Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/337 E. 2022/959 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/337 Esas
KARAR NO : 2022/959

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Müvekkil şirket tarafından Nakliyat Abonman/Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı …Tic. A.Ş.’ nin ilgili bulunduğu network kablosu emtiası, davalının sorumluluğuna tam ve hasarsız olarak teslim edilmiş olmasına karşın, emtia, Türkiye’den …’ya sevki esnasında, davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde alıcısına emtia hasarlı teslim edildiği,2- Olay sonrası düzenlenen Rezerve Tutanakları ve Ekspertiz raporuna göre, davalıların kendisinden beklenen gerekli dikkat ve ağırlaştırılmış özenin gösterilmemesi nedeniyle dava konusu meydana geldiği kesinlik kazandığı, Bu aşamada müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip yapılan inceleme sonucu hasarın nevi ve miktarı kesin olarak belirlenmiş ve müvekkil şirketçe sigortalısına sigorta tazminat ödendiği, İşbu hasar nedeniyle davalılar, Nakliyat/Taşıma Hukuku gereğince objektif/kusursuz sorumluluğu bulunmakla söz konusu emtianın hasar ve zarara uğramasından B.K. ve TTK nin amir hükümleri gereğince emtiayı teslim aldığı andan, teslim edeceği ana kadar meydana gelecek tüm zarar ve ziyadan sorumlu olduğu, Müvekkil … SIGORTA A.S.,TTK. Md. 1472 v.d, maddesi gereğince ve Nakliyat Emtia Sigortası Genel Şartlan Madde 26 uyarınca sigortalısının haklarına halef olmuş ve ayrıca münhasıran ödeme yaparak temlik alacaklısı sıfatıyla dava hakki kazandığı, Huzurdaki dava açılmadan önce, davalı aleyhine … 1.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılarca takibe itiraz edilmiştir, işbu itiraz üzerine, hukuki uyuşmazlığın taraflarca Müzakere edilmesi amacıyla … Arabuluculuk Bürosu’nun… Başvuru numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. Arabuluculuk son tutanağı anlaşamama olarak düzenlenmiş olmakla huzurdaki is bu ALACAK Davasını açma zarureti hasıl olduğu. Sonuç ve İstem: Fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; … 1. İcra Müdürlü … E. sayılı dosyasına ilişkin İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA; 7.769,83TL hasar bedelinin, ödeme tarihi olan 23.01.2020 tarihinden itibaren isleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline; karar kesinleşinceye kadar davalı/lar adına kayıtlı taşıma yapılan … ve … plakalı araçların kaydına TEMİNATSIZ İHTİYATI TEDBİR-İHTİYATİ HACIZ KONULMASINA; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar uhdesinde tahmiline dair karar ittihazını bilvekale…” dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Tic. Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“… A.Ş. İle … firması arasındaki ticari işbirliği sonucu … firması, merkezi …’da bulunan … firmasına toplam 432.000 metre olmak üzere 24 palet LAN kablosu cinsinde emtia göndermeyi borçlanmıştır. Türkiye’den …’ya gönderilecek olan malların toplam değeri 138.454,00 USD’dır. … firması dava konusu paletlerin taşınması için … A.Ş. İle anlaşmıştır. Ana nakliyeci … ise … merkezli müvekkilimiz … firması ile anlaşmış olup … firması alt nakliyeci sıfatı ile taşıma işini devralmıştır. 15.05.2019 tarihinde söz konusu malların faturalandırılması yapılmıştır.16.05.2019 tarihinde … / … Plaka numaralı araca yükleme yapılmış, … Gümrük işlemleri tamamlanmış ve araç alıcının …’daki tesisine doğru yola çıkmıştır.
Araç 23.05.2019 tarihinde, alıcı … firmasının tesisine varmış ve boşaltma sırasında hasarlı paletlerin var olduğu gözlemlenmiştir. Düzenlenen CMR hasar notuna göre 5 adet palette toplam 22 makarada hasar tespit edilmiştir.
Bunun üzerine … firması hasarlı kablolar için 08.07.2019 tarihinde iade faturası keserek hasarlı ürünleri … firmasının … Serbest Bölgesi’ndeki tesisine geri göndermiştir. … Sigorta A.Ş. İle aralarında Nakliyat Abonman/Emtia Sigorta Poliçesi ile sigorta ilişkisi bulunan Boyhes firmasının sigorta şirketini olaydan haberdar etmesi üzerine olayla ilgili 30.12.2019 tarihinde detaylı bir expertiz raporu düzenlenmiştir. İş bu expertiz raporu dosya arasında bulunmaktadır. Sigorta şirketi tarafından hasar tespiti yapıldıktan sonra sigorta şirketi poliçe kapsamında hasar bedelini ödemiştir. Sigortalı Boyhes hasarla ilgili … sorumlu tutarak 22.07.2019 tarihinde rücu ihtarnamesi göndermiştir. Ardından hem tarafımıza hem de … firmasına karşı … 1. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu icra takibine itiraz etmemiz nedeniyle takip durmuştur. … Arabuluculuk Bürosu’na başvurulmuş ve son anlaşma tutanağı anlaşamama olarak düzenlenmiştir. Bunun üzerine açılan işbu davaya cevap verme zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
Davacı sigorta şirketi, dava konusu emtianın alıcısına hasarlı teslim edilme nedeninin müvekkil şirketin kusuru nedeniyle olduğunu ve meydana gelen zararda müvekkil şirketin objektif/kusursuz sorumluluğu bulunduğunu iddia etse de bu iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkil şirket, … A.Ş. tarafından alt nakliyeci sıfatıyla dava konusu emtiaları … ilinden …’ya nakletme konusunda görevlendirilmiştir. Müvekkil şirketin bu taşıma zincirindeki rolü yalnızca yüklenen emtiaların tır vasıtasıyla …’den …’ya taşınmasıdır. Müvekkil şirketin görev tanımında yükleme ve boşaltma eylemleri yoktur. Söz konusu emtiada zarar meydana gelmiş olduğu anlaşılmakla bu zararın nakliye esnasında değil, yükleme veya boşaltma esnasında meydana geldiği sigorta şirketi tarafından alınan 30.12.2019 tarihli expertiz raporunda sabittir.Dava konusu paletler müvekkil şirketin aracına … FİRMASININ SİGORTALI ÇALIŞANI tarafından yüklenmiş olup yine rapora göre araç 23.05.2019 tarihinde alıcı firmanın tesisine girmiş olup boşaltma ise yine alıcı … FİRMASI ÇALIŞANLARI tarafından gerçekleştirilmiştir. Taşıma full truck olarak yapılmış ve hiç aktarma yapılmamıştır. Sonuç olarak paletlerde oluşan darbelerin nakliye esnasında değil, yükleme esnasında paletlerin birbirine yada forklift yapısına çarpması sonucu meydana geldiği belirlenmiştir. Bütün bu aşamalarda müvekkil şirkete ait hiçbir çalışan yer almamıştır. Açıklamaya çalıştığımız üzere meydana gelen zararın oluşumunda müvekkil şirketin hiçbir kusuru yoktur. Dolayısıyla meydana gelen zararla müvekkil şirket arasında illiyet bağı da kurulamayacaktır. Sonuç olarak meydana gelmiş bulunan zararla arasında illiyet bağı kurulamayan ve kusursuz olan müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemez.Müvekkil şirket, taşıyıcı olarak eşyanın bu koşullara uygun biçimde paketlenmesini sağlamış, gereken özeni göstermiş ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Emtia araç içerisine spanzetlerle sabitlenmiş ve paletlerin altına kaymayı önlemek amacıyla takoz çakılmıştır. Kabul etmemekle birlikte hasarın taşıma esnasında meydana gelme ihtimali değerlendirildiğinde ise TTK’nun “Taşıyıcının Özeni” başlıklı 876. Maddesi uyarınca zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulacaktır. Yukarıda açıkladığımız üzere, taşıyıcı firma olan müvekkil şirket, taşınma sırasında yüksek özen göstermesine rağmen öngörülemeyecek sebeplerden kaynaklanan bir zarar meydana gelmesi halinde TTK’nun bu hükmü uyarınca sorumluluktan kurtulacaktır. Kaldı ki müvekkil şirket, yükleme ve boşaltma aşamalarına iştirak etmediğinden, TTK’nun 878/1 maddesinin c bendinde sayılan ” Eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması” hükmü kapsamında olacağından taşıyıcı olarak sorumluluktan kurtulacaktır.Sigorta şirketinin rücu hakkı bakımından ise rücu konusu Genel Şartlar’a tabi olacaktır. Genel şartlar incelendiğinde ise sigorta şirketinin rücu edebilme şartlarından ağır kusur olması şartı somut olayımızda gerçekleşmemiştir. Bu nedenle de rücu şartları da oluşmamıştır. TBK’nun 62. Maddesi “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.” demektedir. Müvekkil şirketin tehlikenin meydana gelmesinde payı olmadığı gibi zararın meydana gelmesinde de kusuru yoktur. Sonuç olarak tüm bu hususlar değerlendirilerek müvekkil şirketin yükleme ve boşaltma esnasında iştirak etmediği, müvekkil ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı olmadığı, taşıma sırasında gereken en yüksek özeni gösterdiği ve davacı sigorta şirketi tarafından alınmış detaylı expertiz raporuna göre söz konusu hasarın yükleme ve boşaltmalar sırasında kaba elleçlemeler sonucu meydana geldiği anlaşılmakla müvekkil şirketin sorumluluğunun olmadığı kanaatine varılmalıdır. Bu sebeple davacı tarafın açmış olduğu bu haksız davanın reddini…”talep etmiştir.
… Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacının müvekkil şirket’e karşı yöneltmiş olduğu iddiaların hiçbir şekilde kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, hasarın ihbarı hak düşürücü süre içerisinde müvekkil şirket’e yapılmamıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki, dava konusu taşıma uluslararası nitelikte bir taşıma olup, uyuşmazlığın çözümünde CMR Konvansiyonu’nun öncelikli olarak uygulanması gereklidir. Nitekim CMR Konvansiyonu’nun uygulama alanına ilişkin 1. Maddesine göre yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır. Türkiye’nin de taraf olduğu bu Konvansiyon sebebi ile somut uyuşmazlıkta CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği tartışmasızdır.​Davanın müvekkil şirket’in sigorta poliçesinin bulunduğu sigorta şirketi’ne ihbarı gerekmektedir. Hiçbir şekilde aleyhe iddiaları kabul manasına gelmemekle birlikte; Müvekkil Şirket aleyhine davacı tarafından ikame edilen işbu dava nedeniyle doğabilecek tüm risk sigorta şirketinin sorumluluğunda olup, davanın aşağıda belirtilen sigorta şirketine ihbar edilmesini talep ederiz.Sigorta şirketinin rücu hakkı zamanaşımına uğramıştır.Uyuşmazlık konusu emtialarda meydana geldiği iddia olunan hasar, müvekkil şirket’in sorumluluk alanı dışında gerçekleşmiş olup söz konusu olan zarardan müvekkil şirket sorumlu tutulamayacaktır. Davacı, sigortalısı olan dava dışı … Tic. A.Ş’ye ait ürünlerin Türkiye’den …’ya taşınması işini Müvekkil Şirket’in üstlenmiş olduğundan ve işbu taşıma esnasında emtiaların hasar gördüğünden bahisle, hasardan ötürü Davacı tarafın dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu teminat miktarı üzerinden … 1. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası tahtında Müvekkil Şirket aleyhinde icra takibi başlatmış olup; Müvekkil Şirket tarafından söz konusu haksız icra takibine itiraz edilmesi neticesinde takip durdurulmuştur. Bunun neticesinde davacı, itirazın iptali talebiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir. Ancak, emtialarda meydana geldiği iddia edilen hasar Müvekkil Şirket’in taşıma işi esnasında meydana gelmemiş olduğundan, hasarın tazmininden Müvekkil Şirket’in sorumlu olduğu izahtan varestedir. Taşıma esnasında herhangi bir trafik kazası gerçekleşmemiş olup, emtianın bu sebeple hasar görmüş olması söz konusu değildir. Nitekim bu husus dosyaya mübrez, Davacı Şirket tarafından hazırlatılmış … tarihli ve … rapor numaralı ekspertiz raporu ile de sabittir. Yine aynı raporun 4. Sayfasında emtialarda söz konusu olan hasarın istiflemenin hatalı yapılması, sabitlemenin yetersiz yapılması sebebiyle nakliye sırasında sırasında değil yükleme esnasında meydana geldiği açıkça belirtilmiştir. Dava konusu hasara ilişkin müvekkil şirket’in herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığına dair açıklamalarımıza halel gelmemek kaydıyla, davacı taraf dava konusu emtiada meydana gelen hasarın oluşmasında müvvekkil şirket’in kusurunun varlığını ispat edememiştir.Hasarın Müvekkil Şirket taşıması esnasında gerçekleştiğine dair herhangi bir delil olmamasına karşın, hangi hukuki zeminde hasarın Müvekkil Şirket’in kusurundan ötürü meydana geldiğine kanaat getirildiği tarafımızca anlaşılamamıştır. Kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte emtianın taşınması/tahliyesi esnasında şayet herhangi bir kusur var ise, kusurun tespit edilmesi ve işbu kusurun nakliyecinin kusurundan kaynaklandığının ispatlanması gerekmektedir. Dava konusu zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının alanında uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerekmektedir.Davacı tarafından haksız olarak takip başlatılmış olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.Davacı tarafın ispatlanmamış ve gerçeklikten uzak iddiaları karşısında redde mahkum olan işbu davanın kabul anlamına gelmemekle beraber, Sayın Mahkemenizce davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ihtimalinde dahi davacı tarafın talep etmiş olduğu icra inkar tazminatının kabul edilmesi mümkün değildir. Zira davanın konusu oluşturan, davacının iddialarına ilişkin emtiala hasarlarının bedeli, fiili taşıyıcı şirketlerin sınırlı sorumluluğu da göz önüne alındığında; kabul anlamına gelmemekle beraber, likit bir bedel olmayıp yargılamaya ve belirlenmeye muhtaç olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatına yönelik taleplerinin reddi gerekmektedir…”talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın davacının davalıdan … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle davalı tarafa teslim edilen Türkiye’den …’ya emtianın sevki sırasında emtianın hasarlanması, hasar bedelinin davacı şirketçe dava dışı sigortalısına ödenmiş olduğundan,ödenen hasar bedelinin rücusundan kaynaklı olarak alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa alacağın miktarı, davalının taşımada kusurlu olup olmadığı, meydana gelen zararla taşıma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı konularında yoğunlaştığı, davanın davalının itirazının İİK.67.maddesine göre iptali davası ve ve %20 icra inkar tazminatı talebinden ibaret olduğu görüldü.
16/02/2022 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“…Mahkeme görevlendirmesi gözetilerek, dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde, Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde ve uzmanlık alanlarımız ile sınırlı olmak üzere; Uyuşmazlığa konu davada CMR Konvansiyonu ve Türk Ticaret Kanunun hükümlerinin birlikte uygulama alanı bulacağı, Somut olay bakımından meydana gelen kısmi hasar ziyaında davalı taşıyıcılara herhangi bir hata ve kusur atfedilemeyeceği değerlendirildiği, Davalının icra takibi ile istenen borçtan sorumlu olmadığı, Görüş ve kanaatine varılmak suretiyle değerlendirilmiş olup, hukuki takdiri ve tavsifi 6100 sayılı HMK” nın md.266/c. 2 ve 279/ hükmü ile 6754 sayılı yasanın md. 3/3 hükmü gereği tamamen ve münhasıran Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygılarımızla arz ederiz…” dair görüş sunmuştur.
21/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir:
“…Kök rapordaki teknik tespit ve değerlendirmelere ilaveten;Davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği anlaşılmakta olup CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereği teslimat sırasında fark edilen hasardan davalı taşıyıcının CMR m.17/1 gereği sorumluluğu olduğu, Taşıyıcının Nezaret Etme Yükümlülüğü; TTK m. 863 hükmüne göre; sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, tasıma güvenliğine uygun bicimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorun olduğu, taşıyıcının ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğu, dolayısıyla taşıyıcının nezaret etme yükümlülüğüne uygun davranmadığı takdirde, ortaya çıkan zarardan müterafik kusuru oranında sorumlu olduğu, Dava Dışı Sigortalı Firma ile Davalı Taşıyıcıların müterafik kusurlu oldukları, Davalı Taşıyıcıların TTK m. 863 hükmüne göre “Taşıyıcının Nezaret Etme Yükümlülüğünü” yerine getirmediği için taktiri Sayım Mahkemede olmak üzere 9 25 müterafik kusurlu olduğu kanaatinin hasıl olduğu, CMR m.25 atf ile CMR m.23/3 gereği sorumluluk limitinin 7.497,50 TL olarak hesaplandığı,5- Davaya konu tazmin miktarının davalı talebi olan 7.769,83 TL mi veya CMR m.25 atfi ile CMR m.23/3 gereği hesaplanan 7.497,50 TL taşıyıcının sınırlı sorumluluk tutarı mı olacağının taktirinin Sayın Mahkemede olduğu…” dair görüş sunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği taşıma sözleşmesi, hasar tutanağı ve ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporlarının davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu görülmektedir. Bununla birlikte meydana gelen zararda davacının da kusurlu olduğu ve kusur durumuna göre alacağın hesaplanması için yargılama yapılması gerektiği anlaşıldığından davalıların kusur durumuna göre sorumlu oldukları 3.884,91-TL üzerinden takibin devamına, tarafların icra-inkar ve kötü niyet tazminatlarının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın Kısmen Kabulüne,
… 1. İcra Dairesinin … esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.884,91-TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin, icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 265,38-TL harçtan peşin alınan 91,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 173,68-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (680,00-TL’sinden davacı tarafın, 680,00-TL’sinden davalıların sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.884,91-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.884,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 5.571,00-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 2.785,50-TL ile 159,50-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.945,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Miktar itibariyle kesin olarak davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 27/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır