Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/31 E. 2022/961 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/31 Esas
KARAR NO : 2022/961

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“.. 07.09.2020 tarihinde müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği … adresinde henüz kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından hırsızlık hadisesi meydana gelmiştir. Bu hırsızlık olayıyla hamili/lehdarı müvekkil şirket olan çekler çalınmıştır. Müvekkil şirket yetkilisi … Polis Merkezi Amirliği’ne giderek şüpheli/şüphelilerden şikayetçi olmuştur. (Ekte şikayetçi ifade tutanağı sunulmuştur.) Bu olaya ilişkin yürütülen soruşturma … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… numaralı dosyası üzerinden devam etmektedir. Ayrıca müvekkilin hamili/lehdarı bulunduğu çeklerle ilgili olarak … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla çek ziyaı nedeniyle çek iptali davası ikame edilmiştir. İşbu davada tarafımızca davaya konu çeklere ilişkin toplam 52.515,76 TL teminat yatırılmıştır. Bu husus üzerine mahkeme davaya konu çeklere ilişkin ödemeden men yasağı kararı vermiş ve bu kararını ilgili bankalara müzekkere ile bildirmiştir. (Ekte sunulmuştur.) … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından düzenlenen …Bankası A.Ş. … Şubesi … IBAN nolu hesabına ait 13.10.2020 vade tarihli … seri numaralı, 5.300,00 TL bedelli çek de bu davaya konu çeklerden biridir. Dolayısıyla söz konusu çeke ilişkin ödeme yasağı mevcut olup bu husus müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan çek üzerinde de belirtilmiştir. Zira banka tarafından konulan kayıt şu şekildedir: ”Çekin karşılığı yoktur. …1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.09.2020 tarih ve… E. Sayılı ödeme yasağı gereğince çek hakkında herhangi bir işlem yapılmayarak iade edilmiştir.” Müvekkilin hamili/lehdarı olduğu çekler ticari ilişkisi olduğu diğer firmalara verilmek üzere cirolu ve imzalı bir şekilde kasasında muhafaza edilmekteyken kimliği belirsiz kişilerce çalınmıştır. Dolayısıyla çek üzerinde yer alan imza müvekkil şirket yetkilisine ait olduğundan tarafımızca icra hukuk mahkemesine başvurulamamıştır. Zira icra hukuk mahkemesi dar yetkili olup sadece şekli inceleme yapma yetkisi mevcut olduğundan mahkemenizde davalı aleyhine menfi tespit ve çekin iadesi davası açılması gereği hasıl olmuştur. Müvekkile ait hırsızlık suçuna konu olan çeklerden bazıları bankalar ile faktoring firmalarına ibraz edildiği zaman bankalar ve faktoring firmalarınca tarafımıza bilgi verilmiştir. Çekin iptali davasına konu çeklerin henüz davalıya geçmediği bir zaman diliminde ciro zincirinde davalının bir üstünde yer alan yetkisiz hamil … Gıda İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nce bankalara ve faktoring firmalarına ibraz edilmeye çalışılmıştır. Tarafımızca bu hususun öğrenilmesi akabinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … E. Sayılı dosyasına talepte bulunulmuştur. (Ekte şikayet dilekçesi ve 14.09.2020 tarihli dilekçemiz sunulmuştur.) Söz konusu talebimizde ”ticaret sicil kayıtlarından görüleceği üzere işbu şirketin tüm payları hırsızlık hadisesinden üç gün önce … tarafından … isimli …. vatandaşı kişiye devredildiği ve çalıntı çeklerin bankalara ibrazını gerçekleştiren şirket yetkilisi … ve şirket eski ortağı …’in söz konusu çekle ilgili ifadesinin alınması gerektiği” hususu beyan edilmiştir. 31.11.2020 tarihinde ilgili savcılık …isimli şirket eski ortağının dinlenilmesi hususunda emniyet müdürlüğüne müzekkere yazmış olup ancak halihazırda bu kişinin ifadesi savcılık soruşturması kapsamına girmemiştir. Dolayısıyla detaylıca izah edildiği üzere müvekkil ile … Limited Şirketi arasında herhangi bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Müvekkil şirket bu firmaya davaya konu çeki vermemiş olup … Limited Şirketi çek bakımından yetkili hamil değildir. Bu nedenle müvekkil şirketten sonra çek üzerinde ciro silsilesi bozulmuş olup davalı şirket de çek bakımından yetkili hamil sıfatına haiz değildir. Sayın mahkemece haklı davamızın kabulüyle müvekkil şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmenin öncesinde müvekkil aleyhine başlatılan haksız icra takibinin teminatsız olarak (…Dış Ticaret Ltd. Şti. hariç) tüm borçlular bakımından durdurulması gerekmektedir.Nitekim müvekkil şirket … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasında davaya konu çek bakımından da teminat yatırmış olup işbu dava bakımından da teminat yatırılması ihtimalinde aynı çeke ilişkin mükerrer bir teminat söz konusu olacaktır. Ayrıca haksız takibin yalnızca müvekkil şirket lehine değil, tüm borçlular (… Şti. hariç) bakımından durdurulması gerekmektedir. Zira aksi ihtimalde yetkisiz hamil olan davalıya diğer borçlular bakımından ödeme yapılması durumunda yetkili hamil olan müvekkilin alacağını tahsil imkanı tehlikeye girmektedir. Bunun da ötesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen yargılama kapsamında ticaret sicil gazetesinde ”davaya konu çekleri elinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde mahkemeye ibraz etmeleri aksi halde çekin iptaline karar verileceği hususu” ihtar olunmuştur. Dolayısıyla halihazırda davalının bahse konu çek iptali davasına müdahil olması ve çek bakımından yetkili hamil olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.
Diğer önemli bir husus ise davalının söz konusu çek dolayısıyla başvuru borçlularına karşı müracaat hakkının doğmamasıdır. Zira davalı, bankaya başvurduğunda ona ödeme yapılmama nedeni hesapta yeterli karşılık olmaması sebebiyle değil, çeke ilişkin iptal davasının derdest oluşu ve mahkeme tarafından ödemeden men yasağı kararı verilmesidir. Nitekim bu durumda davalı iptal isteminden haberdar olmuş olup TTK m.763 gereği çekin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına sunulması gerekmektedir. Çünkü banka, davalıya ödemeden men kararı nedeniyle kendisine ödeme yapmamış olup bu durumda davalının başvuru borçlularına karşı talepte bulunması imkanı bulunmamaktadır. Bu noktada ise davalının ve akabinde hukuken korunan hak sahibinin kim olduğu sorununun işbu davada çözüme kavuşturulması gerekmektedir.davalı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu olan şirketlere yönelik ihtiyati haciz kararı talep edilmiş ve henüz şirketler aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmemişse de müvekkil şirketin haksız ve mesnetsiz şekilde haciz tehdidi altında olduğu ortadadır. Bu noktada davalı tarafça … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi … değişik iş dosyasına henüz teminat yatırılmamış olup söz konusu teminatın yatırılması halinde sonrasında davalıya iade edilmesine muvafakat etmediğimizi beyan ederiz. Zira davalının çalıntı çeki iktisabı noktasında çekleri çalan kişi/kişilerce irtibatı olması ihtimalinin kuvvetli olması hususuna binaen çekten kaynaklanan alacağımızın tahsili imkanının tehdit altına girecek olması nedeniyle davalı tarafından yatırılan teminatın iade edilmemesi gereği hasıl olmuştur.Tevzi bürosundan yapılan sorgulama neticesinde … Ltd. Şti.’nin ikame ettiği 7 adet ihtiyati haciz başvurusunun 5 tanesi müvekkil şirketin kasasından çalınan çeklerle ilgili olup işbu çeklerin ihtiyati haciz talep edende bulunması hem hayatın olağan akışına aykırıdır, hem de ihtiyati haciz talep edenin kötü niyetinin açıkça bir göstergesidir. Bahsi geçen ihtiyati haciz dosyaları da … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş dosyası, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş dosyası, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.İş dosyası, … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.İş dosyası ve … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.İş dosyalarıdır ve gerekirse mahkemenizce bu dosyaların celplerini talep ederiz. Bu husus dahi davalının çekleri iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu gözler önüne sermektedir. Müvekkilden hırsızlık yoluyla alınan çeklerin tam tamına 5 tanesinin (ki şu an itibariyle vadesi gelmiş olması hasebiyle 5 adet olan) davalı taraf uhdesinde bulunması davalı tarafın kötü niyetli olduğuna dair çok açık bir ibaredir. Ayrıca tarafımızca haricen yapılan soruşturma neticesinde davalı tarafın ticaret sicil gazetesinde ve mersiste ilan ettiği şirket merkezi adresinde herhangi bir ticari faaliyeti mevcut olmadığı, adresin boş olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı şirketin yalnızca bu şekilde haksız ve usulsüz tahsilatlar yapılması amacıyla 1,5 sene önce kurulduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle TTK m.792 gereğince müvekkilin yetkili hamili olduğu çekin müvekkil şirkete iadesine karar verilmesi gerekmektedir. müvekkil şirketin çalıntı çeke dayalı olarak yetkisiz hamil tarafından haksız yere başlatılan icra takibi nedeniyle zarara uğramasını önlemek amacıyla … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasına halihazırda teminat yatırmış olmamız hasebiyle … 9. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasında başlatılan takibin yargılama sonuna kadar teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, mahkemeniz aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında durdurulmasına ve müvekkil şirketin çekten kaynaklanan alacağının tahsil imkanının tehlike altına girmesi ihtimalinin kuvvetle muhtemel olması nedeniyle durdurma kararının tüm takip borçluları (… Ltd. Şti. hariç) adına verilmesi, TTK m.792 gereğince müvekkilin yetkili hamili olduğu çekin müvekkil şirkete iadesine, davalı haksız ve kötü niyetli olduğundan müvekkil şirket lehine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafın cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…”Çeke dayalı menfi tespit davasında, davacı vekili davaya konu çekin cirantalardan …Tic.A.Ş’nin rızası hilafında elinden çıktığını ve ödeme yasağı konulduğunu ileri sürerek, İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK m72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, her durumda, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi gerektiğine dair düzenleme bulunmadığı gibi aynı şekilde Yargı kararları ve uygulama da bulunmamaktadır. Dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değerlendirileceğinden, somut olayda mahkemenin tedbir talebinin reddi gerekçesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.”Kanunun aradığı ihtiyati tedbir sebebi ise, Ya ‘’Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hâle gelmesi ’Veya ‘gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâli… ’ dir. İhtiyati tedbir karan verilebilmesi için bu iki koşuldan birinin varlığı zorunlu olmasına karşın yeterli değildir. Bu koşullardan birinin varlığını ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yeterli hale getiren ise davacının, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi zorunluluğudur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İhtiyati tedbir kararı” başlıklı 391/2-b maddesine göre, kararda “Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı” nın gösterilmesi zorunludur. Teminatın amacı aleyhine tedbir kararı verilenlerin, bu tedbir kararının uygulanması nedeniyle uğrayabilecekleri zararın telafisini güvenceye almaktır. Huzurdaki bu davada davacı (borçlu), davalı müvekkilim ise alacaklıdır. İhtiyati tedbir kararının kaldırılmaması veya değiştirilmemesi ve davanın da lehine sonuçlanması durumunda, hükmün kesinleşmesine kadar alacağını tahsil edemeyecek olması nedeniyle mağdur (zararlı) olacak olan davalı müvekkilimdir. Kanunun her iki taraf için de hazırlandığı ve sadece davacı (borçluyu) korumaya yönelik olmadığı da açıktır. Davacı taraf, … 9. İcra Dairesi’nin …E. sayılı icra dosyasına konu olan çekte ne keşidecidir ne de cirantadır. icra takibi konusu çek ile hiçbir ilgisi olmaması ve icra dosyasında da borçlu olmaması nedeni ile davacının aktif dava ehliyeti yoktur. huzurdaki dava iik 72. maddesi gereğince açılmış olan istirdat davası dır. bu davayı ancak icra dosyası borçlusu açabilir. Davacı taraf dava konusu çekte ne keşideci ne ciranta ne de avalisttir. Davacının icra takibinde borçlu olmaması nedeniyle iş bu davayı açması mümkün değildir.Bu açıklamayı yapmaktan amacımız, davacı (borçlunun) tarafın ve davalı müvekkilin (alacaklının) menfaatlerini, ileri de mağduriyetlerine meydan vermeyecek ölçüde koruyabilmektir.davalının iddialarının aksine dava konusu çekin çalındığı hususunu ispat edememiştir.davacı basiretsiz ve ağır kusurlu davranışıyla oluşan zarardan tek başına sorumludur müvekkil, dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamilidır. bu nedenle çekin zayi edilmis olması müvekkılın yetkili hamil olmasına engel teşkil etmez. davacı taraf aşağıda özetini sunduğumuz kararlarda da görüleceği üzere çekin kötü niyetle iktisab edildiğini kesin delillerle ispat yükü altındadır. öncelikle haksız ve hukuka aykırı tedbir kararının kaldırılmasına , davacının aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilmesini,Esasa ilişkin beyanlarımız doğrultusunda haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini karar verilmesini, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatınA mahkûmiyetini, Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Yetkili hamil olan davacı şirketin rızası hilafına hırsızlık suçuna konu, 13/10/2020 vade tarihli 81350 5.300,00-TL bedelli çeke ilişkin olarak … 9. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında davacı tarafın borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebi ve çekin istirdadı talebinden ibaret olduğu anlaşıldı.
03/10/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Davanın menfi tespit davası olduğu,Davacı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdikini süresi içinde yaptırdığı, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdikini süresi içinde yaptırdığı, 2020 yılında davalının yevmiye defteri 27.07.2020 tarihinde 100 sayfada bittiği ek defter tasdikinin süresinde yaptırmadığından, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, Davacının, davalı ve dava dışı şirket (çekin arkasında cirantası bulunan) … İle ticari bir ilişkisi olmadığı, Davacı ve davalı ticari defter ve belgelerine göre dava konuş çek nedeni ile davacının, davalıya ve dava dışı şirkete borçlu olmadığı, dava konusu 5.300,- TL çek davacının uhdesinde (portföyünde) gözüktüğü, Talep edilen icra inkar Tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” dair görüş sunmuştur.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının 13/10/2020 vade tarihli … seri numaralı 5.300,00-TL bedelli çeke ilişkin olarak … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebini ortaya koyduğu deliller ve tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi sonucunda ispatladığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu anlaşılmış olup, … 9. İcra Dairesinin…esas sayılı dosyasına konu edilen … tarihli, … seri nolu 5.300,00 TL bedelli çek yönünden davacının borçsuzluğunun tespitine, kötü niyet tazminat talebinin reddine, çekin iadesi talebinin takipte başka borçlular bulunması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
-… 9. İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasına konu edilen 13/10/2020 tarihli, … seri nolu 5.300,00 TL bedelli çek yönünden davacının borçsuzluğunun tespitine,
-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
-Çekin iadesi talebinin takipte başka borçlular bulunması nedeniyle reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 362,04-TL harçtan peşin alınan 90,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 271,52-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 5.300,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 158,32-TL ilk harç ve masraflar ile 835,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 993,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.27/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır