Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2022/434 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/315 Esas
KARAR NO : 2022/434

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir: “…Davalı, … 31. İcra dairesindeki … E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 12.124,49TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz edildiğini, borcun itirazı haksız olup, borçlu itirazında kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirket ile borçlu taraf arasında … başvuru, … arabuluculuk numaralı dosya ile 18.03.2021 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığı, arabuluculuk görüşmelerinde taraflar arasında gerekli muvafakat sağlanamaması sebebiyle takibe konu olan alacağın tahsili amacıyla işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğu doğduğu, borçlunun bu itirazının aşağıda belirteceğimiz nedenlerle iptali gerekir; müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığı, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtlendiği, müvekkili şirket, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiği, buna karşılık davalı, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediği, bu fatura değerlerinin toplamı 12.124,49TL olduğu, müvekkili şirket taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı – borçlu taraf tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmediği, toplam tutarı 12.124,49TL olan fatura dilekçe ekinde sunulduğu ve belirtmek gerekir ki; işbu davaya ve ilgili icra takibine konusu faturaların çoğu e-arşiv fatura olarak düzenlendiğinden e-arşiv fatura uygulaması kapsamında oluşturulan faturalar elektronik mali mühür ve zaman damgası ile imzalanarak elektronik ortamda arşive alınmaktadır. Bu sebeple Mahkemenize sunulan faturalar asıl niteliğinde olduğu, e-Arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturalar davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiği, dava dilekçesi ekinde yer alan faturaların üzerinde de not olarak yazdığı üzere e- arşiv izni kapsamında elektronik ortamda iletildiği, söz konusu e-arşiv faturaların ulaştırılması sorumluluğu Türkkep üzerinde olduğu, müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı–borçlu taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındığı, bunun neticesinde müvekkili şirket tarafından icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takip durduğu, bu doğrultuda, 12.124,49TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizle davalıdan tahsiline ve faturaya dayalı bu alacağın likit olması nedeniyle, kötü niyetli davalının İcra İflas Kanunu m.67/2 uyarınca asıl alacak ve tüm ferileri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini,
yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini…” talep etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma ilişkisi nedeniyle davalının davacıya borçlandığının iddia edildiği taşıma ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vakii itirazın İİK.m.67 hükmü doğrultusunda iptali talebidir.
Mahkememizce icra dosyasının UYAP üzerinden celp edilip incelenmesinde özetle:”…alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu … Şirketi aleyhine 12.124,49-TL asıl alacağın icra takip tarihi olan 16/09/2020 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 16/09/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu sözleşme konusu taşımanın davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 07/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”…Davacı tarafından düzenlenen faturaların ,davacı taraf yasal defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, faturalarla ilgili mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, açılış ve kapanış kayıtlarının kanunun öngördüğü süreler yapıldığı, davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalı taraftan 12.124,49-TL alacaklı olduğuna…” dair görüş sunulmuştur. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki Kargo Sözleşmemesi ve bu sözleşmeye dayalı ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 12.124,49-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların tacir olmaları sebebiyle ticari faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE;
-Davalının … 31. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin aynı şartlarda ticari faizi ile devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 828,22-TL harçtan peşin alınan 146,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 681,35-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 214,67-TL ilk harç ve masraflar ile 1.309,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.523,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza