Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2023/491 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/356 Esas
KARAR NO:2023/491

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2021
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “28/10/2017 tarihinde … Mahallesi, … Bulvarı üzeri … adresinde davalı … /taşeronu şirket tarafından yapılan alt yapı çalışmaları esnasında davacı tesislerine hasar verildiğini, davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruüz kalarn tesisterin onarimi için kullanıtar malzeme ve işçitik gibi bedeiler için 1171,74 TL. (KDV dahil) tutar hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine 1.171,74-TL. hasar bedeli * 73,39-TL. işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.245,13-TL.’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış davalılar/borçlularca borca ve icra takibine itiraz edilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “dava konusu yerde müvekkili idare elemanlarınca değil diğer dava dışı müteahhit firma tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar meydana geldiğini, idare ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan sözleşme hükümleri uyarınca müteahhit firmanın, yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağını, müvekkili idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısıyla husumetlerinin olmadığını, B.K. 49. Maddesine göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmadığını, yine B.K.’nun 66. Maddesi gereği adam çalıştıran sıfatıyla müvekkili idareye husumet tevcih edilemeyeceğini, 2016 yılında … ilçesi sınırları içinde içme suyu ve atık su yapım, bakım ve onarım işi kapsamında yüklenici … İnşaat Sn. Ve Dış Tic. A.Ş.-… San. Tic. Ltd. Şti. İş ortaklığı tarafından “rabıt bağlantı çalışması yapıldığının tespit edildiğini, asli sorumlunun yüklenici firma olduğunu belirterek, davanın husumetten reddine, esastan incelemeye girilmesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
27/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraf vekillerinin kök raporuma itirazları yukarıda tek tek değerlendirilmiş olup, Takibin, 140,51 TL. (malzeme) * 313,92 TL. (şebeke yıpranma payı) – 454,43 TL. 4 KDV – 536,23 TL. (asıl alacak) * 33,58 TL. (takip tarihine kadar işlemiş faiz) – 569,81 TL. üzerinden davalı … Genel Müdürlüğü adına devam edebileceğine dair, kök raporumdaki kanaat aynen devam etmektedir…”şeklinde görüş bildirilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği fatura ve ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporunun davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, takip öncesi faiz isteminin yerinde olmadığı, ayrıca davacının talep ettiği hasar bedelinin yukarıda belirtilen ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 569,81TL olduğu, fazlaya ilişkin istemlerin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın kısmen haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 569,81TL yönünden takip talebindeki şartlarla devamına,
3-Alacağın %20’si olan 112,37 TL İcra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL karar harcından peşin harç ve icraya yatan harç toplamı 42,10TL’nin mahsubu ile geriye kalan 227,70TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 42,10TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca gereği takdir ve tayin olunan 569,81-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereği takdir ve tayin olunan 675,30-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9- Davacı tarafından yapılan 35,90Tl başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı, 2.250,00TL bilirkişi ücreti, 592,50TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.678,20TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 2.883,60TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 100,00TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre 54,20TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yüzüne karşı miktar itibariyla kesin olarak karar verildi. 24/10/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır