Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2021/782 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2021/782

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkilinin müflis … Bankası A.Ş. ‘ de B grubu hisse sahibi olduğunu, müflis bankadan 201.400,00-TL tutarında alacaklı olduğunu, bankanın iflas kararı üzerine …’nin internet sitesinde verdiği ilana dayanarak 106 alacak kayıt numarasıyla … 1. İflas müdürlüğünün … sayılı dosyasına alacaklı olarak kaydedilmek için mürcaat ettiklerini, ancak 09/06/2018 tarilinde yapılan tebligatla, talebin reddedildiğini iflas idaresinin kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek reddedilen alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 235. Maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından öncelikle usulden reddi gerektiğini …tarih ve … sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ nun …tarih ve … sayılı kararı ile…’ nin…tarih ve … sayılı yazısında yer alan talebi üzerine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’ nin faaliyet izinin kaldırılmasına karar verildiğini bunun üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sırasında … tarafından açılan iflas davasında 5411 sayılı kanunun 106. Maddesi uyarınca bankanın iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğü’ nün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliği’ nce atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankadan alacaklı olduğu gerekçesiyle alacak kaydı talebinde bulunduğunu, alacak talebinin usul ve yasaya uygun görülmediğinden reddine karar verildiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının hisse bedeli akacağının masaya kayıt kabulü talebine ilişkindir.
Mahkememizce davacıların iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat belgesi ve sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir. … 1.İflas Müdürlüğü … İflas dosyasından alınan yazı cevabında, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …1 Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca müflis … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, düzenlenen sıra cetvelinin … tarihli … ve 04.06.2018 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacıların dava konusu alacak kayıt başvurularının …,… sıraya alındığı, kayıt başvurusunun reddine dair kararın davacılara 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların kayıt başvurusu sırasında, verilecek cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmamış oldukları bildirilmiştir. İİK md 223 uyarınca gider avansı yatırmamış olan davacıların, son ilan tarihi olan 04/06/2018 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde İİK md 235’e göre kayıt kabul davasını açmış olduğu görülmüştür.
Davacıların aracı kuruluşu ile yazışma yapılarak davacıların müflis bankada mevcut hisse senedi adet ve kayıtları (aktif husumeti) teyit edilmiştir.
Konuyla ilgili Yargıtay 23. HD’nin ve Bölge Adliye Mahkemelerinin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6102 sayılı TTK’nin 379-389. maddelerinde, anonim şirketlerde belli istisnalar dışında şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği öngörülmüş, buna paralel olarak TTK’nin 480/3. maddesinde ise, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle anonim şirket ortağı, ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nin 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. (Yargıtay 23.HD 2014/10329 E 2015/6925 K, 2011/6362 E 2012/24555 K, 2018/1666 E 2020/4488 K, Sakarya BAM 7.HD 2020/222 E 2020/644 K vb)
Yargıtay 19. HD’sinin emsal 10.6.1996 tarihli E.1996/2968, K.1996/4360 sayılı içtihadında da”…davacının anonim ortaklıktaki payı hisse senedine bağlanmıştır. Ortakların payları için ödediği hisseler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflâsı halinde hisse senedi sahipleri kural olarak iflâs alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, hisse senedinin değerini iflâs masasına alacak olarak kaydettiremezler (Pekcanıtez, Hakan; Anonim Ortaklıkların İflâsı, Ankara 1991, sh. 68; Atalay, Oğuz; Anonim Ortaklıkların İflâsı, İzmir 1996, sh. 204). Hisse senedi sahipleri ancak, kanunda yazılı şartların bulunması halinde kâr payı, hazırlık dönemi faizi, yan edim yükümlülüklerinin karşılıkları ve sermaye azaltılmasında iadesine karar verilmiş sermaye pay miktarı için doğmuş alacaklarını iflâs masasına alacak olarak yazdırabilirler.
Davacı ise, …hisse senetlerinin bedelinin iflâs masasına kaydını talep ettiğinden, davacının iflâs masasına kaydı gereken alacağı bulunmamaktadır. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan ve İİK.nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde, hisse senedi sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.” (Yargıtay 19.HD., 10.6.1996 t, E.1996/2968, K.1996/4360 – YKD., Ocak 1997/1, s.81-82 ; Doç. Dr. Timuçin MUŞUL, Gerekçeli – Notlu – İçtihatlı İcra ve İflâs kanunu ve İlgili Mevzuat, 3. Baskı, İstanbul-2004, s.615).” şeklinde doktrin görüşleriyle birlikte, anonim şirketlerde hisse senedi bedellerinin, müflis şirketten iflas tarihi itibariyle alacaklı olan üçüncü kişilerin alacaklarını kaydettirmesi için İİK hükümlerine göre oluşturulan iflas sıra cetveline kaydının hukuken mümkün olmadığı doktrin görüşleriyle birlikte açıklanmıştır.
Tüm bu nedenlerle, istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM içtihatları, TTK ve İİK hükümleri uyarınca, davacıların iflas tasfiyesi sonunda bakiye bedel kalması halinde iflas masasından talep hakkının saklı olduğu belirtilmek suretiyle, iflas sıra cetveline kaydı hukuken mümkün olmayan anonim şirket hisse senedi bedeli alacağıyla ilgili kayıt kabul davalarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90-TL harcın düşümü ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza