Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2021/450 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/375 Esas
KARAR NO :2021/450

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :08/12/2016
KARAR TARİHİ :09/07/2021

Mahkememizin 2016/1164 esas sayılı dosyasında, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden tefrik kararı verilip, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmış olup, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 16/07/2016 günü, saat 01:00 sıralarında … idaresindeki … plakalı … Marka otomobil ile … ilçesinden … ilçesine giderken, … Sokak mevkine geldiğinde, karayolunda bulunan eşek leşine çarparak direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, aracın uçuruma uçtuğunu, araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili …’in, omuz, bel ve elinde kırıklar oluştuğunu, tedavi evraklarının … Devlet Hastanesi ve … Hastanesinde bulunduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın, davalı … Sigorta tarafından zorunlu trafik sigortasının yapıldığını, müvekkili’nin kaza tarihinde, … Belediyesinde emlak şefi olarak çalıştığını, 4.390,55-TL aylık geliri olduğunu, müvekkili henüz tedavileri devam ettiğinden uzuv ve efor kaybı oranları, geçici ve kalıcı işgöremezlik oran ve derecelerinin mahkemece tespit edilmesini, sakatlık durumuna göre geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatının kusuruna göre davalıdan tahsilini talep ettiklerini, davaya konu kaza nedeniyle, şimdilik 1000,00-TL maddi tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Bahse konu yer ve tarihte idarelernice herhangi bir yol yapım ve bakım çalışması yapılmadığını, ekiplerince alınan ihbar ve gerekli bakımlar neticesinde yolda bulunan aksamalara müdahale ettiklerini, bahse konu trafik kazası ile ilgili olarak, kaza öncesi Bölge Müdürlüğü kayıtlarında yol sorunu ile ilgili herhangi bir ihbar kaydına rastlanmadığını, ekiplerinin mümkün olduğunca yolda oluşabilecek olumsuzluklara erken müdahale ederek kazalara sebebiyet verebilecek aksamları (olumsuzluklar) giderdiğini, aynı gün ve diğer günlerde de kaza mevkiinde başka bir kaza veya benzer kazaya rastlanılmadığını, araç sürücüsünün, Trafik Kaza Tutanağı E (Yolun Geometrik Özellikler) bölümünde belirtildiği üzere, gece vakti, düz ve kavşağın olmadığı bu yolda, aracının hızını, yol ve iklim şartlarına uygun dikkatle ayarlamadığından, kazanın meydana geldiğini, müvekkili idarenin hizmet kusuru nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için tek başına kusurun varlığı yeterli olmayıp, bunun yanında idari işlem veya eylemden bir zarar doğmuş olması ve idari eylem veya işlemle zarar arasında bir illiyet bağının kurulabilmesi gerektiğini, ancak zarar doğuran işlem veya eylemin idareyle ilişkisinin kurulmasından sonra zararın tazmini yoluna gidilmesinin mümkün olduğunu, izah edilen nedenlerle davanın HMK’nın 114. maddesinin b fıkrası gereğince yargı yolu yönünden, aksi halde esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi ve 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı talebidir.
Mahkememizin 2016/1164 esas sayılı dosyasında, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden tefrik kararı verilip, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı, kaldı ise oranı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafın hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, sigorta şirketinin poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalının kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.
Bu doğrultuda ilk olarak davacının meydana gelen kaza nedeniyle, maluliyeti olup olmadığının tespiti açısından dosya ATK’ya sevk edilmiş olmakla, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun … sayılı 07/08/2018 tarihli maluliyet raporunda özetle: …’in 16/07/2016 tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı olarak, %42,2 (yüzdekırkikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme(iş göremezlik)süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz)aya kadar uzayabileceğine…”dair rapor tanzim edilmiş ve bu oran hükme esas tutulmuştur.
Meydana gelen kazada, tarafların kusurunun tespiti açısından birden fazla kusur raporu alınmış olmakla, mahkememizce atanan bilirkişilerce alınan 12/04/2019 tarihli raporda, yolda bulunan merkep ölüsünün birinci derecede tam ve takdiren %100 oranında etkili olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’ye trafik sigortalı … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü …’in etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş, mahkememizce atanan bilirkişilerce alınan 22/08/2019 tarihli raporda, yolda bulunan merkep ölüsünün birinci derecede tam ve %100 oranında etkili olduğu, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün etkili herhangi bir denetim ve hizmet eksikliğinin bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. Trafik sigortalı … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü …’in etkili herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı bildirilmiş ve daha önce alınan ATK kusur raporu ile raporların örtüştüğü anlaşılmış olmakla, meydana gelen kazada dava dışı sürücününün ve davacının kusuru olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının kusurunun olmadığı, tespit edilen maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunduğu anlaşılmakla, gerçek zarar tespiti yapılması için dosya aktüerya bilirkişine tevdi edilmekle, birden fazla aktüerya raporu alınmış olmakla, TRH 2010 yaşam tablosu, progresive rant sistemine göre hesaplama yapılan 09/07/2021 tarihli rapora göre, davacının 16/07/2016 tarihinde geçirdiği kazada yaralanması ile sonuçlanan olaydan dolayı uğradığı zararların tazmini taleplerine ilişkin olarak hesaplanan maddi tazminatın toplam 311.543,01-TL olduğu, poliçe teminat üst limitinin 310.000,00-TL olduğuna dair rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekilinin 28/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 282.860,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 7. maddesi Karayolları Genel Müdürlüğü’nün görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemiştir. KYTK’nın 110. maddesi ise “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür hükmüne ve müstekar içtihatlara göre yargı yolu bakımından adli yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, 16/07/2016 günü, saat 01:00 sıralarında … idaresindeki … plakalı … Marka otomobil ile … ilçesinden … ilçesine giderken,… Sokak mevkine geldiğinde, karayolunda bulunan eşek leşine çarparak direksiyon hakimiyetini kaybettiği, yolda bulunan eşek leşinin kazada tam etken olduğu, davacının kaza sebebi ile malul kaldığı, bu kaza nedeniyle gerçek zarar miktarının belirlendiği, birden fazla zarar raporu alınmakla, davacının 23.03.2021 tarihinde alınan TRH 2010 yaşam tablosuna göre, 1,8 teknik faiz oranı üzerinden hesaplanan miktar olan 282.860,02 TL üzerinden davasını ıslah ettiği anlaşılmakla, ıslah edilen miktarla bağlı kalınarak, davalının, yolda bulunan ve kazaya sebep olan eşek ölüsünün yolda bulunması ve kaldırılmaması nedeniyle hizmet kusuru işlediği oysa davalının yolu denetleme ve gözetim altında bulundurma yükümlülüğü ve kusursuz sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla, davacı tarafın davası kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kabulü ile 282.860,00-TL maddi tazminat dava tarihinden itibarenden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karayollarından tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 19.322,16-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı lehine hesaplanan 28.250,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 11,00-TL posta ve tebligat masrafı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/07/2021

Katip Hakim
E-İMZA E-İMZA