hesabı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza