Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2023/165 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/307 Esas
KARAR NO : 2023/165

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “…Davalılar/borçlular tarafından 22.01.2020 tarihinde … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edilmiştir. Meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet vermiştir. Davalı/borçlu tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 11.712,28-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış ve borçluya … ödeme emri gönderilmiştir.Davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz etmiştir. Borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep etmiştir.Borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş; görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olup işbu dava dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemenize sunulmaktadır. Borçlu borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazı haksız ve dayanaksızdır. Şöyle ki; davalı her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalı bedelden sorumludur. Ayrıca davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz beyanıyla icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olsa da müvekkil şirket tesislerine hasar verilmiş olup söz konusu zarar verici eylemin niteliği itibariyle haksız fiil teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri İİK 50. Maddesinin atfı ve HMK’nın 16. Maddesi gereği yetkilidir.
Söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçilmiştir. Borçlular, haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz etmişlerdir. Dilekçemiz ekinde sunduğumuz hasara ilişkin tutanaklar incelendiğinde huzurdaki davamızın haklılığı ve davalının itirazlarının haksızlığı ortaya çıkacaktır. Davalının … 30. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz İTİRAZLARININ İPTALİ ile takibin devamına, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini…”dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle;”…Davalı müvekkilim şirket aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla yapılan İlamsız İcra Takibinde gönderilen Ödeme Emri ile; 11.712,28-TL tutarında ve … adresinde meydana gelen Hasar Bedeli olduğu iddia olunan bir meblağ talep olunmuştur.Tarafımızca, zikrolunan İlamsız icra takibine, borçlu gösterilen müvekkilim şirket adına İtirazda bulunularak, Hasar bedeli veyahut başkaca hiç bir borç bulunmadığı hususu dilekçemizde belirtilmiş, takibin durdurulması talep edilmiştir. İtiraz üzerine, davacı tarafça önce zorunlu Arabuluculuk kurumuna başvuru suretiyle, anlaşma sağlanamaması üzerine İtirazın iptali ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talepli olarak Sayın Mahkemeniz huzurunda işbu dava açılmış olup, dava dilekçesine Cevaplarımız ve beyanlarımız aşağıda sunulmaktadır.Dava dilekçesinde davacı tarafça, her ne kadar “İcra dairesinin yetkisine itiraz ettiğimiz” belirtilmiş ise de, İlamsız icra takibinin yapıldığı … 30. İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğimiz doğru değildir.
Müvekkilim şirket bir İnşaat firmasıdır. Merkezi … olup, genellikle … ilçesinde bir çok binayı Arsa payı karşılığı Kat karşılığı İnşaat sözleşmeleri tahtında inşa etmekte, kentsel dönüşüm kapsamında yenilemektedirler.
Müvekkilim şirketin “… Mah. …. Sok. No:12-14-16 , 1966 Ada ve 15 Parsel sayılı Gayrımenkul” ile ilgili , Arsa sahipleri ile akdolunan Noterden düzenleme şeklinde Arsa payı karşılığı İnşaat sözleşmesi şartları dahilinde bir inşaat yapımına ilişkin taahhütleri bulunmaktadır. Davalı müvekkilim , İnşaat yapım taahhütleri kapsamında “Yıkım Ruhsatı” almak suretiyle bina yapımı için gerekli işlemleri başlatmıştır. Müvekkilim şirket (… davalı şirketin Müdürü ve Hissedarıdır) bu …’da, davacı kurum … A.Ş.’ne 03.10.2019 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunarak : “…1966 Ada ve 15 Parsel Tevhid ettiğimiz ve Parsel Sınırlarımız tesbit edilmiş olup, Parsel sınırlarımız içerisinde fore kazık çalışması yapacağımızdan pafta cbs kayıtlarınıza bakılarak yerinde tesbit yapılması, kablo deplase yapılacak parsel içerisindeki kablolarınız var ise, tarafımıza yeri tesbit edilip gösterilmesi e deplase işleri kablo nakilleri tarafımızdan yapılacağı, ivedilikle tesbitinizin yerinde yapılarak tarafımıza bildirilmesi…” hususlarını talep etmişlerdir.
Davacı kurum, müvekkilimin yukarıda önemli bir kısmını zikrettiğimiz 03.10.2019 tarihli talep dilekçesinde belirtilen hiç bir hususu yerine getirmemişlerdir.
Davacı kurumca yazılan 07.10.2019 tarihli Cevabi yazıda : “…. Mah. … Sok. 1966 ada, 15 parsel, 12-14-16 civarında bulunan şirketimize ait tesislerin işli olduğu CBS paftası eklidir. Belediyelerce yapılan yol bakım ve onarım çalışmaları sonucu yol kodları değiştiğinden mevcut kablo tesislerinin güzergahını noktasal olarak belirlememiz mümkün olmamaktadır. Sondaj yapılmak suretiyle yapacağınız çalışmalar esnasında açılacak sondaj çukurunda kablo çıkar ve deplase edilmesi gerekirse Sistem Revizyon Müdürlüğüne başvuruda bulunarak yapılacak protokol şartlarına göre deplase çalışmaları yapılabilir..” şeklinde cevap verilmiştir.
Yukarıya alıntılanan cevabi yazıda, müvekkilim şirketin Parsel içerisinde Kablolarınız var ise bunların yerlerini gösteriniz, şirketimiz bu kabloları nakletsin, şeklindeki yazısının gereği yerine getirilmediği gibi, davacı kurum, kendisinin bulamayacağını bildirdiği kabloların yerlerinin müvekkilim şirket tarafından adeta “iğne ile kuyu kazılmak suretiyle” bulunup kendisine de haber verilmesi şeklinde akla mantığa aykırı şekilde bir cevap vermiştir. Bu verilen cevap içeriği yönüyle ve davacı şirketin yükümlülüklerinden kaçması suretiyle davacı kurumun haksız ve kusurlu taraf olduğu açıkça ortadadır.
Müvekkilim şirket, hatası ve kusuru ile hiç bir şekilde davacı tarafın hiç bir kablosuna veyahut malına hiç bir zarar vermemiştir. Bu bakımdan, davacı kurumun dilekçesindeki; müvekkilim şirketin gereken dikkat ve özeni göstermemiş olduğuna dair iddiaları kabul etmiyoruz. Yine, dilekçedeki : davacının enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği iddiasını da kabul etmiyoruz. Yine müvekkilim şirket tarafından maddi zarara sebebiyet verildiği iddiasını da kabul etmiyoruz. Davacı kurumun, bu hususları, yani kablo ve tesisatlarının müvekkilim şirket tarafından, şirketin elemanlarının eylemleri ile kusuru ile, haksız eylemler ile hasar gördüğünü deliller ile kanıtlaması gerektiği gibi, işbu dilekçemiz içeriğinde yukarıda içeriklerini belirttiğimiz 03.10.2019 ve 07.10.2019 tarihli iki dilekçe, herhangi bir hasar , zarar, ziyan eğer var ise, bu hususta hertürlü kusurun, sorumluluğun davacı tarafa ait olduğunu göstermektedir.Davacı kurum tarafından, müvekkilim aleyhine açılan işbu İtirazın İptali davası haksız ve dayanaksızdır. Bu husus, delillerimiz ve tanıklarımızın beyanları tahtında sübut bulacaktır. Bu bakımdan davanın ve davacı tarafın tüm taleplerinin reddine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın, davacının, davalıdan … 30. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında, takip tarihi itibariyle, 22/01/2021 tarihinde ,… ilçesi … mahallesi … sokak no:… adresinde, yapılan çalışma esnasında, davalı tarafın haksız fiilinden kaynaklı olarak, davacının alt yapısına dair olan kablo ve tesisata hasar verildiğinden bahisle, alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa alacağın miktarı konularında yoğunlaştığı, davanın davalının itirazının İİK.67.maddesine göre iptali davası ve ve %20 icra inkar tazminatı talebinden ibaret olduğu görüldü.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:”…. 30.İcra Dairesi’nin … E. sayılı İlamsız Takiplerde Ödeme Emri’ne göre; Alacaklı … A.Ş.; borçlu … Ltd. Şti. Olarak 11.042,47 TL; faiz 669,81 TL olmak üzere toplam alacak miktarı 11.712,28 TL’dir…”
22/07/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:”…Dosyadaki bilgi ve belgeler incenmiş olup, dosya kapsamındaki hasar için yukarıda detaylıca belirtilen sebeplerden davalıya bir kusur atfedilemeyeceği…” görüş sunmuştur.
08/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir;”… Dava konusu olayda davacı firmanın detaylı projeleri inceleyip davalıya bilgi aktarması ve kablo yerini kendi personeli yardımıyla yaklaşık olarak belirtmesi gerektiği anlaşılmıştır. Halbuki davacının verdiği yazılı cevapta, davalının kazı çalışması yapacağı bilinmesine karşın, sondaj yapılması, kablo çıkar ve deplasesi gerekirse başvuruda bulunması iştir. Ayrıca zarar gören AG kablosunun çok net olmamakla birlikte zeminden yaklaşık 30 em aşağıda olduğu görülmüştür (fotoğrafta işçilerin ayakkabıları ve kazma aleti görülmekte olup kazı yüzeyseldir. Ayrıca her halükarda döşeme deri belediyenin yol çalışması ile değişse bile kablo etrafında kum ile üzerinde tuğla ve onunda üzerinde ikaz bandı fotoğraflardan tespit edilememiştir. Bu durumda dava konusu AG kablosunun usul ve esaslara göre hatalı döşendiği, üzerinde ikaz bandı ya da tuğla olmaması sebebiyle, davacı … A.Ş. İle tesisat işi yapan 3. firmalar dolayısıyla, davacı ya da ilgili yüklenicisinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır…” görüş sunmuştur.
22.01.2020 tarihinde … Sokak, No:… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle davacı elektrik dağıtım şirketinin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği ileri sürülerek başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istenilmektedir. Yargılama kapsamı ve toplanan delillere göre, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu da gözetildiğinde, davacıya ait enerji dağıtım hattında meydana gelen hasarın davalı tarafından kusuru nedeniyle meydana geldiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 141,46-TL harçtan düşümü ile bakiye 38,44-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.14/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır