Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2022/603 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/320 Esas
KARAR NO : 2022/603

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın …. şubesi ile … Ltd. Şti. arasında imzalanan 05/07/2012 tarih ve 625.000,00-₺ ile 06/06/2013 tarihli 850.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden nakti ve gayri nakti ticari krediler kullandırıldığını, davalılardan …, … ve …’nın bahsi geçen genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarının … 32. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, … 9. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu icra takibinde borcun dayanağının genel kredi taahhütnameleri, ihtarname olduğunu, müvekkili … Ltd. ŞTi. Tarafından 31/10/2013 tarihinde davacı bankanın … Şubesi’nden 19 adet çek tin teminat gösterilmesi karşılığında toplam 498.640,12-₺ tutarında ve ortalama vadesi 99 gün olan %11,5 faizle iskontolu kredi kullanıldığını, bahsi geçen kredinin 31/10/2013 tarihinde çekildiğini, bu tarihten sonra tahsili gereken ilk çek olan 50.000,00-₺ bedelli ve 17/12/2013 tarihli çekin ödenmesinin beklenmeden davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak davaya konu icra takibinin açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile huzurdaki haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli iş bu davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatan davacınn %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular .. Şti., …, … ve … aleyhine … 32. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname, genel kredi sözleşmelerine dayanarak 500.604,39-₺ asıl alacak, 2.523,59-₺ ile 126,18-₺ BSMV’nin 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek %23 oranında temerrüt faizi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 13/12/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 2014/376-2018/1250 E.K. sayılı 13/12/2018 tarihli kararı ile “…1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile (kefil olan davalıların kefalet limiti kapsamında sorumlu olması kaydı ile) 500.604,39-₺ asıl alacak, 1.419,52-₺ işlemiş faiz, 70,98-₺ BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %23 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına, Hüküm altına alınan alacağın (500.604,39-₺ asıl alacak + 1.419,52-₺ işlemiş faiz=502.023,91-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 100.404,78-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verilmiş olup, iş bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, başvuruya ilişkin olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/1325-2021/348 E.K. sayılı 18/03/2021 tarihli ilamı ile “…Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin Temerrüt (muacceliyet) halleri ve takip hükümleri başlıklı 4 maddesinin, 4.2.5 bendinde kredi kullanan müşterinin çeklerinin karşılıksız çıkması durumunda bankanın alacağının muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Buna karşın bilirkişi raporuna göre kredinin teminatı olarak verilen çeklerin bir kısmı itirazın iptali davası açılmadan önce tahsil edilmiştir. Her ne kadar davalı borçlular takipte borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurmuş iseler de, itirazın iptali davası açılmadan önce takipte talep edilen alacağın bir kısmının verilen teminat çeklerinin tahsili ile ödendiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir davadır. Davadan önce itiraz üzerine duran takip alacağının bir kısmı ödenmiş ise ödenen bu kısım için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Alınan bilirkişi raporlarında itirazın iptali davasından önce teminat olarak verilen çeklerden ne kadarının tahsil edildiği, bu tahsil edilen çek bedellerinden TBK 100. Maddesi gözetilerek ne kadarının ana borca mahsubunun gerektiği, buna göre dava tarihi itibarıyla takipte talep edilen alacak miktarından ne kadar borç kaldığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece davadan önce ödenen borç miktarının tespiti ile dava tarihi itibarıyla takipte talep edilebilecek alacak miktarı tespit edilerek itirazın iptali talebinin bu miktar üzerinden kabulü gerekirken davadan önce yapılan ödemeler düşülmeden sadece takipte talep edilen işlemiş faiz alacağından bir miktar düşülmek suretiyle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi hatalı olmuştur. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 maddesi ile mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları konusunda göstermiş oldukları delillerin toplanmaması ve bu iddia ve savunmalarından bir kısmı hakkında her hangi bir değerlendirme yapılmaması veya bu konuda tarafların göstermiş oldukları delillerin değerlendirilmemiş olması veya gösterilen delillerin değerlendirilmesine yönelik teknik bilgiyi gerektiren bir hususta bilirkişi raporu alınmaması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir iddia ve delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır. Bu nedenle itirazın iptali davasından önce tahsil edilen çek bedelleri TBK’nın 100. Maddesi hükmü gözetilerek takip alacağından mahsup edilerek dava tarihi itibarıyla ödenmemiş davacı alacağının tespiti ile bu miktar üzerinde açılan davada davacının hukuki yararının olup olmadığı değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre itirazın iptali davasının kabulü gerekip gerekmediği, buna göre icra inkar tazminatı ile davalıların kötü niyet tazminatı talebi de değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, davalıların bu yöne ilişkin savunması ve delilleri değerlendirilerek bu konuda taraf delileri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına eksik hususların tamamlanarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2018 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA…” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce yukarıda yazılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2019/1325 Esas 2021/348 Karar sayılı ilamı uyarınca yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 20/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…1-) Davacı Bankanın Takip Tarihi İtibariyle davalılardan olan Alacak miktarının; 500.604,39 TL asıl alacak,1.419,52 TL işlemiş faiz, 70,98 TL BSMV Toplam 2.094,89 TL Olduğu, 2-) Davacı Bankanın Dava (20.02.2014) Tarihi İtibariyle Davalı Bankadan Olan Alacak Miktarının 196.419,67 TL Asıl Alacak Toplam 196.419,67 TL Olduğu, 3-) Davacı Bankanın Takip tarihindeki 500.604,39 TL lık Asıl Alacağına, Takip Tarihinden itibaren 423 Temerrüt Faizi ile Faizin 65 Gider Vergisini İsteyebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacı banka ve davalı …Tic. Ltd. Şti. arasında 05/07/2012 tarihli 625.000,00-₺ bedelli ve 06/06/2013 tarihli 850.000,00-₺ bedelli 2 adet genel kredi sözleşmesi aktedildiği, davalı …, … ve …’nın söz konusu genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586 ve 584 maddesindeki koşulları kapsadığı anlaşılmıştır. Yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen 20/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporundan davacı bankanın takip tarihi olan 13/12/2013 tarihi itibari ile davalılardan 500.604,39-₺ asıl alacak, 1.419,52-₺ işlemiş faiz, 70,98-₺ BSMV alacak talebinde haklı olduğu, takip tarihi olan 13/12/2013 tarihinden dava tarihi olan 04/03/2014 tarihine kadar bir kısım tahsilatlar yapıldığı, tahsil edilen tutar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Tahsil edilen tutarın mahsubu ile davacı bankanın dava tarihi itibari ile 196.419,67-₺ asıl alacak talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava tarihinden sonra bir kısım tahsilatlar yapılmış ise de dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınması gerekmektetir. Tüm bu sebeplerden dolayı mahkememizce benimsenen 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca takibin 196.419,67-₺ asıl alacak tutarı üzerinden ve asıl alacağa yıllık %23 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile devamına karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si üzerinden İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. İcra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; davalıların … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile;
Tahsilde tekerrür olmamak ve kefil olan davalıların kefalet limiti kapsamında sorumlu olması kaydı ile; takibin 196.419,67-₺ asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %23 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile devamına,
Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına,
Takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce yapılan toplam 306.834,49-₺’lik kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından 306.834,49-₺’lik kısım yönünden davanın reddine,
Hüküm altına alınan 196.419,67-₺’nin %20’si üzerinden hesaplanan 39.283,93-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 13.417,43-₺ nispi harçtan peşin alınan 8.594,35-₺ harcın mahsubu ile bakiye 4.823,08-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 11,00-₺ tebligat posta gideri ile istinaf incelemesinden önce yapılan toplam 1.944,50-₺ (1.500,00-₺ bilirkişi ücreti, 444,50-₺ tebligat posta gideri) olmak üzere toplam 1.955,50-₺ üzerinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 763,23-₺ ile 6.870,38-₺ harç gideri olmak üzere toplam 7.633,61-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 30,00-₺ tebligat posta gideri ve 3.000,00-₺ bilirkişi ücreti ile istinaf incelemesinden önce yapılan 90,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.120,00-₺ üzerinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.902,27-₺ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 30.462,95-₺ nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri yönünden davalı vekili lehine takdir olunan 9.200,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza