Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2022/663 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2022/663

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili asıl davanın dava dilekçesinde özetle : “….Müvekkil ile davalı arasında 20 yıl öncesi başlayan ticari ilişki çerçevesinde en son 01.02.2017 tarihinde “Beyaz Eşya Yetkili Servis Sözleşmesi” (Sözleşme) imzalanmıştır. İşbu Sözleşmenin içeriği tamamen ve önceden davalı tarafından hazırlanarak her 5 yılda bir imzaya sunulmuştur. Ancak 20 yılı aşkındır taraflar arasındaki hukuki ve ekonomik ilişkiler yine davalının tek taraflı olarak Sözleşmeyi 01.02.2021 tarihi itibariyle haksız feshetmiş olması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğratılmıştır. Şöyle ki;Davalı … (…) Alman menşeili ürünler satan ve Türkiye piyasasında çok büyük firmalardan birisidir. Müvekkil ise davalı ile yapmış olduğu servis hizmet sözleşmeleri ile … 20 yılı aşkın süredir hizmet vermektedir ve bölgesinde tanınan bir kişidir. 01.02.2017 tarihli davalı ile müvekkil arasında imzalanan Sözleşme tamamen matbudur, metnin tamamı davalı tarafından önceden hazırlanmıştır. Müvekkil tarafından sözleşmenin değiştirilmesine, ihtirazı kayıt konulmasına veya yorum dahi getirilmesine müsaade edilmemiştir.
Sözleşme davalıya dengesiz bir şekilde haklar veren ve yetkili servise (müvekkile) neredeyse yalnızca yükümlülükler yükleyen, sorumluluklarla donatacak şekilde oluşturulmuştur.Sözleşmede 28 madde boyunca detaylıca müvekkilin ağır yükümlülüklerine yer verilmişken, muhatabın yalnızca 5 maddede sözde yükümlülüklerine kısaca yer verilmiştir.
Sözleşme tamamen tek taraflıdır, piyasada hâkim durumda ve güçlü olan davalı, yetkili servis olan müvekkili kendine bağımlı hâle getirmiştir. Her ne kadar sözleşmenin her beş yılın sonunda biteceği ve bu beş yıl içinde birer yıllık geçerlilik süreleri olduğu öngörülmüşse de, davalının müvekkille kurduğu hukuki ve mali ilişkiye bakıldığı zaman, bunun aslında belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğu/dönüştüğü açıktır. Müvekkil ile davalı arasında 20 yıldan beridir kesintisiz olarak süregelen yetkili servis ilişkisi vardır. sözleşmenin güçlü tarafı olan davalının, piyasadaki hâkim durumunu kullanarak müvekkile bu matbu sözleşmeyi imzalamasından başka yol tanımamıştır. Yine son yapılan sözleşmedeki bir süre maddesine dayanılarak, bir taraftan sözleşmenin bitmesinden 1 yıl önce yenilenmeyeceği belirtilmiş diğer taraftan ise feshedildiği söylenmiştir. Çelişkili olan bu fesih ihbarı ve yapılan işlem haksız fesihtir. davalı şirket, gönderdiği … tarihli … 31. Noterliği … Yevmiye Nolu ihtarnamede müvekkille olan sözleşmesinin yenilenmeyeceğinden bahisle sona erdiğini bildirmiştir. Fakat aynı ihtarnamede, sözleşmenin feshedildiği de yer almaktadır. Sözleşme ilişkisinin, 4. Yıldaki süresinin dolması sebebiyle bittiği bildirilen ihtarnamede, aynı zamanda sözleşmenin feshedildiğinin yazılması ve feshin gerekçelendirilmeye çalışılması, çelişkilidir, kötü niyetlidir ve hukuka aykırıdır. Davalı, sözleşme süresinin dolması bahanesinin haklı bir gerekçe olmadığını öngörmekte, bu sebeple, asıl işleminin fesih olduğunu da belirtmiş bulunmaktadır.
Sözleşmede tek tarafa fesih hakkı tanınması ve diğer ahlaka aykırı, müvekkilin her türlü özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikte olan maddeler TMK 23/2ye aykırıdır ve dolayısıyla dava kapsamında tazminata konudur. Kaldı ki, davalı mesnetsiz iddialarda bulunarak sözleşmeyi feshetmiştir. Davalı tarafından gönderilen fesih ihtarnamesinde “şirketimizce yapılan tespitler tarafınızca kabul edilmiştir.” ifadesi yer almaktadır. Oysa müvekkil hiçbir zaman, ne sözlü ne de yazılı olarak bu iddiaları kabul etmemiştir. Davalının, müvekkilin bu iddiaları ikrar ettiğine yönelik açıklamada bulunması, gerçeği yansıtmamaktadır ve kötü niyetlidir. Bu iddiayı kabul etmediğimizi … tarihli … 6. Noterliğinin … Yevmiye Nolu İhtarnamemizde de belirtmiş bulunmaktayız.
Davalının ihtarnamesinde, sözleşmeyi fesih için yazdığı sebepler yalnızca bahaneden ibarettir. Örneğin ihtarnamede müvekkilin, muhatap şirketin belirlediği hedeflerin altında kalması, fesih için gerekçe gösterilmiştir. Oysa muhatap şirketin verilerini baz alırsak, 2020 yılı satış yüzdelerinin yer aldığı tabloya baktığımız zaman, 90 adet yetkili servisten, 61 adet yetkili servisin bu hedeflerin altında kaldığı; Yalnızca 29 adet yetkili servisin bu hedeflerin üstüne çıkabildiği görülmektedir. Davalı şirketin belirlediği bu hedeflerin üstüne çıkabilen Yetkili Servisler 1/3 azınlığı, hedeflerin altında kalan Yetkili Servisler ise 2/3 çoğunluğu oluşturmaktadır. Konuya ilişkin bizatihi davalı şirketin tabloları ektedir. Davalı tarafından ihtarnamemize … tarihinde … 17. Noterliği … Yevmiye Nolu cevabında sadece tek cümle ile tüm hususları kabul etmediklerini bildirmişlerdir.
Gönderdiğimiz ihtarnamede yanıtsız bırakılan soruyu tekrarlamak gerekir: Davalı şirketin “belirlediği hedeflerin altında kalmak” fesih için yeterli bir sebep ise, kalan 60 yetkili servis ile neden ticari ilişkiler devam etmektedir? Davalı, müvekkil ile olan sözleşmesinin feshi için, somut, mali, hukuki veya mantıklı hiçbir sebep gösterememiştir.
Davalı tarafından uygulanan prosedür ve buna esas tutulan anket, tutanak, rapor ve değerlendirme gibi belgeler ve tespitler; yoruma açıktır, taraflıdır, objektif olmaktan uzaktır. . Yetkili servisi davalı tarafından haksızca kapatılan müvekkilin yanında çalışan işçiler, istihdam edilmemiştir. Müvekkil, işçilerin bütün tazminatlarını tek başına ödemek zorunda kalmış bu nedenle zarara uğratılmıştır. Ayrıca haksız fesihle yetkili servisin kapatılması nedeniyle en az dört işçi işsiz kalmış ve zarara uğramıştır.
Personellere ödenen meblağların rücuen tazmini gerekmektedir.
Bu nedenle “Personel zararı” başlığı altında , ileride yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sunulacak bilirkişi raporuna göre arttırmak hakkımızı saklı tutarak şimdilik 1.000.-TL talep ediyoruz.
20 yılı aşkın süredir kesintisiz devam eden Sözleşmesine ve davalıya sadakatle çalışan davacı müvekkil, bu şekilde son 5 yılı içeren Sözleşme süresinin bitimi dahi beklenmeden 4. Yılda feshedilerek ticari kazanç kaybına da uğratılmıştır. Geçmiş mali dönem bilançoları incelendiğinde, geçmiş yıllar ortalamasına göre müvekkilin hiç olmazsa son bir yıl daha çalışmış olsaydı, ne kadar kazanç elde edeceği hesaplanabilir.
Bu nedenle “Kazanç kaybı ” olarak , ileride yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sunulacak bilirkişi raporuna göre arttırmak hakkımızı saklı tutarak bu kalem için de şimdilik 1.000.-TL talep ediyoruz.
Yıllar içinde müvekkil yedek parçaları saklamak ve korumak için de depo kiralamış, yatırım yapmış ve maliyetlerine katlandırılmış, bu şekilde de zarara uğratılmıştır.
Müvekkilin deposunda davalı şirket tarafından zorla aldırılan yaklaşık yüzbinlerce liralık tutarda yedek parçalar bulunmaktadır. Kayıtlarla ve her türlü hukuki delillerle yapılacak incelemelerle bu rakam netleşecektir.Yedek parçaların atıl halde kapalı bir yetkili servisin deposunda beklemesi, davalı tarafından iade alınmaması hak edilen ücretin de ödenmemesi müvekkili aşırı şekilde zarara uğratmıştır.Bu nedenlerle ” Yedek Parça ve Depo zararı ” başlığı altında , ileride yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sunulacak bilirkişi raporuna göre arttırmak hakkımızı saklı tutarak bu kalem için de şimdilik 1.000.-TL talep ediyoruz.
Devir işleminin yapıl(a)maması sebebiyle uğranan her türlü zararı, ileride yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sunulacak bilirkişi raporuna göre arttırmak hakkımızı saklı tutarak bu kalem için de şimdilik 1.000.-TL talep ediyoruz.
Taraflar arasında yeniden imzalanan 01.02.2017 tarihli “Beyaz Eşya Yetkili Servis Sözleşmesi”nin süre sonu dahi beklenmeden, davalı tarafından 01.02.2021 tarihinde haksız feshedilmiş olması sebebiyle ayrıntıları yukarıda açıklanan şimdilik 4.000.-TL maddi ve 100.000.-TL manevi olmak üzere toplam 104.000.-TLnin ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline,
Yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de davalı yana yükletilmesine,
Her nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, her türlü fazlaya ait hak, talep, şikayet, ıslah ve ke dava haklarımızın saklı tutulmasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA :
Davalı karşı davacı vekili asıl davanın cevap dilekçesinde ve karşı davanın dava dilekçesinde özetle:”….Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmayıp ,delil listesi kapsamında sunulan tek belgenin davacının geçmiş yıllara ilişkin kar ve gelir durumlarını gösterir gelir gider tabloları ve mali bilançolar olduğu bu sebeple taraflarına tebliğ edilmeyen tüm belgelerin taraflarına tebliğine karar verilmesi, Sözleşmenin müvekkili tarafından haklı sebeplere dayalı fesih edildiği,
Davacının müşteri memnuniyeti, bakım sözleşmesi yapma, aksesuar satışı ve ek garanti satışı sıralamasında Batı Anadolu bölgesindeki 86 servis arasındaki en düşük oranlara sahip olan yetkili servis olduğu , Davacının müvekkilimizden talep ettiği yedek parçalar başka kaynaklardan ve aynı kalitede olmadan temin ettiğinin tespit edildiği, İlk olarak 2018 yılında olmak üzere bu konuda davacıya para cezası kesildiği, Her yılın ilk yarısında bir önceki yılın sevk-sarf ürünleri ile ilgili detaylı bir çalışma yapıldığı, 2020 yılı için de sözleşmenin 01.02.2021 tarihinde fesinden sonra davacıya 37.257,04 TL usulsüzlük cezası faturası düzenlendiği, Davacının bu anlamda Sözleşme’nin “Yetkili Servisin Yükümlülükleri” başlıklı “F” maddesinin 4. Bendine göre; ”Yetkili servis, hizmetlerde gerekecek olan yedek parçaları Şirket’in yedek parça deposundan almakla yükümlü olduğu , ve bu yükümlülüğe uymadığı, Sözleşme’nin, “Temerrüt ve Sona Erme” başlıklı “K” maddesinin 2 (n) bendi uyarınca; Aşağıdaki durumlarda, Şirket, hiçbir süre vermek zorunda olmadan ve bu durumların düzeltilmesini beklemeksizin, yapacağı bildirim ile bildirim tarihinden başlayarak geçerli olmak üzere, Sözleşme’yi ve Sözleşme ile Yetkili Servis’e tanınan her türlü hakkı sona erdirme hakkına sahip olduğunun ifade edildiği (Madde K/2);İlgili maddenin , Yetkili Servis’in F maddesinin 4. ve 5. bendinde üstlendiği yükümlülüklerine aykırı davranması.
(Madde K/2n) şeklinde düzenlendiği , Bu sebeple müvekkilinin bu maddeden dahil sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, Kaldı ki sözleşmenin bildirimli olarak fesih edildiği, Davacının sözleşmenin belirsiz olduğu iddiasının da yersiz olduğu ,Sözleşmede yer alan D maddesinin her iki tarafa da her bir sene sonunda yazılı olarak bildirmek kaydı ile sözleşmeyi fesih edebilme hakkı verdiği,
Rekabet Kurulunun 26.03.2020 tarihli 20-16/232-113 sayılı kararı ve 2002/2 sayılı tebliği uyarınca süreli sözleşmenin belirsiz süreli sayılmasının huzurdaki uyuşmazlık ile herhangi bir ilgisinin olmadığı ,ilgili iddianın desteklendiği Rekabet Kurulu Kararının ilgili 38.sayfasında bu Bayilerin münhasır bayi olduğu ve bu sözleşmelerin süresiz veya belirsiz süreli olarak imzalandığı ifade edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin münhasırlık içermeyen sözleşme olduğu ,
2020 yılının Mart ayında davacı ile Şirket … yetkili servis yönetmenleri …ve … ile bir görüşme gerçekleştirdiği ve bu görüşmede davacı tarafından içerisinde bulunduğu yetersizliğin kabul edildiği, 2020 yılı Ekim ayında yapılan görüşmede ise davacı durumunu düzeltemediği yeni bir yetkili servis adayı bulunmasını şifaen beyan ettiği, davacının beyan ettiği gibi mükellefinin davacıya yönelik negatif ayrımcılık uygulamadığı , davacının talep ettiği madde manevi tazminat taleplerinin koşullarının oluşmadığı , davacının bizzat kendi kusuru ile zarara uğraması nedeni ile manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceği ve ispata gerek olduğu , davacının personele ödediği tazminat miktarlarının, mahrum kalınan kara ilişkin hiçbir delil sunmadığı, yedek parçaların iade alınmaması sebebi ile doğan zararların ve depo zararlarının talebi konusunda, sözleşmenin ‘’ Sona Ermenin Sonuçları ‘’başlıklı L Maddesi nin 3.maddesinin ,
‘’Mevcut sözleşmenin 2.ve 3. Bendi uyarınca fesih edilmesi halinde ise yetkili servise satılmış ve fatura edilmiş hiçbir yedek parça şirket tarafından iade alınmayacaktır.’’ Şeklinde düzenlendiği, bu sebeple yedek parçaların müvekkili tarafından iade alınmayacağı, Ki davacının talep ettiği yedek parça ile garanti dahili sarf etmiş olduğu yedek parçalar arasında fark olduğunun tespit edildiği ve bu kapsamda davacı ya fesihle sonlanan 4 ayrı ceza verildiği, Davacının ticari işletmesinin devrine dair izin verilmemesi sebebi ile oluşan zararları konusunda uygulamada yetkili servisin kendi isteği ile istifa etmesi durumunda yalnızca öneride bulunabilmesi gibi bir uygulama olduğu ki davacının istifa etmediği yetkili servis sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından sona erdirildiği , Türk Ticaret Kanunu 121/4. Maddesi ‘’Haklı bir sebep olmadan ve üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesih eden tarafın başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebi ile diğer taraftan uğradığı zararı tazmin etmek zorunda olduğu, Somut olayda ,müvekkilinin sözleşmeyi ,sözleşme ile kendisine tanınan fesih hakkı kapsamında ihbar öneline uyulmak sureti ile sözleşmeyi fesih ettiğini, Davacının hukuka aykırı ve sözleşmesel dayanaktan yoksun davasının reddi gerektiği, Karşı Davaları ile ilgili, Davacının müvekkilinin sözleşmeyi haklı ve usulüne uygun biçimde fesih etmesine rağmen halen dahi müvekkili şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen ürünlerin logolarını hukuka aykırı biçimde kullanmaya ,servis yetkisi devam ediyormuş gibi davranmaya devam ettiği, Bu durumun sözleşmenin ‘’ Sona Ermenin Sonuçları ‘’başlıklı L Maddesi nin 1.bendine ve Türk Ticaret
Kanunu ‘nun 55 vd. maddelerinde yer alan haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğu , Öte yandan ,Davacı karşı davalının 2020 yılında gerçekleştirdiği ancak sözleşmenin feshinden sonra tespit edilen usulsüzlükler neticesinde kesilen 37.257,04 TL lik fatura sebebi ile kalan 35.833,55 TL tutarında bakiye alacağı olduğu bu bedelin tahsili amacı ile karşı davanın ikame edildiği, Sonuç olarak Haksız ve hukuka aykırı asıl davanın reddine ,karşı davalarının kabulüne karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
Davacı – Karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle ;”…Davalı Şirket, gönderdiği ihtarnamede son yapılan sözleşmedeki bir süre maddesine dayanarak, sözleşmenin bitmesinden 1 yıl önce yenilenmeyeceğinden bahisle feshettiğini yazdıysa da, cevap dilekçesinde haklı nedenle fesih iddialarını öne sürdüğü ,bir yandan “süresi içinde sona erdirdik” derken diğer yandan “haklı sebeple feshettik” sebeplerinin ileri sürülmesinin çelişkili olduğu ,cevap dilekçesinde, haksız feshini gerekçelendirmeye çalıştığı, Bu itibarla öncelikle iddia ve savunmayı genişletme yasağına aykırı şekilde sunulan aleyhe beyan ve iddiaları kabul ve muvafakat etmedikleri , HMK ‘ya aykırı karşı tarafın savunmalarının kabul edilmemesini talep ettikleri , Davalı Şirket, müşteri memnuniyeti, bakım sözleşmesi yapma, aksesuar satışı ve ek garanti satışı sıralamasında bölgeye göre müvekkilin düşük oranlara sahip olduğunun iddia edildiği ,bu iddiaların ise kendi sunduğu ve sonradan düzenleyip düzenlemediği belli dahi olmayan tablolara dayandırıldığı ,Davalı Şirketin, örneğin Marmara Bölgesinde ya da Doğu Anadolu bölgesinde işbu bahsettiği “başarı sırasında” müvekkilden daha düşük ortalamaya sahip olan yetkili servisler ile neden ticari ilişkisini devam ettirmekte olduğunun sebebinin bilinmediği, Müvekkilin, davalı şirketin belirlediği hedeflerin altında kalması, fesih için gerekçe gösterildiği , ancak
“belirlediği hedeflerin altında kalmak” fesih için yeterli bir sebep ise, kalan 60 yetkili servis ile neden ticari ilişkiler devam etmekte olduğu , Davalı Şirketin dosyaya sunduğu tabloları kabul etmenin mümkün olmadığı Davalı Şirketin dört kere konuya ilişkin para cezası kestiğinin belirtildiği ,08.06.2018,- 21.06.2019, 17.06.2020, 26.05.2021 tarihlerinde kesilen cezaların ,yaz aylarında klima tesisatları sebebiyle artan müşteri taleplerine yetişebilmek için, davalı şirket tarafından yeterli yedek parçanın temin edilememesi sebebiyle mecburen olduğu ve neredeyse yetkili servislerin yarısında bu uygulamanın var olduğu , Davalının , 2018-2019-2020 ve 2021 haziran aylarındaki kestiği bu cezalar sebebiyle haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini savunduğu oysa 2018-2019-2020 yıllarında kesilen bu cezalardan sonra da çalışmaya ve sözleşmeye devam edildiği ,2021 yılındaki 4. Cezadan sonra ve aradan yıllar geçtikten sonra haklı nedenle feshettikleri iddiasının inandırıcı olmadığı, Davalının müvekkille kurduğu hukuki ve mali ilişkiye bakıldığı zaman, bunun aslında belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğu/dönüştüğü, Uygulamada ekonomik açıdan zayıf durumda olan yetkili servislerin, sözleşmenin devam etmesi için çalıştığı ,dolayısıyla sözleşmede iki tarafa verilen 1 ay önceden bildirim ile feshedilebileceği maddesinin tamamen davalının lehine olduğu , Davalı Şirketin cevap dilekçesinde, 2020 yılı Ekim ayında yapılan görüşmede müvekkilin yetersiz olduğunu söylediğini ve davalıdan yeni bir yetkili servis adayı bulunmasını istediğini şifahen dile getirdiğinin iddia edildiği, işbu iddianın gerçeği yansıtmadığı ,müvekkilinin yazılı veya sözlü hiçbir şekilde böyle bir beyanda bulunmadığına…” beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki yetkili servis hizmet sözleşmeleri, 01/02/2022 tarihli talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporu, 10/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Asıl dava; taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin, karşı dava ise sözleşme ve faturadan kaynaklı olarak alacak ile BSH şirketi tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen logoların kullanılmasının haksız olduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin işlenilmesinde etkili olan malların imhası talebine ilişkindir.
Karşı davadaki; şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen logoların kullanılmasının haksız olduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i , haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin işlenilmesinde etkili olan malların imhasına ilişkin taleplere ilişkin dava iş bu davadan tefrik edilerek mahkememizin en son (2022/700 Esas) esasına kaydedilmiş ve bu talepler hakkındaki davaya bakma görevinin Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle bu taleplere ilişkin davada görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/02/2022 tarihli raporda özetle; “…Davacı/karşı davalı tarafın 2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılı hesap döneminde, sunulu ticari defterlerin noler açılış ve kapanış tasdikinin 6102 Sayılı TTK.m.64 ve VUK.182 maddesine göre; açılış noter tasdiklerinin zamanında yapıldığı, dört yıllık yevmiye defteri kapanış tasdikinin yapılmadığı, (2021 yevmiye detterinin kapanış lasdikinin yasal süresi 30.06.2022’dir) ayrıca 2021 yılı kapanış işlemlerinin yaptırmadığı, beş yıllık yevmiye ve kebir defterlerinin birbirini leyit eder şekilde tutulduğu, 2017 yılına ait ticari defter ve kayıtları haricindeki 2017-2018-2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 mimülga TTK 85 m. kapanış tasdikinin yapılmadığından sahibi lehine delil niteliğinde bulunmadığı, bu husustaki takdirin mahkemeye bırakıldığı, davacı/karşı davalının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, davacının sözleşmesinin feshi tarihi (01.02.2021) itibariyle ve dava tarihi itibariyle davalı/karşı davacıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan inceleme de; davalı/karşı davacı tarafından dosyuya sunulan, yetkili servis sözleşmesinin F.13 maddesine göre kesilen 4 adet cezai şart faturalarına davacı …’ın herhangi bir itirazının olmadığı, ticari defterlerinde de kayıt ettiği görüldüğünden, söz konusu faturaları kabul ettiği, dolayısıyla bu ceza faturalarının kabulü dahi söz konusu sözleşmenin ihlali anlamına geldiği, davalı/karşı davacının sözleşmeyi “Yetkili Servisin Yükümlülükleri” başlıklı F.maddesi 4.bendi, “Süre ve Yenileme” başlıklı D.maddesi, “Temerrüt ve Sona Erme” başlıklı K.maddesi 3.bendi ve “Cezai Şarti” başlıklı, M.maddesine göre davacı/karşı davalının sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle tek taraflı ve haklı sebeple feshettiği, davacı/karşı davalının yukarıda açıklanan nedenler ile sözleşmesinin haklı sebeple fesh edildiği, sözleşmenin feshi tarihi (01.02.2021) ve dava tarihi itibariyle davalı/karşı davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı/karşı davalının dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladığı sözleşmenin; “dürüstlük kuralı”na aykırılık, sözleşmenin belirsiz süreli hale gelmesi, sözleşmenin Türk Medeni Kanunu’nun 2. Ve 23/2.maddelerine aykırılık içermesi, ayrımcılık yapılması gibi nedenler ile talep edildiğinin maddi ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı hususları uzmanlık alanı dışında olduğundan bu konuda görüşün beyan edilmediği, mahkemenin uygun görmesi halinde, alanında uzman (Nitelikli Hesaplamalar) bilirkişiden görüş alınmasının yararlı olabileceği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Yetkili Servis Sözleşmesi ile 2017 öncesinde başladığı, davalı/karşı davacının (….A.Ş), davacı/karşı davalıdan 35.833,55 TL. bakiye alacağının bulunup bulunmadığının tespiti mahkemenin uygun görülmesi halinde … Tic.A.Ş’nin ticari defter ve belgeleri üzerinde SMMM bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmesi ve inceleme sonucuna göre karar verilmesinin uygun olabileceği, inceleme yapılan davacı/karşı davalının davalı şirkete ait (… Marka) ürünün logosunun işyeri levhasında ve camında yazılı olduğu tespit edildiği, mahkemenin uygun görmesi halinde; davalı/karşı davacı tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen ürünlerin logolarının sözleşmenin feshine rağmen davacı/davalı şirket tarafından kullanılmasının haksız olup olmadığı hususunda, alanında uzman (Nitelikli Hesaplamalar) bilirkişiden görüş alınmasının yararlı olabileceği…” yönünde görüş sunulmuştur.
Mahkememizce davalı/karşı davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile …. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı itibariyle rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek, rapor tanzimi istenmiş bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/08/2022 tarihli raporda özetle; “…Davacı karşı taraf davalı … ile davalı karşı taraf davacı …Tic.A.Ş. arasında sözleşmeye dayalı ticari bir ilişki olduğu , sözleşmenin davalı/karşı taraf davacı …Tic.A.Ş. tarafından 01.02.2021 tarihinde fesih edildiği , 2021/190 talimat dosyası ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda yapılan ticari defter incelemesinde davacı -karşı davalının ,davalı -karşı davacıdan herhangi bir ticari alacağının olmadığının tespit edildiği, davalı karşı davacının tek taraflı olarak sözleşmeyi 01.02.2021 tarihi itibariyle haksız feshetmiş olduğu iddiası üzerine davacı karşı davalı …’ın maddi ve manevi zarar taleplerine ilişkin dosya içeriğinde ve sözleşmede yapılan inceleme ve değerlendirmede , yatırım yaptığı, eğitim ücretleri ödediği teknik yetişmiş personellerinin iş akdini fesih etmek zorunda kaldığı ve bu personellerin bir de tazminatlarını ödediği iddiasına istinaden dosya içeriğinde eğitim ücret faturası , iş akdi fesih edilen personel listesi ,işçi çıkış bildirimleri veya tazminatların ödendiğine dair bir banka dekontu gibi destekleyici belgelere rastlanılmadığı, konu ile ilgili sözleşmenin Şirketin Yükümlülükleri Bölümü MADDE-E 3.Sırada’’ Şirket Yetkili servisin işi yürütmesi için gereken bilgi ve beceriyi kazanmasına yönelik olarak hazırlayacağı program ve belirleyeceği tarihlerde ,yetkili servise ve çalışanlarına iş ile ilgili yeni teknolojik gelişmeler ve servis uygulamaları ,ürünler ,teknik bilgiler ,işletme stratejileri yeni uygulama ve ilkeler beşeri ilişkiler v.b. gibi konularda eğitimler verecek her türlü teknik desteği sağlayacağı, bu eğitimlerin içeriği süresi yeri
tarihi ve eğitimcisi Şirket tarafından belirlenir. Şirket bu eğitim masraflarını tamamını veya bir kısmını yetkili servise fatura edebilir .’’ifadesinin yer aldığının görüldüğü, davacı karşı taraf davalının yetkili servis deposunda bulunan davalıdan satın aldığı yedek parçaların hiçbirinin (son 6 aylık parçalar dâhil) davalı karşı davacı tarafından geri alınmadığı ,bu konuda hiçbir ücret ödenmediği , bu yedek parçaları saklamak ve korumak için de depo kiralanıp, yatırım yapıldığı
ile ilgili bir kira sözleşmesinin de dosya içeriğinde yer almadığı, konu ile ilgili sözleşmenin Sona Ermenin Sonuçları Bölümü MADDE-L 3.Sırada’’Mevcut Sözleşmenin süresinin sona ermesi durumunda veya K maddesi 1.bendi uyarınca fesih edilmesi halinde ,sözleşmenin sona ereceği tarihten önceki son 6 ay içerisinde yetkili servise satılmış ve fatura edilmiş sağlam ve orijinal ambalajlı olan yedek parçalar şirket tarafından iade alınır ,son altı aylık süreden önce satılmış ve fatura edilmiş yedek parçalar şirket tarafından iade alınmaz .Mevcut sözleşmenin K maddesi 2. Ve 3. Bendi uyarınca fesih edilmesi halinde yetkili servise satılmış fatura edilmiş hiç bir yedek parça Şirket tarafından iade alınmayacaktır.’’ İfadesinin yer aldığı davalı karşı davacının sözleşmeyi K maddesi 2.bendinde yer alan , Yetkili servisin F maddesinin 4.ve 5.bendinde üstlendiği yükümlülüklere aykırı davranışlarından ötürü fesih edildiğinin belirtildiği ,ilgili maddeler ise aşağıdaki gibidir; F maddesi 4.bend ‘’ Yetkili servis hizmetlerinde gerekecek olan yedek parçaları Şirketin yedek parça deposundan almakla yükümlüdür. Başka kaynaklardan ve aynı kalitede olamayarak temin edilen yedek parça tespit edildiğinde sözleşmeyi fesih etme ve veya her sene başında Ocak ayı içerisinde yayımlanarak yürürlüğü giren cezai şartları uygular, F maddesi 5.bend ‘’Yetkili servis ,ürünlerde temizlik ve bakım işlemleri için kullanılabilecek aksesuar
niteliğindeki malzemeleri yalnızca şirket ve veya tayın ederek bildireceği bir başka teşebbüsten satın almakla yükümlüdür .Yetkili servis ,şirketten temin ettiği iş bu aksesuar niteliğindeki malzemeler dışında hiçbir malzemeyi doğrudan ve ya dolaylı satamaz .Aksinin tespiti halinde ,yetkili servis şirketin sözleşmeyi feshetme ve veya her sene başında ocak ayı içerisinde yayımlanarak yürürlüğe giren cezai şartları uygulayabileceğini kabul eder. Devir işleminin yapıl(a)maması sebebiyle uğranan her türlü zarar talebi ile ilgili sözleşme Hakların Devri J.maddesi 2. Bendde , ‘’Yetkili servis in şirketin yazılı izni olmaksızın ,sözleşme ile ilgili hak ve yükümlülüklerini işin yürütülmesi ile ilgili malvarlığının herhangi bir bölümünü tamamen ya da kısmen devredemeyeceğini kabul eder .’’ ifadesinin yer aldığı öğrenildiği, davalı karşı davacı tarafından her yılın ilk yarısında bir önceki yılın sevk-sarf ürünleri ile ilgili detaylı bir çalışma yapılarak düzenlenen usulsüzlük cezası faturasının 2020 yılı için de sözleşmenin 01.02.2021 tarihinde feshinden sonra 26.05.2021 tarihinde 37.257,04 TL olarak düzenlendiği, ilgili faturanın Davacı/karşı davalı …’ın ticari defterlerinde 2021/190 Talimat Dosyası ile ilgili hazırlanan Bilirkişi Raporunda muhasebe kayıtlarına işlendiği bilgisinin yer aldığı, Davalı/karşı davacı …Tic.A.Ş. nin alacak davasına esas teşkil eden bu faturanın Davalı/karşı davacı …Tic.A.Ş defter ve beyanlarında da yer aldığı ve davalı karşı davacının ticari defter ve belgelerine göre …’dan 35.833,55 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı karşı davacı …Tic.A.Ş. nin yevmiye, defteri kebir açılış kapanış beratlarının ve envanter defterlerinin TTK Md.64/3. ve V.U.K. 182,220,221 Maddeleri uyarınca yapılması gereken noter açılışlarının ve kapanışlarının süresinde ve usulüne uygun yaptırıldığı bu sebeple sahibi lehine delil niteliği taşıdığı…”dair müşterek görüş sunulmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı/karşı davalı ile davalı/karşı davacı arasında yetkili servis sözleşmesine dayanan ve uzun yıllardan bu yana süregelen ticari ilişki bulunduğu, en son olarak 01/02/2017 tarihinde sözleşmenin yenilendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı/karşı davacı şirket tarafından gönderilen … 31. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 01/02/2021 tarihi itibariyle feshedildiği, her ne kadar davacı/karşı davalı tarafça sözleşmenin haksız feshedildiği iddia edilerek, sözleşmene nedeniyle yatırım yaptığı, eğitim ücretleri ödendiği, teknik yetişmiş personellerinin iş akdini fesih etmek zorunda kaldığı ve bu personeller için tazminat ödemek durumunda kalındığı, yetkili servis deposunda bulunan davalıdan satın aldığı yedek parçaların davalı/karşı davacı tarafından geri alınmadığı, bu konuda hiçbir ücret ödenmediği , bu yedek parçaları saklamak ve korumak için de depo kiralanıp, yatırım yapıldığı, yetkili servis deposunda bulunan davalıdan satın aldığı yedek parçaların davalı/karşı davacı tarafından geri alınmadığı, bu konuda hiçbir ücret ödenmediği , bu yedek parçaları saklamak ve korumak için de depo kiralanıp, yatırım yapıldığı iddia edilerek tazminat talep edilmişse de, davacı/karşı davacı tarafça personel gideri, eğitim masrafı, yapıldığına yada depo kiralanarak masraflar yapıldığına dair dosyaya her hangi bir belge yada delil sunulmadığı, yine davacı tarafça sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak “kazanç kaybı” meydana geldiği belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuşsa da, kazanç kaybının varlığına ilişkin olarak ta delil ve belgelerin dosyaya ibraz edilmediği, ayrımcılık yapılarak devire izin verilmemesinden kaynaklı olarak oluşan zarar nedeniyle tazminat ödenmesi talebine ilişkin hususlarında davacı/karşı davalı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla davacı/karşı davalı tarafın ispat edilemeyen maddi tazminat talepli davasının reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı /karşı davalı tarafça haksız fesihten kaynaklı olarak manevi tazminat talebin de bulunulmuşsa da, taraflar arasındaki sözleşmenin K 2(n) maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilmiş olduğu, haksız feshin söz konusu olmadığı ve davacı/karşı davalı taraf lehine manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla asıl davadaki manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği, karşı davada ise; davalı/karşı davacı tarafça tanzim edilen cezai şart faturalarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı/karşı davacının dava tarihi itibariyle faturadan kaynaklı olarak 35.833,55 TL alacaklı olduğu, davalı/karşı davacı tarafça faiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla 35.833,55 TL’nin …’dan alınarak … Anonim Şirketine verilmesinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davadaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE
2-Karşı davanın KABULÜ ile 35.833,55 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine
3-Asıl dava hakkında karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 1.776,06-TL harçtan düşümü ile bakiye 1.695,36-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalı …’a iadesine,
4-Asıl dava hakkında davalı-karşı davacı … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 16.600,00-TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …’dan tahsili ile davalı-karşı davacı … Şirketi’ne verilmesine,
5-Asıl dava hakkında davacı-karşı davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Karşı dava hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.447,78-TL harçtan peşin alınan 612,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.835,78-TL karar ve ilam harcının davalı-karşı davacı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Karşı dava hakkında davacı-karşı davalı … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı-karşı davacı …’dan tahsili ile davacı-karşı davalı … Şirketi’ne verilmesine,
8-Asıl ve karşı dava hakkında davalı-karşı davacı … Şirketi tarafından yapılan 612,00-TL ilk harç ve masraflar ile 1.160,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi/talimat) olmak üzere toplam 1.772,00-TL yargılama giderinin davacı-karşı davalı …’dan tahsili ile davalı-karşı davacı … Şirketi’ne verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı-karşı davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/10/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza