Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/347 E. 2022/142 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/347 Esas
KARAR NO : 2022/142

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davalı, … 31. İcra Dairesindeki …E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 3.050,47 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz etmiştir. Borcun itirazı haksız olup, borçlu itirazında kötü niyetlidir. Müvekkil Şirket ile Borçlu taraf arasında …Arabuluculuk Numaralı dosya ile 11/01/2021 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapılmıştır. Arabuluculuk görüşmelerinde taraflar arasında gerekli muvafakat sağlanamaması sebebiyle takibe konu olan alacağın tahsili amacıyla işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğumuz hâsıl olmuştur. Borçlunun bu itirazının aşağıda belirteceğimiz nedenlerle iptali gerekir; Müvekkil Şirket ile Davalı arasında kargo sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanmasıdır. Bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, Davalı ve Müvekkil Şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtilmiştir. Müvekkil Şirket, Davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesilmiştir. Buna karşılık Davalı, Müvekkil Şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödememiştir. Bu fatura değerlerinin toplamı 3.050,47 TL olarak çıkmaktadır. 3.Müvekkil Şirket taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen Davalı – Borçlu taraf tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmemiştir. Toplam tutarı 3.050,47 TL olan faturalar icra müdürlüğü dosyasına sunulmuştur. Belirtmek gerekir ki; işbu davaya ve ilgili icra takibine konusu faturaların çoğu e arşiv fatura olarak düzenlendiğinden e-Arşiv fatura uygulaması kapsamında oluşturulan faturalar elektronik mali mühür ve zaman damgası ile imzalanarak elektronik ortamda arşive alınmaktadır. Bu sebeple Mahkemenize sunulan faturalar asıl niteliğindedir. E-Arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturalar Davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edilmiştir. Dava dilekçemizin ekinde yer alan faturaların üzerinde de not olarak yazdığı üzere e- Arşiv izni kapsamında elektronik ortamda iletilmiştir. Söz konusu e – arşiv faturaların ulaştırılması sorumluluğu Türkkep üzerindedir. Sayın Mahkemenizin gerek duyması halinde, davaya konu faturaların Davalı yana iletilip iletilmediği hususunda Türkkep’e müzekkere yazılmasını talep ederiz. Müvekkil Şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla Davalı – Borçlu taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçınmışlardır. Bunun neticesinde Müvekkil Şirket tarafından … 31. İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takip durmuştur. Bu doğrultuda, Davalı – Borçlu tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekmektedir. Zira Müvekkil Şirket faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen Davalı – Borçlu tarafından bedel ödeme borcu tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiştir.
Bu nedenlerle, takibin asıl alacak yönünden devamına, 3.050,47-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizle Davalıdan tahsiline ve faturaya dayalı bu alacağın likit olması nedeniyle, kötü niyetli Davalının İcra İflas Kanunu m.67/2 uyarınca asıl alacak ve tüm ferileri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini Sayın Mahkemeniz ‘den talep ederiz.
1-Haklı davamızın kabulüne, Borçlunun … 31. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına,
3- kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini…”
CEVAP:
…A.Ş. vekili beyan dilekçesi özetle şöyledir:
“….Mahkemede görülmekte olan … E. numaralı davada Müvekkil Şirket … A.Ş.’nin Davalı olarak gözüktüğünü 26.10.2021 tarihinde öğrenmiş bulunmaktayız. Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu dava kapsamında ne müvekkili şirkete ne de tarafımıza herhangi bir tebligat yapılmamıştır. Ancak tamamen bir rastlantı sonucu Davacı’nın dilekçelerinde davalı olarak Müvekkil Şirket’in gösterildiği tarafımızca haricen fark edilmiştir. Davacı’nın Sayin Mahkemeniz’e sunmuş olduğu dilekçelerde her ne kadar Müvekkil Şirket’in unvanı bulunsa da dilekçede yer alan vergi numarası (6230381150) Müvekkil Şirket’e ait olmayıp, Müvekkil Şirket ile basit bir isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı olmayan …ŞİRKETİ’ne aittir. Müvekkil Şirket’in vergi numarası ise ekte yer alan vekaletnamede görüleceği üzere …’tir. Uyap üzerinden yaptığımız kontrollerde de söz konusu davanın … ŞİRKETİ’ne karşı açıldığını teyit etmiş bulunmaktayız. Tüm yasal haklarımızı saklı tutarak Müvekkil Şirket’ten kaynaklanmayan bu karışıklığın mahkeme tarafından talep ettiğini….”
GEREKÇE:
Davacı vekili; … 31. İcra Müdürlüğü… E. Sayılı icra dosyası kapsamında fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla itiraz edilen 2.360,00 TL tutar yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Davanın … ŞİRKETİ’ne yöneltildiği ancak dava dilekçesinde davalının hatalı şekilde … A.Ş. olarak gösterildiği, isim benzerliği nedeniyle husumetin yanlış firmaya yöneltildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 124. maddesi uyarınca, tarafta idari değişikliğin yapılabilmesi ve makul görülebilecek hataların düzeltilmesi mümkün olmakla birlikte, davanın zorunlu arabuluculuk şartına tabi olması ve davanın yöneltildiği gerçek davalı yönünden arabuluculuk şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 59,30-TL harçtan düşümü ile bakiye 21,40-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve dava dışı üçüncü kişi …A.Ş. vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza