Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2022/980 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/332 Esas
KARAR NO : 2022/980

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili ….bank … Şubesi tarafından …AŞ.ye muhtelif tarihlerde genel kredi sözleşmesi gereğince ticari kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin geri ödemeleriyle igili edimlerini yerine getirmemesi üzerine borçlu ve dava dışı müteselsil kefil …’e … 23.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye ile ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini, alacağın muaccel hale geldiğini, ödeme yapılmaması nedeniyle borçlu ve kefili aleyhine … 14.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazının iptali amacıyla … 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dosyadaki yargılamanın halen devam etmekle birlikte borçlu şirket hakkında ilamsız takibin, iflas yolu ile adi takibe dönüştürülmesi sebebi ile borçlu Metcap yönünden konusuz kaldığını, Borçluya gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiğini, itirazın iptali açılmadan önce 6325 sayılı yasa kapsamında Arabuluculuğa başvurulduğunu, … Başvuru numarası ile arabuluculuğa başvuru yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, Genel Kredi sözleşmesinin 6.1. Maddesinde Banka kayıt ve defterlerinin kesin kanıt olacağı, icra takibinde faiz oranı sözleşmenin 2.6 ve 2.7 maddesine göre talep edildiğini, kredilerin ticari nitelikli olduğunu, temerrüt tarihinden borcun tamamen tasfiye edildiği tarihe kadar Bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranının 2 katı faiz talep edileceği, adi takipte ödeme emrine ilişkİn itirazın kaldırılması, davalı borçlu hakkında İİK 158.maddesi gereğince depo kararı verilmesini, alacak 7 günlük depo süresi içerisinde depo edilmediği takdirde borçlunun iflasını talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, beyanla adi takibe ilişkin ödeme emrine yapılan İtirazın Kaldırılmasına, itirazın kaldırılması akabinde borçlu hakkında depo kararı verilmesini ve deponun yerine getirilmemesi halinde borçlu hakkında iflas kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak davacının birden fazla kişiye karşı haciz yolu ile takip başlattığını, davacının takip yolunu değiştirmek istediği … 14.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında itirazın iptali için … 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ikame ettiği davanın halen derdest olduğunu, icra takibinin mükerrer olduğunu, esasa ilişkin olarak … 14.İcra … esas dosyasında 59.681.885,00-₺ ve 42.861.885.34-₺ üzerinden … ve … AŞ hakkında, … 14.İcra Müdürlüğü … esas dosya …, … ve …A.Ş hakkında, … 14.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada … AŞ ve … AŞ hakkında ilamsız takip yapıldığı, … 10.İcra Müdürlüğü… dosyasında ise … AŞ hakkında 17.000.000 TL ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, dolayısıyla aynı dosya için farklı icra dosyalarında hem genel haciz yolu, hem rehnin paraya çevrilmesi yolu hem de iflas yolu ile takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mükerrer icra takiplerine konu edilen kredi alacaklarının kredi borçlusu şirketin defter ve kayıtları ile uyuşmadığını, hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, davacının değişik icra dosyaları ile talep ettiği alacak kalemleri, miktarları ve hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, alacağın rehinle temin edilmesi nedeniyle muhafaza tedbirleri talebinin reddine, bu nedenle likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 156 vd. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış iflas davasıdır.
Davacı vekili 28/12/2022 tarihli dilekçesinde taraflar arasında akdedilen protokol kapsamında davaya konu alacağın indirimli olarak ve tahsil harçları hariç olmak üzere tahsil edildiğini, iş bu davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı vekili 28/12/2022 tarihli dilekçesinde takip konusu borcun ödenmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Taraf vekillerinin beyanlarından uyuşmazlık konusu borcun ödendiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-₺ maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin olarak yatırılan 59,30-₺’nin mahsubu ile 21,40-₺’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Talep olmadığından taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilgili taraf üzerinde bırakılmasına, talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza