Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2021/613 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/330 Esas
KARAR NO : 2021/613

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizin 2016/529 esas, 2018/857 karar sayılı ve 25/09/2018 günlü verilen kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2020/314 esas, 2021/428 karar sayılı ve 01/04/2021 günlü kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş, yeniden esasa kaydı yapılmış ve mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında 31/08/2010 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve 27/08/2010 tarihli ek protokol imzalandığını, bu sözleşme ve protokol uyarınca davacıya ait … 3269 Ada, 1 Parsel’de kayıtlı taşınmazdaki akaryakıt istasyonunda sözleşmenin bitiş tarihi olan 18/09/2015 tarihine kadar müvekkilinin, davalının bayisi olarak hizmet vereceğinin kararlaştırıldığını, davalının bu taşınmazda kiracı olarak gösterildiğini, kira şerhinin ve davalı lehine konulan ipotek şerhinin taşınmaza işlendiği, bayilik ilişkisi devam ederken müvekkili tarafından davalıya … 36.Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarname ile 18/09/2015 tarihinde biten bayilik sözleşmesinin uzatılmayacağı ve davalıya ait logo ve giydirmelerin gelip alınması gerektiğinin ve kira şerhinin kaldırılması gerektiğinin ihtar edildiğini, bu ihtarnameye istinaden, davalının, gerçek dışı olarak EPDK’ya sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini bildirdiğini, davalının, sözleşmeyi devam ettirmek için değişik girişimlerde bulunduğunu, fakat, müvekkilinin buna boyun eğmediğini, bunun üzerine davalının 31/08/2015 gece yarısı itibari ile müvekkiline akaryakıt vermeyi kestiği oysa ki sözleşmenin en erken 18/09/2015 tarihinde sona ereceğini, kaldı ki fiilen akaryakıt verilmeye başlanan tarihin 20/09/2010 olduğunu, davalının bu tarihlerden önce akaryakıt verilmesini kesmekle sözleşmeye aykırı davrandığını, akaryakıt verilmesinin kesilmesi üzerine, müvekkili tarafından, davalıya … 11. Noterliğinin .. tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ayrıca … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı tespit dosyası ile tankta akaryakıt kalmadığının ve zararlarının tespitine ilişkin talepte bulunulduğunu, davalının, 1 ay süre ile akaryakıt sevkiyatı yapmayarak mevzuata ve sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkilinin, maddi ve manevi zararına sebebiyet verdiğini, davalının en az 18 gün önceden akaryakıt verilmesini kesmekle haksız rekabete yol açtığını, bu nedenle fazlaya dair uğranılan zararlar saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00-TL maddi tazminatın 31/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve 50.000,00-TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkilini mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Davacının müvekkilinden kaynaklanan herhangi bir zararının olmadığını, Sözleşmenin bitiş tarihinin davacı tarafından yanlış belirtildiğini, bitiş tarihinin 31/08/2015 tarihi olduğunu, davacı tarafa akaryakıt tedariki hususunda imkan sağlanması görüşmelerinin davacı tarafından geri çevrildiğini, tek taraflı olarak davacı tarafından Sulh Hukuk Mahkemesine yaptırılan tespitin kabul edilemez olduğunu, manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
1-… 36. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi.
2-… 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı tespit dosyası.
3-… 11. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi.
4-31/08/2010 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve ona öncel 27/08/2010 tarihli ek protokol.
5-EPDK’nın davacıya hitaben yazdığı … tarihli … sayılı cevabi yazı.
6-Tapu kaydı ve resmi ipotek senedi, Taraflar arasındaki akdedilen kira sözleşmesi.
7-Mahkememizce bilirkişi Meryem Tüfekçi ve Adem Ünal’dan aldırılan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesine aykırılık iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talebidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş, mahkememizce verilen red kararına karşı istinaf yoluna gidilmiş ve davacının istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/314 E. 2021/428 K. Sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermiş olmakla, karar gerekçesinde de; “İlk derece mahkemesince, EPDK’ya bildirilen taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihinin 31.08.2010, bitim tarihinin de 31.08.2015 olarak gösterildiğini,, oysa ki Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin Dağıtıcı lisansı sahiplerinin yükümlülükleri başlıklı 34. Maddesinin 2. Bendi gereğince sözleşmenin fiili bitim tarihi olan 11.10.2015 tarihinin EPDK’ya bildirilmesi gerektiğini, bunun kam düzenine ilişkin olduğunu, bu nedenlerle davalının 31.08.2015 tarihinden sonra davacıya mal vermemesinin hukuka uygun olduğunu davanın reddine gerekçe olarak göstermişse de, anılan yasal mevzuatta öngörülen idari yükümlülüklerin muhatabı davalı dağıtıcı şirket olup kanunun emredici ve kamu düzenine ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilemez. O halde davalının sözleşmenin süresinden önce davacıya mal tedarik etme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacının talebi ile bağlı kalınarak 31.08.2015-18.09.2015 tarihleri arasında maddi ve manevi tazminat talebi hakkında gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden inceleme yapılmak suretiyle toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.” şeklinde bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve kaldırma ilamı ile birlikte yeniden değerlendirildiğinde; taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye istinaden 5 yıla yakın akaryakıt tedarik ve satımının yapıldığı hususlarında ihtilaf bulunmadığı, İhtilafın, sözleşmenin bitim tarihinin ne olduğu, davalının akaryakıt tedarikini sözleşme bitmeden önce kesip kesmediği, davacının buna bağlı zararının olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, bu zararı davalıdan talep edip edemeyeceği noktalarında olduğu ve sözleşme şartlarından ve EPDK’ya bildiriminden kimin sorumlu olduğu hususlarında yoğunlaştığı anlaşıldı.
Buna göre; akaryakıt bayilik sözleşmelerinin fiilen hayata geçmesi için öncelikle akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanması, bilahare EPDK’ya müracaat edilip lisans alınması veya dağıtıcı tadili yapılması gerektiği ve bu şekilde ticari faaliyete hazır hale geleceği aşikardır. Taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin imza tarihi 31.08.2010’dur. Her ne kadar ilk yakıt satışı 11.10.2010 olarak belirtilmişse de, EPDK kayıtlarında taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi 31.08.2010, bitiş tarihi de 31.08.2015 olarak görülmektedir. Dolayısıyla Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği 34. Madde ve Petrol Piyasası Kanunu 7. Madde kapsamında EPDK kayıtlarına göre sözleşme sonu 31.08.2015 olduğundan bu tarihten sonra davacı şirketin, davacı bayisine akaryakıt temin etmesi yasal açıdan mümkün değildir. Kaldı ki sözleşme ve kanunlara göre, bayilik lisansında dağıtıcı tadilini yapması gereken lisans sahibi olan bayi olup, mevcut durumda, davacı tarafından lisans tadili yapılırken fiilen ilk akaryakıt alım tarihi EPDK’ya bildirilmemiştir. Kaldı ki davacı şirket tarafından bayilik sözleşmesinin uzamayacağı EPDK’ya bildirilirken, davacının fesih ihtarnamesi de bildirime eklenmiştir. Bu durumda davalı şirketin kötü niyetli olarak bayilik sözleşmesi süresini hatalı bildirdiği iddiası kabul edilemez. Sonuç olarak davalı şirket, mevzuat gereği yükümlülüklerini yerine getirmiş ve resmi kayıtları baz alarak mevzuat gereği süre bitiminden itibaren davacı tarafa ürün satışını durdurmuştur. Bu nedenle yasal zorunluluğu yerine getiren davalının, bu davranışından dolayı kusurlu olduğu kabul edilemez. Her ne kadar, İstinaf Mahkemesince, anılan yasal mevzuatta öngörülen idari yükümlülüklerin muhatabı davalı dağıtıcı şirket olduğu, şeklinde gerekçe belirtilmiş ise de; bayilik lisansı tadil sürecinde bayilik sözleşmesini EPDK’ya sunan ve gerekli bildirimleri yapan, yapmakla yükümlü olan davacı/bayi olduğu değerlendirilmekle, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 939,25-TL harçtan düşümü ile bakiye 879,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 7.950,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2021

Katip
E-İmza

Hakim
E-İmza